Mustafa Albayrak, Albayrak Grubu'nun icra kurulu başkanı ve ailenin en
ön plandaki ismi. Medya, inşaat, liman, sanayi ve hizmet sektöründeki 30
şirketiyle Albayrak Grubu da son 10 yılın en hızlı büyüyen gruplarından
biri. Grubun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle olan ticari
ilişkilerinin sanıldığı gibi Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı
döneminde değil 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında başkanlık yapan
İbrahim Tırtıl Paşa döneminde başladığını söyleyen Mustafa Albayrak,
"Ulaştırma, çöp toplama ve temizlik ile inşaat 2000'li yıllara kadar ana
işlerimizdi" diyor. 2000 yılında 150 milyon dolar ciroya sahip olan
grup, 2001 sonrasındaki özelleştirmelerle lig atlamış durumda.
"Özelleştirme İdaresi'nden en pahalı alımı yapan bile ertesi gün
kârlıdır. Alan her zaman kârlıdır. Özelleştirmeler büyük fırsat. Satın
almaları da böyle görüyorum. Satın almalar ve özelleştirmeler bizim
büyümemizde önemli rol oynadı. Aldık, rehabilite ettik, kazandık" diye
konuşan Albayrak, 2010 yılında 800 milyon TL ciroya ulaştıklarını, 2011
hedeflerininse yüzde 100'e yakın bir büyüme oranıyla 1,5 milyar TL
olduğunu açıklıyor. Mustafa Albayrak'ın sorularımıza verdiği yanıtlar
şöyle:
Capital: Albayrak Grubu olarak bugün çok büyük bir yapısınız. Bu noktaya nasıl geldiniz?
- Trabzon Of kökenliyiz. Önümüzdeki yıl 60'ıncı yılımızı kutlayacağız.
Babam Türkiye'nin sayılı müteahhitlerinden biriydi. İlk işleri Muş Tren
İstasyonu, Erzincan Deprem Evleri idi. Doğal afetlerin sık olduğu
dönemlerde gurbette müteahhitlik yapardı. 1977'deki krizden sonra
müteahhitlik zorlaşmıştı. Babam, "İkinci bir iş yapalım" dedi. Önce bir
otobüs aldık. O otobüsle Ulusoy için Trabzon-İstanbul arasında yolcu
taşıyorduk. Ardından birkaç otobüs, minibüs ve ticari taksi aldık. 1980
yılında İstanbul'da şehir içinde fabrika servisi yapmaya başladık. 1981
yılında kardeşlerimle Albayrak Turizm'i kurduk. Babam o zamanlar 50-55
yaşlarında ve ailenin başındaydı.
Capital: Genel kanı Albayrak Grubu'nun Recep Tayyip Erdoğan
başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işlerini aldığı
ve büyümeye de o dönemde başladığı yönünde. Belediyeyle olan ticari
ilişkiniz ne zaman başladı?
- 1981 yılında İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl Paşa idi.
Sıkıyönetimin belediye başkanıydı. İlk o zaman İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nin ulaştırma servis hizmetlerini yapmaya başladık. Herkes
bizi Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı iken belediye müteahhidi olduk gibi algılıyor. Ancak ben size
işin doğrusunu anlattım. 1981 yılında 1 otobüsümüz vardı. 1987 yılında
Türkiye'nin 15 ilinde şubesi olan 4 bin araçlık bir filoya sahiptik.
1983 yılında babamın daha önceki mesleği olan inşaat ve proje geliştirme
işine başladık. 1989'un sonunda ilk temizlik şirketimizi kurduk. 1991
sonuna geldiğinde Metrotem adlı bu temizlik şirketi 2 bin 500 kişinin
çalıştığı Türkiye'nin en büyük temizlik şirketi olmuştu. 1992 yılında
İstanbul'da ciddi anlamda bir çöp sorunu vardı. İşçi sendikaları sürekli
grev yapıyordu. O zaman belediyelerden "Çöplerimizi toplar mısınız"
diye talep gelmişti. 2 bin 500 kişilik kadroyla beraber 600 kişilik de
kadro takviyesi yaparak 600'e yakın araç alarak çöp toplama işine
girdik. 1995-1996 yıllarında elinde 600-700 araç olan bir çöp toplama
şirketimiz daha oluşmuştu.~
Capital: Büyümenizde özelleştirmelerin katkısı ne oldu?
- 1997 yılında Özelleştirme İdaresi'nden Sümer Holding'in Ereğli'deki
Sümerbank fabrikasını aldık. Milli Savunma Bakanlığı'nın yanı sıra
kamunun hem elbise hem tekstil ihtiyacını karşılıyorduk. 1997 yılında
Yeni Şafak Gazetesi'ni satın aldık. Bu arada girdiğimiz sektörlerdeki
işlerimiz de devam ediyordu. Bu süreçte 10 binden fazla konut yaptık.
Çöp toplama işinde büyüdük. Geri dönüşüm işine girdik. 2003'te
Özelleştirme İdaresi'nden Trabzon Limanı'nın işletme hakkını 30
yıllığına aldık. Tümosan Traktör Fabrikası'nı ve Balıkesir Seka
fabrikasını yine Özelleştirme İdaresi'nden aldık. Tümosan'ı aldığımızda
yüzde 1 pazar payı vardı ve pazarda sonuncuydu. Şu anda yüzde 17 pazar
payıyla sektörünün ikincisi konumunda. Bu yıl pazardan yüzde 20 pay alma
hedefimiz var. 2010 yılında 4 bin 800 traktör ürettik. 2011'de 10 bin
traktör üretmeyi hedefliyoruz.
Capital: Özelleştirmeden aldığınız bu işletmelerle ilgili yatırım planınız var mı? Bu işlerde ne kadar büyüme planlıyorsunuz?
- Tümosan'da aynı tesiste 15 milyon dolaryatırımla bir döküm fabrikası
yapacağız. Tümosan'ın 2 milyon metrekare alanı var. Yine bu arazi içine
araç üstü ekipman dediğimiz itfaiye, çöp kamyonları, treyler,
betonyerler, beton santralleri gibi araç üstü ekipman üretecek bir tesis
kuruyoruz. Buna da 10 milyon dolar yatırım yapacağız. Bu iki tesisi de
2011 içinde faaliyete alacağız. Balıkesir Seka'ya 2012'nin sonuna kadar
30 milyon dolar civarında yatırım yapacağız. Türkiye'de gazete kağıdı
üretimi hiç yok. Orada Özelleştirme İdaresi ile mahkemeliğiz. Mahkeme
sonuçlanınca, bu yatırımı yapıp orayı da en az 600-650 kişini çalıştığı
bir tesis haline getireceğiz.
Capital: Peki inşaat sektöründe neler planlıyorsunuz?
- Kendimize ait 3 arsamız var. Bunların üzerinde toplam 500 milyon TL
yatırım gerçekleştireceğiz. Buradan 1 milyar 200 milyon TL satış
hedefliyoruz. Yine hasılat paylaşımı yöntemiyle görüştüğümüz 2 arsa var.
Onlardan da toplam 800 milyon TL satış hedefimiz oluşacak. Bunlar 2011
ve 2012 sonuna doğru realize olabilecek hedefler. 2005'te TMSF
tarafından satışa sunulan İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı'nı
bünyemize dahil edip Albayrak GYO'ya dönüştürmüştük. Seçimden sonra
yılın sonuna doğru piyasalarda bir sıkıntı olmazsa hem Tümosan'ın belli
bir kısmını hem Trabzon Limanı'nın belli bir kısmını hem de çöp işimizin
belli bir kısmını halka arz edeceğiz.
Capital: Hızlı büyümenizi sağlayan en önemli hamleniz neydi?
- Birden büyümedik. Türkiye ekonomisine paralel büyüdük. Sadece biz
değil, herkes büyüdü. Ticaretteki başarının temelinde Allah'ın
yardımının ve şans faktörünün çok etkili olduğuna inanıyorum. Öyle
kalkıp da "Şöyle çalıştım, böyle çalıştım, ondan sonra da buralara
geldim" diyen adamların hiçbirine inanmayın. Bir sürü insan o
yapılanların hepsini yapmış ve batmıştır. Samimi olmuştur, çok
çalışmıştır, dürüst olmuştur, alınması gereken kararları almıştır ama
batmıştır. Dolayısıyla şans faktörü önemli. İnancım gereği buna nasip
diyorum. Dolayısıyla işadamlarının nasibi bir kenara bırakıp ukala ukala
konuşmaları da moralimi bozuyor.~
Capital: Sizin en büyük şansınız neydi?
- Yapıp bitirdiğim projelerin tamamı zarar etsem de benim için şanstır.
Hiçbir işime diğerinden daha fazla önem vermiyorum. İşimizle nikahlı
değiliz. Stoğa bir gün çalışmam. Risk görüyorsam o işletmeyi kapatırım.
Ülkeyi kurtarmak gibi bir iddiam da yok. Bizim sağlıklı olmamız
gerekiyor ki ülke için koşturalım.
Capital: Peki 100 milyon dolarlık şirketler grubundan milyar liralık şirketler ligine geçerken bu eşikleri nasıl atladınız?
- Eşik atlama bazen fırsat gibi görünebilir, bazen de şirket batırır.
Ben özelleştirmeleri aman aman fırsat olarak görmedim ama Trabzon Limanı
iyi bir yatırımdı. Gerek Tümosan gerek Ereğli Tekstil iyi
yatırımlardı.İyi bir hizmet grubuyuz. İnşaatta da iyiydik. Belli
dönemlerde hizmet sektörü, inşaatı taşıdı. 2009-2010'da hizmet, inşaatı
taşıdı. 2007'de inşaat grubu sanayiyi taşıdı. Dolayısıyla bulunduğumuz
her sektör belirli dönemlerde görevini yerine getirdi. Türkiye'de
yapılan Özelleştirmeler girişimciler için gerçekten önemli fırsatlar
oldu. Hep söylemişimdir: Özelleştirme İdaresi'nden en pahalı alımı yapan
bile ertesi gün kârlıdır. Satın almalar ve özelleştirmeler bizim
büyümemizde önemli rol oynadı. Aldık, rehabilite ettik, kazandık.
Capital: Yeni satın alma planlarınız var mı?
- Hizmet sektöründe 2011 bizim için satın almalar yılı olacak. Önce
halka arzı yapacağız ardından satın almalar yapacağız. Geri dönüşüm
işinde satın almalarla güçlü bir grup oluşturmak istiyoruz.
Capital: Bundan 10 yıl sonra Albayrak Grubu'nu nerede görüyorsunuz?
- Benim hayallerim o kadar geniş değil. 10 yıl önce bugün Türkiye'nin
geldiği yeri birileri hayal edemiyordu. Dolayısıyla 10 yıl sonrası için
öncelikle bölgeyle ilgili endişelerim var. Oralarda Türkiye'yi
etkileyecek ciddi sorunlar olmazsa, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan
2023'te çok rahat bir şekilde Türkiye, dünyanın ilk 10'unda olur.
Dünyanın ilk 10'unda olan bir ülkenin girişimcisi de ne kadar beceriksiz
olursa olsun başarılı olur.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?