Türkiye’de inovatif girişimlerin ancak kendi imkanlarıyla
hayatta kalabildiği bir süreçten, hem devlet
ve üniversiteler eliyle hem de yatırımcılar ve bazı
şirketler tarafından desteklendiği bir döneme geldik.
Bu da Türkiye’nin genel inovasyon düzeyini artırmak
açısından çok önemli. Bu tabloda en önemli yeri tutan
ise kuşkusuz melek yatırımcılar. Çünkü melek yatırım
yalnızca paradan ibaret olan kuru bir yatırım değil.
Aynı zamanda yatırımcının deneyimini, fikirlerini, ilişki
ağını, pazar ve strateji bilgisini, kredibilitesini de işin
içine getirdiği çok daha zengin bir ortaklık.
Girişimcilerin melek yatırım alabilmelerine destek
olmak için geçtiğimiz dönemde Keiretsu Forum tarafından
yatırımcı ve girişimci gözüyle “Melek yatırım
nasıl alınır” başlıklı iki etkinlik yapıldı. Ben de Keiretsu
Forum Kurucu Ortağı olarak bu etkinliklerden birinde
yer aldım. Bugüne kadar yaptığımız çok sayıda değerlendirmeye
de dayanarak doğru yaklaşımla ilgili bu
yazıda da yer alan görüşlerimi aktardım.
SAĞLAM BİR GİRİŞİMCİ
Melek yatırımcılara yaklaşmada ilk ve belki en kritik
adım dikkati yakalayabilmek. Bir girişimci eğer çok
kısa bir sürede ilgiyi çekebilmişse arkasını getirmek
ve kendini dinletebilmek için bir fırsat yakalayabilir.
Bunun için de ortadaki fırsatı ve özgün çözümü bir-iki
cümlede özetleyebiliyorsa bir ‘asansör konuşması’na
hazır hale gelebilir. Bir hikayesi olan start up’lar daha
fazla ilgi çekiyor. Bir girişimci hiçbir şey bilmiyorsa
girişim fikrinin kendine nasıl geldiğini, problemi nasıl
görüp fırsatı nasıl tanımladığını anlatmalı. Yatırımcı
anlatılan hikayede kendini bulursa daha da iyi.
Melek yatırımcıların baktığı şeylerden belki en
önde geleni girişimcinin kendisi. Girişimcinin bu işi
her yönüyle götürüp götüremeyeceği ve girişimci özelliklerini
taşıyıp taşımadığı. Her parlak fikri olan iyi bir
girişimci olmayabilir. Bu açıdan büyük şirketlerin de
kendi içlerindeki kişilere bu isimlendirmeyi yapmadan
dikkatli olmaları gerekir. Melek yatırımcılar, karşılarındaki kişinin bütünselliğine, yani tamam olup olmadığına da
bakar. Çeşitli belirsizliklerin arasında girişimcinin güvenilir,
dayanıklı, tutumlu, kararlı ve tutkulu biri olduğundan çeşitli
zorluklar ortaya çıktığında yılmayacağından emin olmak
isterler. Bunun ötesinde yine girişimcinin gerçekçi olması
ve işle ilgili riskler konusunda iyi bir anlayışının olması da
aranan bir şeydir.
Yatırımcıların karşısına çıkan start up’larda, işi başlatan
kişinin dışında, konunun çeşitli yönlerine hakim, sağlam bir
ekip olması tabii ki çok daha fazla güven ve inandırıcılık
sağlar. Özellikle bu ekipte geçmişte yaptıklarıyla bir şeyler
ortaya koymuş, bilinen veya araştırılabilir kişiler varsa daha
da iyi olur.
GERÇEK İNOVATİF GİRİŞİM
Samimi söylemek gerekirse, benzerleri olan bir şeyden bir
tane daha kimsenin ilgisini çekmiyor. Bu nedenle girişimcinin
kendisinden sonra ikinci önemli şey start up’ın getirdiği
özgün, inovatif değer önermesinin net bir şekilde ortaya
konulması. Ortada gerçekten açıkta duran bir müşteri problemi
var mı? Daha da önemlisi, potansiyel müşteriler bunu
gerçekten bir problem olarak görüyor mu? Getirilen çözüm,
olmayan veya eskiden olanlardan ciddi şekilde farklılaşan
bir şey mi? İlginç bir teknoloji veya fikri mülkiyet içeriyor
mu? Çözümle ilgili, yatırımcının gözünde canlandırmasına
yarayan bir prototip, bir video veya çözümü içeren bir
hikaye de elbette çok faydalı olabilir.
Birçok melek yatırımcının baktığı üçüncü şey ise
büyüme potansiyeli, yani ölçeklenebilirlik. İş hangi hızla
büyüyebilir? Hiç satış yapılmış mı? Ne zaman para getirmeye
başlayabilir? Angaje edilmiş müşteriler var mı? Pilot
uygulamadan geniş ölçeğe ne hızla geçebilir? Uluslararası
platforma çıkabilir mi?
Artık bireysel melek yatırımcılardan değil, melek yatırımcı
ağlarından bahsediyoruz. Bunların lokal olanı da var,
Keiretsu gibi uluslararası olanı da. Uluslararası olanlarda
dünyaya açılmak ve başka ülkelerden de yatırım almak
daha kolay. Bunun için de kaliteli bir yatırımcı sunumu
gerekiyor. Yatırımcı sunumunda şu ana kadar söylediklerimin
dışında, pazar, rekabet, iş modeli, vizyonu gösteren bir
plan, finansallar ve çıkış stratejisi gibi şeyler de olmalı. “İyi kurgulanmış
bir plana gerek yok, duruma göre vaziyet alırsınız” diyenler varsa da
inanmayın. Sunumun başında ayrıca, start up’ın işinin ne olduğunu 3-4
kelimeyle tanımlayan bir konumlama cümlesi olmalı.
Melek yatırımcıların doğal olarak baktıkları bir şey de şirket değeri
için konan rakam. Bu rakamı abartıp da yatırımcının ilgisini kaybetmesine
neden olan yeterince örnek de gördüm.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?