Uzun hayata hazır mısın?

13.04.2020 16:41:000
Paylaş Tweet Paylaş
Uzun hayata hazır mısın?

Geçtiğimiz ayın en çok konuşulan isimlerinden biri Jennifer Lopez idi. Super Bowl 2020 esnasında Shakira ile yaptıkları danslar unutulmazlar arasına girdi. Gösterinin ihtişamı kadar bu iki kişinin yaşları da bolca konuşuldu. Bugün Lopez 50, Shakira ise 43 yaşında… İnsan, ister istemez 90’lı yılların popüler dizisi Altın Kızlar ile karşılaştırıyor. 50 yaşındaki Dorothy, Rose ve Blanche’dan 50 yaşındaki Jennifer’a geldik. Yaş algımız, hayat tarzımız değişiyor. Bu satırları yazmamın bir sebebi de geçtiğimiz günlerde 50 yaşına basmış olmam. Dile kolay; yarım asır… Zaman hızlı geçiyor. Çocukluğumun 50 yaşı ile bugünün 50 yaşı arasında fark var elbette… Ömür uzuyor. Toplum olarak yaşlanıyoruz. Dünyanın çoğu gelişmiş ülkesinde 60 yaşın üzerindeki insan sayısı 15 yaşın altındakilerin sayısını aşıyor. Tıpkı teknoloji ve küreselleşme gibi uzun ömürlülük de hemen her şeyi derinden etkileyecek. 

DÜN, BUGÜN, YARIN Hatırlayalım. Sadece 200 yıl önce ortalama insan ömrü 38 yıldı. O dönemde hastalıkların mikroplardan kaynaklandığını dahi bilmiyorduk. Başta kolera ve tifo olmak üzere salgınlarla mücadele edemiyorduk. Pastörizasyon, penisilin, insülin, çocuk felci aşışı ve daha niceleri bulunmamıştı. 20’li yaşlara gelmeden evleniyor, ömrümüzün sonuna kadar çalışıyorduk. Bugün durum çok farklı. 30 yaşındaysanız, muhtemelen 100 yıldan fazla yaşayacaksınız. 45 civarındaysanız, 95 yaşını görme ihtimaliniz yüksek. Üstelik tüm bu rakamlar bugünün ortalama yaşam beklentileri… Yarının olası gerçekleri ise hayal gücünüzün çok ötesinde… Biyolojik yaşlanmanın dikkate değer ölçüde ötelenmesi bekleniyor. Sadece yaşam süremiz değil, sağlıklı geçirdiğimiz zaman da uzayacak. Fiziksel ve zihinsel yıpranma önemli ölçüde azalacak. Tedavisi mümkün olmayan hastalıklarının çoğuna derman bulunacak. Yaşa bağlı hastalıklarla nadiren karşılaşacağız. Yaşlanmanın tedavi edilebilen bir hastalık olarak sınıflandırılması dahi söz konusu... Bu satırlar kulağınıza bilim kurgu gibi gelebilir, ama değil. Muhtemelen hepsine tanık olacaksınız. 

DÜNÜN DÜZENİ, BUGÜNÜN GERÇEKLERİ Bütün bu gelişmeler sonucunda daha uzun, daha sağlıklı ve daha genç bir hayat süreceğiz. Bugünün ortalama 100 yıl olan insan ömrü, 120, 150 ve hatta ötesine uzayabilir. Ancak biz bu kadar uzun yaşamaya alışkın değiliz. 100 yaşı görmüş birkaç kişi tanıyor olabilirsiniz. Ama unutmayın, onlar azınlıktı. Ortalama ömrün 100 yılı geçtiğini düşünün; yani her 2 kişiden 1’inin 100 yaşı aştığı bir dünyayı… Bu önemli gelişme bireylerin, toplumların, iş dünyasının, devlet işleyişinin kurallarının baştan yazılmasına sebep olacak. Ömür uzadıkça hayata bakışımız değişiyor çünkü. Daha önce de değindiğimiz bir örneği hatırlayalım: Emeklilik kavramının kabulünün üzerinden bir asır dahi geçmedi henüz. “Ölünceye kadar çalışacak mıyım” sorusunu ancak ortalama ömür 70 yaşa dayanınca, yani 1950’lerde sormaya başladık; vesileyle emekliliği icat ettik. Bugün hala 1950’lerde kurulan düzene göre yaşıyoruz. Hayat seri bir şekilde akıyor: Çocukluk, eğitim, çalışma hayatı ve nihayetinde çoktan hak edilmiş bir emeklilik… Mevcut sistemimiz 100-150 yıllık ömür gerçeğiyle uyumlu değil. Hemen her kavramın baştan tasarlanması gerekiyor: Eğitim, kariyer, emeklilik, evlilik, eğlence, sağlık, sigorta… Aklınıza ne gelirse… Bunlar büyük adımlar ve zaman alacak. Böylesi büyük bir sistemi elbette kendi başınıza tasarlamak mümkün değil. Ancak yine de atabileceğiniz, atmak zorunda olduğunuz adımlar var. 

YARINA DOĞRU Çok azımızın farkında olduğu önemli bir değişikliğin ortasındayız. Gelişmeleri doğru okuyanlar için bu değişiklik gerçek bir nimet olacak. Göz ardı edenler için ise bir lanete dönüşme ihtimali dahi var. İster 30, 45 ister 60 yaşında olun, kendinize şu soruyu sorun: Ya 80 yıl daha yaşarsam? Bu ihtimale meydan okumaya hazır mısınız? Zihinsel olarak? Ekonomik olarak? Fiziksel olarak? Hayatı, kendi hayatınızı baştan tasarlamanız gerekiyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

X olmak

22 EYLÜL, 2023

ChatGPT4: Yeni bir dönem

11 MAYIS, 2023

Üretken yapay zeka

28 MART, 2023

5G'li hayat

14 EKİM, 2022

Hücredeki mucize

27 OCAK, 2022

Gençlik 2.0

29 KASIM, 2021

Türkiye ve inovasyon

14 MART, 2021

Yeni Bir Üniversite Hayali

20 ARALIK, 2020

Yorum Yaz