Karlı büyümeyi hızlandıracağız

19.08.2020 14:42:000
Paylaş Tweet Paylaş
Karlı büyümeyi hızlandıracağız

ECE AKSEL/PEPSICO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ

“KÂRLI BÜYÜMEYİ HIZLANDIRACAĞIZ”

PepsiCo, Türkiye’nin uzun soluklu yatırımcılarından biri. 60 yıla yakın bir süredir Türkiye’de olan şirket, bugün Türkiye’de yiyecek kategorisinde Lay’s, Ruffles, Doritos, Cheetos, Çerezza ve Rocco, içecek sektöründe ise Pepsi, Yedigün, Fruko, 7UP, Lipton Ice Tea ve Tropicana markalarıyla faaliyet gösteriyor. Üretimini 6 fabrikada gerçekleştiren gerçekleştiriyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük tarım işletmelerinden biri olan PepsiCo, Türkiye’de toplamda 10 bin hektar üzerinde patates, mısır ve mısır irmiği üretiminin yapılmasını sağlıyor. PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ece Aksel, “Ülkemizin cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyoruz” diyor. Şirket satış ve pazarlama operasyonu ve tarım faaliyetleriyle birlikte doğrudan 3 bin, dolaylı 40 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor.
PepsiCo Türkiye, 2019’da cirosal olarak pazar payını her kategoride artırdı. 2020’de de Türkiye’nin en hızlı büyüyen yiyecek ve içecek şirketi olma hedefiyle çalışmalarına başladıklarını belirten Aksel, ilk 5 ayda oldukça başarılı sonuçlar elde ettiklerini söylüyor. Pandeminin işlerine olan etkisini de şöyle açıklıyor:

“Bu dönemde cips kategorisinde çift haneli artışlar gördük. Tüketilen ürün miktarında stoklamanın da etkisiyle bir artış var. Cips özelinde daha çok büyük paketlere ve çoklu paketlere, gazlı içecekler ve buzlu çaylarda ise daha büyük boylara geçiş, hem daha sık hem tek seferde daha fazla miktarda satın alımlar olduğunu gözlemliyoruz.”
1 Haziran’a kadar yeme ve içme kanalları oturarak servise kapalıydı. Bu da eve sipariş ve online kanallara doğru önemli kayma yaşanmasına sebep oldu. Bu dönemde içecekte otel, restoran ve kafe satışlarında önemli düşüşler olduğuna değinen Aksel, “Buna paralel ev içi tüketimde artış yaşandı. Fakat toplam satışlarda içecek tarafında nisan ve mayıs aylarında düşüş oldu. Bu kaybın yıl sonu büyüme oranımıza nasıl yansıyacağını önümüzdeki aylarda çok daha sağlıklı analiz edebileceğiz” diye konuşuyor.
Önümüzdeki dönemde Aksel’in odağında ise PepsiCo ekosistemine iyi örnekler ihraç etmeyi sürdürmek var. Bununla yetinmeyip işi büyütecek yeni fırsatları da kovalamaları gerektiğinin altını çizen Aksel, sözlerini sürdürüyor: “Bu kapsamda ekibimle birlikte kârlı büyümeyi daha da hızlandırmayı, dijitalleşmeyle şekillenen yönetimle daha da güçlenmeyi ve daha iyi bir şirket olmayı hedefliyoruz. Daha hızlı, daha güçlü ve daha iyi olarak büyümemizi sağlayacağız.”


“SU TÜKETİMİNİ YÜZDE 50 AZALTTIK”
Ece Aksel’in gündeminde en önemli konulardan biri sürdürülebilir bir gıda sistemi yaratmak. Tarımda gerek çevresel gerek sosyal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi için çalıştıklarını belirten Aksel, elde ettikleri bazı sonuçları da şöyle paylaşıyor:

“2010 yılından itibaren birim başına düşük basınçlı sulama sistemlerine geçerek su tüketimimizi yüzde 50 azalttık. Kendi ürettiğimiz gübremizle kimyasal kullanımımızı da yüzde 50 azaltıyoruz. Elektrik tüketimimizi de Suadiye’deki fabrikamızda yüzde 75, Tarsus fabrikamızda yüzde 50’ye varan bölümünü biyogaz ve solar enerjiden elde ederek karbon ayakizimizi belirgin şekilde azalttık. Ülkemizin son yıllardaki en büyük odaklarından biri olan ‘sıfır atık’, şirket olarak bizim de uzun bir süredir gündemimizde. Türkiye’de yer alan 6 fabrikamızın hepsi sıfır atık olarak faaliyet gösteriyor ve bu hedefe Avrupa bölgesinde en hızlı ulaşan iş birimlerinden biriyiz.”


MEHMET ÖNEN/DARDANEL İCRA KURULU BAŞKANI

 “YILI YÜZDE 50 BÜYÜMEYLE BİTİRİRİZ”

Bu yıl Dardanel açısından ayrı bir kırılma ve başarı yaşanıyor. Dardanel İcra Kurulu Başkanı Mehmet Önen, 36 yıllık tarihlerinde rekor ciro ve satış rakamlarını bu yıl açıkladıklarını belirtiyor. “Son çeyrekte satışlarımız yüzde 91 arttı. Geçen yılın aynı döneminde 110 milyon TL olan satışlarımız bu yıl 210 milyon TL’ye ulaştı. Brüt kârlılığımız ise iki kat artış gösterdi”  diyor.
Mehmet Önen’e göre pandeminin yanı sıra uyguladıkları yenilikçi stratejiler bu sonuçta etkili oldu. Satış rakamlarının pandemi döneminde 2,5 katına çıktığını dile getiren Önen, bu doğrultuda bu yılı toplam yüzde 50 büyümeyle bitirmeyi öngörüyor. Sadece son 3 ayda üretim kapasitesi yüzde 50 artan Dardanel, 500’e yakın yeni istihdam sağladı, toplam çalışan sayısı 2 bine yaklaştı. Şirketin ihracatı da artışta. Halihazırda Dardanel’de ihracatın gelirdeki payı yüzde 25. 35 ülkeye ihracat yapan şirket, bu rakamı 50’ye çıkarmayı hedefliyor.
Aslında son 5 yıldır Dardanel yıllık bazda yüzde 30 büyüyor. Geçtiğimiz yılı yüzde 35 büyüme ve 700 milyon TL’yi aşkın ciroyla kapatan şirket, son yıllarda faaliyetlerini sürdürürken güçlü nakit akışına odaklanıyor. Bu yıl da finansal yükümlülükler konusunda temiz bir sayfa açtıklarını açıklayan Mehmet Önen, “Dört farklı finansal kuruluşla gerçekleştirdiğimiz anlaşmalar çerçevesinde tüm geçmişten gelen borçlarımızı ödedik. Borç/FAVÖK oranımız 2,5 seviyesine geldi ki bu birçok şirkette göremeyeceğiniz bir oran. Yani tüm borcumuzu 2,5 yılda faaliyet kârımızla kapatacak durumdayız” diye konuşuyor.
Dardanel’in gelecek 5 yıllık hedeflerine gelince... Önen, 5 yıl içinde dünyadaki en büyük 3 su ürünleri üreticisinden biri olacaklarını söylüyor. “Şirket olarak buna inanıyoruz ve tüm çalışmalarımızı bu vizyonla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz katma değerli Dardanel markalı ürünlerimizle Avrupa ve Orta Doğu’yu fethedeceğiz. Türkiye’yi dünyanın en büyük ton konserve üreticilerinin arasına sokacağız. Bunu yaptığımızda yeni kuracağımız fabrikalarımızda yaklaşık 10 bin kişilik direkt istihdam sağlamış olacağız” diyor.

“KİŞİ BAŞINA TÜKETİM ARTTI”

Pandemi maalesef çok az sektörü olumlu etkiledi. Bu sektörlerden biri de ton balığı oldu. COVID-19 öncesi Türkiye’de ton balığı tüketimi 130 gram iken bu süreçte kişi başı tüketim 240 grama ulaştı.  Konserve balık sektöründe üretimin yüzde 80’ini gerçekleştirdiklerini belirten Mehmet Önen, başarılarında inovasyonun büyük rolü olduğunu söylüyor. Önen, “Yıllık 15 milyon TL’yi aşan bir AR-GE bütçemiz var. Son 1 yılda üretim alanına 10 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Son 1,5 yıl içinde ise 44 yeni ürün çıkardık” diyor.

 

ALİ BOZER/HERO BABY TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ 

“YENİ KATEGORİLERE GİRİŞ YILINDAYIZ”

Hero Baby Türkiye, İsviçre merkezli Hero Grup’un bir parçası. Şirket, Türkiye pazarında kaşık mamalar, kavanoz mamalar ve pirinç unlarından oluşan bebek ve küçük çocuk ek gıda ürünleriyle yer alıyor. Hero Baby Türkiye Genel Müdürü Ali Bozer, bu ürünlerin tamamını Türkiye’de ürettiklerini belirtiyor, yaklaşık 5 bin tonun üzerinde bir üretimi Türk bebeklerine sunduklarını söylüyor. İhracat da şirketin önemli faaliyet alanlarından biri. Ankara’da bulunan iki fabrikasıyla birlikte Hero Grup’un dünya üzerinde üretim faaliyeti gerçekleştiren 8 ülkesinden biri olduklarının altını çizen Bozer, “Bu nedenle Hero Grup’un önem verdiği ülkelerden biriyiz. Geçtiğimiz yıl gelirlerimizin yüzde 15’lik kısmını ihracattan sağladık” diyor. Şirket gelirdeki ihracat payını önümüzdeki beş yılda yüzde 30 seviyelerine çıkarmayı hedefliyor.
2019’da cirosunu yüzde 12 artıran Hero Baby, bu yıl büyümede bu rakamın üzerine çıkmakta kararlı. 2020’nin yeni kategorilere giriş yılı olduğunu ifade eden Ali Bozer, nisan ayı sonunda Hero Baby Organik Tarhana Çorbası’nın üretimini gerçekleştirdiklerini dile getiriyor. Türkiye’nin ilk sütte eriyen organik bisküvisi Hero Baby Organik Bebek Bisküvisi’ni de üretmeye başladıklarını söyleyen Bozer, sözlerine şöyle devam ediyor:

“2020, yeniliklere doymayacağımız bir yıl oluyor. Yeni tahıllı kaşık mama, kavanoz ürünlerimizin yanı sıra giriş yapacağımız yeni kategorilerle Türkiye’yi Hero Group içerisinde daha da önemli bir üretim üssü yapmayı hedefliyoruz. Hatta Türkiye’de yeni bir kategoriye giriş yapabilmek için Almanya’dan üretim hattı getiriyoruz.”
Türkiye bebek maması sektöründe kaşık ve kavanoz mamalardan oluşan ek gıda ürünleri ve devam sütleri yer alıyor. Pazarın toplam hacmi 1 milyar TL’yi aşıyor. Devam sütü tarafında irili ufaklı birçok oyuncu olsa da ek gıda kategorilerinde daha konsolide bir pazar var. Üç ana şirketin toplamda beş farklı markası tüketicilerle buluşuyor. Hero Baby de yer aldığı kaşık ve kavanoz mama kategorilerinde yüzde 65 ile 75 arasında değişen pazar payı ile açık ara lider konumunda bulunuyor. Lider olduğu pazarda şirketin hedeflerine gelince… Bozer, yeni kategorilere, yeni ürünlere ve pazarın farklı ihtiyaçlarına cevap arayan bir strateji içerisinde büyümeyi hedeflediklerini paylaşıyor. “Bununla birlikte ihracatımızı da yeni pazarlar ve kategorilerle daha fazla büyüterek Türk ekonomisine daha yüksek katkıda bulunurken, tarımı geliştiren ve sürdürülebilirlik konusunda da dünyaya ilham verecek projeleri de hayata geçireceğiz” diye konuşuyor.

“MUTFAKTA STRES ATIYORUM”

ODTÜ Fizik bölümünden mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi’nde MBA yapan Ali Bozer, Hero Baby öncesinde Colgate Palmolive, Henkel, L’Oréal ve Barilla gibi çok uluslu şirketlerde satış alanında farklı pozisyonlarda görev aldı. İlk genel müdür olduğu şirket de Kraft Heinz Türkiye. Buradaki 3,5 yıllık deneyimin ardından 2017’den itibaren Hero Türkiye’nin genel müdürlüğünü yürütüyor. Bozer’in ilgi alanlarının başında spor geliyor. Haftada 60 kilometre jogging yapıyor, Caddebostan sahilinde basketbol oynuyor. Ali Bozer, “Stresi attığım bir diğer hobim ise mutfak. Fellah köftesi, fava, zeytinyağlı barbunya, zeytinyağlı portakallı kereviz ve lakerda ustalaştığım mezelerden” diyor.  

BURAK GÜRKAN/GRUNDFOS TÜRKİYE VE ORTA ASYA GENEL MÜDÜRÜ

“PAZAR PAYIMIZI ARTIRACAĞIZ”

Grundfos, 1945 yılında Danimarkalı mucit Poul Due Jensen tarafından kuruldu. Bugün dünya genelinde 60´a yakın ülkede 83 şirketi ve 19 bini aşkın çalışanı ile yıllık 4 milyar Euro ciroya ulaşan şirket, pomba üretiminde de dünya devi konumunda. Şirketin yüzde 87’sine sahip olan Poul Due Jensen Vakfı, bu vakıftan elde edilen kârı Grundfos şirketlerine yatırım yapmak üzere değerlendiriyor. Elde edilen cironun yüzde 5’i de AR-GE faaliyetlerine ayrılıyor. Bu iş modelleri sayesinde dünyada lider pomba üreticisi olmanın ötesine geçip pompa teknolojilerinde yön belirleyici bir marka haline geldiklerini belirten Grundfos Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Burak Gürkan, “Dünyanın her yerinde insanlara temiz su ve sıhhi koşullar sağlamak için uluslararası organizasyonlarla birlikte çalışıyor, STK’lar ve BM kurumlarıyla iş birliği yapıyoruz” diyor.
Yılda yaklaşık 17 milyon pompa üreten şirket, 1998 yılından itibaren de Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bugün AVM’lerden havalimanlarına birçok noktada ürünlerinin kullanıldığını söyleyen Gürkan, sözlerine şöyle devam ediyor:

“İstanbul Havaalanı, Ankara Tren İstasyonu, Çağlayan Adalet Sarayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Sapphire Tower, Allianz Tower, Koç Towers gibi iş merkezleri Türkiye’deki projelerimizden sadece birkaçı. Bunların yanı sıra Türkiye genelinde birçok büyükşehir belediyesi ile de projeler yürütüyoruz.”
Burak Gürkan, Grundfos’un özellikle su çözümleri konusunda Türkiye’de lider konumda bulunduğunu ifade ediyor. “Türkiye´de su kıtlığı konusunun daha çok gündeme gelmesi ve kullanıcıların enerji ile birlikte su kullanımına da daha çok özen gösterir hale gelmesi bizim sistemlerimizi öne çıkaran konular oldu” diye konuşuyor.
Şirket Türkiye pazarında pazar payını artırmayı hedefliyor. 2019 sonunda 2025 stratejisini belirlediklerini açıklayan Gürkan, bu strateji ve bekledikleri sonuçlara ilişkin de şöyle konuşuyor: “2025 stratejisinde iklime pozitif etki yaratabilmeyi ana hedefler arasında tanımlıyoruz. 2025 yılına kadar 2008 yılına kıyasla karbon ayak izini yüzde 50 düşüreceğiz. Aynı zamanda tedarikçilerimize ve paydaşlarımıza da karbon ayak izlerini düşürmek konusunda yardımcı olacağız. Karbon emisyonumuzun bu süreçte yüzde 50 azaltılması hedefleniyor. Yine aynı stratejiye yönelik olarak, 2030 yılına kadar iklime pozitif katkı sağlayabilmek için su tüketiminin 2025 yılına kadar yarıya indirilmesi için çalışıyoruz. Öte yandan 2030 yılı itibariyle ihtiyacı olan 300 milyon kişiye güvenli içme suyu ulaştırmaya katkı sağlanmak üzere su tasarrufu ve su arıtma ile tüketimin 50 milyar metreküp azaltılmasını hedefliyoruz.”
YAPAY ZEKALI ÇÖZÜMLER
Dünya üzerinde kullanılan enerjinin yüzde 10’unu pompalar tüketiyor. Burak Gürkan, en yüksek teknolojiyi kullanarak akıllı pompa sistemlerine geçiş yapılmasıyla bu yüzde 10’luk kaybı yarı yarıya azaltmanın mümkün olduğunu söylüyor. Gürkan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Türkiye’de gerek endüstride gerek binalarda gerekse kamu tesislerinde eski nesil pompalar aracılığıyla tüketilen enerji miktarı oldukça yüksek. Akıllı teknolojilere geçmek enerji verimliliği ve tasarruf için şart. Burada yapay zekayla çalışan su çözümleri öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik esaslı enerji verimliliği ilk hedef olmalı. Bugün yapay zeka ile çalışan akıllı pompalar sayesinde enerji maliyetinde yüzde 85’e varan tasurruf elde ediliyor.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz