Düğmelere basmaya alışkınız. Düğmeye
basınca kapının zili çalar, televizyon
açılır, çaycı gelir. Kimi zaman korunaklıdır
bu düğmeler, camı kırmak gerekir.
Sonrasında yangın alarmı çalmaya başlar. Acil
durum hali devreye girer. Kimi zaman anahtar
adını alır düğme; basarsınız lamba yanar, panjur
açılır. Bazen tuştur adı; play tuşuyla şarkı
çalmaya başlar. Kimi zaman şalterdir ismi; sistemleri
başlatır, durdurur. Bazen “vaviyen” diye
adlandırılır; koridorun ucunda basınca ışık yanar,
diğer uçta basınca kapanır. Düğmeler bir araya
gelir uzaktan kumanda olur, klavyeye dönüşür;
makinelerin, aletlerin üzerine konuşlanır. Hayatın
arayüzüdür düğmeler… Kullanması kolaydır.
Peki bu düğmeler internetle buluşunca neler
olur? Nesnelerin internetinin yaygınlaşmasını ve
fijital dönüşümü tetikleyecek önemli gelişmelerden
biri düğmelerin interneti… Bu sefer düğmenin
ucunda bir kablo yerine internet var. Gelin
10 maddede düğmelerin internetini keşfedelim.
#Sipariş: Bu başlığın en ünlü oyuncusu
“Amazon Dash”… Örneğin, çamaşır
makinesinin üzerine taktığınız “Dash”e
basıyorsunuz, deterjan kapınıza geliyor. Amazon
onlarca markayla çalışıyor. Her marka için
geliştirilen “dash” görsel olarak o şirkete özel
tasarlanıyor. Müşteri ismi, adres, marka, adet,
fiyat, ödeme şekli, teslimat şekli… Her şey tanımlı.
Bastığınız anda internet devreye giriyor,
sipariş tamamlanıyor.
#Hatırlamak: Bu sefer düğmemizin ismi
Droplet… Küçücük, portatif, içinde ufak
bir ışık var. Yanıp sönerek size bir şeyler
hatırlatıyor. İlaç kutusunun üzerine yapıştırılınca
ilacın zamanını hatırlatıyor. Akvaryumun üzerindeyse
yem verme zamanını… İşlem gerçekleşip
düğmeye tekrar basınca ışık sönüyor. Ta ki tekrar
zamanı gelinceye kadar…
#AkıllıNesneler: En popüler düğmelerden
birinin ismi Flic. Yine küçük…
Farklı farklı renklerde… Üzerine yapıştığı
nesneyi akıllandırıyor. Koltuğa yapıştırdığınız
sarı düğmeye basınca Spotify’dan günün listesi
çalmaya başlıyor mesela, kapıya yapıştırdığınız
yeşil düğmeyse evdeki bütün lambaları kapatıyor.
Kullanım senaryoları hayallerinizle sınırlı.
#Güvenlik: En bilinen uygulamalardan biri “Panic Button”.
Düğme Vodafone uygulamasındaki gibi sanal da
olabilir, kıyafetinize yerleştirdiğiniz gerçek bir düğme
de. Düğmeye basınca koordinatlarınız önceden tanımladığınız
kişilere ulaşıyor.
#ÇağırGelsin: “bt.tn” diğer örneklerin tersine devasa bir
düğme. Görsel olarak popüler yarışma programlarında
jürinin kullandığı düğmeleri andırıyor. Çoğu zaman resepsiyona
yerleştiriliyor. Kimi kurgularda taksi çağırılıyor, kimi
zaman kurye şirketi…
#Bulmak: Bu seferki düğmemizin adı “Tile”. Aradığınızı
bulmanıza yardımcı oluyor. Portatif ve takılabilen bir
düğmecikten bahsediyoruz. Cüzdanınıza, anahtarınıza,
çantanıza, telefonunuza takıyorsunuz. Mesaj gönderince size
koordinat bilgileri geliyor, yakınınızdaysa ses çıkarıyor.
#GizliDüğme: Basılmayan düğme olur mu? “Knocki”
ezber bozan bir fikirle gelmiş. Bu düğmeyi herhangi
bir yüzeye yapıştırıyorsunuz. Duvarın arkasına, masanın
altına ya da kapının üzerine. Yaptığınız tanımlamaya göre
yüzey dile geliyor. Bu sayede kapıya belli bir ritim ile vurarak
açılmasını, sabah uyanınca yatağın kenarına tak tak diye vurarak
kahve makinesinin çalışmasını sağlayabiliyorsunuz.
#YolArkadaşı: Araba, motosiklet ya da bisiklet kullanıyorsunuz.
Yoldan gözünüzü ayırmadan, dikkatiniz
dağılmadan birkaç işlem yapmanız gerekiyor. Düğmeler
yine yardımınızda. Flic kurgularından biri de bu… Düğmeye
basıyorsunuz navigasyon sistemi devreye giriyor. #Sessizlik: Muzo henüz geliştirme sürecinde olan ürünlerden…
Bu bir sessizlik düğmesi. Düğmeye bastığınız
anda etrafınızda bir ses kalkanı yaratılıyor. Diyelim bir
lokantadasınız. Gürültülü bir ortam… Muzo’ya basıyorsunuz.
Ses duvarınız oluşuyor. Gürültü masanıza gelmiyor. Sizin konuştuklarınız
da dışarıya çıkmıyor.
#Haberleşme: Bu seferki ihtiyaç rutin mesajlaşma…
Çocuğunuz okuldan eve geldi, düğmeye basıyor size
haber geliyor. İçiniz rahat. Ya da eşiniz ofisten çıkarken
basıyor düğmeye. Bir sevdiğiniz uçağı iner inmez düğmeye
basarak haber veriyor size. Yukarıda ismi geçen çoğu ürün
bu kurgulara açık. “YO” uygulaması da türün ilk örneği olarak
dikkat çekiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?