Mastercard'dan sürdürülebilirlik atağı

Global ticaretin önemli oyuncularından biri olan mastercard,sürdürülebilirlik kapsamında önemli bir çalışmaya imza attı.

1.10.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mastercard'dan sürdürülebilirlik atağı
ŞİRKETLERİN uluslararası bir yapıda büyük organizasyonlar haline gelmeleri onlara toplumsal ve çevresel sorumluluklar da yüklüyor. Sürdürülebilirlik kavramıyla birlikte iş yapış şekilleri şirketleri tüm tedarik zinciri sürecinde sorumlu davranmaya itiyor. Global ticaretin önemli oyuncularından biri olan MasterCard da sürdürülebilirlik kapsamında önemli bir çalışmaya imza attı. Şirket, Boğaziçi Üniversitesi ile bir araya gelerek, Frekans Araştırma şirketinin de katkılarıyla 29 büyük il için bir yıldan fazla süren detaylı bir çalışma yaptı ve bu yıl mayıs ayında "Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırmasının sonuçlarını bir kitapçık olarak lanse etti. Kalkınmanın ekonomik yönü kadar sosyal ve çevresel etkilerinin giderek önem kazandığını ve "sürdürülebilir kalkınma"nın her geçen gün daha çok üzerinde düşünülen bir kavram haline geldiğini gören MasterCard, ekonomik performans kadar çevresel ve sosyal başlıkları da çalışmaya dahil etti. Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırması'nın hedefi, illerin fotoğraflarını çeken rehber niteliğinde bir çalışma olmasıydı. MasterCard Güney Doğu Avrupa Genel Müdürü Mete Güney ile MasterCard'ın sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmaları ve bu önemli araştırmayı konuştuk. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümü öğretim görevlisi Refik Erzan da araştırmayla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.

MasterCard'da sürdürülebilirlik stratejisi ne zaman başlatıldı?
- Mete Güney: MasterCard Worldwide olarak, dünyada finans kuruluşları, kamu kuruluşları, işletmeler, iş yerleri ve kart sahipleri arasındaki ekonomik bağlantıyı sağlayarak ticaretin gerçekleşmesini sağlıyoruz. Bundan dolayı da kendimizi "ticaretin kalbi" olarak konumlandırıyoruz. içinde bulunduğumuz sektör nedeniyle de dünyada ve Türkiye'de ekonomik hayatın ve davranışların değişimini yakından gözlemleyebiliyoruz. Bunun yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinde trendleri anlamak için üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalardan biri de MasterCard Worldwide'ın gerçekleştirdiği ve küresel ekonomik merkezleri inceleyen "Dünya Ticaret Merkezleri Araştırması." Biz bu çalışmayı Türkiye özelinde gerçekleştirmek istedik.

MasterCard Türkiye'de sürdürülebilirlik alanında yaptığınız bu çalışmadan bahsedebilir misiniz?

- M.G.: 2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi ile bir araya geldik ve MasterCard'ın küresel olarak gerçekleştirdiği akademik araştırmalara benzer bir çalışmayı, kapsamını geliştirerek Türkiye'de gerçekleştirmek istediğimizi söyledik. Bu amaçla Frekans Araştırma şirketinin de katkılarıyla Türkiye'nin tüm bölgelerini kapsayan 29 büyük il için 1 yıldan fazla süren detaylı bir çalışma yapıldı ve bu yıl mayıs ayında "Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırması"nın sonuçlarını bir kitapçık olarak lanse ettik. Çalışma süresince istatistiki veriler titizlikle tarandı ve çıkan sonuçlar 29 ilde üst düzey yöneticilerle gerçekleştirilen görüşmeler ışığında yeniden değerlendirildi.
Dünyada benzeri az bulunan bu kapsamlı araştırmayla Türkiye'nin illeri ekonomik, sosyal ve çevresel boyutta değerlendirildi ve mevcut durumlarının bir fotoğrafı çekildi. Kullanılan yüzlerce istatistiki verinin yanı sıra, illerin mevcut durumunu kendi iş dünyalarının gözünden de değerlendirmesi ise çalışmanın en önemli ve ayırt edici yönlerinden biri.~

Sürdürülebilirlik alanında yaptığınız bu çalışmalar şirketin iş sonuçlarına nasıl katkıda bulunuyor?
- M.G.: MasterCard, ticaretin olduğu her yerde var olan bir şirket. Alışverişin olduğu her yerde teknolojimiz ve uzmanlığımızla ödemelerin güvenli, kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyoruz. Finans kuruluşları, kamu kuruluşları, işletmeler, iş yerleri ve kart sahipleri arasındaki ekonomik bağlantıyı sağlayarak ticareti mümkün kılıyoruz. Başarımızın uzun vadede devam etmesi için dünyadaki hızlı değişimi çok iyi okumamız ve ürün ve hizmetlerimizi buna göre şekillendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bugün Türkiye'de kartlı harcamaların miktarı yıllık 200 milyar TL'yi aştı. Bu, kişisel harcamaların yüzde 26'sına karşılık geliyor. Ekonomik gelişme, nakitten karta geçiş ve yeni ürünler ile birlikte bu artış devam edecek. Ancak bu artışın devam edebilmesi için de sürdürülebilirlik çok önemli.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

Sürdürülebilirliğin önemi nedir size göre?
- M.G.: Eğer bir yerde kalkınma sürdürülebilir değilse, bu aslında uzun vadede ekonomik risk demektir. Sürdürülebilir kalkınmanın iş dünyasının gündeminde her geçen gün daha çok yer almasının nedenlerinin başında da bu uzun vadeli başarı vizyonu yer alıyor. Ticaretin kalbinde olan bir şirket olarak sürdürülebilirlik herkes gibi bizim için de bu nedenle önemli.

Araştırmadan hangi kesimlerin yararlanmasını amaçlıyorsunuz?
- M.G.: Gerçekleştirmiş olduğumuz Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırması'nı bu yaz başında iş dünyası, yerel yönetimler ve STK'larla paylaştık ve çok olumlu tepkiler aldık. Özellikle çalışmanın kapsadığı 29 ilin yerel yöneticileri, sanayi ve ticaret odaları bize ulaşarak çalışmadan çok faydalandıklarını söyledi. istanbul'da gerçekleştirdiğimiz tanıtım toplantımızın ardından araştırmada öne çıkan Eskişehir ve Kayseri gibi illerin sanayi odaları ile işbirlikleri gerçekleştirdik. Örneğin mayıs ayında Eskişehir Sanayi Odası'nın davetlisi olarak Eskişehir'e giderek araştırmamızı Sayın Vali ve Belediye Başkanı, iş çevresi, akademisyenler ve basına sunma fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde benzer ziyaretlerimiz olacak. Birçok sivil toplum kuruluşu da arayarak çalışmamızdan faydalandığını söyledi. ilk kez bu alanda bir çalışma yapmamıza rağmen aldığımız olumlu tepkiler bizi bu alanda çalışmalara devam etme konusuda yüreklendirdi.

Araştırmayla ilgili ayrıntılı bilgi almak için sayın Refik Erzan'a da birkaç sorumuz var. Bize Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırması projesinin öyküsünden bahsedebilir misiniz?
- Refik Erzan: MasterCard'ın uluslararası alanda yürüttüğü, dünyanın ticaret merkezi olan şehirlerle ilgili bir çalışması var. MasterCard Türkiye ofisi de benzer bir çalışmayı Türkiye'de daha geniş kapsamlı olarak yapmak istedi. Beraber oturup işin ticaret boyutunun yanı sıra, ekonomik, sosyal ve çevresel sorunların tamamını kapsayan Türkiye'de şehirlerin sürdürülebilirliğini ölçümleyen bir çalışma yapmak istedik. Boğaziçi Üniversitesi olarak bu çalışmanın akademik boyutunu yürüttük. Beklediğimizden ilginç sonuçlar ortaya çıktı.~

Araştırmanın bulgularından kısaca bahseder misiniz?
- R.E.: istanbul'un durumunun ve geleceğinin beklentilerde geride kalması bizi en çok şaşırtan bulguların başında geldi. Eskişehir, Bursa, Konya, Kayseri ön plana çıktı. Bunun yanında Gaziantep, Mardin gibi ekonomisi çok iyi durumda olmayan şehirlerde de gayet olumlu beklentilerle karşılaştık. Örneğin "Çocuğunuzun tahsili bittikten sonra bu şehirde yaşamasını ister misiniz?" diye sorduğumuzda insanlar genelde istanbul'da "Pek istemeyiz" dediler. Buna karşılık Eskişehir, Kayseri gibi şehirlerde "Evet, burada yaşamalarını isteriz" cevabı verdiler. Konuyu araştırınca bunun altında yatan en büyük sebebin planlı gelişim olduğunu gördük. Anadolu'nun başarılı şehirlerine baktığımızda planlı gelişme mükemmel şekilde öne çıkıyor. Bizim en önemli bulgumuz bu.

Sürdürülebilir ve planlı bir kalkınma için yerel politikalar oluşturulması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
- R.E.: istanbul açısından baktığımızda sorun çok net; yöneticilerin ya da şirketlerin doğaya daha duyarlı olması, kısaca istanbul'un kıymetini bilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Yetkin üst düzey yönetici bulmak ise hemen hemen her şehrin sorunu. Biz bu anketlerle şu anki duruma ışık tutuyoruz. Umarız şehirler de çalışmamızın faydasını görür.

Gaziantep, Hatay ve Mardin
Gaziantep ve Hatay tıpkı Anadolu'nun diğer parlayan yıldızları Eskişehir, Kayseri, Konya ve Bursa gibi her ne kadar istatistiki verilerde alt sıralarda bulunsalar da, is dünyasının o illerde is yapmaktan memnuniyeti, gelecek beklentileri ve potansiyelleri açısından ön sıralara yerleşiyor. İs dünyası bu illerin önceki yıllara oranla büyük gelişim gösterdiğini ve bu gelişimin gelecek yıllar için yüksek beklenti yarattığını ifade ediyor. İs dünyasından benzer bir yorum Mardin için de geliyor. İstatistiki veriler göz önünde bulundurulduğunda özellikle ekonomik ve sosyal performansta Türkiye ortalamasının altında kalan Mardin, "Türkiye'nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Arastırması"nda gelecek vaad eden şehirler arasında yer alıyor. Araştırma için Mardin is dünyası ile yapılan anketlerde, şehirde büyük bir turizm potansiyeli olduğu, bu potansiyelin de Mardin'i geleceğe taşıyacağı beklentisinin yüksek olduğu görülüyor. Mardin'de toplumsal uyumun ortalamanın bir hayli üstünde olması da dikkat çekiyor.







Özge Yavuz oyavuz@ekonomist.com.tr

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz