"Teşvik ihtiyaca uygun hale getirilmeli"

ERGUN HEPVAR / OLMUKSAN INTERNATIONAL PAPER TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
Olmuksan Türkiye’nin en büyük kâğıt fabrikalarından biri. 48 yıl önce Olmuk ismiyle kurulan şirket, pek çok birleşme ve satın alma yaşadı. 1984 yılında Hacı Ömer Sabancı Holding, şirketi satın aldı. O tarihten itibaren Olmuksa adıyla hizmet vermeye başlayan şirkete, 1998 yılında International Paper ortak oldu. 2001 yılında Kav Ambalaj’ı, 2010 yılında da DS Smith Grubu’nun Çorum ve Çorlu fabrikalarını bünyesine dahil eden Olmuksa, 2013 yılında da önemli bir değişim geçirdi. O yıl dünyanın en büyük kâğıt ve ambalaj şirketi International Paper, Hacı Ömer Sabancı Holding’e ait hisseleri de alarak şirketin tek sahibi oldu. Bu satın alma sonrasında da şirketin adı bu kez Olmuksan International Paper Ambalaj olarak değişti. İstanbul merkezli Olmuksan International Paper, Edirne’de geri dönüşümlü kağıt üreten bir kâğıt fabrikası, Adana, Bursa, Çorlu, Çorum, Kocaeli ve İzmir illerinde bulunan 6 kutu tesisiyle faaliyet gösteriyor. Yıllık 600 milyon TL ciroları olduğunu belirten Olmuksan IP Türkiye Genel Müdürü Ergun Hepvar, şirketin son 5 yıllık dönemde yüzde 43’lük büyüme gösterdiğini söylüyor. Yıllık ortalama büyüme hızlarının da yüzde 8 olduğunu açıklıyor. Oluklu mukavva pazarındaki yoğun rekabetin etkisiyle yatırımların geri dönüşlerinde sürelerin uzaması gibi sıkıntılar yaşanabildiğine değinen Hepvar, bu noktada yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Ülkemizdeki mevcut teşvik yapısı sektörel ihtiyaçlara uygun hale getirilmeli. Kağıt ve kutu fabrikası yatırımlarının teşvik yapıları birbirinden ayrılmalı. Yenileme ve verimlilik artışı sağlayan yatırımlar da teşvik sistemi yapısına dahil edilmeli.” Olmuksan, bu yıl Türkiye ekonomisine paralel ve pazarının üzerinde bir büyüme yakalamayı hedefliyor. Ergun Hepvar, “Özellikle makine, otomotiv yan sanayii ve yedek parça sektörlerinde kullanılan özel tasarım ürünlerimiz, yiyecek içecek sektöründeki müşterilerimizle yaptığımız çalışmalar büyümede destek olacak” diyor.

YÖNETİM DANIŞMANLIĞI YAPTI
Hepvar, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra kariyerine Unilever’de başladı. Amerika’da UC Berkeley’de MBA derecesi aldı ve Amerika’da 3 yıla yakın yönetim danışmanlığı yaptı. Apple’da global konulardan sorumlu yöneticilik görevinden sonra Türkiye’ye dönen Hepvar, TNT Lojistik’te teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev aldı. CIO (Chief Information Officer) fonksiyonunu kurmak üzere Sabancı Grubu’nda çalışmaya başladı. Hepvar, 2013 yılından bu yana Olmuksan IP’de genel müdürlük görevini yürütüyor. Günde 10 saat çalışıyor. Yelken yapmak, müzik dinlemek ve yüzmek ise en keyif aldığı hobileri…

Morhipo, Boyner Grup’un e-ticaret sitesi. Türkiye’de ilk defa hem sezon hem kampanya ürünlerini bir arada sunan altyapısıyla 2011 yılında faaliyete başlayan site, kurulduğu günden bu yana geçen 5 yıllık sürede, büyümesini her yıl ortalama yüzde 50’den fazla artırarak “Avrupa’nın en hızlı büyüyen e-ticaret sitesi” unvanını aldı. Morhipo Genel Müdürü Şule Kuban Arditti, Türkiye’de omni-channel tecrübesini ilk yaşatan e-ticaret sitesinin de Morhipo.com olduğunu belirtiyor, “Online ya da offline değil, ‘all-line’la müşterilerimizin yanındayız” diyor. Morhipo.com, 5 binin üzerinde markayı ve yüzbinlerce farklı ürünü müşterileriyle buluşturuyor. Sitenin üye sayısı 6 milyona yaklaşmış durumda. Kuruldukları ilk yıldan bu yana her yıl yüzde 50’nin üzerinde büyüyerek e-ticaret pazarının çok üzerinde bir performansa ulaştıklarına dikkat çeken Arditti, kendilerini hızlı büyüten unsurları da şöyle anlatıyor: “Müşterilerimizin mutluluğunu artıracak projeleri hayata geçirdik. Öncelikle sezon ve kampanya yapımızla, yenilenen, çoğalan ve genişleyen ürün yelpazemizle, Türkiye’nin moda dünyasına yön veren ilk ve tek online mağazası olarak farklılaştık. Kampanyalarımızda verimliliğe odaklandık. Verimsiz kampanyaları eledik. Büyümeye paralel bir şekilde BT ekibimizi yeniden yapılandırdık. BT ve müşteri deneyimleriyle ilgili tüm projelerimizde, ölçümleme altyapısını kurduk. Veritabanımızı Morhipo’nun büyüme hedeflerine uygun olarak 4 kat yükselttik. Sitemizi yüzde 99,9 oranında kesintisiz çalışacak duruma getirdik. Yine sitemizin açılış performansını yüzde 70 oranında iyileştirerek yarım saniyelere düşürdük. Yeni yaratıcı kurgular sayesinde, sosyal medyada trafiğimizi 2 katına çıkardık.” Morhipo, bu yıla da yine yüzde 50’nin üzerinde bir büyüme hedefiyle girdi. Yılın ilk 6 ayında yüzde 75’lik bir büyüme gerçekleştirdiklerini açıklayan Arditti, “2016 yılında net satışlarımızı yüzde 60, brüt kârımızı yüzde 80 artırmayı, ciromuz içindeki mobil satışların payını ise yüzde 60’a çıkarmayı hedefliyoruz” diyor. Şirket önümüzdeki dönemde de altyapı yatırımlarıyla rekabette daha çok öne çıkmayı planlıyor. Cironun büyük bölümünün mobil dünyadan geldiğine dikkate çeken Arditti, bu platformdaki pozisyonlarını daha da sağlamlaştırmak adına “mobile first” stratejisini hayata geçirdiklerini söylüyor. “Bu stratejimiz de ilerleyen yıllarda bizi sektörde daha da öne geçirecek bir güç olacak” diye konuşuyor. Arditti, 2017 ve sonrasında e-ticaret sitelerinin trafik ve cirodan çok kârlılığa ve verime yönelmesi, ürün seçiminin ve kampanyaların buna göre düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor. E-ticaret için önemli bir gelişmeye de şöyle dikkat çekiyor: “Sanal gerçeklik, e-ticaret dünyasında büyük bir değişimin kapılarını aralayabilir. Bu teknoloji sayesinde fiziksel bir mağazaya gitmeden o mağaza içerisinde üç boyutlu bir gezintiye çıkarak, beğendiğimiz kıyafetleri seçebilir ve bu ürünleri üzerimizde deneyebiliriz. Özellikle nesnelerin internetinin itici güç olduğu büyük veriden de faydalanarak doğru veri analizleriyle sektörde büyük başarılara imza atılabileceğine inanıyoruz.”

“HAYVAN DOSTUYUM”
Arditti, sağlıklı yaşama büyük önem veriyor, bu nedenle düzenli olarak spor yapıyor. Kitap okumayı ve seyahat etmeyi de çok sevdiğini belirten Arditti, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kitaplar ve seyahat yeni şeyler öğrenmemi ve bakış açımı zenginleştirmemi sağlıyor. Ayrıca çok iyi bir hayvan dostuyum, özellikle köpeğim ile birlikte sabahları yaptığım yürüyüşlerden büyük zevk alıyorum.”

FÜSUN KURAN / RMK CLASSICS CEO’SU
KOÇ’UN GÖZDESİ ATAĞA GEÇTİ
Edwards, Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç’un kişisel yatırımı. 22 yıl önce çok beğendiği İngiliz erkek giyim tarzını Türkiye’ye taşımak amacıyla hayata geçirdiği Edwards, aradan geçen sürede önemli bir büyüme hikayesi yazamadı. Ancak geçtiğimiz yıl marka, daha iddialı bir büyüme ortaya koymak için yapısal bir değişime gitti. Bu yapısal değişim kapsamında Edwards mağazaları RMK Classics Giyim çatısı altında multibrand olarak hizmet veriyor. Mağazalarda Brooks Brothers, Sisley, Sperry, House of DIV, Armaggan, Replay, Graf Von Faber Castell ve Anchorage’ın da aralarında bulunduğu markaların kadın ve erkek koleksiyonları da yer alıyor. Değişimi bizzat yöneten RMK Classics CEO’su Füsun Kuran, markanın yüzünün ve mağazacılık tasarımının yenilendiğini belirtiyor. Yapılan çalışmalara dair şöyle konuşuyor: “Yeni konspetimizde markanın geçmişten gelen üstün hizmet anlayışını, ‘çağdaş’ ve ‘genç’ moda anlayışıyla yeniden yorumladık. Burada yapmak istediğimiz, erkek ve kadınlara hafta sonu ve business casual şıklığı en uygun bütçeyle en yüksek kalitede sunmak. Yeni konsept mağazalarımızdan ilkini 12 Mayıs’ta Akmerkez’de hizmete sunduk.” 22 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen Edwards, bugüne dek çok yaygın bir mağaza ağıyla faaliyet gösterme stratejisini benimsemedi. Bugün İstanbul Akmerkez, İzmir Konak Pier, Antalya Maxx Royal Belek’te mağazaları olduğunu söyleyen Kuran, yakında Ankara Armada AVM’de bir mağazalarının daha hizmete gireceğini açıklıyor. Edwards mağazalarını önümüzdeki 5 yıl içinde bayilikler vererek 25 satış noktasına ulaştırmayı hedeflediklerini ifade ediyor. “Yeni şehirlere bayilikler aracılığıyla giriş yapmak istiyoruz. Bursa, Samsun, Adana, Gaziantep gibi şehirlerimizde mağaza açmayı planlıyoruz” diye konuşuyor.

NASIL BÜYÜYECEK?
Önümüzdeki dönemde Edwards marka karmasını da çeşitlendirerek büyüyecek. Markaların yanı sıra kendilerine özel koleksiyon yapabilecek tüm tasarımcılara da açık olduklarını ifade eden Kuran, yurt dışında mağaza açma planları olduğunu açıklıyor. “Yurt dışında henüz mağazamız yok ama yurt dışına açılmak gelecek dönem planlarımız içinde yer alıyor” diye konuşuyor.

Biota cephesinden en yeni haber ise Biota 59 Elements. Şirketin perakendede rekabet etmek için hayata geçirdiği bu marka, kozmetik, kişisel bakım ve beslenme destek ürünleri kategorilerinde 400’ün üzerinde ürün gamına sahip. Perakendeye girme kararını 3 yıl önce aldıklarını belirten Dündar, perakende pazarındaki büyümenin ve gelecek 10 yılda kişisel bakım harcamalarının artacağına dair öngörülerin kendilerini bu yatırımı yapmaya teşvik ettiğini söylüyor. Son 4 ayda Biota 59 Elements markasıyla İstanbul’da 4 mağaza açtıklarını dile getiren Dündar, büyüme planlarını şöyle anlatıyor: “Bu yılın sonuna kadar İstanbul’da 1 mağaza daha açacağız. 2017 sonuna kadar 12 mağaza açmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içinde 8 ilde olmak üzere 30 Biota mağazası açmayı planlıyoruz.” Biota 59 Elements’in yurt dışına açılma hedefi de var. Dündar, şu anda hedef pazarlarla ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade ediyor, “İlk planda Polonya ile ilgili bir çalışmamız var. 2017 yılı içerisinde Polonya ve Almanya’da mağaza açmayı planlıyoruz. İlgilendiğimiz bölgeler; Orta Doğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa” diye konuşuyor.

UZUN MESAFE BİSİKLET BİNİYOR
Cihat Dündar, iş dışında en çok zamanı kitap okumaya ayırıyor. Özellikle pazarlama ve yönetim kitaplarına ilgi duyduğunu söylüyor. Uzun mesafe bisiklet binmek de hobileri arasında... Dündar, diğer ilgi alanlarına dair şöyle konuşuyor: “Uzak Doğu sporları ve jimnastik yaparım. Çocuklarımı parka götürmek benim için ayrıca bir keyif. Sürekli olarak bitkilerin faydasını deneyimleyerek öğrenmek, işimin bir parçası olmadan önce de benim için bir tutku. Açık alanda piknik yapmaktan da çok hoşlanırım.”

KEREM KAMIŞLI - CEM GARİH / YENİBİRLİDER KURUCULARI
HAYALLERİ BİR DÜŞÜNCE EVİ KURMAK
Yenibirlider Derneği 2012 yılında, Türkiye’deki başarılı gençleri bir çatı altında toplayan bir liderlik ekosistemi olma hayaliyle kuruldu. Dernek fikri, 2010 yılının yaz aylarında yakın iki arkadaş olan Kerem Kamışlı ve Cem Garih’in sohbetlerinden birinde oluştu. Genç kesim olarak sınıflandırılabilecek 18–30 yaş arası 19 milyonluk genç nüfusun Türkiye için büyük bir değer olduğu gerçeğinden yola çıkan iki arkadaş, gençlerin başarı potansiyelini verimli bir şekilde işleyip doğru sektörlere ve uğraşlara yönlendirebilmek için çalışmalar yapma kararı verdi. Aradan geçen 4 yılda da bu yolda ciddi adımlar attılar. Bugün Yenibirlider Derneği’nin 18-30 yaş arasındaki öğrenciler ve genç profesyoneller için iki özel programı var. Programların ortak noktası Türkiye çapında en başarılı öğrenci ve profesyonelleri bir araya getiriyor olması. Bu programlar kapsamında başarılı profesyoneller, Boğaziçi Üniversitesi’yle ortak geliştirilen sertifikalı eğitim, mentorluk ve koçluk programına davet ediliyor. Her yıl yaklaşık 40 kurumdan 100 genç profesyonelle çalışmalar yapılıyor. Diğer taraftan Türkiye çapında bir seçim süreciyle başarılı üniversite öğrencilerini saptayan programlar, bu öğrencileri Türkiye’de ve yurt dışında staj programlarıyla, kanaat lideriyle mentor-mentee olarak eşleştirmek suretiyle destekliyor. Kamışlı ve Garih, 2012’den bu yana 370’in üzerinde üniversite öğrencisine staj imkanı sağladıklarını söylüyor. “Boğaziçi Üniversitesi ile ortak gerçekleştirdiğimiz program 222 başarılı profesyonel mezun etti. Toplam 40 konferansımıza 6 binden fazla arkadaşımız katılım gösterdi. 21 arkadaşımız şubat ayında sömestr tatillerinde yurt dışında stajlarını yapıyor olacak” diyorlar. Kamışlı ve Garih’in bundan sonraki planı mevcut çalışmalarını daha geniş kitlelere daha yüksek kalitede sunmak. Bir diğer önemli hedeflerinin de tüm dernek paydaşlarını online bir platformda toplamak olduğunu ifade eden Kamışlı ve Garih sözlerine şöyle devam ediyor: “Diğer bir hedefimiz ise somut anlamda fiziksel bir gençlik merkezi kurulması. Bundan 2-3 yıl sonra somut bir merkezimiz olursa program katılımcılarımız ve bütün üyelerimiz istediği gibi gelip paylaşımlı bir ofis olarak kullanabilir. Boğaziçi Üniversitesi’nde yaptığımız eğitimleri orada yapar ve bütün eğitimleri, buluşmaları orada gerçekleşebiliriz. Bu en başından beri aklımızda olan bir hayaldi. Buna aynı zamanda fikirlerin çarpıştığı bir düşünce evi diyebilirsiniz. Önümüzdeki yıllarda hayata geçirmek istiyoruz.”

İLGİ ALANLARI
Cem Garih, Koç Üniversitesi mezunu. Columbia Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği eğitimi aldı. Şu anda İngiltere’nin ikinci büyük havalimanı Gatwick’in inşasında proje müdür yardımcısı olarak çalışıyor. Kerem Kamışlı ise Boston Üniversitesi işletme mezunu. Kamışlı da şu anda Londra’da yaşıyor ve Ernst&Young’da çalışıyor. Garih, düzenli olarak spor yapıyor, yogayı ve bisiklete binmeyi seviyor. Kamışlı ise yeni yerleri görmeyi ve farklı şehirleri gezmeyi çok seviyor. “En son gittiğim ve çok etkilendiğim yerler arasında Küba var. Amerika’dan direkt uçuşlar çok sıklaşmadan herkese tavsiye ederim, muazzam bir yer” diyor.