CEO'lar artık KSS'nin büyümeye net etkisi olduğu konusunda hemfikir
Gelişmiş ülkelerde yaşanan kriz, bir kez daha gündeme getirdi. Acaba
resesyonda kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projelerine destek vermek
mümkün mü? Araştırmalara göre CEO'ların çoğu, KSS projelerinin özellikle
resesyon döneminde önemini artırdığını düşünüyor. Hatta IBM'in yaptığı
bir araştırmaya göre CEO'ların yüzde 68'i, KSS'nin büyüme fırsatları
yarattığı görüşünde hemfikir. Yüzde 68 içinde yüzde 50'lik bir kesim ise
KSS'yi büyümeyle son birkaç yıldır bağdaştırıyor. Bu nedenle
şirketlerde artık KSS bölümleri açılıyor. Şirket bütçesinden bu işin
tanıtımına daha fazla para ayrılıyor. Rapor hazırlayanların sayısı da
her geçen gün artıyor. Tüm bu değişimi, Türkiye'deki şirketlerde de
görmek mümkün. Capital'in gelenekselleşen ve bu yıl 6'ncısını GfK
Türkiye'yle hayata geçirdiği "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri 2011"
araştırması da bu değişime ayna tutuyor. Sorumlu şirketler liginde üst
sıralarda yer alan çoğu şirketin KSS konusunda bir rapor hazırladığı
görülüyor. Son yılların en önemli KSS konularından olan eğitime
duyarlılıkta da artış var. En önemlisi KSS aktivitelerini sadece proje
bazlı değil, "sorumlu ürünlerle" destekleyenlerin sayısı da artıyor.
Otomotivde elektrikli arabalar, akaryakıtta çevre dostu benzin, beyaz
eşyada çevreye duyarlı ürünler sunmak ve üretimde karbon emisyon
rakamlarını azaltmak sorumlu şirketlerin ortak paydası olmuş durumda.
"Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri 2011" araştırmasında ilk sırada
yer alan pek çok şirketin bu konularda Türkiye'nin öncüleri arasında yer
alması ise dikkat çekici. Lider şirketlerin KSS konusuna yaklaşımında
değişen ve güçlenen 8 temel konu şöyle öne çıkıyor:
1-İLETİŞİM BÜTÇESİ ARTIYOR
Şirketler, geçmişte olduğu gibi mahcup bir yaklaşım içinde değil.
Projelerine olan gönüllü desteğini artır-mak ve katılımı güçlendirmek
için, reklam ve tanıtım kampanyaları düzenliyorlar. "Kurumsal Sosyal
Sorumluluk Liderleri" araştırmasında bu yıl iş dünyası genelinde lider
koltuğuna geçtiğimiz yıl olduğu gibi Turkcell oturdu. Şirket, halk
geneline göre 2'nci sırada yer alıyor. Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv,
kısa dönemli çalışmaların uzun soluklu fayda getireceğine inanmadığına
dikkat çekiyor ve ekliyor: "KSS projelerinin iletişimini önemsiyoruz.
Sonuçta eğitim, spor, sağlık gibi alanlarda ülkenin öncü şirketlerine
çok önemli sorumluluklar düşüyor. Sponsorluklar ve sosyal sorumluluk
projeleri için yapılan tüm iletişim faaliyetleri, diğer şirketlere bu
konuda öncü olmak açısından çok önemli. Biz, 2006 yılından bu yana
sosyal sorumluluk bütçemizi yaklaşık olarak yüzde 30 artırmış
durumdayız. " Sorumluluk liderleri liginde iş dünyası genelinde 2'nci
sıraya Koç Holding yerleşmiş durumda. Halk genelinde 3'üncü sırada yer
alan Koç Holding'in CEO'su Turgay Durak'a göre KSS alanında son yıllarda
önemli değişimler yaşanıyor. Durak, "Özellikle değişen sosyal
dinamikler ve tüketici beklentileri, sosyal sorumluluk çalışmalarının
tüketim kararları ve marka algısı üzerinde artan rolünü rakamlarla
kanıtladı" diye konuşuyor. Bu nedenle sosyal projeleriyle topluma katkı
yaratan şirketlerin ciddi rekabet avantajı yakaladığına dikkat çekiyor
ve ekliyor: "Bu projeler, toplumsal bir soruna dikkat çekebilmek ve
bunun giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla tasarlanıyor. ~
Böyle iddialı bir hedefi gerçekleştirebilmek için projenin içeriğine ve yönetimine ciddi miktarda finansman ve insan kaynağı ayırmanız gerekiyor. Ancak unutmamalı ki odaklandığınız konuyu toplumun gündemine taşımak, o konuda farkındalık ve kamuoyu yaratmak da önemli. Bazı alanlarda, projenin iletişimi sayesinde toplumda yarattığınız davranış değişikliği projenin asıl katkısı olabiliyor."
İş dünyasına göre sorumlu lideri görmek için görsele tıklayın
2- BÜYÜMEYE DESTEK VERİYOR
Türkiye'nin sorumlu şirketleri liginde üst sıralarda yer alan pek çok
şirketin CEO'su, KSS projelerinin büyümeye, gelişmeye ve rekabet gücüne
katkı sağladığını düşünüyor. Bu konunun işe etkisinin farkında olan
şirketler, KSS projelerini de "yardım" veya "sosyal destek" gibi
görmüyor, çok profesyonel bir yaklaşımla ele alıyorlar. İş dünyası
sıralamasında 4'üncü, halk genelinde 7'nci sırada yer alan Eczacıbaşı
Topluluğu CEO'su Erdal Karamercan da bu görüşte. Eczacıbaşı'nda, KSS
çalışmalarının, ticari faaliyetlerle aynı önem derecesine sahip olduğunu
söylüyor. Karamercan, itibarın ticari bir sonuç kadar önemli olduğuna
vurgu yapıyor ve ekliyor: "Ürününüz, insan kaynağınız, finansal
olanaklarınız mükemmeldir ama mesajlarınızı doğru verecek kurumsal
iletişim politikaları uygulamazsanız tam bir başarı elde edemezsiniz."
Sorumlu liderler liginde halk genelinde 4'üncü, iş dünyası genelinde
12'nci sırada yer alan Yıldız Holding'in yönetim kurulu üyesi Alı Ülker
de KSS'nin kurumlar açısından artı değer yarattığını düşünenlerden. Bu
değerin farklı şekillerde ölçüldüğüne dikkat çeken Ülker, pek çok fonun
bir şirkete yatırım yapmadan önce o şirketin toplumsal sorumluluk
konusundaki performansını değerlendirmeye başladığını söylüyor ve
ekliyor: "Toplumsal katkı, daha geniş finansman kaynaklarına ulaşmaya
yardımcı olabiliyor.Türkiye'de İMKB'de işlem gören şirketlerin KSS
performanslarını öl-çümlemek ve bu konuda yatırımcılara yön vermek
amacıyla bir sürdürülebilirlik endeksi oluşturma çalışmaları devam
ediyor." KSS'nin marka imajını güçlendirerek büyümeyi olumlu etkilediği
de bilinen bir gerçek. "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri"
araştırmasında halk genelinde 12'nci sırada yer alan Doğan Holding'in
yönetim kurulu başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da bu görüşte. "KSS
içiletişime, motivasyona, kurumsal kültüre büyük katkı sağlıyor. Bunun
yanında marka imajının güçlenmesine, pazar payının artırılmasına da
önemli faydası oluyor" diyen Yalçındağ, tüm bunların çalışanların kuruma
olan bağlılığını artırarak motivasyon sağladığını belirtiyor.
İş dünyasının hangi şirketleri sorumlu bulduğunu görmek için görsele tıklayın
3- EĞİTİM PROJELERİ YÜKSELİŞTE
"Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri" araştırmasında halk geneli,
eğitimin şirketlerin öncelikli sosyal projeleri olması gerektiğini
düşünüyor. Son yıllarda bu konuda proje yürüten şirket sayısında hızlı
bir artış görülüyor. Bu şirketlerden biri de araştırmada halk genelinde
10'uncu, iş dünyası genelinde 11'inci sırada yer alan Türk Telekom. Türk
Telekom Genel Müdürü Gökhan Bozkurt, şirket olarak kurumsal sosyal
sorumluluk yatırımlarını eğitim, spor ve çevre alanlarında
yoğunlaştırdıklarını söylüyor. "Türk Telekom Okulları projesiyle
Türkiye'de eğitim alanında bgüne kadar hayata geçirilen en büyük sosyal
sorumluluk projelerinden birini hayata geçirmiş durumdayız. 10 binlerce
öğrenciye eğitim imkanı sağlıyoruz" diyen Bozkurt, bu projenin, "Eğitime
Tam Destek" kampanyası çerçevesinde inşa edilen toplam 76 eğitim
binasını kapsadığını söylüyor.~ Proje tamamlandığında 30 bini aşkın
öğrencinin modern eğitim ortamına kavuşacağını sözlerine ekliyor. Halk
gözünde Türkiye'nin en beğenilen kurumsal sosyal sorumluluk projesi,
Milliyet'in gerçekleştirdiği "Baba Beni Okula Gönder" çalışması oldu.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin eğitim olması nedeniyle bu
projenin hayata geçirildiğini söylüyor. "Özellikle kız çocuklarının
eğitimden mahrum kaldığı gerçeğinden yola çıkıldı" diye konuşuyor ve
ekliyor: "Sosyal sorumluluklarımızı eksiksiz bir biçimde yerine
getirmeye hazır bir yapımız var. Bu nedenle bireylerin ve toplumun
gelişimi için eğitim, sanat, kültür, çevre, sağlık ve spor gibi birçok
farklı alanda ileriye dönük, kalıcı projeler geliştiriyoruz." Halk
nezdinde Türkiye'nin en beğenilen 2'nci projesi olan Kardelenler ise
eğitim alanında en kapsamlı projelerden biri olarak dikkat çekiyor.
Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv, projeyle ilgili şu bilgileri veriyor:
"2000 yılında yaptırdığımız araştırma sonucunda toplumda öncelikli
olarak eğitim alanında geliştirilecek projelerin daha işlevsel olacağı
sonucu çıktı. Bu doğrultuda ekonomik yetersizlik nedeniyle öğrenimlerine
devam edemeyen kız çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sağlamayı
öncelikli hedef olarak belirledik. Bu hedeften yola çıkarak Türkiye'nin
en başarılı sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Kardelenler'i
hayata geçirdik.
Halkın gözündeki KSS şampiyonlarını görmek için görsele tıklayın
4-KSS DEPARTMANLARI KURULUYOR
Son yıllarda KSS konusunda yaşanan en büyük değişimlerden biri de bu
konuya özel departmanların ortaya çıkması. "Kurumsal Sosyal Sorumluluk
Liderleri" araştırmasında iş dünyası genelinde 7'nci, halk genelinde
13'üncü sırada yer alan Akbank, bu alanda öncü uygulamasıyla dikkat
çekiyor. Şirket, 2009 yılında Akbank yönetim kuruluna bağlı bir kurumsal
yönetim ve sosyal sorumluluk komitesi kurdu. Akbank Genel Müdürü Ziya
Akkurt, bu komitenin ilk amacının sürdürülebilirlikle ilgili
performanslarınıkalıcı kılmak olduğunu söylüyor. Bu çerçevede,
belirledikleri sorumluluk alanlarına yönelik karar mekanizmalarını
oluşturmak istediklerini belirtiyor ve ekliyor: "Bu alanlardaki
gelişmeleri, risk ve fırsatları izlemek ve yönetmek aynı zamanda
performansımızı da uluslararası standartlarda raporlamak amacındayız.
Yatırımcılarımızın, çalışanlarımızın, müşterilerimizin ve tüm
paydaşlarımızın güvenini kalıcı kılabilmenin yolunun sorumlu ve şeffaf
bankacılık anlayışından geçtiğini biliyoruz. Bu nedenle mevduat
bankaları arasında ülkemizde bir ilke imza atarak Nisan 2010'da
Sürdürülebilirlik Raporu'muzu da yayınladık." Eczacıbaşı Topluluğu da
KSS konusunda hazırladığı raporla dikkat çeken bir başka grup. Şirket,
PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından güvence çalışması
gerçekleştirilmiş olan konsolide enerji tüketim ve karbon emisyonu
rakamlarını geçtiğimiz yıl içinde kamuoyuyla paylaştı. Eczacıbaşı,
topluluk bazında Türkiye'de bu çalışmayı gerçekleştiren ilk kuruluş
olmasıyla da dikkat çekti. Türk Telekom, kendi bünyesinde KSS departmanı
oluşturan bir başka kuruluş. Şirket, 2008 yılında kurumsal sosyal
sorumluluk müdürlüğü adı altında bir bölüm oluşturarak tüm KSS
projelerini bu kanal üzerinden yürütmeye başladı.~
5- SORUMLU ÜRÜNLER ÖN PLANDA
Kurumsal sosyal sorumluluk konusunda yaşanan bir başka değişim de bu
alanda ürün ve hizmetlerin ortaya çıkmış olması. "Sorumlu ürünler"
olarak adlandırılanbu tür ürünler, bilinçli müşteri tarafından da daha
fazla kabul görüyor. "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri 2011"
araştırmasında iş dünyası genelinde 5'inci, halk genelinde 13'üncü
sırada yer alan Garanti Bankası da sorumlu ürün ve hizmet sunan
şirketlerden biri.
Hangi projelerin gözde olduğunu görmek için görsele tıklayın
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, topluma destek olmak ve
fırsat yaratan hizmetler sunmak amacıyla yürüttükleri kurumsal
sorumluluk projelerinden biri olan Kadın Girişimciler çalışmasını buna
örnek gösteriyor. Kadın girişimcilere yönelik ürün ve hizmet sunan ilk
banka olma niteliğini taşıdıklarını söylüyor ve ekliyor:
"Özel faiz oranları sunarak ihtiyaç ve yatırım kredisi sağlayan Kadın
Girişimci Destek Paketi ile bugüne kadar 12 bin krediyle 349 milyon TL
tutarında finansman desteği sağladık. Aynı zamanda Türkiye Kadın
Girişimciler Derneği'yle (KAGİDER) bir araya gelerek kadın girişimcilere
pazarlama, yönetim ve teknoloji gibi konularda ipuçları vermeyi
amaçladığımız Kadın Girişimci Buluşmaları düzenliyoruz. Buluşmalar
aracılığıyla, bugüne kadar 10 ilde 2 bini aşkın kadın girişimciyle
buluştuk. Kadın girişimcileri ödüllendirmek için Ekonomist Dergisi ve
KAGİDER'in işbirliğiyle Türkiye'nin Kadın Girişimcisi Yarışması'nı da
başlattık. 2007 yılında 113 kadın girişimcinin katıldığı yarışmaya, 2008
yılında 806, 2009 yılında 2 bin 119 başvuru oldu. 2010'da ise başvuru
sayısı 3 bin 600'ü aştı. Bütçenin de ötesinde biz kurumsal sorumluluk
projelerini bir proje ortaklığı olarak görüyoruz. Destek verdiğimiz
projelerde aktif rol alıyor, projeyi, işbirliği yaptığımız kurumla
birlikte planlıyor ya da geliştiriyoruz."
6- TÜKETİCİYE YAKINLAŞTIRIYOR
KSS projelerinin sunduğu faydanın arttığı konusunda da pek çok lider
hemfikir. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ülker de başarılı KSS
projelerinin şirketi ya da markayı tüketiciye daha da yakınlaştırdığını
söylüyor. "Ana markamız Ülker çatısı altında yürüttüğümüz KSS
projelerine başladıktan sonra Capital Dergisi'nin yaptığı 'En Beğenilen
Şirketler' araştırmasında Ülker'in son dört yıldır ilk 10 şirket
arasında yer aldığını görüyoruz" diyor ve ekliyor: "Yine bu araştırmadan
çıkan diğer sonuçlara göre Ülker, müşteri memnuniyeti, toplumsal
sorumluluk, bölgeye ve ekonomiye katkı gibi kriterlerde de ilk 3 şirket
arasında yer aldı. Bu sonuçlara KSS projelerinin de olumlu yönde katkı
sağladığını düşünüyoruz. Yine Nielsen'in yürüttüğü Love Marks
araştırmalarında Ülker'in ilk sıralarda yer almasında, geniş kitlelere
dokunan projeler hayata geçirmesinin etkili olduğunu düşünüyorum."
Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt ise KSS çalışmalarının uzun soluklu
faydalarına değiniyor ve ekliyor: "Eğitimine destek olduğunuz donanımlı
bir birey ileride sizin elemanınız olabiliyor. Çalışan memnuniyetinin
artırılmasına, çalışanlarının gelişimine yönelik İK uygulamalarında
bulunan şirket, piyasada en yetenekli çalışanların tercih ettiği
kuruluşlar arasında ön plana çıkıyor ve en kaliteli insan kaynağını
kendine çekiyor. Daha yaşanabilir bir çevre için yaptığınız çalışmalar,
ekonomik faaliyetlerin devamı için gerekli olan kay-naklan koruyarak
faaliyetlerinizin sürdürülebilir olmasına katkıda bulunuyor. Finansman
kaynağı ve birikiminizle destek olduğunuz girişimci ya da KOBİ işini
daha da büyütüyor. ~
Yeni istihdam yaratıyor. Ülkenizin ekonomik performansını daha da ileriye taşıyor. Bu sayede başta çaktığınız kıvılcım size artan refah, daha yüksek yaşam kalitesi olarak geri dönüyor."
7-ALIM KARARINA ETKİSİ YÜKSELDİ
Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin geri dönüşünün ölçümlenmeye
başlanması ise bir başka yeni trend. Aslında başından beri şirketler
için KSS projelerinin geri dönüşümü büyük önem taşıyordu. Ancak işin
etik mantığı bu kanunun konuşulmasına fazla izin vermiyordu. "Kurumsal
Sosyal Sorumluluk Liderleri" araştırmasında iş dünyası genelinde 15'inci
sırada yer alan Opet'in yönetim kurulu üyesi ve sorumluluk liderleri
araştırmasında en sorumlu liderler arasında yer alan Nurten Öztürk de
aynı fikirde. Sosyal sorumluluk çalışmalarının üzerinde sıkça tartışılan
konulardan birinin bu projelerin şirketlere ne ölçüde geri dönüş
sağladığı olduğunu söylüyor. "Bir başka deyişle müşterinin seçim
yaparken şirketlerin KSS yaklaşımlarına ne ölçüde değer verdiği önemli
olmaya başladı" diyen Öztürk, bilinçli tüketicilerin aynı ürün, hizmet
kalitesi ve fiyat aralığındaki seçenekler arasında KSS yapılanmasına
sahip şirketlere yöneldiğini söylüyor ve ekliyor: "Bizi tercih eden
kitle, akaryakıt aldığı şirketin aynı zamanda toplumsal sorunlara
duyarlı ve etkin çalışan bir kuruluş olduğunu biliyor. Satın aldığı
yakıtla tüketicimiz de bu projelere destek vermiş oluyor. Bu da
müşterimize ayrı bir güven sağlıyor. Bu nedenle sosyal sorumluluğa genel
olarak bu anlayışa sahip tüm şirketler gibi biz de ciddi bütçeler
ayırıyoruz, bu da ortalama yılda minumum 2,4 milyon doları buluyor."
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de şirketlerin yürüttüğü
kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin şirketlere büyüme yolunda artı
değer kattığını düşünüyor. Bunun kimi zaman dolaylı kimi zaman doğrudan
olduğunu söylüyor. Ona göre bu projelerin sadece faaliyet konusu dışında
verilen toplumsal destekleri içermesi artık şart değil.Sonuçta
şirketler,faaliyet konularıyla ilgili sorumluluk projeler üretebiliyor.
8-DEVLERİN SORUMLULUĞU ARTTI
Kurumsal sosyal sorumlulukla ilgili bir diğer gelişen gerçek ise dev
ölçekli şirketlerin bu konunun uzağında kalmasının imkansız olması.
Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Erdal Karamercan da bu görüşte. "Tüm dünyada
sürdürülebilir kalkınma uygulamaları, iş dünyası için artık göz ardı
edilemez zorunluluklar olarak karşımıza çıkıyor" diye konuşuyor.
Türkiye'de de tüm kuruluşların insan kaynaklarından üretime,
pazarlamadan iletişim süreçlerine kadar bu anlayışı içsel-leştirmesinin
gerekli olduğunu belirtiyor. Sürdürülebilir kalkınma uygulamalarının
kuruluşun tek bir bölümünün görev tanımı olmadığına da dikkat çeken
Karamercan, kuruluşun tüm çalışanlarının bu projelere sahip çıkmasının
önemine değiniyor ve ekliyor: "İş dünyasının, sürdürülebilir kalkınmanın
önündeki tehditleri fırsata dönüştürebilmesi için her kuruluşun içinde
bulunduğu sektör ve koşullar ışığında kurumsal sürdürülebilir kalkınma
programları oluşturması gerekiyor." Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt da
krize dönüşen toplumsal ve çevresel sorunlar karşısında artık iş
dünyasının hareketsiz kalma lüksünün olmadığını düşünenlerden. ~
"Toplum devletlerden olduğu kadar şirketlerden de ellerini taşın altına koymalarını bekliyor" diyor. Bu kapsamda daha fazla göz önünde bulunan, ekonominin lideri konumundaki büyük şirketlerin tam anlamıyla ön safta olmak zorunda olduklarını söylüyor ve "Müşterileriniz sadece kaliteli hizmet değil, paydaşlarınıza yönelik sorumluluklarınızın gereklerini ve taahhütlerinizi gerçekleştirmenizi bekliyor. Bu da büyük şirketleri daha fazla kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarında bulunmaya yönelik motive ediyor" diye konuşuyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?