Şener ile rakamların ötesinde şirketin ruhunu ve takımı başarıya ulaştıran kodları ortaya koyabilecek bir sohbet gerçekleştirdik
Sami
Şener TAV Grubu’nun CEO’su. Holding ve holdinge bağlı TAV İnşaat’ta
hissesi de var. İnşaat mühendisi olan ve şantiyelerden yetişen Şener’e
bağlı 4 farklı ülkede 7 havalimanı, 8 tane de şirket bulunuyor.
Geçtiğimiz 10 yılda havalimanı işi Avrupa’da küçüldü, Ortadoğu ve
gelişmekte olan ülkelerde ise hızlı büyüdü. TAV Holding, bu dinamik
sektörde önemli bir başarı elde etti. Sıfırdan başladı ve 10 yılda
havalimanı inşaatı ve işletmeleri içinde dünyada ilk 5 şirket arasına
girdi. 2005’te konsolide cirosu 304 milyon Euro seviyesindeyken 2009’da
640 milyon Euro’ya ulaştı. Organik ve inorganik büyümeyle ciroda yıllık
ortalama yüzde 20 seviyesinde artış gösterdi. TAV Havalimanları, bugün
borsa değeri 1,8 milyar dolar olan bir şirket konumunda. Holding
bünyesindeki ana şirketlerden biri olan TAV İnşaat ise bugüne dek 2,3
milyar dolarlık proje tamamladı ve şu anda 8 milyar dolar bedelli 9
proje yürütüyor. Bu projelerde şirketin payı 3,1 milyar dolar. 2011’de 1
milyar dolar ciro hedefleyen inşaat şirketinin, takip ettiği yeni iş
fırsatlarının büyüklüğü ise 20 milyar dolar. Şener, TAV Holding’deki
büyüme formüllerini anlatırken “Küreselleşmeyi iyi okuduk.
Rakiplerimizin iş yapma kültürü nedeniyle başarılı olamadığını yakın
coğrafyamızdaki ihaleleri alarak büyük aşamalar kaydettik” diyor. Tepe
ve Akfen’in başarılı ortaklık kültürü sayesinde her yeni ihalede dünyaca
ünlü, itibarlı inşaat şirketlerinden iş birliği ve ortaklık teklifleri
aldıklarını belirtiyor. Atatürk Havalimanı’nın inşaatı ve işletmesindeki
başarıları TAV’ı küresel pazara taşıyan ana etken. TAV Holding, ayrıca
Atatürk Havaliman’nda dünyada eşi olmayan entegre bir model kurmuş
durumda. TAV İşletme Hizmetleri, HAVAŞ, ATÜ Duty Free, BTA Catering, TAV
Bilişim ve TAV Özel Güvenlik ve TAV O&M gibi şirketlerin çoğunda
hakim ortak. TAV Holding’in bu dinamik yapısının temelinde şirketi
kurulduğu günden bu yana yöneten Sani Şener’in kişiliğinin yansımaları
da var… İşini ve ekibini tüm ruhuyla sahiplenen bir lider Şener… Onunla
yaptığımız söyleşide içten bir CEO’nun profilini, küreselleşen bir
şirketin rotasını nasıl çizdiğini ve stratejisini nasıl başarıyla hayata
geçirdiğini mercek altına aldık…
Capital:
Sizi TAV Holding’le birlikte tanıdık. Ancak ondan öncesinde neler
yapıyordunuz? 1977’de Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun oldunuz
ve ardından yurtdışında yüksek lisans yaptınız. Daha sonra neler
yapınız?
_ Kendi
şirketimizde ağabeyimle beraber çalışıyorduk. 1994’te ayrıldık. O
yoluna devam etti, ben yoluma devam ettim. Rusya’ya ilk gidenlerdendim.
Termik santraller, barajlar gibi büyük projelerde çalıştım. Kendi
işlerimi yapmaya başladım. 1994 Rusya krizinde çok ciddi bir krize
girdim. Sonra tekrardan, sıfırdan başladım. İkinci mühendislik hayatıma
Akfen şirketinde başladım. Zirveden indim, sonra tekrar çıktım. ~
Ondan sonra Akfen ile Tepe birleşip bu işi alırken ben projenin başında bulundum.
Capital: Demek ki TAV öncesinde sizin bir girişimcilik hikayeniz, kıymetli bir deneyiminiz var?
_ Kaybettiklerinizden
aldığınız dersleri kaybetmezseniz başarıya ulaşırsınız. Ben,
kaybettiklerimden çok iyi ders aldığıma ve o dersi hiç kaybetmediğime
inanırım. Yıllarca o sıkıntılar geri gelebilirmiş gibi çok tedbirli
davrandım ama yatırımcı olarak vizyonumu da geniş tutmaya mecburum.
Capital: 10 yılda işi nereden nereye taşıdınız?
_ 10
yıl önce bir tek Atatürk Havalimanı vardı, işletiyorduk. 10 milyon
civarında yolcumuz vardı. Şimdi sadece Atatürk Havalimanı’nda 30 milyonu
aşkın yolcumuz var. Atatürk Havalimanı’nı günde 30 bin kişinin
kullanmasını oldukça önemli görüyorduk. Şimdi 100-110 bin kişi
kullanıyor. O zamanlar, 400 kişi çalışıyorduk. Şimdi tüm TAV’a
bakarsanız 18 bin kişi, 15 bin kişi de TAV Havalimanını İnşaat adlı
şirketimizde çalışıyor. Sonuçta bizden iki büyük şirket çıktı: TAV
Havalimanları ve TAV İnşaat. TAV Havalimanları halka açık, TAV İnşaat
ise halka açık bir şirket değil. Şu anda dünyanın farklı ülkelerinde 4
tane havaalanı inşaatı yapıyoruz, çok sayıda havaalanı işletiyoruz.
Katar’da inşa ettiğimiz havalimanı, dünyanın en büyüklerinden biri ve 5
milyar dolarlık kısmını biz yapıyoruz. Dünya çok hızlı gelişiyor. Biz bu
gelişmelere ayak uyduramamış olsaydık, bugün burada oturmamız mümkün
değildi
Capital: Başarıyı getiren adımlar ve şirket ruhundaki kodlar neler oldu?
_ Ortadoğu’da
Tepe ve Akfen çeşitli işler yapıyor. Portföylerinde turizm de var,
üniversite de… Ancak TAV, havacılıktan başka bir işe girmiyor. Havacılık
markası olarak, havacılık endüstrisi altındaki bir sürü çeşitli işi
yapıyor. Yiyecek içecek işi de yapıyor, bilişim şirketi de var ama hepsi
havacılığın altında. Bu markayı yaratmak çok önemliydi. Biz bunu
yaptık. Sizinle 2002’de yaptığımız birsöyleşide, “Buradaki işletme
bilgimizi yurtdışına taşıyacağız” demişim ve bunu gerçekleştirmişiz. Bu,
çok önemli. O günden bugüne geçen 8 yıl zarfında Türkiye’de 3,yurtdışında
6 tane daha havalimanı yapmışız. 4 tanesinin de inşaatını sürdürüyoruz.
Biz bunu, küreselleşmeyi iyi okuyarak başardık. Dubai’ye, Afrika’ya,
Kuzey Afrika’ya, Gürcistan’a, İran’a gittik. Döndük, Doğu Avrupa’yı
dolaştık. Her tarafa derdimizi anlattık.Küreselleşmeyle ilgili şunu
öğrendik: Evinizde iyi değilseniz, küresel pazarlar da sizi kabul
etmiyor. Yurtdışından heyetler getirdik, İstanbul Atatürk Havalimanı’nı
tanıttık. Ondan sonra şunu gördük: Küreselleşme, sermaye ve teknoloji
transferini sağlamış ama kültür transferini sağlayamamış. O zaman dedik
ki bizim bu yakın coğrafyada avantajımız var. Gelenekler yakın, tarihsel
bağlar mevcut, kültür benzerliği de var. Onun için biz bu bölgede çok
ciddi bir avantaj yakaladık. Hükümetin de dış işleri politikasının
paralel olması, bize büyük destek oldu.
Capital: Atatürk Havalimanı’nı örnek ve eşsiz yapan özellikleri neler?
_ Bu
bizim yarattığımız bir model ve dünyada da hiçbir yerde yok. TAV
Havalimanları’nın borsa değeri şu anda 1,8 milyar dolar. Yurtdışındaki
rakiplerimiz duty free, catering, yer hizmetlerini outsource etti. Biz
en iyi bileni getirdik, ona ortak olduk. Örneğin Havaş’ın yüzde 65, ATÜ
Duty Free’nin
yüzde 50, BTA Catering’in yüzde 67, TAV Güvenlik’in yüzde 67 ortağıyız.
TAV O&M’in yüzde 100’üne, TAV Bilişim’in yüzde 99’una sahibiz.
Capital: Bu projeyi güçlü kılan, proje finansman modelini de anlatır mısınız?~
_ TAV,
bir kere Türkiye’de bu işin proje finansmanını sağlayan bir şirket.
Geri ödeyen bir firmayız. Atatürk Havalimanı’nı 2000 ila 2005 yılları
arasında net işleterek, projeyi zamanında bitirerek, kredi proje
finansmanımızı sağlayarak ve geri ödeyerek çok güzel bir örnek olduk
Türkiye’de…
Türk insanının beklentilerini yükselttik. O yıllarda Atatürk
Havalimanı’ndan İzmir’e ve Ankara’ya uçan bir yolcu benzer kalitede bir
binayı ve hizmeti oralarda da arar hale geldi. Ardından yine bizim
yaptığımız Esenboğa ve İzmir havaalanlarında yatırımcıların güvenini
sağladık. Atatürk Havalimanı’nın ilk finansmanını yapan banka, aynı
şekilde Antalya’nın, Dalaman’ın ve İSG’nin de finansmanını yaptı.
Türkiye’de böyle bir işletmenin yapılabileceğini ve bu mimarlığın
uygulanabileceğini gösterdi. Kamu, zaten o ihaleyi almıştı. Ama biz onu
alıp bunuşaranlardan, becerenlerden olduk. İyi de bir örnek olduk.
Bizden sonra herkes zaten kalktı ihaleye girdi. Onlar, başka
özelleştirmelere girdiler, biz başka hedefler koyuyoruz kendimize.
Yurtdışında çok güçlendik artık. Şu anda ciddi biçimde 3 kıtada varız.
Baktığınızda yabancı rakiplerimizin çok fazla aktif olamayacakları her
yerde varız. Nasıl yaptık? Biz başarılarımızı başkalarının başarıları
üzerine kurmadık. Biz kendi mavi okyanuslarımızı yarattık. Bizim mavi
okyanuslarımıza geldiler, biz başka mavi okyanuslar yarattık.
Capital: Şirket büyürken siz nasıl değiştiniz?
_ Çalışırken
de eğitim alıyoruz. Şu anda 55 yaşındayım, 53 yaşında MIT’de kompleks
sistemlerin basitleştirilmesi konusunda çok ciddi bir eğitim aldım.
Dünya klasmanına baktığınızda işletme olarak kendi endüstri
oyuncularımızın perspektifinden 5’inciyiz ve 2015’te bizim 3’üncü
olacağımızı söylüyorlar. TAV İnşaat’a baktığınızda dünyanın 4’üncü en
büyük havalimanı inşaatı şirketi. Bu şirketin yöneticisi olarak ertesi
gün hoca soru sorduğunda cevap verebileyim diye gece 2’lere kadar
çalıştım. Eğer şirket büyürken ben şirketimle birlikte büyüyemezsem
hemen CEO’luğu bırakmam lazım. Aynı şekilde diğer görevlerdeki
departmanların başındaki arkadaşlarım da öyle. Ben Uluslararası
Havalimanları Konseyi ACI’ın yönetim kurulu üyesiyim ve İstanbul’da TAV,
Avrupa’daki eğitim alanlarından biri oldu. Yani dünyadaki çok çeşitli
havalimanlarının genel müdürleri, işletme müdürleri, verilecek eğitime
göre gelip TAV’da bizim ve ACI’ın eğitmenlerinden alıyorlar.
Capital: Size bağlı çalışan 15 kadar genel müdür var. Bu kişileri hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
_ Bana
direkt bağlı 7 havalimanı, 8 tane şirket, yani 15 genel müdür var. Bir
de ayrıca TAV İnşaat’ta da 5 bölgenin direktörü var. Neredeyse yüzde
95’i içeriden yetişti. En önemli kısım bu. Dışarıdan çok az kişi
transfer ettik. Onun için 10 yıl önceki kriterlerimiz halen geçerli…
İşte
arkadaşların çalışkanlıkları çok önemli, esnek olmalarına çok önem
veriyoruz. Tabii ki ailelerine, yetişme tarzlarına da önem veriyoruz.
Bizim elemanlarımızın çoğunluğu, 10 yıllık.
Capital: Orta kademeli yöneticilerle genel müdürlerin katılmadığı toplantılarınız oluyormuş.
_ Evet.
Benim kendi söylediğim bir laf vardır. Orman yöneticisi diye bir tabir
vardır ya ağaçlarını bilmediğin ormanı yönetemezsin. O ağaç kümelerinin
liderleridir genel müdürler. Anlatıyorlar ama ben o ağaçları tek tek
bilmek istiyorum. Bilmek istiyorum ama yönetmek istemiyorum.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?