LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap
Küçük, “Bu yıl perakendede can kaybı
yaşandı. İstanbul’daki terör saldırılarının
ikinci gününde satışlar yüzde 40 düştü”
diyerek ilk sinyali vermişti. Turizmden
dolayı alışverişte kayıpların olacağına işaret eden
Küçük, İstanbul, Antalya ve kıyı şeritlerinde önemli
daralmalar olacağına, ancak kaybın ne kadar olacağını
kestirmenin zor olduğuna dikkat çekmiş ve “Bunu
kabul etmek lazım” demişti. Perakende iç tüketimin nabzını tutan çok kritik bir sektör. Bu nedenle Küçük’ün
açıklamaları önemli.
Bu açıklamayı, BDDK verileriyle birlikte okuduğumuzda
tablo daha da netleşiyor. Hem tüketici hem de
ticari kredilerde tehlike çanları çalmaya başladı. Geçen
yıldan itibaren artış trendine giren takibe düşen tüketici
kredilerine ticari krediler de eklendi. 2015 yıl sonuyla
2016 Mart dönemi arasında takibe düşen ticari krediler
14 milyar liradan 17 milyar liraya çıktı. Tüketici kredilerinde
ise takibe dönüşüm oranı Mart 2016 itibariyle
yüzde 4,38 oldu. Bu oran 2009 yılından itibaren en yüksek
oran.
Tüketimden gelen sinyallerin yanı sıra sanayide de
yolunda gitmeyen işler var. Özellikle otomotivde iç pazarda
yaşanan yüzde 7’lik daralma dramatik.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, 2016
Ocak-Nisan döneminde kamyon dahil toplam endüstri
satışlarının yüzde 7 daraldığını söylüyor ve “Binek araçlar
yüzde 2 daralırken, hafif ticari araçlar yüzde 17, orta
ticari araçlar yüzde 5 daraldı” diyerek iş dünyasındaki
sıkıntıların ticari araç satışlarında da kendini gösterdiğini
belirtiyor.
Öte yandan sağlık, çelik, tekstil, hazır giyim, lojistik,
değerli maden, gıda gibi pek çok sektördeki şirketlerden
gelen “sıkıntı” sinyali tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.
HEDEFLER TUTMADI
İş dünyası, 2016’ya zaten büyük umutlarla girmemişti.
Büyüme hedefleri makul seviyelerde tutulmuş hatta küçülme
öngörülmüştü. Ancak yine de ilk 4 ayda hedeflere
ulaşmak pek çok sektörde mümkün olamadı.
Collezione Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akyiğit,
yıla ocak ve şubat aylarında hedefleri tutturma anlamında
iyi başladıklarını, fakat mart-nisan aylarında hedef
cironun ancak yüzde 90’ını gerçekleştirebildiklerini
belirtiyor.
Turizm, hedefleri tutturmada
çok büyük sıkıntı yaşıyor. Dedeman
Turizm Genel Müdürü
Emrullah Akçakaya, 2016 yılının
ilk 4 ayında devam eden terör
olaylarının etkisiyle hem 2015
yılının aynı dönemine hem 2016
hedeflerine göre özellikle İstanbul
otellerinde hedeflerinin gerisinde
kaldıklarını söylüyor.
Limak Hotels Genel Koordinatörü
Kaan Kavaloğlu, geçen
yıla oranla yaklaşık yüzde 15’lik
kayıp yaşadıklarını belirtiyor.
Kavaloğlu, “2016 yılı için bir büyüme
planlamadık, aksine yaşanılan
siyasi ve ekonomik krizin
sonucu olarak ciroda yüzde 25,
kârlılıkta ise yaklaşık yüzde 40
küçülme bütçeledik. Doluluk oranlarımız resort otellerde
ortalama yüzde 70 şehir otellerinde yüzde 60 oldu.
Tüm otellerimizde geçen yıla oranla kayıptayız” diyor.
Benzer şekilde pek çok şirket, 2016’da hedeflerinin
gerisinde yola devam ediyor.
Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan
Bütün de 2016’nın ilk 5 ayında hedeflerinin gerisinde
kaldıklarını söylüyor. Hedef cironun yüzde 87’sine
ulaşabildiklerini söyleyen Bütün, “Sermayenin tedirgin
olduğu bir ortamda hareket etme şansı yok” diyor.
Jotun Boya Doğu Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı
Şükrü Ergün, “İlk 5 aya bakınca çok sorun görmüyor ama ileri doğru bakınca birçok belirsizlik var.
Belirsizliklerin artması hedefe ulaşılmasını zorlaştırır.
Sektör genel ekonomik büyümeden ve siyasi konjonktürden
etkileniyor” diyerek endişelerini dile getiriyor. ~DARALMA HER ALANDA VAR
Uzun zamandır düşük seyreden tüketici güven endeksi, mayısta 68,75 oldu. Uzmanlar tüketici güveninin düşük oranlarda seyretmesiyle beraber pek çok sektörde talebin ertelendiğini ve pazar daralmasıyla karşı karşıya kalındığını belirtiyorlar. Örneğin IDC verilerine göre bilgisayar pazar��nda 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 20’nin üzerinde daralma oldu. HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede, pazarın daralmasının orta ve uzun vadede riskler taşıdığını söylüyor. Akdede, “Ekonomik ve politik belirsizlikler tüketici segmentinde güvenin azalmasına ve talebin düşmesine neden oluyor. Kamu ve özel sektörde de yatırımlar ertelendiği için BT alanındaki alımlar yavaşlıyor. Özellikle kurdaki hareketlilik negatif etki yaratıyor” diyor. Özel hastane sektörü, terör nedeniyle sağlık turizminin etkilenmesi ve bu yüzden pazar daralmasıyla karşı karşıya. Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, büyük şehirlerdeki yabancı hasta sayısının 2016 yılının ilk 5 ayında yüzde 80 gerilediğini belirtiyor. Gerek turizm gerekse savaş yaralanmaları nedeniyle daha önce Türkiye’ye gelenlerin vize uygulamasındaki değişiklik nedeniyle de azaldığını söylüyor. Bozkurt, “AB ülkelerinin vatandaşlarının güvenlik endişeleri, gelen hasta sayısında yüzde 75’e varan bir azalmaya yol
açtı” diyor.
Prontotour Genel Müdürü Cenk Alptekin, turizm
sektöründeki pazar daralmasına dikkat çekiyor ve “Çok
ciddi sıkıntılar var. Özellikle Türkiye’ye turist getiren
şirketlerde ciddi hacim düşüklüğü görebiliyoruz. İlk 4
ayda incoming piyasasında yüzde 30’a yakın bir düşüş
olduğunu söyleyebiliriz” diye konuşuyor.
FİNANSMAN BULMAK ZORLAŞTI
Reel sektörde özellikle orta ve küçük ölçekli şirketler
finansman bulma sıkıntısıyla karşı karşıya. Örneğin
perakende, bu sıkıntıyı yaşayan sektörler
arasında.
Onur Marketleri Genel Müdürü Cemal
Özen, gıda perakendecilerinin finansman
sıkıntısı yaşadığı gerçeğine işaret ediyor.
“Kârsızlıktan dolayı uzun vadede ödemelerini
kredi kullanarak sağlamaya çalışan şirketler,
gelecek zamanda büyük sıkıntı içinde kalabilir”
diyor. Perfetti Van Melle Türkiye Pazarlama
Direktörü Serkan Ergün ise kredi maliyetlerinin
artışına dikkat çekiyor ve “Kredi çekme oranlarında
aylık bazda 0,25 puana kadar bir artış
olduğu ifade ediliyor. Bu da finansman maliyetlerinin
artmasına vesile oluyor” diyor.
Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi
Önen de en önemli sorun olarak kredi maliyetlerine
dikkat çekiyor ve “Faizler çok yükseldi.
TL’de yüzde 15 civarı ağır yük var ve bence en
önemli konu da bu” diye anlatıyor.
Petgaz’ın eski genel müdürü Cem Önce,
bankaların bu dönemde kredi vermede çok
seçici olmaya başladığını söylüyor ve şöyle
devam ediyor: “İflas erteleme yönteminin haklı haksız
kullanılması, bankaların ekstra tedbirli olmasını gerektiriyor.
Bu durum orta ve küçük ölçekli LPG şirketlerinin
finansman bulmasında sıkıntı yaratıyor.”
Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul
ise finansman sıkıntısı hakkında şöyle konuşuyor:
“Genel olarak ülkemiz finans sektörünün reel sektöre
kredi açmakta zorlandığı bir ortamı yaşıyor. Lojistik
zaten finans sektörünün riskli gördüğü sektörler arasında.
Bu dönemde sektörümüze tahsis edilmesi gereken
oranda ve zamanda kredilerin verildiğini söylemek zor.”
TAHSİLAT AKSADI, VADELER UZADI
Tahsilatta yaşanan aksamalar domino etkisi yaratıyor.
Sarkuysan Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı, zaman
zaman çeklerin zaman zaman da senetlerin ödenemediğini
söylüyor. Bu nedenle sektörlerinde tahsilatta
sorunlar olduğunu belirtiyor.
ZÜCDER Başkanı Ömer Ertuğrul Doğan, vadelerin
180-540 gün aralığında değişim gösterdiğini ve sektörün
en önemli problemlerinden biri olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Ülkemizin tüm sektörlerinde
yaşanan tahsilat sıkıntısı,
zücaciye sektörünün de önemli
sorunlarından. Çek yasasından
sonra geri dönen ve ödenmeyen
çek miktarının artması, çekin güvenilir
ödeme aracı olmaktan çıkışı
sektörümüzün sorunları arasında.”
Orka Group Yönetim Kurulu
Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ise
sorunun tüm sektörleri kapsadığını belirtiyor ve “Piyasa
kendi içinde finansal çözümler üretmeye çalışıyor. Şu
anda ekonominin ve diğer unsurların yarattığı problemleri
uzun vadeyle çözmeye uğraşıyor” diyor.
Generali Türkiye Genel Müdürü Mine Ayhan, özellikle
kurumsal asgari 9 aylık vade taleplerinin 12 aya kadar
uzadığını söylüyor. Ayhan, “Özellikle inşaat, nakliyat ve
yangın gibi kurumsal işlerde tahsilat riski artıyor. Verilen
poliçe ödeme veya çek vadelerine ek vadeler talep
ediliyor” diye anlatıyor.
Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu,
lojistik sektöründe vadelerin uzamasıyla ilgili sorun
yaşandığını doğruluyor. Sahillioğlu, 10 yıl önce 30 gün
olan vadelerin son yıllarda 90 güne çıktığını belirtiyor
ve “Hatta 180 gün vade teklif eden şirketler olduğunu
biliyoruz” diyor. ~KAPASİTE KULLANIMI DÜŞÜYOR MU?
Kapasite kullanım oranlarında genel değil, sektörel sıkıntılar var. Çünkü mayısta imalat sanayi kapasite kullanım oranı yükseldi. Bu oran, 2015 Mayıs’ındaki 74,9 seviyesinden 2016 Mayıs’ında 75,7 seviyesine çıktı.
Kapasite kullanım oranlarıyla sıkıntı yaşayan sektörlere
gelince… Kapasite kullanımında en sıkıntılı sektörlerden
biri çelik. Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Sektör olarak global istikrarsızlık
ortamında o kadar sıkıntı yaşıyoruz ki üretimde
kısıntıya gittik ve genel kapasite kullanım oranımızı
yüzde 62 seviyesine kadar düşürdük” diyor. Üretiminin
yüzde 70’inden fazlasını hurdaya dayalı ark ocaklı tesislerde
yapan sektörün ark ocaklı tesislerinde kapasite
kullanım oranı ise yüzde 52’ye kadar düştü.
Mobilya sektörü de 2016’nın ilk aylarını kapasite kullanım
oranında kötü kapattı. Mobilya Sanayicileri Derneği
(MOBSAD) Başkanı Adnan Bostan, son on yıl ortalaması
yüzde 70-75 arasında bulunan kapasite kullanım
oranının 2009 yılından bu yana ilk kez yüzde 70’in altına
indiğini söylüyor. Bostan, “Temizlik, tadilat, biriken işçi
izinlerini kullandırma gibi genel yöntemlerle işçi çıkarmadan
yavaşlamayı aşmaya çalışıyoruz” diyor.
Sun Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk,
hazır giyim ve tekstil sektörlerinde kapasite kullanım
oranlarının 2016’nın ilk 4 ayında 2-3 puan gerileyerek
yüzde 73-75 bandına geldiğini söylüyor. Ünlütürk, “Düşük
kapasite kullanımı için şüphesiz en önemli öneri
yeni ve alternatif pazarlar ve yeni müşteriler bulunması
olacaktır” diyor.
Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan
Bütün, sektörün kapasitesinin yaklaşık yüzde 40-50
altında faaliyet gösterdiklerine dikkat çekiyor. STOKLAR ŞİŞİYOR
Bazı sektörlerinse başı stoklarla dertte. Hızlı tüketimde
de stoklarda sorun var. Perfetti Van Melle Türkiye Pazarlama
Direktörü Serkan Ergün, sıkıntının boyutunu şöyle
açıklıyor: “Yılın ilk çeyreğinde Nielsen verilerine göre
geleneksel perakendecilerde adetsel bazda stok/satış
oranı, 1,8’den 1,9’a yükseldi. Bu konuda bir çözüm önerisinden
ziyade şirketlerin kendi ihtiyaçlarına ve müşterilerinin
sermaye güçlülüğüne göre stok oranını belirlemesi
gerekiyor. Neticede ticari faaliyetlerin dönemsel
olarak yavaşlaması, müşterilerin satış ve tahsilatta sıkıntı
yaşamasına ve tedarikçi firmayla çeklerin tahsilatı konusunda
anlaşmazlığa düşmesine neden olabiliyor.” LPG sektörünün önemli isimlerinden Cem Önce, sektörde
bu yılki hedeflerin şaşma ihtimalinin yüksek olduğunu
söylüyor ve nedenlerini şöyle açıklıyor: “Bunun
en önemli nedenlerinden biri, malın maliyetinde düşüş
devam ettiği için stokla çalışmak zorunda olan büyük
şirketlerin her ay zarar yazmak zorunda kalması. Bu zarar
stoklama kapasitenizle orantılı oluyor.”
Collezione Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Akyiğit,
sektörde ciddi bir stok probleminin olduğunu belirtirken
kendilerinin sıfır stok ve 12 koleksiyon yöntemiyle çalıştıkları
için sorun yaşamadıklarını aktarıyor.
Franke Genel Müdürü Özgen Özkan ise stoklarla ilgili
yaşanan sorunu şöyle anlatıyor: “Şu anda en önemli
sorunlardan biri işletme sermayelerinin verimli kullanılması.
Tüm operasyonumuzu mümkün olan minimum
stok seviyeleriyle yürütebilmeye çalışıyoruz. Stok yönetim
konusunda hassasiyet yapının ruhunda olmalı, farkındalığı
sağlamak gerekiyor.” İHRACATTA KAYIP
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), mayıs ayı ihracat rakamlarını
açıkladı. Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 arttı. 2016’nın ilk 5 ayında ise ihracat
yüzde 6,5 daraldı. Son 12 aylık ihracat ise geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 7,9 gerileyerek 139 milyar
835 milyon 279 bin dolar düzeyinde gerçekleşti.
Mayıs ayı verilerine göre ilk 5 ayda geçen yılın aynı
dönemine göre değer bazında 27 sektörün 9’unda ihracat
artışı yaşanırken, 18 sektörde ihracatta gerileme
görüldü.
İhracatta sıkıntı yaşayan sektörlerden biri de gıda.
Keskinoğlu Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu,
ihracatlarının yüzde 40 oranında düştüğünü söylüyor
ve şöyle anlatıyor: “İhracattaki payı yüzde 50’lere
yaklaşan en büyük pazarımız Irak’ta bir süredir kuzeyden
güneye Türk mallarının geçmesinde büyük sıkıntılar
yaşanıyor. Bu nedenle Güney Irak’a ihracat yaparken
ürünlerimizi, İran üzerinden gönderiyoruz. Bu da navlun
fiyatlarını yüzde 100 artıyor. Rusya ile olan ilişkilerin de
bir an önce normalleşmesi ve ihracat kapılarının yeniden
açılması büyük önem arz ediyor.”
MOBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan,
mobilya sektöründe ihracatta ilk 4 ayda geçen yılın aynı
dönemine göre yaklaşık yüzde 8’lik bir azalma olduğunu
söylüyor. Mobilya ihracatında son 12 aylık daralma
oranı ise yüzde 4,2. Bostan, “Hızla alternatif pazar bulma
çabasındayız. Örneğin; ABD, Hindistan, Güney Afrika
ve Nijerya gibi navlun sorunu yüzünden pek üzerinde
çalışmadığımız pazarlara bakıyoruz” diyor.
Troy Kıymetli Maden Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan
Bütün, ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre düşüş
yaşadıklarını belirtiyor. Mücevher sektörü ihracatı ilk 5
ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20,1 daraldı.
Bütün, “Geçen yıl ilk yarıda ihracatta hedefi 7 puan aşmıştık.
Bu yıl 9 puan gerisindeyiz. Hedeflere yılın ikinci
yarısında ulaşacağımıza inanıyoruz” diyor.
Yaşar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar,
ihracatta yaşadıkları kaybı şöyle anlatıyor: “Rusya’ya her
ay 1 milyon dolarlık mal gönderiyorduk. Üç-dört ay gönderdik
sonra kriz oldu. Ruslar biraz yumuşasın diye
bekliyoruz ama Rusya’da ürünlerimiz çok iyi satılıyordu.
Rusya’da boya fabrikamız da var. Orada da satışlar düştü.
Bu kriz geçsin yine bir hamle yapacağız.”
YETENEK AÇIĞI
Pek çok sektörün ortak sıkıntılarından biri de yetenek
açığı. Manpower Group 2015 Yetenek Açığı Raporu
dünyadaki işverenlerin yüzde 38’inin yetenekli iş gücü
bulmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Bu oran, son 7 yılın
en yüksek oranı. Araştırmaya göre Türkiye’deki yetenek
açığı yüzde 52 oranıyla dünya ortalamasını oldukça
üzerinde seyrediyor. Manpower Türkiye Genel Müdürü
Reha Hatipoğlu, dikkat çeken sonuçları şöyle yorumluyor:
“Nitelikli mavi yakalı işçilere yönelik yetenek açığı
sorunu çok önemli. Bu bir ülkedeki altyapı projelerinin
ilerlemesinin önünü alabilir, bir ülkenin ekonomik
büyümesini tehlikeye atabilir. Ele alınması gereken çok
önemli bir problem.”
Perakende sektöründe yetenek bulma sıkıntısıyla beraber
mesleğin geçici görülmesi gibi bir anlayış da söz
konusu. Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Sektörde,
içeriden yükselme imkanı olmasına rağmen pek
çok çalışan mesleği, kalıcı meslek olarak görmüyor. Bu
nedenle sirkülasyon yoğun olabiliyor”
MOBSAD Başkanı Adnan Bostan da mobilya sektöründe
eleman sıkıntısı yaşadıklarını belirtiyor. Bostan,
şöyle anlatıyor: “Çırak bulunamıyor. Ara eleman sorunu
had safhada. Yetişmiş ara eleman sorunu gittikçe büyürken
önlemlerin alınması için gecikilmemesi şart.”
Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran da
yetenek açığına dikkat çekiyor ve “Sanayimizin, iyi yetişmiş
ara eleman, mühendis ve teknik ressam gibi nitelikli
personele olan talebi karşılanabildiği oranda gelişebileceğine
inanıyoruz” diyor.~FİLİZ AKDEDE / HP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“SORUNLAR DOMİNO ETKİSİ YARATABİLİR”
TOPARLANMA UMUDU 2016, büyüme hızının yavaşladığı,
ekonomik dalgalanmaların etkili olduğu bir yıl olarak
devam ediyor. Enerji fiyatlarının düşmesi, genç nüfus ve
artması beklenen kamu harcamaları gibi pozitif unsurlar
sayesinde bu çalkantılı dönemi daha az hasarla atlatmayı
umut ediyoruz. Planlarımızı Türkiye’nin hızlı toparlanacağı
varsayımına göre pozitif yönde tutuyoruz.
ÖNEMLİ ZORLUKLAR Önümüzde belli zorluklar var.
Bunların başında olası yaz dönemi durgunluğu ve politik
gelişmelere bağlı kur etkisi görünüyor. Ayrıca geçen yılın
aynı dönemine göre vadeler yüzde 30 oranında uzadı.
Tahsilatta güçlükler yaşanıyor. Birkaç şirkette yaşanan
sorunlar domino etkisi yaratabiliyor.
KREDİ DARALMASI Kredi/finansman konusunda ciddi
bir daralma var. Yaşanan bazı olumsuz örnekler, kredi
finansman kuruluşlarının önlemlerini artırmasına sebep
olduğu için günlük işleyişte sıkıntılar yaratıyor. İçinde
bulunduğumuz günler ve yaz dönemi durgunluğu piyasayı
etkiliyor.
HAYDAR YENİGÜN / FORD OTOSAN GENEL MÜDÜRÜ
“OTOMOTİVDE YÜZDE 7 DARALMA VAR”
YURTİÇİNDE DÜŞÜŞ 2015 yılı, hem Türk otomotiv sektörü
açısından hem de Ford Otosan açısından pek çok rekora
sahne oldu. 2016’ya yüksek bir bazla başlarken, jeopolitik
gelişmelerin de etkisiyle yurtiçi pazarda bir daralma
görüyoruz. Yılın tamamı için kamyon dahil endüstri
beklentimiz oldukça güçlü bir seviye olan 980 bin adet
yönünde. Binek otomobilin ticari araçlara göre daha güçlü
bir performans gösterdiğini görüyoruz.
BÜTÇEYE YAKIN TAKİP Mevcut ortamda 2016 yılının ilk
çeyreğinde satış gelirlerimizi geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 17 artırdık. Bütçemizi yaptıktan sonra her
ay gerçekleşen performansı yakından takip ederek
gerekli önlemleri alıyoruz. 2016 yılını da güçlü finansal ve
operasyonel sonuçlarla tamamlamayı hedefliyoruz.
TİCARİDE KAYIP FAZLA Ocak-nisan döneminde kamyon
dahil toplam otomotiv satışları yüzde 7 daraldı. Binek
araçların ticari araçlardan daha iyi performans gösterdiği
öne çıkıyor. Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim üssü
olan ülkemizde binek araçlar yüzde 2 daralırken hafif ticari
araçlar yüzde 17, orta ticari araçlar yüzde 5 daraldı.
DÜŞÜŞ ETKİLİYOR BDDK verilerine göre tüketici
kredilerinin takibe dönüşüm oranlarında hafif bir artış var,
ancak taşıt kredilerinde sıkıntılı bir trend gözlenmiyor. Öte
yandan toplam ticari kredilerin büyüme hızında önemli
bir düşüş görülüyor ki bu da ticari araçlardaki daralmanın
nedenlerinden biri.
5 SEKTÖRDE SİNYALLER NE DİYOR?
“GIDADA KAYIPLAR VAR”
Gıda, her ne kadar hala dış ticaret fazlası veren
nadir sektörlerden olsa da TGDF Başkanı ŞEMSİ
KOPUZ yaşanan sıkıntılara şöyle dikkat çekiyor:
“Özellikle turizmdeki sıkıntılardan kaynaklı
kayıplar var. Bu kayıpları daha fazla ihracat
yaparak kapatacağız. Suriye ve Irak’tan dolayı
1 milyar dolar kaybettik. Irak’taki kan kaybını
İran pazarıyla aşacağız. Öte yandan süt ve süt
ürünleri sektöründe
iflas erteleme
talepleri oldu. Atıl
kapasite oranlarımız
unlu mamullerde
yüzde 70’e,
çikolatada yüzde
50’ye kadar çıktı.
Yatırım planlamada
da sorun var.”
“KUR OYNAKLIĞI ETKİLİYOR”
Belirsizliklere dikkat çeken
Autoliv Türkiye Ülke Müdürü
MUSTAFA ALACA’nın
değerlendirmesi şöyle:
“Rekabetçi
kur, otomotiv
sektörü
açısından
önemli bir
avantaj
olsa da
buradaki ani
değişimler
yatırım
planları ve finansal tahminlerin
tutarlılıkları konusunda şirket
yönetimleri açısından belirsizlikler
yaratıyor.”
“YETENEKLERE
ULAŞMAK ZORLAŞTI”
AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su
MERAL EREDENK KURDAŞ, yetenek
bulma konusundaki sıkıntılara
dikkat çekiyor ve “Yetenekli
bir ekiple çalışmak, şirket
hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi
için en önemli koşul. Bu sebeple
her geçen
gün şirketleri
liderliğe
taşıyacak
genç
yeteneklere
ulaşmak daha
önemli ve zor
hale geliyor”
diyor.
“ZORUNLU SIKINTILI”
Allianz Türkiye CEO’su AYLİN SOMERSANCOQUI,
Türkiye’de pazarın darlığından
dem vuruyor.
Somersan,
“Durum öyle
ki kanunen
zorunlu olarak
yaptırılması
gereken
sigortalar
konusunda bile
tam bir sigortalılık
sağlanamamış
durumda. Türkiye’deki yaklaşık 20
milyon aracın yaklaşık 4 milyonu zorunlu
trafik sigortasını yaptırmamış. Dolayısıyla
sigortacılık Türkiye’de henüz istenilen
seviyede değil” diyor.
“VERGİ YÜKÜ AĞIR”
Arıkan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı HABİP
ARIKAN, vergi yükünün sektörlerini kıskaca
aldığını söylüyor. Arıkan, “Gayrimenkul
geliştirme şirketleri olarak projenin sözleşme
imza aşamasından iskanın alınıp ürünlerin
teslim edilmesi
aşamasına kadar
ödemiş olduğumuz
vergiler belimizi
büküyor. KDV
konusuysa piyasada
bazı TOKİ projelerinde
uygulanmayarak
haksız rekabetin
önünü açıyor. Özellikle
ilk defa konut sahibi
olacak ailelerin yüzde 18 gibi KDV ödemek
zorunda olmaları adil değil” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?