Grubu 2017'ye hazırlıyorum

AVNİ ÇELİK, Sinpaş Grubu'nun kurucusu ve en büyük hissedarı. Bu yıl iş hayatında 42'nci yılını dolduran, deneyimli bir inşaat yüksek mühendisi. Şirketini ilk kurduğu günden bu yana hedefi "gayrimenkul geliştirmek" olan Çelik, sadece konut işine odaklanmasıyla dikkat çekti. Bugün Sinpaş Grubu'nu iki yeğeniyle birlikte yönetiyor. Hedefi, 2017 yılına dek Sinpaş GYO'nun yanı sıra grup şirketlerinden ikisini daha halka açmak ve yönetimden çekilmek. Kurumsallaşma çalışmaları kapsamında grup şirketlerinin holding çatısı altında toplanması ve Seranit ile Vanucci'nin birleştirilmesi de var. Üst  segmeıte yönelik konut üretimi kolay iş değil. Çünkü  gelir ve eğitim düzeyi yüksek olan bu aileler, rafine zevklere sahip. Dünyayı dolaşıyor, konut .ve dekarosyondaki yeni trendleri yakından takip ediyorlar. Sinpaş ise son yıllarda Türkiye'de bu ailelere yönelik konut üretimine odaklanmış iddialı şirketlerden biri. Şirketin kurucusu Avni Çelik, "İstanbul'da yılda 110 bin konut satılıyor. Bizim hedefimiz yılda 3 bin konut üretmek. Biz bu 3 bin konutu her tür ekonomik koşulda rahatça satabiliriz" diyor. İlk kuruldukları günden bu yana iş tanımlarını kesin sınırlarla çizdiklerine de dikkat çeken Çelik, sadece gayrimenkul geliştirmeye odaklı ilerlediklerini söylüyor. "Biz büyük alanlar almalıyız, bu alanlara bir değer yüklemeliyiz" sözleriyle sektördeki iddiasını ortaya koyuyor. Sinpaş Grubu, 2007 yılında Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketini halka açtı. O günden bu yana 6 bin 465 konut üreten şirket, bunların 4 bin 580'ini sattı. Sinpaş GYO'nun 2010 yılı kârı 61 milyon TL'yi aştı. Sinpaş Grubu'nun hedefi 2017'ye dek 2 şirketini daha halka açmak. Avni Çelik, 2017'ye dek holdingleşme ve kurumsallaşma çalışmalarını tamamlamayı ardından da yetkilerini şu an şirkette küçük hissedar konumunda olan iki yeğenine devretmeyi planlıyor. İşte Çelik'in Sinpaş Grubu'nun markalaşma yolculuğuna ve gelecek stratejilerine ilişkin sorularımıza verdiği yanıtlar:

Capital: Genç bir inşaat mühendisi olarak iş yaşamına atıldığınızda hedefleriniz neydi?
- İş hayatına üniversitenin ilk yıllarında atıldım. Çünkü maddi imkanlarım kısıtlıydı ve bir an evvel çalışma yaşamına girip eğitim giderlerimi karşılamam gerekiyordu. Orman Bakanlığı'nda memurdum ve 1 yıl kadar fotogrametrik metotla amenajman yaptım. Bu yıl çalışma hayatımdaki 42'nci yılım ve bunun sadece ilk yılında memuriyet yaptım. Mezun olduktan sonra askerliğimi yedek subay olarak Siirt'te yaptım, orada da bürokrasiyi tanıdım. Onun haricinde daima özel teşebbüsün içinde oldum. İnşaat mühendisliğini seçerken kafamda bir vizyon vardı. Katiyen Bayındırlık Bakanlığı'nda çalışmayacaktım. Memuriyetin bana göre olmadığını anlamıştım. İşte böyle bir atmosferin etkisiyle okulu bitirince kendi işimi kurmaya karar verdim.

Capital: İşinizi ilk kurduğunuzda bugünlere gelebileceğinizi hayal etmiş miydiniz?
- İlk günden devletle iş yapmamaya karar verdik. Sinpaş'ın bugünkü vizyonu da ilk kurulduğu günkü gibidir. Ayrıca işe başlarken inşaatçı olmamayı kafamıza koyduk. İnşaat bizim amacımız değil, aracımızdı. Biz gayrimenkul geliştiriyoruz, inşaat yapmak bu amaç doğrultusunda bir araç. Oyunun kurallarını değiştirdik, iş modellerini değiştirdik ama ana rotamızı hiç değiştirmedik. İlk işimiz Adana'da bir yazlık site idi. Yaptık ve 60 ay vade ile yok sattık.

Capital: Sinpaş'ı bugünlere taşıyan sıçrama noktaları nelerdi?
- Bu dükkanın bir farkı var. Bu dükkan, hiçbir zaman sıçramadı, sıçramayacak da. Bizim büyüme çizgimizde ani sıçramalar, inen-çıkan eğriler olmadı, olmayacak. Bizdeki risk algısı daima kabul edilebilir boyutlarda olmuştur.
Birlikte çalıştığım arkadaşlarım zaman zaman bana "Geçmişte şu riski almak istememiştiniz. Acaba alsaydık, bugün iyi olur muydu" diye sorar. Aslına bakarsanız, "Keşke o riski alsaydık" dediğim durumlar da oldu. Ancak o risk olumsuz seyretseydi, Sinpaş'ın büyümesini negatif etkilerdi. Bunu yapmak istemedik. Biz kendimizle yarışarak ilerliyoruz ve sektöre ilkleri kazandırmayı hedefliyoruz.~

Capital: Bugün Sinpaş şirketler grubu nasıl bir büyüklüğe ulaştı?
- Bizim gayrimenkul alanında çalışan birkaç şirketimiz var. Bir tanesi halka açık olan Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, diğeri Sinpaş Yapı. Bunlar dışında Sinpaş GYO ve Sinpaş Yapı olarak iştirak ettiğimiz gayrimenkul alanında şirketler var. Örneğin Saf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nda Akkök Grubu ile ortağız, Bakırköy'de Ottomare Suites projesini gerçekleştiren Ottoman Gayrimenkul'de, Katarlı Barwa Real Estate ile ortağız. TOKİ'den satın aldığımız Ataköy sahil şeridindeki arazi üzerinde proje geliştiren Kat Turizm Gayrimenkul Yatırımları'nda ise Qatar Diar ileortaklığımız var. Ayrıca granit seramik üreten Seranit, hazır mutfak yapan Vanucci, balkon korkulukları üreten Çelik&Çelik adlı sanayi şirketlerimiz var. Ayrıca Micron's Niğde'de kalsit madenleri işletiyor.
Halka açık olan Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın aktif büyüklüğü 2011 Mart sonunda 1 milyar 229 milyon TL'yi aşmıştı.

Capital: Sinpaş markasını farklılaştıran stratejinin temel felsefesi nedir?
- Biz işimizi, kesin sınırlarla gayrimenkul geliştirmek olarak tanımladık. Büyük alanlar alıp bu alanlara bir değer yükleme planıyla yola çıktık. Satın aldığımızda alanlar değersiz oluyor. Biz bu alanlarda değer katıyoruz. İlk projelerimizden biri Aquacity idi. Bu projeden önce Çekmeköy bölgesinde kaliteli konut yoktu. Belediye başkanını ziyarete gittim. "Burada apartman dairelerini 100 bin dolardan, villaları da 600 bin dolardan satacağız" dedim. Güldü. Çünkü biz 100 bin dolar dediğimiz gün hemen yan tarafımızda eski TL ile 7 milyara ev satılıyordu. "Bu bölgede böyle bir değeri yaratabileceğinize emin misiniz" diye sordu. Biz o projeyi kapalı gişe sattık. Bir farklılığı vardı. Biz orada adeta bir şehir kurduk, planını da, yollarını da biz yaptık.

Capital: Sizi davet eden Anadolu kentleri, arazi arayışına girdiğiniz kentler var mı?
- Anadolu'da bizim gireceğimiz kentler var ama çok aceleci değiliz. O bölgeye bir değer katacağımızı düşünürsek gideriz. Şimdilik Gaziantep, Bursa ve Marmaris'teyiz. Büyük şehir olarak Ankara ve İstanbul'dayız.
Yurtiçinden ve yurtdışından çok teklif alıyoruz. Yurtdışında Cezayir'deyiz. İran Bayındırlık Bakanı sırf Bosphorus City'yi görmek ve ülkesinde bu projeyi tartışmak üzere 4 saatliğine geldi. Sonra bir ekibi inceleme için İran'a gönderdim. Bürokrasinin işleyişi çok yavaş... O nedenle şimdilik "Olmaz" dedik. Bizi bir projede ortaklık için Azerbaycan'a davet ettiler. Baktım 5 yıllık bir proje öngörüyorlar. "50 yılı göreceğiniz bir proje olursa gelin müzakere edelim" dedim. Şimdilik çalışma alanımız bu yerlerle sınırlı.

Capital: Yanı başınızdaki projenin 2-3 katına satabilmek için formülünüz nedir?
- Bizim sanayici tarafımız da var. O çerçevede yıllar önce Fransa'da bir makine alımına gittik. Gezi sırasında bir fabrikada bir makine gösterdiler. Üzerinde şöyle bir plaket var: "Bu makinenin alım kararını yönetim kurulu 1957'de karar verdi, 1970'te bütçeye konuldu ve 1972'de sipariş edildi, fabrikaya 1974'te monte edildi" diye.
Dedik ki "Ne kadar hantal bir yapı." Ancak zaman zaman böyle yavaş ve planlı hareket etmenin büyük faydaları da var. Acıbadem'de bir proje yapıyoruz. Hemen yanımızdaki araziyi bizden 5-6 ay sonra sektörümüzün bir başka kurumu aldı. Yanıma geldi ve "Burada beraber iş yapalım" dedi. "Olur" dedim. "Hemen başlayalım" dedi. "Biz 2 yıl düşüneceğiz. Projeyi geliştiripfikirlerimizi olgunlaştıracağız" cevabını verdim. "Ben satış yaptım, sözleşme yaptım, 2 yıl sonra teslim etmem lazım" karşılığını verdi. O arkadaş inşaatını yaptı, bitirdi. Biz ise 30 ay sonra ancak başladık. O metrekaresini 2 bin 500 dolardan satarken hayli zorluk çekti. Şimdi biz metrekaresini 11 bin liraya satıyoruz. Bunlar yan yana iki tane proje. Projeler uzun süreçten geçerek olgunlaşıyor. Arsanın alınış tarihi ile inşaata başlama tarihi arasındaki süre Bosphorus City'de 8 yıldır.

Capital: Ataköy'de çok kıymetli bir arazi üzerinde proje geliştiriyorsunuz. Projenin ana hatları netleşti mi?
- Ataköy'ü alalı 2 yıl 10 ayı geçti. Halen proje üzerinde çalışıyoruz. Proje çalışması, imar onayları, her şeyi bitti. Dünyadan 5 mimara proje yaptırdık. Beğenmedik. Başka çalışmalar yaptık. Şu gün ancak yoluna girdi. Güzel şeyler olacak ama açıklama yapmak için hala erken. Diğer yandan Bomonti'deki çalışmalarımız şekillendi, bir yere geldi.~

Capital: Ankara'ya gelirsek?
- Sinpaş Yapı'nın Türkiye'deki en büyük gayrimenkul geliştirme projesi Ankara'da. Orada 1.800 dönüm araziyi geliştiriyoruz. Çankaya ile Oran Sitesi arasındaki bu arazide hoş şeyler yapacağız.

Capital: 2017 ve sonrası için Sinpaş'ın ciro bakımından hedefi nedir?
- Bunu holdingleştikten sonra bir hedef olarak ortaya koyacağız. Ama şimdiki organizasyonumuzda bağımsız çalışma alanları var. Granit seramikte Türkiye'de en büyük kapasiteyi muhafaza ediyoruz. Yılda 8,5 milyon metrekare granit seramik üretiyoruz. Fakat boyalı seramik dediğimiz alanda da Türkiye'de büyük kapasiteler var. Söz gelimi 380 milyon metrekare Türkiye'nin kurulu kapasitesi var. İç ihtiyacı da 130 milyon metrekare. Seramikte rekabetçi bir yapı var. Türkiye, İtalya ve İspanya'dan sonra Avrupa'nın 3'üncü büyük seramik üreticisi. En büyük ciroyu yapan sektör liderinin konsolide cirosu 380 milyon TL. Sektörün ikinci oyuncusunun 260, bir sonrakinin 170 milyon TL yıllık cirosu var. Seranit, ciro bakımında sektörün 4'üncü büyük firması. Haziranın sonunda Seranit 3'üncü fabrikasını bitirip üretime geçirecek. Ayrıca Seranit ile Vanucci birleşecek ve 2012 itibarıyla 4'üncülükten 2'nciliğe yükselecek.Yıllık cirosu 310 milyon lirayı bulacak.

Capital: Diğer firmalar için planlar nasıl?
- Çelik&Çelik'te şu anda rüzgar enerjisi santrallerinin kulelerini yapıyoruz. Bunu Türkiye'de üreten 2 şirketten biriyiz. Avrupa'da da bu işi yapan az sayıda şirket var. Bu iş ağır çelik teknolojisi istiyor. Diğer taraftan Çelik&Çelik'te yapı sektörünün çok ihtiyaç duyduğu çelik kapılar üretiyoruz. Kapasite açısından Türkiye'nin en büyüklerinden biriyiz. 40 personel ve günlük 600 kapı üretebilecek kapasitemiz var. Ayrıca Çelik&Çelik'te yapısal çelikte çalışıyoruz. Türkiye'de çok sayıda fabrikanın anahtar teslimini yapıyoruz. Trakya'da tam 14 besi çiftliği yapıyoruz. Çelik&Çelik'in diğer bir ilgi alanı da bizim yapı sektörünün ihtiyaç duyduğu balkon korkuluklarını endüstriyel metotlarla yapmak.

Capital: Önümüzdeki 5 yıl için saptadığınız büyüme hızı hedefi nedir?
- Biz Seranit'i aldığımızda yıllık kapasitesi 900 bin metrekare civarındaydı. Ben 1 milyon metrekare diye telaffuz ederken, 9 yılda kapasitesi 9 kat arttı ve 9 milyon metrekareye çıktı. Bu yıl önemli bir atak yapacak ve haziran sonu itibarıyla yıllık kapasitesi 17 milyon metrekareye ulaşacak. Ama burada 17 milyon metrekarede duruyoruz. Bu defa metrekare olarak üretimimizi artırmak yerine tasarım, renk, desen, boyut itibarıyla başka bir katma değer yaratacağız.

Capital: Holdingleşme çalışmaları ne aşamada?
- 2017'de, grubun başından çekileceğim. Tasavvuf felsefesinde "Ölmeden ölünüz" diye bir söz vardır. Biz de hayattayken yetkiyi yetiştirdiğimiz arkadaşlarımıza devretmek düşüncesindeyiz. 2017'ye kadar kurumsallaşma çalışmalarımızı tamamlayacağız. O tarihe dek en az 3 şirketimiz halka açık olacak. Stratejik planlama, insan kaynakları, finansman, denetim gibi fonksiyonları holding çatısı altında yöneterek iştiraklerimize, grup şirketlerimize koçluk yapmak gibi bir yapıya doğru gidiyoruz. Önümüzdeki 4 yıl boyunca arkadaşlarımla çalışacağım, sonra da yetişenler bu bayrağı geleceğe taşıyacak.

Capital: Sizden sonra bayrağı kim devralacak?
- Önce kurum profesyonelleşecek. Holdingin tepe yönetiminde şüphesiz iki yeğenim olacak. Bir tanesi lider olacak. Biri yönetim kurulunun başına geçecek. Orada bir model düşünüyorum. Kafamda oturdu. Ama kurumun mutlak işleyişi profesyonel olacak.