“ALTERNATİF KANALLARDA BÜYÜYECEĞİZ”

24.05.2022 09:20:000
Paylaş Tweet Paylaş
“ALTERNATİF KANALLARDA BÜYÜYECEĞİZ”

KUTAY KARTALLIOĞLU/CARREFOURSA GENEL MÜDÜRÜ

“ALTERNATİF KANALLARDA BÜYÜYECEĞİZ”

CarrefourSA, 29 yıldır Türkiye’de organize perakendenin önemli oyuncularından biri. 2021 sonu itibarıyla 40 ilde 508 bin metrekare net satış alanına ulaşan şirket, toplamda 9,4 milyar TL ciro yarattı. Bugün 754 market, 12 depo ve online marketi CarrefourSA.com ile 50 bin çeşit ürünü yılda 137 milyon müşteriye ulaştıran şirket, bayilik sistemiyle de girişimciliği destekliyor. Bu kapsamda 2021 yılında 72 bayiye ulaşılmış durumda. Bu sistemle küçük esnafa ticaret yapma imkanı sunduklarını ve sistemin işleyişinden oldukça memnun olduklarını belirten CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, 2022 yılında da yeni bayilerle büyümeye devam edeceklerini anlatıyor.  
Geride bıraktığımız iki yıl gıda perakendeciliği önemli bir dönüşüm geçirdi. CarrefourSA da bu dönüşümü yaşayan şirketlerden biriydi. Pandemide artan ve farklılaşan hizmet taleplerini başarılı bir şekilde yönettiklerini anlatan Kartallıoğlu, dünyada pek çok market ve mağazanın kapılarını kapatmak zorunda kaldığı bu dönemde CarrefourSA’nın 2021 yılında operasyonel performansı ve finansal yapısı sayesinde daha da güçlendiğini dile getiriyor. “E-ticarette 2020’ye göre ciro bazında yüzde 130, sipariş adedinde yüzde 151 büyüme gerçekleştirdik” diyor.
Enflasyonist ortam da Kutay Kartallıoğlu’nun odak konularından biri. Özellikle stokları doğru yönettiklerini anlatan yönetici, bu kapsamda yaptıklarını ise şöyle paylaşıyor:

“Maliyetlerde kur ya da başka nedenlerle yaşanan yükselişlerin müşterilerimize eş zamanlı yansımaması için elimizden geleni yapıyoruz. Kritik değişimlerin yaşandığı dönemlerdeyse artışı müşterimize en az yansıtacak şekilde hareket ediyoruz. Bunları uygulayabilmek için yaptığımız çok önemli iki yatırımımız var: Bunlar depolarımız ve tedarik zincirimiz... Oluşturduğumuz güçlü tedarik zinciriyle bir yandan kendi maliyetlerimizi yönetiyor bir yandan dışsal nedenlerle artan fiyatların tüketiciye gecikmeli veya hiç yansımaması için doğru stok yönetimini yapıyoruz. Toplam 12 depomuzdan Türkiye geneline servis sağlıyoruz. Sahip olduğumuz kapsam ve derinlikli veriyle stok, iş gücü gibi operasyonel verimliliği etkileyen önemli unsurların planlama sürecini otomasyon üzerinden ilerletiyoruz.”

2022, pek çok sektör için olduğu gibi perakende için de zor bir yıl olacak. Bu zorlu yılda CarrefourSA, büyümek ve pazar payını artırmak için stratejik hedeflerle yol alıyor. Etkin kategori yönetimi yaparak CRM ve promosyon araçları kullanmayı ve İK süreçlerindeki iyileştirmelerle çalışmalarını sürdürmeyi planladıklarını söyleyen Kartallıoğlu, “Ayrıca mevcut lokasyonlarda büyümeye ek olarak alternatif kanallarda büyüme hedefimiz var. Şirketimizin ölçeğini artırmak için kullanacağımız yöntemleri bayilik sistemimiz, e-ticaret, kurumsal-toptan satış ve ihracat kanallarımız olarak belirledik. E-ticarette aylık 8 milyon ziyaretçimiz var. Bu rakamı daha da yukarılara çıkaracağız” diyor.

500 BİN MÜŞTERİYLE YENİ HEDEF

Sürdürülebilirliğin faaliyetlerinin her adımında en önemli odaklardan biri olduğunu belirten Kartallıoğlu, “Her gün marketlerimizden alışveriş yapan 500 bin müşterimizi, sıfır atık inisiyatifimize dahil etmeye çalışıyoruz. Tüm marketlerimiz için Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi başvurusu yaptık ve ilk etapta 180 marketimize sıfır atık belgesi aldık. Hedefimiz, tüm marketlerimize bu belgeden almak” diyor.


MEHMET HACIKAMİLOĞLU/POLİSAN HOLDİNG CEO’SU

“2025 ROTASINI ÇİZDİK”

Polisan Holding’in temelleri bundan tam 58 yıl önce “Her şey hayal etmekle başlar. Ancak bu da yetmez, hayalinizi kafanızda canlandırabiliyorsanız o işi gerçekleştirebilirsiniz” diyen Türk sanayisinin duayen isimlerinden rahmetli Necmettin Bitlis’in girişimiyle atıldı. Bugün boya, liman, kimya ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyet gösteren Polisan Holding, sanayinin en istikrarlı büyüyen gruplarından biri. 2021 yılını yüzde 87 büyüyerek 1,9 milyar TL’lik bir ciroyla kapatan grup, önümüzdeki dönem için kendisine yeni bir rota belirledi. “Geleceğin Polisanı” olarak belirlenen bu rota kapsamında, grubun yeni önceliklerini güçlü insan kaynağı, çevresel, sosyal ve yönetişim vizyonunu odağına alan operasyonel süreçler ve dijitalleşmeyle artan verimlilik oluşturuyor. Bu ilk üç önceliği de inovasyonla derinleşen katma değerli ürün portföyü, seçici yatırım ve temettüyle dengelenen sermaye dağılımı, artan kârlılık ve güçlü nakit pozisyonu ile ihracatla desteklenen kârlı gelir büyümesi takip ediyor.
Grupta tüm bu değişimin liderliğini de Polisan Holding CEO’su Mehmet Hacıkamiloğlu yapıyor. Grubu daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak için bu öncelikleri belirlediklerini belirten yönetici, son bir yılda bu yolda attıkları adımlardan da oldukça memnun. Çalışanlar arasında yaratıcılık ve girişimcilik ruhunu teşvik etmek için ilkini 2021 yılında hayata geçirdikleri Hayal Mühendisleri projeleri sayesinde iş süreçlerinde verimliliği daha fazla artırmaya başladıklarını söylüyor. Son 3 yılda yeni ürünlerin kombine gelirlerdeki payının yüzde 12 olduğunu açıklayan Hacıkamiloğlu, bu oranı çok daha yukarı çıkarmak istediklerini ifade ediyor ve diğer uygulamaları, gelecek dönem ajandasını şöyle anlatıyor:

“Polisan Kimya’da yaklaşık 5 milyon Euro’luk yatırımla endüstri 4.0 standartlarında, son teknolojik altyapıya sahip yeni reçine tesisimizin temellerini attık. Yalıtım faaliyetlerinde kullanılan taş yünü için bağlayıcı olan ve mobilya sektörü tarafından da yoğun talep gören katma değerli fenol reçinesinde derinleşmeye devam edecek ve farklı sektörlere yönelik ürün portföyümüzü genişleteceğiz. Yapı kimyasalları ürün grubumuzda, doğal kaynak tüketimlerinin azalmasına katkı sağlayan çevre dostu çözümler sunmaya devam edeceğiz. Poliport’ta, kapasite artırımı yatırımımız başladı. Portföyümüzü, katma değerli, uçtan-uca hizmetlerle genişletmeyi hedefliyoruz. Polisan Kansai Boya’da, Dow Chemical ve Kansai Paint iş ortaklıklarımızla sinerji oluşturarak, yüksek kârlılık seviyelerimizi korumaya odaklanacağız. Yeni boya tesisi ve AR-GE merkeziyle büyük ölçekli yatırımlarımızı tamamladık. Ancak, satış kanallarımızı güçlendirmeye ve markalaşmaya yönelik yatırımlarımıza devam edeceğiz. Kimya ve boya işimizde, ihracat, potansiyel büyüme unsuru olmaya devam edecek.”
“EMİSYONU SIFIRLAYACAĞIZ”

Önümüzdeki dönemde büyürken işlerine yön verecek en önemli unsurun sürdürülebilirlik olacağının da altını çizen Mehmet Hacıkamiloğlu,  şunları söylüyor:

“2012’den itibaren doğrudan ve enerji temini kaynaklı emisyon yoğunluklarımızı yüzde 49 azaltmayı başarmıştık. 2025 yılına kadar yenilenebilir elektrik enerjisi kullanarak bu kapsamdaki emisyonlarımızı sıfırlamayı stratejilerimize aldık. Yine 2025 yılına kadar yenilikçi teknolojiler üzerine çalışmalar gerçekleştirerek ürün portföyümüzün çevresel performansını geliştireceğiz. Hammadde kullanımımızın en az yüzde 25’ini biyobazlı olacak şekilde tedarik etmek planlarımız arasında yer alıyor.”


THIBAULT DORNON/ MICHELIN TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ 

“E-TİCARETTEKİ VARLIĞIMIZI GELİŞTİRECEĞİZ”

2021 yılında Michelin Türkiye’de 25’inci yılını doldurdu. Kendileri için özel olan bu yılda zorlu ekonomik koşullara rağmen talep tarafındaki olumlu gelişmeleri en iyi şekilde değerlendirdiklerini belirten Michelin Türkiye Genel Müdürü Thibault Dornon, “Binek lastikten maden lastik pazarına kadar tüm ürün gruplarında kimi zaman mütevazı kimi zaman sektördeki talep artışına paralel olağanüstü bir büyüme sergiledik. Ağır vasıta pazarında talep, üretim kapasitesinin üzerindeydi ve bu sayede 2021 yılında Türkiye’de ağır vasıta ve treyler üreticilerine yüksek adetlerde lastik satışı gerçekleştirdik. Binek ürün grubunda dört mevsim lastik pazarında öngörülerin üzerinde bir taleple karşılaştık. Bu kategoride pazardaki büyümenin üzerinde bir büyüme yaşadık” diyor.
Bu yılsa Michelin Türkiye’nin gündeminde yeni ürünler var. İki yeni nesil yaz lastiğini bahar aylarında piyasaya sunacaklarını açıklayan Dornon, “Sadece binek ürün grubunda değil tüm ürün gruplarında büyümeye devam edeceğiz. Bunun yanında lastiklerimizi daha yaygın ve ulaşılabilir hale getirmek için ayak izimizi artırmak ve e-ticaret alanındaki varlığımızı geliştirmek 2022 yılında önceliklerimiz arasında olacak. Pazar açısından da Türkiye dinamik bir üretim ve dağıtım merkezi olduğu için bu yıl lastik pazarında diğer yıllara oranla daha fazla büyüme bekliyoruz” diye konuşuyor.
Thibault Dornon şirketi büyütürken daha görünür, ulaşılabilir ve erişilebilir fiyatlı olma konusuna odaklanıyor. Bu stratejiye dayalı bir yol haritası oluşturduklarını da ifade eden Dornon, “Strateji olarak bu yol haritası doğrultusunda ilerlemek adına müşteri davranışlarını öngörmek için yeni dağıtım kanallarına yatırım yapmayı, ortaklıklarımızı güçlendirmeyi ve ekibe yeni yetenekler eklemeyi planlıyoruz” diyor.
Sürdürülebilirlik Michelin için de önemli gündem maddelerinden biri. Bu konuda kendisine hedefler koyan şirket, 2050 yılına kadar yüzde 100 sürdürülebilir lastikler üretmeyi amaçlıyor. Bunun büyük bir mücadele olduğunu dile getiren Dornon, bu kapsamda yaptıklarını ve yapmayı planladıklarını şöyle paylaşıyor:

“Bu mücadele bizi yenilikçi teknolojiler icat etmeye ve ekosistemlerdeki çalışma şeklimizi değiştirmeye teşvik ediyor. Yalnızca daha sürdürülebilir malzemeler kullanarak değil aynı zamanda lastiğin kullanımı sırasında etkileri azaltacak malzemelerin seçiminde de ilerleme kaydetmek ve en temelden başlamak çok önemli. Bunu yapmak için, uzun ömürlü performansa, karbon emisyonlarını en aza indiren ve yakıt tüketimini azaltan yuvarlanma direncine sahip, bunun yanında lastik aşınma partiküllerinden kaynaklanan kirliliği azaltacak şekilde tasarlanmış lastikler konusunda inovasyonlarımıza devam edeceğiz.”

“YÖRESEL ÜRÜNLERİN HAYRANIYIM”

Michelin Türkiye Genel Müdürü Thibault Dornon, meraklı bir yapısı olduğunu ve araştırmayı çok sevdiğini söylüyor. Hareket halinde olmak, yemek yemek ve okumak Dornon için en önemli aktiviteler. “Zihnimi geliştirmek için pek çok farklı konu okuyorum” diyen Darnon, şunları anlatıyor:

“Türk tarihine ve çağdaş kurguya yoğun bir ilgi duyuyorum. Bana gerçekten büyüleyici geliyor. Vücut için egzersizi, takım sporlarını ve kayak yapmayı tercih ediyorum. Aynı zamanda bir yemek ve şarap aşığıyım. Yöresel ürünlerin ve yemeklerin özellikle katmerin hayranıyım.”


METİN SALT/VESTEL VENTURES GENEL MÜDÜRÜ

 “1.000 ÇALIŞANA GİRİŞİMCİLİĞİ SEVDİRDİK”

Metin Salt, iş dünyasının teknoloji ve girişimcilik konusunda en donanımlı isimlerinden biri. ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu olan Salt, yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladıktan sonra TÜBİTAK’ta birçok projede yer aldı, uluslararası patente sahip birçok ürün geliştirdi. Havelsan’la ortak çalışmalar gerçekleştirdi. Silikon Vadisi’nde de iletişim şirketlerinde yönetim kademelerinde görev aldı. Bugün Vestel Ventures Genel Müdürü olarak görev yapan Salt, aynı zamanda Vestel Şirketler Grubu’nun teknoloji şirketi Vestek’in de kurucusu. Salt ile son dönemde tüm şirketlerin gündemlerinde yer alan kurum içi girişimcilik konusunu konuştuk.

Zorlu Holding bünyesinde 2019 yılında hayata geçirilen Parlak Bi’Fikir programının da sözcülüğünü üstlenen ve bu alanda birçok yerde eğitimler de veren Salt’a göre kurum içi girişimcilik kolektif zekayı kullanarak sorunları çözmenin en başarılı yöntemlerinden biri. Hayatın her alanında değişimin hızlandığı bir dönemde şirketler için hızı yakalamanın yolunun ciddi bir kurumsal inovasyon altyapısı kurmakla mümkün olduğunu dile getiren Salt, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Vestel’in altında Vestek’i kurarak görüntü işleme çipini yaptık. 50 kişilik ekiple 50’nin üstünde patent aldık. Bu Avrupa ortalamasının üzerinde bir performans. Ancak o dönem bile değişime uyum sağlamak için her şeyi içeride yapmak değil dışarıdaki girişimciye destek olmak gerektiğini düşünerek Vestel Ventures’ı kurduk. Ardından tüm Zorlu Grubu çalışanları için Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik yaklaşımımıza paralel Parlak Bi’Fikir programını başlattık. Parlak Bi’Fikir programına kabul edilen çalışanlarımız, 8 ay girişimcilik eğitimi alıyor. İlk etapta programa katılanlara eğitim verirken gördüğümüz ilgi üzerine başvuran herkese eğitim vermeye başladık. Şu ana kadar bizden yatırım almayı başaran 5 takım oldu. Bunlar içinde 14 ülkeye satış yapan girişimler var. Ancak burada asıl başarıyı bünyemizden bu 5 girişimi çıkarmak değil, içimizden bin kişiye girişimciliği sevdirmek olarak görüyoruz. Geldiğimiz noktada hem içeride hem dışarıda Ar-Ge yapıyoruz. İçeride yaptığımız tüm projeleri bir girişimci bakış açısıyla girişimcinin kullandığı yöntemleri kullanarak hayata geçiriyoruz.”

Kurum içi girişimcilik konusundaki çalışmaların özellikle daha sürdürülebilir bir şirket olma yolunda ihtiyaç duydukları kültürel değişime de destek olduğunu anlatan Salt, bu konudaki sonuçları da şöyle paylaşıyor: “Sürdürülebilirlik yolculuğunda tüm şirketlerimizde sürdürülebilir malzeme kullanma isteği var. Ama sürdürülebilir ve maliyeti uygun malzeme yok. Biz çıkardığımız girişimler ve sorun çözmeyi destekleyen kurum kültürümüzle bu konuda da harekete geçmiş olduk. Yatırım yaptığımız girişimlerden biri zeytin çekirdeğinden biyoplastik üretiyor. Bunları ilk olarak Vestel ürünlerinde kullanmaya başladık. Zaten Akıllı Hayat 2030 yaklaşımı da içinde yaşadığı toplumla beraber çalışarak problemlere çözüm bulmayı benimsiyor.”

“DAHA FAZLA SPIN OFF ÇIKARACAĞIZ”

Kurum içi girişimciliğin hem şirkette ihtiyaç duyduğu rekabet gücünü getirecek yenilikçi kültürel değişimi sağladığını hem yetenekli insan kaynağının şirkette kalma motivasyonunu artırdığını ifade eden Salt’ın önümüzdeki dönemde bu konuda yeni hedefleri de var. Özellikle girişimcilik eğitimleriyle daha çok kişiye dokunmak istediklerini söyleyen Salt, şirket içinden de spin off olarak daha fazla girişimci çıkarmayı amaçlıyor. Metin Salt, “Böylelikle yeni büyüme alanlarının oluşacağını düşünüyoruz. Kurum içi girişimcilikten çıkan girişimlerin farklı şirketlerle iş birliği yaparak rekabet etme kültürünü de geliştireceği inancındayız” diyor.

ALP SARICI/AKÇA KİMYA GENEL MÜDÜRÜ 

“ŞİRKET SATIN ALACAĞIZ”

Zülfikarlar Holding bünyesinde yer alan Akça Kimya, 41 yıllık bir geçmişe sahip. Bugün İzmit Yarımca’da 40 bin metrekarelik bir alanda faaliyetlerini gerçekleştiren şirket, tekstil, ağaç, tarım, polyester, boya, deterjan, kozmetik, gıda ve yem alanlarında hizmet veriyor.
Geçtiğimiz yıl brüt kârlarının yüzde 173 artış gösterdiğini ve ciroda 1 milyar TL’yi aştıklarını belirten Akça Kimya Genel Müdürü Alp Sarıcı, “2022 yılında ciromuzu yeni atılımlarımızla iki katına çıkarmayı hedefliyoruz” diyor.
Akça Kimya’ya ciroyu ikiye katlayacak büyüme getirecek ana atılım yurt dışında büyümesini hızlandırmak olacak. Şirket bu yıl ihracata daha fazla yoğunlaşmayı planlıyor. Özellikle kısa transit süreleriyle hızlı teslimat yapılabilmesi, iş gücü kalitesi ve alternatif ulaşım kanallarının varlığı gibi nedenlerle 2022 yılında kimya alanında ihracatta artış yaşanacağını düşünen Alp Sarıcı, şirket olarak nasıl hareket edeceğini şöyle anlatıyor:

“Yurt içi ve yurt dışında organik ve inorganik büyüme stratejilerimizi devreye almayı planlıyoruz. Dolayısıyla bu yıl özellikle sektörel büyüme, halka arz gerçekleştirmek ve yurt dışına açılmak en öncelikli konularımız arasında. Bir taraftan yurt içi satış organizasyonunu ve lojistik ağımızı genişletirken diğer taraftan ihracat olanaklarını artıracağız. Bu bağlamda yurt dışında şirket satın almayı ve bu şekilde genişlemeyi de planlıyoruz.”

Türkiye, kimya sektöründe güçlü bir ihracatçı. Kimya 2021’de 25,3 milyar dolarla en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör oldu. Türkiye’nin dünya ihracatındaki payının hızla arttığını söyleyen Sarıcı, “Ülkemizde, kimya sektöründe yaklaşık 2 bin 600 kimyasal madde ve müstahzarları üretiliyor ve bu üretimlerde kullanılan teknolojilerin büyük bir kısmı küresel rekabete ayak uydurabilecek seviyede. Uzak Doğu’da yaşanan navlun artışı ve uzayan sevk sürelerinin özellikle Avrupa ülkelerini yeni tedarik zinciri arayışına ittiğini görüyoruz. Lojistik maliyetlerin henüz tırmanmamış oluşu, kısa transit süreleriyle hızlı teslimat yapılabilmesi, iş gücü kalitesi ve alternatif ulaşım kanallarının varlığı gibi nedenlerle 2022 yılında kimya alanında ihracatta artış yaşanacağını düşünüyoruz” diyor.

Akça Kimya’nın da ihracatta büyüyerek bu potansiyeli değerlendireceğini ifade eden Sarıcı, bu kapsamda en büyük güçlerinin rekabetçi yenilikçi ürünleriyle gerçekleştirecekleri güçlü paydaşlık ilişkileri olacağını da sözlerine ekliyor.

DALIŞ EĞİTMENİ

Alp Sarıcı, fotoğraf çekmekten ve tüplü dalış yapmaktan keyif alıyor. Dalış konusunda aynı zamanda eğitmen olan Sarıcı, “Ancak uzun zamandır suyla buluşamadım. Bu nedenle yazın gelişini iple çekiyorum”  diyor. Dünyanın birçok yerinde sayısız kez dalış yapmasına rağmen Sarıcı, özellikle Türkiye’de dalış yapmayı tercih ettiğini söylüyor. Son dönemde Alp Sarıcı’nın dalış partneri oğlu. Bu nedenle dalışların artık daha keyifli olduğunu belirten Sarıcı, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bildiğim her şeyi ona da öğretmeye çalışıyorum. Bu konuda kendime bir de misyon edindim: Dalışa yeni başlayanları, özellikle su altı flora ve faunasını korumak, dalış yaptığımız yerlerden ayrılırken geride doğayı kirletecek hiçbir şey bırakmamak konusunda bilinçlendirmeye çalışıyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz