Ünikorn şirketler

8.04.2016 13:24:390
Paylaş Tweet Paylaş
Ünikorn şirketler
Yatırımcı jargonunda değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknoloji şirketlerine “ünikorn” deniliyor. Öne çıkan ünikornlar arasında 62 milyar dolar değeriyle Uber, 46 milyar dolar değeriyle Çinli telefon üreticisi Xiaomi, 25,5 milyar dolar değeriyle ev kiralama sistemi AirBnb var. Çin’den taksi çağırma sistemi Didi Kuaidi ve China Internet Plus, Hindistan’dan e-ticaret şirketi Flipkart, Amerika’dan Snapchat, SpaceX, Pinterest ve Dropbox diğer örnekler... Teknolojik inovasyonda önde gelen haber kaynaklarından Venturebeat, Ocak 2016 itibariyle 229 ünikorn olduğunu söylüyor. Ünikornların değeri 10 milyar doları geçtiğinde “dekakorn” deniyor. Şu anda dekakorn sayısı 10’un üzerinde. 100 milyar doları geçenlerine ise süper ünikorn deniyor. Bu tanımlamaya göre değerleri nakit hariç 500’er milyar dolar civarında olan Google ve Apple, ve değeri 160 milyar dolar civarında olan Amazon süper ünikornlar oluyorlar. Bunlardan Apple 1970’lerde, Google ve Amazon 1990’larda doğmuş şirketler. Teknolojik, ekonomik ve sosyal trendlerin çerçevesinde 1980’lerden bu yana çığır açan gelişmeler PC, internet, sosyal ağlar ve inovasyon ekonomisi şeklinde özetlenebilir. Bu on yıllık sıçramaların her biri en az bir süper ünikorn doğurdu. Sosyal ağlar döneminin süper ünikornu Facebook oldu. İnovasyon ekonomisi altında gelişen paylaşım ekonomisinin süper ünikornu olmaya en büyük aday da Uber görünüyor. ÜNİKORNLAR NASIL DEVLEŞTİ?
Ünikorn şirketlerin özellikleri 2013 sonunda Aileen Lee tarafından yapılan araştırmayla belirlendi. Doğal olarak herkes “Bunlar ne yapıyorlar da 1 milyar doları geçebiliyorlar” sorusunun cevabını bulma peşindeydi. Bulgulara göre yılda yaklaşık 8 ünikorn doğuyor. Ünikornların çoğu tüketiciye dönük işler yapıyor. Bu şekilde çalışan ünikornlar daha yüksek değer üretiyor. Daha az sayıda da şirketlere dönük çalışan ve hizmet olarak yazılım sunan şirket var. Her girişim hikayesinde olduğu gibi ünikornlarda da girişimcilerin niteliği önemli. Başarılı ünikornların çoğu, 30’larının üzerindeki kişilerce kurulmuş. Daha başarılı olanlarda birbirlerini önceden tanıyan üç veya daha fazla ortak var. Bu ortakların yüzde 90’ı birbirlerini okuldan veya işten tanıyor. Birlikte iş yapmış olanlar, birlikte okula gitmiş olanlardan daha başarılı. Kurucuların çoğunun teknik diplomaları veya geçmişleri var. Yine çok önemli bir şey, belli bir ürünle başladıktan sonra büyük bir “pivot”, yani yön değiştirme çok nadir olmuş. Başarılı şirketler bir anlamda başlangıçta iyi bir fikir ve iyi bir iş modeli yakalayarak onun peşinden gitmiş diyebiliriz. Bundan kısa bir süre önce halka açılmamış bir teknoloji start up’ının 1 milyar dolar değerlemeyi geçmesi bir hayaldi. Nitekim ne Google ne de Amazon halka açılmadan önce 1 milyar dolarlık değerlemeyi geçebilmişti. Bugünün start up’ları on yıl öncekilerden iki kat daha hızlı büyüyor. Uber’in şirket değeri Fortune 500 şirketlerinin en az yüzde 70’inin üzerinde. Şirketler bugün yalnızca daha hızlı büyümüyor, aynı zamanda daha uzun süre halka açılmadan kalıyorlar. 1 milyar dolar psikolojik bir sınır. Şirketin kredibilitesi artıyor ve iyi insanları çekebiliyor. Dünyaya uzun vadede global bir marka inşa ettiği hissini veriyor. DOĞRU DAMARI BULMA
Bugün Uber ve AirBnb’nin, geçmişte de Google, Facebook gibi şirketlerin çok doğru bir damar buldukları aşikar. Ancak ünikornların hepsi bu kadar başarılı mı ki bu kadar kısa zamanda bu çarpıcı büyümeleri yakalayabiliyor? İşin doğrusu, bazı ünikornlar ulaştıkları yüksek şirket değerlerini halka açılma sırasında koruyamıyor. Bunun nedenlerinden biri, yatırımcıların böyle örneklerde şirketin değerini yüksek göstermek adına daha küçük bir hisseye daha fazla para ödemeyi kabul etmeleri. Örneğin bir yatırımcı bir şirketin yüzde 10’una 100 milyon dolar öderse bu şirketin değerini 1 milyar dolar gibi gösterebiliyor. Tabii yatırımcılar, bunu karşılıksız yapmıyorlar. Eğer yatırımcı bu adımı atarken her durumda parasını öncelikli olarak geri alma veya bir primle geri alma veya halka arz sırasında bir değer düşmesi olursa hisse oranını artırma gibi koşullar koyuyorsa o zaman şirketin gerçek değeri 1 milyar dolar olmuyor. Bu manzara ilk anda insana 1997-2000 arasındaki dot.com balonunu hatırlatsa da ünikorn patlamasının destekçileri, bu defa işin farklı olduğunu, bu şirketlerin gerçek müşterileri ve gelirleri olduğunu söylüyor ki bu birçok şirket için doğru. Kurulan 1500 teknoloji şirketinden biri ünikorn’a dönüşmüş. Yatırım yaparken böyle bir şirketi tutturmak kolay değil, ama imkansız da değil.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz