Türkiye'de her yıl 40-50 arasında Çin sermayeli şirket kuruluyor. 2010
yılında Türkiye'ye Çin'den yapılan yabancı yatırımlar 1 milyar 464
milyon dolar seviyesindeydi. 2011 sonunda yatırımlarda bu rakamın
üzerine çıkılması bekleniyor. 2012 yılına ilişkin miktar şimdiden
öngörülememekle birlikte birkaç milyarı aşan ciddi bir yatırım
beklentisi var. Tüm bu verilerin ışığında Çin'in özellikle altyapı,
ulaşım, enerji ve madencilik sektörlerinde Türkiye'nin en büyük
yatırımcılarından olmasına ise kesin gözüyle bakılıyor. Tüm dünyanın
üretim merkezi Çin, yatırımlarda gözünü Türkiye'ye çevirdi. Son yıllarda
çok sayıda Çinli şirket Türkiye'ye girdi. Teknoloji devi Huqwei başta
olmak üzere, inşaat ve taahhüt projelerinde ZTE, Genertec, China Railway
Construction Corp., China National Machinary Corp., Sinosteel, beyaz
eşya ve televizyonda Hicon, Konka ve motorlu taşıtlarda Yiying, Gaoming,
DFM Motor ve Greetwall Türkiye'ye yatırım yaptı. Çin'in en önemli
bankalarından biri olan Bank of China, 2011'de Türkiye'de temsilcilik
ofisi açtı. Bazı Çinli şirketler de Türk şirketlerini satın alarak
pazara girdi. Uçak bakım hizmeti veren myTechnic'in çoğunluk hissesi,
Çinli Hainan Airlines Group Company Limited ve Bravia Capital Hong Kong
Limited ortak girişimi tarafından satın alındı. Havaş'ın yüzde 35
hissesi de İş Girişim ve Hong Kong'lu HSBC Investment Bank Holdings
ortak girişiminin oldu. Son olarak Çinli Zhejiang Energy Grup, Polat
Madencilik'le birlikte Soma'da kömür ocağı işletmesi ve termik santral
için 1 milyar doların üzerinde yatırım kararı aldı. 2010 yılında
Türkiye'ye Çin'den yapılan yabancı yatırımlar 1 milyar 464 milyon dolar
seviyesindeydi. 2011 sonunda yatırımlarda bu rakamın üzerine çıkılması
bekleniyor. 2012 yılına ilişkin miktar şimdiden öngörülememekle birlikte
birkaç milyarı aşan ciddi bir yatırım beklentisi var. Yatırımların
yönüne baktığımızda telekom, altyapı, demiryolu inşası, deniz nakliyatı,
enerji, telekomünikasyon ve madencilik sektörlerinin başı çektiği
görülüyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın. 7 yılda 5'e katlandı
Çin'in Türkiye'ye ilgisi son 7 yılda önemli ölçüde arttı. 2003 yılında
Türkiye'de 100 civarı Çin sermayeli şirket faaliyet gösterirken bugün bu
rakam 500'e yaklaştı. Son 5 yıldır da Türkiye'de her yıl 40-50 arasında
Çin sermayeli şirket kuruluyor. Çin ve Hong Kong menşeli yatırımcıların
Türkiye pazarına ilgileri artmaya devam ediyor. TÜSİAD International
Başkan Yardımcısı Aykut Eken de son zamanlarda Çin'in pek çok farklı
eyalet ve bölgesinden heyetlerin Türkiye'ye iş geliştirme ziyaretleri
gerçekleştirdiklerini söylüyor. "TÜSİAD Pekin Ofisi ve TÜSİAD
International'ın ortak çalışmaları ile neredeyse ayda 3 tane Çin'in
farklı bölgelerinden gelen ve farklı sektörlerden oluşan işadamları
heyetleri ile toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bu da Çin'den Türkiye'ye
artan ilginin açık bir göstergesi" diyor. Grant Thornton Türkiye Başkan
Yardımcısı Nazım Hikmet de Çin'in yaklaşık 1,5 yıldır Türkiye'yi daha
yakından takip ettiğini belirtiyor. "Çin, büyüyen ekonomik gücüyle,
bundan sonra özellikle altyapı, ulaşım, enerji ve madencilik
sektörlerinde Türkiye'nin en büyük yatırımcısı olabilir" diye
konuşuyor.~
Neden geliyorlar?
Çinli yatırımcıların Türkiye ilgisi her geçen gün artarken bu ilginin
arkasında yatan iki ana sebep var: Birincisi Çin artık dünyada
uluslararası doğrudan yatırımların önemli bir kaynağı... 2010'da Anakara
Çin yurtdışında toplam 68 milyar dolarlık doğrudan yatırım
gerçekleştirirken, Çin'e bağlı özel yönetim bölgesi Hong Kong 78 milyar
dolarlık yurtdışı yatırımını hayata geçirdi. İkinci sebep ise
Türkiye'nin cazip bir yatırım ortamı olarak Çinli yatırımcıların
ilgisini çekmesi. Çünkü şu anda birçok gelişmiş ülke küresel krizle
boğuşurken Türkiye, Çin ile beraber dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi.
Yatırım ortamını daha da cazip hale getiren makroekonomik istikrar ve
büyümenin yanında Türkiye, Çinli yatırımcıların Avrupa Birliği, Kuzey
Afrika ve Orta Doğu pazarlarına girmeleri için son derece stratejik bir
konuma sahip. Çinli yatırımcılar Türkiye'yi bir üretim ve ihracat
merkezi olarak kullanıp Türkiye'den birçok pazara hem lojistik hem
gümrük politikaları açısından kolay bir şekilde erişebiliyor. Uzmanlar
ayrıca Türkiye'nin büyüyen iç pazarının da ülkeyi Çinli yatırımcılar
için son derece cazip bir yatırım yeri haline getirdiğini ifade ediyor.
FD Finans Kurucu Başkanı Ercan Palavurcuk'a göre Avrupa'da oluşan
istikrarsızlığın yanında Türkiye'nin güvenilirliğini pekiştirmesi Çinli
şirketlerin 2011 yılında Türkiye'ye girişini hızlandırdı.
İlgilendikleri sektörler
Çinli yatırımcılar, Türkiye'de gelecek vaat eden birçok sektöre ilgi
duyuyor. Bu sektörlerin başında madencilik, enerji, otomotiv, bilişim,
makine ve lojistik geliyor. Enerji özellikle Çinlilerin radarında olan
bir sektör.Çinli devler özelleştirmelerin sıkı takipçisi. İhalesi iki
kez iptal edilen Başkent Doğalgaz'ın özelleştirme süreci Ocak 2012'de
yeniden başlıyor. 1,3 milyon abonesi bulunan Başkent Doğalgaz'la en çok
ilgilenenler arasında 100'den fazla şehirde doğalgaz dağıtım hizmeti
sunan Çinli ENN Group da var. Egon Zehnder International Yönetici Ortağı
Murat Yeşildere, Çinli yatırımcıların tekstil, ilaç ve tarım
sektörleriyle de ilgilendiklerini belirtiyor. Tekstil ve hazır giyim
sektörü oyuncuları Çinli ilgisini doğruluyor. Orka Group Genel
Koordinatörü Osman Arar, Çinlilerin Türkiye'de yer almalarının lojistik
problemlerini büyük ölçüde çözmeleri açısından önemli olduğunu ifade
ediyor. "Önümüzdeki yıl birçok Çinli'nin sektörde varlık göstereceği
kesin" diyor. Altınyıldız Genel Müdürü Zeki Çaputlu da önümüzdeki birkaç
yılda Çinlilerin sektöre giriş yapacakları kanaatinde olduğunu
açıklıyor.
Yakın zamanda Çin'den makine sektörüne de yoğun bir yatırım bekleniyor.
İMDER Genel Sekreteri Faruk Aksoy, bu konuyla ilgili olarak, "Çin'in en
büyük 3 şirketi, başka ülkelerde gerçekleştirmeyi planladığı yatırımları
Türkiye'ye çevirdi. Yılda 60 binin üzerinde üretim yapan Çin'in en
büyük 4'üncü iş makineleri şirketi, Türkiye'de imalat yapmayı planlıyor"
diyor.
Daha fazla yatırım yolda
Önümüzdeki dönemde daha fazla Çinli Türkiye pazarına giriş yapacak.
Çin'in en büyük holdinglerinden HNA Grubu, geçen yıl myTechnic ve
myCargo şirketlerine ortak oldu. Grubun başkanı Chen Feng yatırımlardan
memnun. Türkiye'nin Çin için doğu ile batı arasında köprü rolü
görebileceğini belirten Feng, "Biz iki şirkete ortak olduk. Ama daha
fazla yatırım yapmak istiyoruz" diyor. Çin'in en büyük 10 otomobil
üreticisinden biri olan Jianghuai Automobile Co. Ltd. (JAC) Türkiye'de
faaliyette bulunmak istediğini açıkladı. Şirket tarafından yapılan
yazılı açıklamada, yılda 2 milyon araç ürettikleri belirtilerek, küresel
krizi az hasarla atlatan sayılı ülkelerden biri olan Türkiye'nin JAC'ın
strateji radarına girdiği ifade ediliyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün de iş makinesi üretimi yapan Sanny'nin de aralarında
bulunduğu 4 Çinli şirketin Türkiye'ye yatırım için son kararlarını
vermek üzere olduğunu belirtiyor. Ergün, "Bu şirketlerin ülkemize
yapacakları yatırım miktarı 400 milyon doların üzerinde. Yaptığımız
görüşmeler ve bize ulaşan bilgiler, bu 4 şirketi birçok Çinli şirketin
daha takip edeceği yönünde" diye konuşuyor.~
İş dünyası ne diyor?
Türk iş dünyası genel olarak Çinli yatırımcı ilgisinden memnun. Arbel
Grubu CEO'su Hüseyin Arslan, Türkiye'ye Çinli yatırımcı girişinin ülkeye
değer yaratacağını düşünüyor. "Teknoloji getirmeyecek bir Avrupa ülkesi
yatırımcısına nazaran Çinli yatırımcı daha çok avantajlı olur. Çok
büyük bir pazara çok daha kolay ve bilinçli giriş için iyi bir altyapı
oluşturur" diyor. Gülle Tekstil'in patronu İsmail Gülle, Türkiye'nin
Çinliler için potansiyel yatırım alanı olduğunu ifade ediyor. Çin'deki
hareketin giderek doğrudan yatırıma dönebileceğini belirtiyor. Çinli
yatırımcının Türkiye'ye katkısını da "Çin büyük bir fırsat. Gelecek
15-20 yıl içinde dünyanın en büyük ekonomik gücü olacak. Bu güce yakın
olmanın önemli sonuçları olur" sözleriyle anlatıyor. Otomotiv sektöründe
üretim yapan bazı oyuncular ise Çin'i bir tehdit olarak görüyor. Çin'in
hem iç pazarda hem Avrupa'da ciddi rakipleri olduğunun altını çizen
Kibar Holding Başkan Yardımcısı Ali Kibar, "Çin, ihracatçısına hammadde
tedariğinde ve ihracatta sağladığı sübvansiyonlarla haksız rekabet
avantajı sağlıyor. Bunu ciddi bir tehdit olarak görüyoruz" diyor. Ancak
hemen arkasından da ekliyor: "İthal ettiğimiz ürünleri üretmek veya
ihraç ürünlerimizdeki katma değeri artırmak için gelen doğrudan yabancı
yatırımcıya her zaman kapımız açık olmalı."
YAVUZ ONAY/ TÜRK ÇİN İŞ KONSEYİ BAŞKAN YARDIMCISI Çin'in Türkiye'ye ihtiyacı artar mı? AB'YE BAĞLI Çinli yatırımcının Türkiye'ye girmesi bundan sonra
Avrupa Birliği'nin istikrarsızlığına bağlı. Avrupa, Çin'in Avrupa'yı
kurtarmasını bekledi. Çin de "Ben Avrupa'yı kurtarmak için para
harcayamam" dedi. İLK TEDBİR Avrupa bunu bir yere not etti. AB krizden kurtulup her
şeyi yoluna koyar da geriye dönük hesaplaşma yaparsa o zaman "Bizim
yanımızda hangi ülke yer aldı hangisi yer almadı" deyip, tedbir
alabilir. Yani Avrupa durumu iyiye gittiğinde ilk tedbir aldığı ülke Çin
olacak. ÇİN'DEN TÜRK MALI İşte o zaman Çin'in Türkiye'ye ihtiyacı var. O
zaman Çin, Türkiye'de gerçekten yatırım düşünebilir. Yüzde 60 üretimi
Türkiye'de yapmak koşuluyla o malı Türk malı olarak Avrupa'ya sokabilir. ÇİN PAHALILAŞIYOR Öte yandan Çin pahalılaşıyor. Çin içinde ulaşım
ve işçilik pahalı hale geliyor. Bu nedenle Çin'in de yurtdışına çıkması
gerekiyor. Yakın çevresinde ucuz üretim yapabileceği Vietnam ve
Endonezya gibi ülkeler var ama hammaddesi bol olan Avrupa'ya yakın
ülkelere de yönelme ihtiyacı duyabilir. Mesela Türkiye'de enerji ucuz
olsaydı işleri daha da kolay olurdu.
AYKUT EKEN / TÜSİAD INTERNATIONAL BAŞKAN YARDIMCISI
İş ziyaretleri arttı' ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER Çinlilerle ikili yatırım ilişkilerimizde
günümüzde öne çıkan sektörler maden, enerji, telekom, demiryolları ve
altyapı. Çin hükümetinin enerji alanındaki çalışmalara önem vermesi ve
"go out" (dışarı git) politikası da iki ülke yatırım faaliyetlerinin
gelişim göstermesine yardımcı olacak. İŞBİRLİKLER KURULACAK Önümüzdeki yıllarda hiç şüphesiz ikili
yatırım ilişkilerimiz daha da ivme kazanacak. Özellikle turizm,
müteahhitlik, lojistik, eğitim, finans, otomotiv, makine ve
yenilenebilir enerjiler, tarım ve gıda sektörlerinde işbirliklerinin
kurulacağına inanıyoruz. GÖRÜŞME KONULARI Son zamanlarda iki ülke arasında yapılan iş
ziyaretlerinin hızla arttığına tanık oluyoruz. Halihazırda özellikle
yenilenebilir enerji, doğal kaynaklar, gıda, ulaşım, müteahhitlik
konularında da görüşmeler sürüyor. Türk ve Çinli şirketlerin yüksek
teknolojiye ve AR-GE'ye dayalı iş ve yatırım ortaklıkları
gerçekleştirmeleri için fırsatlar doğuyor. VERİMLİ ORTAKLIKLAR Birçok sektörde Çinlilerle verimli
ortaklıklar kurulabilir. Yüksek teknoloji dışında Türkiye'de Çin,
KOBİ'lere bu bağlamda değer katabilir. Örneğin oyuncak sanayinde düşük
kalitede üretim yapan Çinli bir işletmeci Türkiye'de yapacağı işbirliği
ile ürünleri ekolojik boyatarak dünyaya satabilir. Bunun gibi pek çok
örnek verilebilir.~
"Doğrudan yatırımların çekilmesi hızlanacak"
İLKER AYCI/ BAŞBAKANLIK YATIRIM DESTEK VE TANITIM AJANSI BAŞKANI
DAHA ÇOK PAY Çinli yatırımcılar ile sürekli irtibat halindeyiz. Çin
bizim için önemli bir ülke ve Çin'in yurtdışında yapmış olduğu doğrudan
yatırımlardan daha çok pay almak istiyoruz. Bu bağlamda gerek ajans
olarak gerek resmi heyetler eşliğinde sık sık Çin'e gidip orada
yatırımcılarla doğrudan görüşmeler yapıyoruz. ÇİNLİLER MEMNUN Önümüzdeki dönemde Çinli şirketlerle Türk
şirketleri arasında ortaklıklara tanık olacağız. Hatta çok kısa bir süre
önce tanık olduk. Bildiğiniz gibi Çin'in dördüncü büyük havacılık grubu
HNA Grup kısa bir süre önce Türk şirketi olan ACT Havayolları'na ortak
oldu. Aslında HNA önce ACT'ye bağlı myTechnic'e ortak oldu. Bu
yatırımlarından o kadar memnun kalmışlar ki hemen akabinde yine aynı
şirkete bağlı myCargo'ya ortak olarak hızlı bir şekilde Türkiye'de
yatırımlarını artırdılar. 15 YATIRIMCI GETİRDİ Bu ve buna benzer ortaklıklar Çinli
yatırımcıların ülkemize daha çok yatırım yapmalarına vesile olacak. Zira
HNA beraberinde 15 Çinli yatırımcıyı Türkiye'ye getirerek hem
Türkiye'deki yatırım imkanlarını yakından görmelerini sağlamış hem
yatırımlarından ne kadar memnun olduklarını göstermiş oldu.
Ortaklıkların ötesinde doğrudan yatırımların çekilmesi de hızlanacak,
bunun son örneği Huawei'nin Türkiye'de AR-GE yatırımı yapması.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?