Yaşlılık Talebi

Ekonomik kriz, düşen kişi başına milli gelir herkesi etkiledi. Tüketiciler alımlarını, işadamları da yatırımlarını erteledi. Bunun sonucunda hanelerde “yaşlı” ürün, sanayi bölgelerinde ise “yenilen...

1.09.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Ekonomik kriz, düşen kişi başına milli gelir herkesi etkiledi. Tüketiciler alımlarını, işadamları da yatırımlarını erteledi. Bunun sonucunda hanelerde “yaşlı” ürün, sanayi bölgelerinde ise “yenilenmeyen” tesislerin sayısı arttı. Buzdolabından ütüye, televizyondan otomobile, hanelerde çok sayıda “yaşı geçmiş” ürün var. Sanayide ise teknolojik yenilemeye ihtiyaç giderek artıyor. Uzmanlara göre bu eğilim, çok sayıda sektörde yeni bir hareket ve talep dalgasına yol açabilir.  
 
Demografideki değişimleri ve yeni eğilimleri izleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Yaşlı nüfusun artışı ve bu trendin korunarak devam edecek olması, bütün sektörleri yakından ilgilendiriyor. Çok sayıda kuruluş bu konuda araştırma yapıyor, şirketler geleceği tahmin edip önlem almaya çalışıyor. Ana hedef ise ortaya çıkan büyük “yaşlı nüfus” kitlesinden pay kapabilmek…  
 
Aslında benzer bir eğilimi Türkiye’de ürün ve tesislerde de görmek mümkün… Ekonomide son 2 yıldır yaşanan sıkıntılar nedeniyle, evlerdeki ürünler “yaşlandı”, yenilenmeyen ve kapasite artırımı yapılmayan “yatırımlar” ise kritik yaşlara dayandılar.  
 
Capital’in araştırması, Türkiye’deki hanelerde 6.5 milyon ütü, 5 milyon fırın ve televizyonun “ömrünü” doldurduğunu ortaya koyuyor. Otomobilde ise bu rakam daha etkileyici bir düzeyde. Belli bir yaşı aşanlar dışında, artık yola çıkmaması gereken otomobil sayısının 2.5 milyon olduğu tahmin ediliyor.  
 
Benzer rakamları diğer beyaz eşya ve ev eşyalarında da görmek mümkün. Daralan alım gücü nedeniyle ertelenen alımlar, evlerde bu tür “yaşlı ürün” sayısını artırdı. Şimdi sektörlerin gözü burada. Ekonomide canlanma ve güven ortamının oluşmasıyla birlikte, “yaşlı ürüne dayalı” talebin harekete geçebileceği tahmin ediliyor.  
 
Yenileriyle değiştirilmeyi bekleyen bu ürünlerin oluşturduğu birikmiş talep önümüzdeki dönemde şirketlerin yüzünü güldürecek. Yenileme talebinin ne zaman alım trendine dönüşeceği ise üründen ürüne değişiyor. Ancak, değişimdeki temel etken, kişi başına düşen milli gelir olacak. Uzmanlar, gelire paralel olarak potansiyelin alıma dönüşeceğini düşünüyorlar.  
 
Madalyonun diğer yüzünde ise sanayiciler bulunuyor. Krizden tüketiciler gibi sanayiciler de etkilendi. Satışların düşmesi ve belirsizlik temkinli davranmayı gerektirdi. Birçok sanayici modernizasyon ve kalite artırıcı yatırımlarını erteledi. Yeni yatırımlar ise askıya alındı. Evlerde olduğu gibi onlarda kendi makine parklarını yenileyemediler. Araç gereç ve makine parklarının bir bölümü ya ekonomik ömrünü doldurdu ya da daha verimli çalışmak için teknolojik olarak yenilenmeleri gerekiyor. Dolayısıyla, sanayiciler cephesinde de birikmiş bir yatırım potansiyelinden bahsetmek mümkün. Evlerde yenilenmeyi bekleyen yaşlı ürünler ve modernize edilmesi gereken tesisler önümüzdeki dönemde ekonomide önemli bir hareket yaratacak.  
 
Sektörlerde yaş sendromu  
 
Tüketici cephesinde krizin yansıması ertelemelerle kendini gösterdi. Alım gücü düşen tüketici yeni ürünler alamayınca, eski ürünlerini kullanmaya devam etmek zorunda kaldı. Bu süreç birçok kategoride ekonomik ömrünü doldurmuş yaşlı ürün sayısını artırdı. Beyaz eşya da bu alanlardan biriydi. Evlerde kullanılan ürünlerin önemli bir bölümünün ekonomik yaşının dolması nedeniyle 4 ana ürün kategorisinde dikkat çekici miktarda yenileme talebi oluştu. Beyaz eşyanın ana ürünü buzdolabında da yenileme oranı yüzde 11’e ulaştı.  
 
Merloni Elettrodomestici Pazarlama Müdürü Pınar Alankuş, “Bu oran, 1 milyon 540 bin adet buzdolabı anlamına geliyor. Buzdolabında ortalama ömür 10 yıl olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla, ekonomik ömrünü tamamlamış ürünlerin 10 yıl içinde yerini yenilere bırakacağını tahmin ediyoruz” diye konuşuyor.  
 
İki üründe ömür 8 yıl  
 
Çamaşır ve bulaşık makinelerinde ortalama ürün ömrü 8 yıl olarak düşünülüyor. Merloni verilerine göre, hanelerde kullanılan makinelerin ortalama yaşı 6 civarında. Pınar Alankuş, “Kullanımda olan 12 milyon çamaşır makinesinin yüzde 8’inin yenileme sürecinde olduğunu düşünüyoruz. Bunu da 960 bin adet olarak hesaplıyoruz. Bulaşık makinesinin 4.8 milyon haneye girdiğini tahmin ediyoruz. Bunların yüzde 0.17’si yenileme sürecinde bulunuyor. Bu 81 bin 600 adet eder” diye anlatıyor.  
 
Çamaşır makinesinde özellikle kriz sonrasında önemli bir daralma yaşandı. Yenileme talebi ertelendi. Bulaşık makinesi ise yenileme sürecine yeni girdi. Birçok hane için halen lüks ürün kategorisinde yer alıyor. Dolayısıyla, satın alma kararı kolaylıkla ertelenebiliyor. Pınar Alankuş, ömrünü dolduran çamaşır ve bulaşık makinelerinin yenilerine yerlerini bırakmaları sürecinin 8 yıl içinde gerçekleşeceğini düşünüyor.  
 
5 milyon fırın yenilenecek  
 
Fırın beyaz eşya ürünleri arasında kullanım süresi en uzun olan ürünlerden biri sayılıyor. Teba Tümaş Genel Müdürü Hakan Günderen, hanelerdeki fırınların ortalama 12 yaşında olduğunu söylüyor. Fırında “ekonomik ömür” 8 yıl olarak kabul ediliyor. Bu da hanelerde kullanılmaya devam edilen fırınların önemli bir bölümünün yenileme talebi yaratacağını gösteriyor.  
 
Hakan Günderen, hanelerde yenilenmesi gereken 5 milyon civarında fırın olduğunu tahmin ediyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:  
 
“Önümüzdeki 10 yıl içinde 5 milyon adetlik bir değişim pazarı potansiyeli var. Toplam satışların yüzde 70’i yenilemeden gelecek. Küçük fırın kullananların tam boy ve ankastre fırına yönelebileceklerini tahmin ediyoruz”.  
 
Ayrıca, inşaat sektörünün gelişimi, yeni konut projelerinin çoğalması ve buna bağlı olarak fırın kullanımının artması da bekleniyor. Ancak, bu faktör büyüme hızına ve milli gelire bağlı bir seyir izleyecek.  
 
Ütüde ömür 5 yıl  
 
Ütü, küçük ev aletleri pazarının ana ürünlerinden biri. Groupe Seb İstanbul’un 2001’de yaptırdığı araştırmaya göre, hanelerde kullanılan ütülerin yüzde 53’ü 6 yaşında, yüzde 36’sı 6-10 yaş aralığında yer alıyor. Ütülerin yüzde 11’i ise 10 yaşın üzerinde bulunuyor. Bu üründe ortalama ömür 5 yıl olarak kabul ediliyor.  
 
Groupe Seb İstanbul Zincir Mağazalar Satış Müdürü Oğuzhan Ölmez, “Ütüde ev penetrasyonu yüzde 95 civarında. Ortalama yenileme sürelerine de bakarak 6 yaşın üzerindeki ütülerin ekonomik ömrünü tamamladığını söyleyebiliriz. Türkiye’de yaklaşık 14 milyon hane bulunduğunu düşünürsek yaklaşık 6.5 milyon ütünün ekonomik ömrünü tamamlamış olduğunu bulabiliriz” diye konuşuyor.  
 
Türkiye’deki hanelere baktığımız zaman ütülerin tamir edilemeyecek derecede bozulana kadar değiştirilmediğini görüyoruz. Bunda ekonomik koşullar etkili oluyor. Oğuzhan Ölmez, ekonomik şartların düzelmesi durumunda ömrünü tamamlayan ürünlerin yerlerini yenilerine 5-6 yıl içerisinde bırakacağını düşünüyor.  
 
2 milyon PC yaşlı  
 
Bilişim teknolojisi çok kısa aralıklarla yenileniyor. Bu da kullanımdaki bilgisayarların 1-2 yılda eskimesine neden oluyor. Bilgisayarda ekonomik ömür 3 yıl olarak kabul ediliyor. Escort Bilgisayar’ın verdiği bilgilere göre, hanelerde kullanılan bilgisayarların yüzde 30’u 1-2 yaş arasında bulunuyor. Evdekilerin yüzde 40’ı 2-5 yaşında. 5 yaşın üstünde olanlar ise toplamın yüzde 30’unu oluşturuyor.  
 
Escort Bilgisayar Genel Müdürü İbrahim Özer, 3 milyon hanede bilgisayar bulunduğunu tahmin ediyor. Ona göre, bu bilgisayarların 2 milyonu ekonomik ömrünü tamamlamış durumda. Yaşlanmış bu bilgisayarların önümüzdeki dönemde yerlerini yenilerine bırakarak hareket yaratması bekleniyor.  
 
Fabrikalar ve tesisler de yaşlandı  
 
Ekonomik ömrünü tamamlamış ürünlerin yenileme pazarı için oluşturduğu potansiyelin gücünü yukarıda ortaya koymaya çalıştık. Benzer bir potansiyel de sanayi cephesinde bulunuyor.  
 
Krizle birlikte birçok sanayici yeni ve yenileme yatırımlarını krizle birlikte askıya aldı. Bu durum sektörlerde tesislerle ilgili birikmiş bir yatırım potansiyeli oluşturdu. Bu potansiyelin önemli kısmını yenileme yatırımları oluşturacak. Turizm, kağıt karton, içecek, elektronik, demir çelik gibi sektörlerde mevcut tesislerin önemli bir bölümünde modernizasyon gerekli görülüyor.  
 
Kağıt kartonda üretim birimlerinin yaşı 15-20 arasında değişiyor. Selüloz ve Kağıt Vakfı Başkanı Erdal Sükan, sektörde teknoloji yatırımlarının yapılması gerektiğini söylüyor. Ona göre, yüzde 60 oranında teknoloji ve makine yatırımına ihtiyaç var.  
 
Bu sektörlerin yaşına dikkat  
 
Elektronik ise tüketim elektroniği, telekomünikasyon, askeri elektronik, endüstriyel cihazlar ve bilgisayar olmak üzere 5 kategoriden oluşuyor. Bu kategorilere baktığımız zaman tesislerin 20-25 yaş aralığında olduğunu görüyoruz.  
 
Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Ender Can Yücel’e göre, tesislerin yüzde 50’sinde revizyon yapılmalı. Zaten, değişen teknoloji nedeniyle 5 yılda bir yenileme gerekiyor.  
 
İçecek sektöründeki tesisler 10-15 yaş aralığında bulunuyor. Ortalama 10 yılda bir modernizasyon yapılması şart. Kristal Kola Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aziz Erdoğan, “Türkiye’deki üretim merkezlerinin yüzde 50’sinde revizyona ihtiyaç var” diye konuşuyor.  
 
Demir çelikte rekabet gücünün korunması için yenilemeler hayati önem taşıyor. Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, kuruluşların enerji verimliliğin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi için her yıl tevsi yatırımı yaptıklarını söylüyor. Şirketlerin yarısında ciddi ölçüde yenileme yatırımlarının sürdüğünü söyleyen Veysel Yayan, diğer kuruluşlarda da önümüzdeki yıllarda ihtiyacın gündeme geleceğini belirtiyor. Bu sektörler dışında tekstil, deri, ev tekstili, çimento, dondurulmuş gıda gibi ihracatçı alanlar dünya standartlarında üretim yapabilmek için sürekli modernizasyon gerçekleştiriyorlar.  
 
Yeni yatırımlar yapılacak  
 
Bazı sektörlerde önümüzdeki dönem için yeni yatırımlara da ihtiyaç duyuluyor. İçecekte yeni yatırımlara 10-15 yıl içinde ihtiyaç olabileceği konuşuluyor. Bu yatırımların kapasite artırımına yönelik olması bekleniyor. Türkiye’de çek senet kağıtları gibi kıymetli kağıtlar üretilmiyor. Bu da kağıt kartonda yeni yatırımın olabileceğini gösteriyor. Erdal Sükan, ölçek ekonomisine uygun büyük tesislerin de gerekliliğine dikkat çekiyor. Aynı ihtiyaç bitkisel yağ sektörü için de geçerli. Uzmanlar elektronikte ilave yatırımların olabileceğini söylüyorlar. Demir çelikte halen devam eden ve önümüzdeki 5 yıl içinde tamamlanması hedeflenen 2 milyar dolar büyüklüğünde yeni yatırım söz konusu. Bu yatırımlar entegre tesislerde yoğunlaşıyor. Veysel Yayan, piyasaların canlanması halinde bu miktarın yüzde 50 oranında artma olasılığına dikkat çekiyor.  
 
OTOMOTİVDE YAŞ HARİTASI NASIL?  
 
OTOMOBİL PARKI YAŞLI
 
 
Türkiye otomobil parkı oldukça yaşlandı. Honda Türkiye’nin verilerine göre, araçların yüzde 17’si 20 yaşından büyük. Bu grubu 793 bin 567 araç oluşturuyor. Yüzde 10’u oluşturan 469 bin 665 araç ise 16-20 yaş arasında bulunuyor. Parkın yüzde 50’si ise 7-15 yaş grubunda yer alıyor.  
 
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan, otomobil için ekonomik ömrün 10 yıl olarak tahmin edildiğini söylüyor. Ona göre, parktaki 2 milyon 600 bin adet otomobil ömrünü doldurdu. Bu araçların yerini yenilere bırakması için, kişi başına düşen gelirin artması gerekiyor. Ayrıca, destekleyici politikalara da ihtiyaç duyuluyor.  
 
95 BİN ESKİ TRAKTÖR VAR  
 
Dünya ortalama çalışma saatlerine göre, 15 yıl traktörde ekonomik ömür olarak benimseniyor. Türk Traktör Genel Müdürü Hakkı Akkan, 15 yılı Türkiye için bir lüks olarak görüyor. Ona göre, ortalama çalışma saati 600 saat kabul edilirse 20 yıl Türkiye için gerçekçi bir rakam olarak kabul edilebilir. Türk Traktör verilerine göre, parkın yüzde 2’si 25, yüzde 10’u da  25 yaş üstünde bulunuyor. Hakkı Akkan, bu yaş haritasından yola çıkarak ekonomik ömrünü doldurmuş 95 bin adet traktör olduğunu tahmin ediyor.  
 
OTOBÜSTE BİRİKMİŞ TALEP YÜKSEK  
 
Otobüs parkını değerlendiren Mercedes-Benz Türk Otobüs Pazarlama ve Satış Müdürü Akif Nuray yaş dağılımını şöyle anlatıyor:  
 
“Parktaki araçların yüzde 35’i 0-10 yaş arasında bulunuyor. Araçların yüzde 50’si 11-20 yaş aralığında ve yüzde 10’u ise 21 yaş ve daha üstünde bulunuyor.” Sektörde 15 yaşı aşan otobüslerde sorun çıkma oranının artacağı varsayımı ile 15 yıl ekonomik ömür kabul ediliyor.  
 
Akif Nuray, 10 bin civarında otobüsün ömrünü tamamladığı öngörüyor. Krizle birlikte otobüs alımları düştü. Yeni otobüs alımı son iki yıldır ortalamanın yüzde 40’ı düzeyinde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu kategoride önemli miktarda birikmiş talep bulunuyor.  
 
“TURİZMDE 150 BİN YATAĞA İHTİYAÇ VAR”  
 
Nedret Koruyan/Tyd Genel Sekreteri
 
 
Turizm Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Nedret Koruyan, yenileme ve yeni yatırımlara olan ihtiyacı şöyle değerlendirdi:  
 
330 BİN YATAK YENİLENMELİ  
 
Turizmde uluslararası standarda sahip bakanlık belgeli yatak sayısı 2003 ortası itibariyle 450 bin dolayındadır. Tesislerde 7-8 yılda bir yenileme yatırımı yapılıyor. Sektörümüzde 7-8 yaşın üstünde olup da yenileme yatırımı gerektiren toplam yatak sayısı 330 bindir. Yenileme yatırımına ihtiyaç duyan yatak sayısı yılda 20-25 bin artıyor. Konaklama tesislerinin ortalama yaşı 10’un altında. Bu da sektörümüz için önemli bir avantaj.  
 
HEDEF 1 MİLYON YATAK  
 
TYD, 2010 hedeflerini 25 milyon turist, 20 milyar dolar gelir ve uluslararası standarda sahip 1 milyon yatak olarak belirledi. 2010’a kadar mevcut 450 bin bakanlık belgeli yatağa ek olarak, inşaatı devam eden 100 bin yatak bitirilecek. Düşük kaliteli 300 bin belediye belgeli yatak modernize edilecek. 150 bin yeni yatak inşa edilecek.  
 
YATIRIM TALEBİ ARTIYOR  
 
Turizm yatırımlarında son iki yıl içinde yakalanan artış trendi ile 2010 yılına kadar inşa edilmesi öngörülen 150 bin yeni yatağın  gerçekleşmesi sorun olmayacak. Son iki yıldır turizm yatırım talebinde ciddi artışlar yaşanmaktadır. 2001’de 350 milyon dolar olan  turizm yatırım talebi, 2002’de 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2003’de bu rakamın 2 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz.  
 
“CEP TELEFONLARININ YÜZDE 35’İ YAŞLI”  
 
Serhat Tatlı/Tekofaks Gsm Ürün Müdürü  
 
CEPTE ÖMÜR 3 YIL
 
 
Cep telefonu düşürme, sıvı teması gibi kullanıcı hatasının yüksek olduğu bir üründür. Özenli kullanılan cihazlar konuşma amacıyla 5-6 yıl ekonomik ömrünü devam ettirebilir. Ancak, cep telefonunun teknolojik ömrünü de dikkate almak gerekiyor. Teknolojinin hızlı gelişimi değişim ihtiyacını 1-2 yıl gibi sürelere indiriyor. Ama, genellersek telefonların ekonomik ömrünü 2-3 yıl olarak düşünebiliriz.      
 
YAŞLILARIN ORANI YÜKSEK  
 
Kullanımdaki telefonların yüzde 25’i 1, yüzde 25’i 1-2, yüzde 15’i 2-3, yüzde 30’u 3-5 yaşındadır. Diğerleri ise 5 yaşın üzerindedir. Mevcut cep telefonu kullanıcılarının elindeki yaklaşık 6-7 milyon cep telefonunun ekonomik ömrünü tamamlamış veya tamamlamak üzere olduğunu söyleyebiliriz.  
 
YENİLEMEDE TEKNOLOJİ ETKİSİ  
 
Söz konusu yenileme için üç alternatif var. Bunlardan ilki kullanıcı hatasıyla oluşan hasarlar sonucu yenilemedir. Pil gibi, yedek parçaları yenilemek yerine sıfır bir telefon almak ikinci alternatiftir. Son olarak da teknolojiyi yakalamak amacıyla tüketici cihazını değiştirebilir. Bu bahsettiğim üç şart ekonomik ömrünü tamamlamış cihazların yerini yenilerine bırakmaları için yeterlidir. 2005 yılında yenileme oranlarının ilk alıma göre çok daha baskın olacağını söyleyebiliriz. Hızlanacağını düşündüğümüz yenilikler cep telefonlarının teknolojik ömürlerini daha da kısaltacak, yenileme oranlarını ve hızını daha da artıracak diye düşünüyoruz..  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz