Son yıllarda iş dünyasındaki gelişmeler ve hızlı değişim, çevik ve dinamik bir çalışma ortamını gereklilik haline getirdi. Yalnızca tepelerde değil, uç noktalarda, olayların geliştiği yerlerde hızlı ve doğru kararlar almak önem kazandı. Ayrıca çalışan profili de değişti. Artık insanlar, kendilerine söyleneni yapmak değil, işlerinde anlam bulmak ve yaptıklarının bir amaca hizmet ettiğini görmek istiyor. Bu gelişmeleri doğru okuyup liderlik davranışlarını ayarlayabilen şirketler daha başarılı olmaya başladı. Bildiğimiz “idareci” modelindeki yöneticilik de artık geçersiz hale geldi ve iyi liderlik ihtiyacı ön plana çıktı. Kendi ekibindeki insanlara yöneticilikten öte liderlik yapan kişiler daha başarılı oluyor ve daha iyi iş sonuçları alıyor. Başarılı liderlerin önemli bir özelliği, takımlarındaki kişilere ilham verebilmesi. Çalışanlara ilham verebilmek için her şeyden önce liderlerin kendi aynaya bakmalı. Kendi heyecanlı ve motive olan bir lider, doğal olarak çalışanlarını yaratıcı birşeyler yapma şevkiyle doldurabilir. Heyecanının ekibiyle paylaşan bir lider, onların önünü de açarsa ciddi bir dinamizm yaratabilir.
ÇALIŞANLAR NELERDEN ETKİLENİR?
Bugünün işleri her zamankinden daha çok iş birliği gerektiriyor ve bu işbirliğinin yalnızca tepede değil, çalışanlar düzeyinde olması şart. Her şeyden haberdar olmak isteyen yöneticiler ve insiyatif kullanmayıp her şeyi yukarı soran çalışanlar şirketleri müthiş yavaşlatan şeyler. Çalışanların işi yürütebilmek için gerekli sorumluluğu alması ve işi geliştirmek için fikirler yaratabilmesi lazım. Çalışanlara güven veren, destekleyici ve motive edici bir liderlik olmadan da bunu sağlamak oldukça zor. Meşhur Macar psikolog Mihaly Csikszentmihalyi yüksek odaklanmalı bir zihin durumunu “Akış” olarak tanımlıyor. Akış halinin bazı özellikleri; göreve tam bir odaklanma, hedeflerin netliği, zaman kavramının kaybolması, deneyimin kendisinin ödüllendirici olması ve görev üzerinde bir kontrol duygusu olarak sayılabilir. Mihaly, hayattaki en iyi anların pasif gevşeme durumları değil, vücut ve zihnin zor ve değecek bir şeyi başarmak üzere gönüllü bir eforla limitlerine kadar zorlanmasıyla ortaya çıktığını söylüyor. İnsan böyle bir havaya girdiği zaman hem çok yaratıcı olabilir, hem de yaptığı işten çok zevk alabilir. Liderlerin tavırlarıyla akış zihin durumuna giren ekipler de çok başarılı olabilir. Liderlerin ilham verici olmasının bir yolu, ortaya bir vizyon ve zorlayıcı fakat ulaşılabilir hedefler koymaları. Tabii ki vizyonun ekiple paylaşılması ve çalışanların da hesap verebilir olması lazım. İnsanlara yalnızca neye hizmet ettiğini bilmedikleri görevler verip onları büyük resmin dışında bırakmak doğru olmaz ve çalışanları yılgınlığa götürür. Birlikte bir şeyi başarıyoruz hissi çok önemli. İnsanlar kendilerini bir parçası hissettikleri işlerde daha başarılı olur. Her kişinin yaptığı katkının farkında olmak ve ilgiyle yaklaşmak da katkı duygusunu artıracaktır mutlaka.
GÖNÜLLÜ TAKİPÇİLER YARATMAK
Ekiplere ilham veren bir durum da liderlerin kolları sıvayıp ön cephede onlarla yer alması. Liderin önde gitmesi ve rol modellik yapması herkesin moralini yükselten ve gönüllü takipçiler yaratan bir davranış. Bunu iyi beceren bir örnek Steve Jobs idi. Steve Jobs aynı zamanda müthiş bir hikaye anlatıcıydı. Liderin ellerini zaman zaman kirletmesi çok motive edici olabilir, tabii her şeyin ince detayını sorgulayan bir mikro-yöneticiye dönüşmediği sürece. Kaliteli çalışanlar için aranan bir özellik, işte kişisel gelişim imkanları bulabilmeleri. Bu nedenle birçok yüksek performanslı kişinin olduğu ve bunların birbirini güdülediği ortamlar çok cazip. Kendini geliştirme fırsatı denilince yalnızca eğitim değil, ortamdan öğrenme de anlaşılmalı. İşin içinde bir öğrenme fırsatı olması çok ilham verici bir şey. Bu anlamda çalışanların belli konularda diğerlerine eğitim vermesini sağlamak da iyi bir yöntem. İlham verici liderlik çalışanları tanımayı gerektiriyor. Çalışanların hepsi farklı kişilikler oldukları için herkese aynı şekilde uygulanabilecek bir formül yok. Her çalışana ilham veren davranış farklı olabilir. Çalışanlar bazı yeteneklerinin de farkında olmayabilir. İlham verici olmak her kişinin içinde yatan becerileri keşfetmek ve bilemekle başlıyor. İlham verici liderler deneyim ve bilgi birikimlerini kullanarak çalışanlara yardımcı ve yol gösterici olur, önlerindeki engelleri kaldırır. Ekipteki insanlara güvenerek başarılı olabilecekleri konusunda inanç duygusu aşılar. Onları angaje edip içlerindeki gücü ve gerçek potansiyeli ortaya çıkarırlar. Bugünün şirketlerinin hem sonuç alan hem de ilham veren liderlere ihtiyacı var.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?