IŞID'in 2016 sürprizi

22.02.2016 12:19:300
Paylaş Tweet Paylaş
IŞID'in 2016 sürprizi
Tüm dünyaya savaş açmış gibi görünen terörist bir örgüt, nasıl olur da hayatta kalmayı ümit edebilir ki? Mükemmel fonlanan, teçhizatlandırılan ve tarihte teknik anlamda en sofistike terörist örgüt olan IŞİD, 2016 yılında Irak ve Suriye’deki topraklarına daha fazlasını katamayacak. Ancak örgüt hayatta kalmakla da yetinmeyecek üstüne üstlük uluslararası planda etkinliğini de artıracak. Bunun birkaç nedeni var. Düşmanları kendisine nasıl saldırılacağı konusunda bölünmüş durumda. IŞİD, Irak ve Suriye’deki haklarından mahrum bırakılmış Sünni nüfustan destek alıyor. Nakit paraya erişimi var ve teknolojiye olan yatkınlığı ona destek olmaya devam edecek. Ancak El Kaide ve Taliban gibi militan gruplara kıyasla en büyük avantajı, kendi militanlarına vaatlerinde yatıyor. O, belirsiz bir gelecek boyunca belirsiz bir düşmana karşı savaşma şansından çok daha fazlasını sunuyor. Sınırları Batılı politikacılarla değil Müslüman savaşçılarla çizilecek bir İslam İmparatorluğu gibi somut ve yeni bir şey oluşturma planını öne sürüyor. Avrupa ve Amerika’da yaşanan her yeni IŞİD vahşetiyle Suriye ve Irak’taki komutanlarını doğrudan savaşa katılmaya teşvik ediyor. Ancak IŞİD’in parçalanması karada savaşmak anlamına gelir ve havadan yok edemezsiniz. Ne Amerikalılar ne Fransızlar ne Ruslar ne de başkaları bugün hiç kimse bu gibi bir operasyonun gerektireceği kan ve servetin maliyetine katlanmak istemiyor. Bu grubun en güçlü düşmanları havadan bile farklı amaçlara sahip. ABD havadan daha fazla bombalayacak, ancak Başkan Obama’nın Ortadoğu’daki Amerikan birliklerini karaya indirme gibi bir niyeti yok. Rusya ise ABD ve Suudi destekli isyancılara saldırarak müttefiki Suriye Devlet Başkanı Başar Esad’ı güçlendirmek istiyor. Bugüne kadar IŞİD’i hedef almak adına çok az şey yaptı. Türkiye saldırılarını Suriyeli Kürtlere odaklayacak ve Fransızların liderlik yapabilecekleri bir koalisyon olmayacak. İran’ın savaşçıları aşırı silahlanmış durumda ve Körfez devletlerinin elinde hiç kara birliği yok. Irak’ta Bağdat’taki Şii ağırlıklı hükümetin Irak’taki Sünnilere bu ülkenin geleceğinde rol oynama şansı ve savaşmak için bir neden vermediği müddetçe IŞİD’e karşı gerçek bir başarı kazanma ihtimali görünmüyor. ABD güçleri Saddam Hüseyin’i alaşağı ettiklerinde içinde ordunun da olduğu Baas partisi destekçilerini de yanlarına çekmişlerdi. Bu Sünnilere sadece IŞİD savaşmaları için bir neden sunuyor. Bu soruna bir çözüm bulununcaya kadar IŞİD, Sünni ağırlıklı Irak topraklarındaki etkinliğini korumaya devam edecek. Bununla birlikte IŞİD ve onun taklitçileri için faaliyette bulunabilecekleri gereğinden fazla alan var. Değişik ölçülerde de olsa bugün Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Afganistan iflas etmiş devletler. Onların hepsi de militanlar için sığınacakları güvenli bir liman ve eğitim alanı olanakları sunan kontrolsüz bölgelere sahip. Nijerya’nın kuzeydoğusu, Mali’nin kuzeyi ve Mısır’ın Sina’sı savaşma becerilerini geliştirmeleri için her geçen gün daha fazla sayıda militana ev sahipliği yapıyor. IŞİD’in elinde ayrıca hedeflerini daha da büyütmesini sağlayacak kadar çok miktarda nakit parası da var. İşgal ettiği petrol kuyularından çıkartıp spot piyasada sattığı petrol, adam kaçırmalardan kazandığı fidyeler, el koyduğu mallar, yerel nüfusun vergiye bağlanması, İran Körfezi’ndeki dostlarından gelen finansal destek ve Irak şehirlerinde ele geçirilen bankaların yağmalanması sayesinde bu örgütün elinde artık bir milyar dolardan fazla miktarda birikmiş rezerv var. O kendi ağını dikkate değer boyutta genişletmek için aynı zamanda sosyal medya kullanımında ve şifreli mesajlaşmada da uzmanlaşmış durumda. En önemlisi ise IŞİD’in Taliban ve El Kaide gibi bölgesel oyuncuların asla aşık atamayacakları global bir fikir sunması. Taliban bugün Afganistan ve Pakistan’daki etnik bir Peştun hareketi olarak kalmaya devam ediyor. Hakim olduğu kendi toprakları dışında pek rağbet görmüyor. El Kaide’nin ise kıyamet gününe yönelik vahiysel bir vizyonu var. IŞİD’in propagandası ise müthiş bir saygınlık uyandırıyor. “Sizin Suriye ve Irak’ta hiçbir geleceğiniz yok. Avrupa ve Amerika’da ise zaten sizden nefret ettikleri için dışlanıyorsunuz. Gelin birlikte kuralım. Bu ilk nesile siz de katılın. Size kapımız her zaman açık.” Sadece Müslüman olmayanları katletme şansıyla sınırlı olmayan bu çağrı başarılı olmaya devam ediyor. Peki bu iş nereye varacak? Bu İslami devlet yapılanması önünde sonunda IŞİD’in baş kırılganlığı olacak. Terörizmi tam anlamıyla hiç kimse ortadan kaldıramaz, çünkü bu grubun uluslararası erişimine katkıda bulunmak için ölmeye kararlı tek bir kişi bile yeterlidir. Ancak IŞİD’in çok sayıda düşmanı bugün bu örgütün tıkır tıkır işleyen bir devlet kurma vaadini tutmasını engelleyecek güce sahip. Suriye’nin bombalanmasına daha yeni başlandı. Ancak bu arada IŞİD’in dünyanın geri kalanına karşı hiç de hoş olmayan daha pek çok sürprizi var. 2016 yılında onun sadece etkisi artabilir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz