ANAR MAMMADOV/PETKİM GENEL MÜDÜRÜ
“EN YÜKSEK KÂRLIĞA ULAŞTIK”
Pandeminin tüm alanları etkilediği zorlu bir yıl olan 2020, özellikle rafineri ve petrokimya sektörlerinde büyük dalgalanmalara sahne oldu. Birçok sektör oyuncusunun faaliyetlerini durdurduğu ya da kısıtladığı bu dönemde Petkim, üretimini kesintisiz sürdürdü. Global piyasalardaki tüm zorluklara ve petrokimya ürünleri fiyatlarında yaşanan düşüşe rağmen 2020 yılında operasyonel kârlılıklarını bir önceki yıla göre yüzde 21 artırarak 1,9 milyar TL’ye çıkarmayı başardıklarını belirten Petkim Genel Müdürü ve SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı Anar Mammadov, bunu şöyle değerlendiriyor: “Fiyatların dolar bazında ortalama yüzde 20 düştüğü 2020’de elde ettiğimiz bu başarıda verimlilik, dijitalleşme, kur ve faiz riskleriyle finansal enstrümanların doğru yönetilmesi, faaliyet giderlerinin optimizasyonu, etkin işletme sermayesi yönetimi ve STAR Rafineri ile gerçekleştirilen kesintisiz entegre üretim etkili oldu.”
Bu süreçte 12,1 milyar TL ciro gerçekleştiren Petkim’de yurt içi satışların toplam cirodaki payı da yüzde 60’tan yüzde 67’ye ulaştı. İç piyasaya yönelmenin etkisiyle ihracatın yüzde 30 düştüğünü belirten Anar Mammadov, 2021’in ise rekorlar kırılan bir yıl olduğunu söylüyor. Yılın ilk aylarında rafineri, petrokimya ürünleri talebi ve arzında beklenmedik gelişmelerin yaşanmasıyla Petkim tarihinin rekor finansal sonuçlarını kaydetti. Şirket yılın ilk yarısında 2 milyar 216 milyon TL net kârla bugüne kadarki en yüksek kârlılığa ulaştı. Mammadov, bu artışın perde arkasını şöyle anlatıyor:
“Global petrokimya piyasalarında Asya ve Amerika bağlantılı tedarik zincirindeki kırılmalar ve bunlara bağlı ihtiyaç fazlası alımın oluşturduğu talep, Petkim’in de üreticisi olduğu ürün fiyatlarında global bir yükselişe yol açtı. Aşılamanın artışıyla pandemiden çıkış beklentisi tetikleyici bir etkiyle toplam talebi yükseltti. Yaşanan tüm bu gelişmeler, Petkim’in rekor seviyeye ulaşan kârlılığında önemli etkenler oldu.”
Petkim, hızlı ve kârlı büyürken pandemi nedeniyle ertelenen yatırımlarını da devreye alma hazırlıkları yapıyor. Yılın son çeyreğinde Türkiye’nin ikinci Petkim’i olarak anılan yeni petrokimya yatırımlarıyla ilgili bir karar almayı planladıklarını dile getiren Mammadov sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yılın kalan bölümü sürdürülebilir üretim için yeni proje ve yatırımlara odaklandığımız bir dönem olacak. Temiz ve yenilenebilir kaynakları üretim süreçlerimizde daha yoğun olarak kullanabilme alternatifleri üzerinde çalışacağız. Pandemi döneminde operasyonel çevikliğimize büyük katkılarını gözlemlediğimiz dijital dönüşüm çalışmalarımız da ajandamızın üst sıralarında yer alacak.”
“KAYAĞA İLGİM VAR”
Anar Mammadov için okumak vazgeçilmez bir alışkanlık. Hem mesleki hem edebi kitaplar okuduğunu belirtiyor. Sporu da ihmal etmeyen Mammadov, “Temel sportif egzersizleri sürdürmeye de çalışıyorum ama kayak sporuna özel bir ilgim var. Fırsat buldukça Türkiye’nin ve dünyanın farklı merkezlerine kayak yapmaya gidiyorum. Stratejik düşünme kabiliyetini geliştiren ve canlı tutan satranç da uzun yıllardır ilgi duyduğum ve sıklıkla vakit ayırdığım alanlardan biri” diyor.
KAAN ALTINKILIÇ/KAHVE DÜNYASI GENEL MÜDÜRÜ
“YENİ COĞRAFYALARA GİRECEĞİZ”
Kahve Dünyası, Türkiye’nin coğrafi penetrasyonu en yüksek kahve zincirlerinden biri. Yurt içinde 250’ye yakın mağazası olan zincir, akaryakıt istasyonlarıyla birlikte 1.000’e yakın satış noktasına sahip. Yurt dışında da 1’i Londra, 2’si Bükreş, diğerleri de Körfez ülkelerinde olmak üzere 15 noktada olmak üzere her gün 100 binlerce kişiye hizmet veriyor. 2 bin 300 kişi istihdam eden Kahve Dünyası, 2020 yılında 20 yeni mağaza açtı. Neredeyse 10 yıldır hizmet veren ve hızlı büyümeye devam eden online mağazalarını da bu süreçte yaptıkları yatırımlarla iyileştirip güçlendirdiklerini belirten Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç, “Pandeminin ilk günlerinde yeni bir depo yatırımı gerçekleştirerek, artan sipariş taleplerine daha hızlı bir şekilde yanıt vermek için online mağaza operasyonumuzu 5 katı büyük bir alana taşıdık” diyor.
Pandemi sürecinde tarihinde ilk kez ciro kaybı yaşayan Kahve Dünyası, 2021 Ağustos sonunda geçtiğimiz yılın cirosunu yakalamış durumda. Hedeflerinin yıl sonuna bir yıl içinde açtıkları en fazla mağaza sayısına ulaşmak olduğunu dile getiren Altınkılıç, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu hedef doğrultusunda, 2021’de 50 yeni mağaza daha açmayı amaçlıyoruz. Açacağımız yeni mağazalarımızla birlikte 350 kişiyi Kahve Dünyası ailesine katacağız. 2022 için ciro hedefimiz 1 milyar TL’yi geçmek.”
Pandemi sürecinin başından bu yana 40 yeni mağaza açan Kahve Dünyası, bu yıl özellikle otoban mağazalardaki nokta sayısını artırdı. Yurt dışında da yatırımlarını sürdüren şirket, yılın son çeyreğinde Londra’da online mağazasını hizmete açmaya hazırlanıyor. Kaan Altınkılıç, yurt dışındaki büyüme hedeflerini ve gelecek 5 yıllık rotalarını şöyle anlatıyor:
“Halihazırda bulunduğumuz ülkelere ilave olarak yurt dışında hem kendi mağazalarımız hem master franchise modeliyle yaygınlaşmak istiyoruz. Yakın coğrafyalar olarak Türk Cumhuriyetleri ve Körfez ülkelerinde yeni mağazalar açmanın yanı sıra ABD gibi global marka bilinirliğimize pozitif katkı yapacak yeni coğrafyalara girme planımız var. Yurt içinde yeni mağaza açılışlarımız devam edecek. E-ticaret depo operasyonlarında tedarik süreçlerini dijitalleştirip, yapay zeka teknolojisiyle birleştirerek kısa vadede hayata geçireceğimiz yeni altyapımız beni en çok heyecanlandıran projelerimizden biri. E-ihracat da en önemli uzun vadeli planlarımızın başında geliyor.”
NELERİ TAKİP EDİYOR?
Kaan Altınkılıç, eğitimini İstanbul’da Pierre Loti Fransız Lisesi’nde tamamladı. ABD’de Bentley Üniversitesi’nde lisans eğitimi aldıktan sonra MBA yaptı. Üniversitede bir yandan pazarlama yüksek lisansını sürdürürken Harvard Business School’da yüksek lisans dersleri aldı. 2016 yılından bu yana Kahve Dünyası ile ilgili tüm operasyonları yöneten Altınkılıç, “Gündemi yakından takip etmeye önem veriyor, bol bol gözlem yapıyorum. Toplumu, doğayı, çevreyi ilgilendiren konuları da yakından takip ediyorum” diyor.
DENİZ BOZAN/TEPE EMLAK YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
“DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLADIK”
Tepe Emlak Yatırım, 25 yıldır Bilkent Holding çatısı altında faaliyetlerini yürütüyor. Türkiye’deki 33 yıllık AVM tarihinin çok büyük bir bölümüne tanıklık eden şirketin sektördeki ilk yatırımı, 2002 yılında hayata geçirdiği İstanbul Anadolu Yakası’ndaki Tepe Nautilus oldu. Bugüne kadar 11 AVM’nin geliştirmesini gerçekleştiren Tepe Emlak Yatırım, bugün Bilkent Center, Tepe Prime Avenue, 365 AVM ve Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nın kiralama ve varlık yönetimi hizmetlerini yürütüyor. Farklı projelere kiralama ve konsept danışmanlığı hizmetleri verdiklerini de belirten Tepe Emlak Yatırım Genel Müdürü Deniz Bozan, bu kapsamda neler yaptıklarını şöyle anlatıyor:
“Gastronomi, alışveriş, eğlence ve sanat konseptiyle 42 Maslak, Sığacık Teos Marina, Sinpaş Altın Oran, Mix Kayseri AVM gibi karma projelere kiralama ve konsept danışmanlığı hizmeti verdik. Pandemi döneminde, İş GYO’nun mülk sahibi olduğu Ege Perla’nın yönetim ve kiralama hizmetleriyle beraber konut ve ofis bloklarının da yönetimini üstlendik. Aynı zamanda İDO terminal ve gemilerindeki ticari alanlar için kiralama hizmeti veriyoruz. Son olarak İş Portföy Yönetimi’ne ait Manzara Adalar’ın ticari alanlarının kiralama hizmetlerini üstlendik.”
Bugün Ankara, İstanbul ve İzmir’de faaliyetlerini yürüten Tepe Emlak Yatırım, önümüzdeki dönemde hizmet ağını farklı bölgelerde de genişletmeyi planlıyor. Bozan, “AVM yönetimi, karma projeler ve ticari alanlardaki yönetim ve kiralama payımızı artırmayı hedefliyoruz” diyor.
Pandemi döneminde AVM ziyaretlerinde düşüşler yaşandı, online alışveriş arttı. Aşılamanın yaygınlaşmasıyla offline alışverişe dönüş yaşandı, ancak pandemi öncesi rakamlara henüz ulaşılamadı. Deniz Bozan, önümüzdeki süreçte online offline alışveriş alışkanlarının bir dengeye oturacağını ve pandemi sona erdiğinde alışveriş merkezlerinin toplum yaşamındaki yerinin ve sunacakları farklı deneyimlerin daha da artacağını öngörüyor. “Artık doğru marka karmasına ek olarak, hızlı, konforlu ve sağlıklı bir alışveriş deneyimi sunan ve dijital dönüşüme ayak uyduran AVM’ler ön planda” diyen Bozan, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Tepe Emlak Yatırım olarak pandemi döneminde yatırımlarımıza devam ettik ve yeni trendleri takip ederek hizmet verdiğimiz alanlarda dönüşüm sürecini tamamladık. AVM’lerimizde ziyaretçilerimizin sağlık, güven ve konforunu ön planda tutuyoruz. Ayrıca ekstra fayda sağlayacak marka iş birliklerine ve kampanyalara da öncelik veriyoruz. Dijital AVM deneyimi yaşama yolunda atılan önemli bir adım olan mobil aplikasyonlarımızla keyifli ve fayda odaklı bir alışveriş deneyimi sunmayı hedefliyoruz.”
“KOŞU TAKIMINDAYIM”
Deniz Bozan, okumayı ve trendleri takip etmeyi seviyor, sürdürülebilirlik konusu da özellikle takip alanında yer alıyor. Bozan, “Okul yıllarımda atletizmle ilgilendim. Bugün ise daha çok yürüyüş yapıyorum. Şirketimizin sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında oluşturduğu koşu takımında da yer alıyorum” diyor.
NURİ KÖSE/ ATLAS COPCO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“ÖNCELİĞİMİZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ”
Merkezi İsveç’te bulunan Atlas Copco, 180 ülkeye yayılan müşterisi ve 45 binden fazla çalışanıyla endüstriyel ekipmanlar alanında en önemli küresel oyunculardan biri. Yaklaşık 150 yıldır kompresör tekniği, endüstriyel teknik, vakum tekniği ve güç tekniği olmak üzere dört farklı iş alanında endüstriyel çözümler üreten şirketin 2020 yılı global cirosu 10 milyar Euro. Atlas Copco’nun 1920’lerin başında Türkiye’nin altyapısının gelişmesine destek olmak amacıyla ülkede faaliyetlerine distribütör kanalıyla başladığını belirten Atlas Copco Türkiye Genel Müdürü Nuri Köse, 1950’den itibaren şirket olarak varlıklarını sürdürdüklerini söylüyor. Atlas Copco Grup, Türkiye’de 500’den fazla çalışanıyla demir çelik, otomotiv, tekstil, petrokimya, çimento, yiyecek içecek, atık su arıtma ve ilaç gibi birçok sektöre basınçlı hava çözümleri hizmeti veriyor.
Grup için Türkiye’nin çok önemli ve yüksek potansiyele sahip olduğunu ifade eden Köse, “Ürünlerimiz özellikle yüksek enerji verimliliğiyle Türkiye’de sektörlerin rekabetçiliğine olumlu katkı sağlıyor. Basınçlı hava yatırımlarında toplam sahip olma maliyetlerine daha fazla odaklanıldıkça Türkiye pazarındaki ürünlerde verimlilik ve güvenilirlik daha büyük önem kazanacak” diyor.
Türkiye'de toplam enerji tüketiminin yüzde 43’ü sanayide gerçekleşiyor. En büyük önceliklerinin, iş alanları olan basınçlı hava ve gazların kullanıldığı her yerde en yüksek enerji verimliliğini sağlamak olduğunu anlatan Köse, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Basınçlı hava üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 80’i enerjiye harcanır. Bu da kompresörlere yapılan ilk yatırım maliyetinden ya da bakım masraflarından çok daha fazladır. Kompresörler, ilk yatırımla toplam sahip olma maliyeti arasındaki farkın oldukça belirgin olduğu temel örneklerden biri. Endüstriyel bir hava kompresörünün satın alma fiyatı, kullanım ömrü maliyetlerinin yalnızca yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu nedenle Atlas Copco kompresör tekniğinin yenilikçi ürünleriyle kompresör odalarında yapılacak iyileştirmelerin hem ülke ekonomisine hem işletmelere katacağı değeri önemsiyor ve sunduğumuz teknolojik çözümlerle bu alandaki gelişime katkı sağlıyoruz.”
“PODCAST DİNLİYORUM”
Nuri Köse, seyahat etmenin, yeni insanlarla tanışıp farklı kültürleri tanımanın hayatın birçok alanında kişiye pozitif yönde değer katan bir unsur olduğuna inanıyor. Sürekli gelişim konusuna da önem veren Köse, “İş ve iş dışı dijital-basılı yayınları takip etmenin, yolda ya da spor yaparken farklı ilgi alanlarına yönelik podcastleri dinlemenin, sürekli öğrenmenin ve gelişimin bir yolu olduğunu düşünüyorum” diyor.
MEHMET ERDEN KUTSAL-FARMA EGE YÖNETİCİ ORTAĞI
“SATIŞLARI YÜZDE 1.000 ARTIRDIK”
Farma Ege, 15 yıl önce gıda takviyeleri pazarında faaliyet göstermek üzere kuruldu. Fransa’daki Dielen Laboratories, Norveç’teki Vitux ve Hırvatistan’daki Apipharma şirketlerinin tek yetkili Türkiye distribütörü olan şirket içeriği kolajen peptitlerden oluşan Peptiline ürün gamıyla tüketicilere ulaşıyor. 2017 yılında ürün gamına çocuklara yönelik balık yağını ekleyen şirket, böylelikle EasyVit markasını yarattı. 2018 yılında yüzde 6’lık bir pazar payı elde eden EasyVit sonraki yıllardaki hızlı büyümesiyle dikkat çekiyor. Marka, 2019’da pazar payını yüzde 21’e 2020’de yüzde 35’e çıkardı. Son iki yılda satışlarını yüzde 1.000 artırarak kolay gerçekleştirilemeyecek bir başarıya imza attıklarını belirten Farma Ege Kurucu Ortağı Mehmet Erden Kutsal, “Son iki yılda elde ettiğimiz başarıların bir yansıması olarak Türkiye çocuk balık yağı pazarı yaklaşık yüzde 70 büyüme yaşadı” diyor.
Dünya gıda takviyesi sektörü 120 milyar dolar büyüklüğe sahip. Pazarın 44,1 milyar dolarlık kısmını balık yağı oluşturuyor. Türkiye’de balık yağı pazarının büyüklüğüyse pandemi etkisiyle 2020 yılında yüzde 36 büyüyerek 2020’de 210 milyon dolara ulaştı. Dünyanın birçok ülkesinde gıda takviyelerinin son derece yaygın bir kullanıma sahipken Türkiye’de COVID-19 etkisiyle yeni yeni yaygınlaşmaya başladığına dikkat çeken Mehmet Erden Kutsal, “12 şehirde yapılan bir araştırma, gıda takviyesi kullananların oranının Şubat 2020’de yüzde 13’e, mayısta yüzde 30’a, yılın son 3 ayında ise yüzde 60 seviyesine çıktığını gösteriyor. Bu tercihler içinde en yaygın kullanım, omega–3 kaynağı balık yağı olarak göze çarpıyor” diye konuşuyor.
Pazarın büyüdüğü bir dönemde rekor büyüme yaşayan EasyVit, bugün EasyFishoil, EasyFishoil Beta Glukan, EasyFishoil Q ve EasyFishoil Multi olmak üzere 4 farklı ürünle pazarda yer alıyor. Satışlarını ağırlıklı eczane kanalı üzerinden yapan şirket, yıllık 700 bin kutu üretim gerçekleştiriyor. “Türkiye’de gıda takviye pazarı büyük adımlarla büyürken bu büyümenin lokomotifi konumunda yer alıyoruz” diyen Kutsal, sözlerine şöyle devam ediyor: “Sadece yurt içinde değil yurt dışında da büyüme planlıyoruz. Hollanda, Kanada, Çin ve Azerbaycan ile ruhsat sürecimiz sürüyor, gelecek 5 yılda 30 ülkede olmayı hedefliyoruz. EasyVit, orta vadede pazar liderliğini pekiştiren ve 30 ülkeye ihracata imza atan bir marka olacak.”
“İLGİ ALANIM OĞLUM OLDU”
Baba olmadan önce arabalara oldukça meraklı olduğunu belirten Mehmet Erden Kutsal, “Uzun saatler bir usta gibi çalışabiliyordum. Araçları tamir ve modifiye etmek beni oldukça mutlu ederdi. Bu sayede sürekli çalışan sistemler kurma ve bunları iyileştirme konularında düşünmeye başlıyorsunuz” diyor. Baba olduktan sonra en büyük ilgi alanının oğlu olmaya başladığını ifade eden Kutsal, “Oğlumun büyümesini, gelişmesini izlemek, ona bir şeyler katabilmek oldukça motive edici. Bu nedenle iş dışındaki bütün zamanımı aileme ayırmaya başladım” diye konuşuyor.
ATASAY KAMER/ATASAY CEO’SU
“TÜM SİSTEMİ DEĞİŞTİRDİK”
Atasay, Türkiye’de kuyumculuk sektöründe markalaşmaya yatırım yapan ilk şirket. 84 yaşındaki şirket, bugün 147’si yurt içinde, 20’si yurt dışında olmak üzere toplam 167 mağaza ve online satış kanalıyla müşterileriyle buluşuyor. Mağazalarıyla son üç yılda yüzde 93 oranında büyüme yakaladıklarını belirten Atasay CEO’su Atasay Kamer, “En yaygın markalı mücevher perakendecisi olarak, kendi alanımızda lider olmamızda Türkiye’nin hemen her noktasında bulunan mağazalarımız ve e-ticaret kanalımız bize çok büyük bir avantaj sağlıyor” diyor.
Atasay’ın 2020 yılı toplam cirosu 753 milyon TL olarak gerçekleşti. Pandeminin perakende sektörü için her açıdan büyük bir sınav olduğunu ifade eden Kamer, sektörlerinin ve bulundukları segmentlerin bu süreçten nasıl etkilendiğini şöyle anlatıyor:
“Lüks tüketim kategorisi olan mücevher ve takı kategorisinin online etkileşimi arttı. Altyapısına devamlı yatırımlar yaptığımız Atasay.com pandemi sürecinde motivasyonel olarak kaldıraç etkisi yarattı. ‘Yeni Normal Fiyatlar’ konseptiyle ürün fiyatlarımızı, devamlı geçerli olacak şekilde yüzde 15-35 oranında düşürdük. Yeni normal fiyatlara sadece kârlılığımızdan ödün vererek değil, işleyişimizdeki tüm sistemi değiştirerek ulaştık.”
Atasay’ın 2021 yılı ciro hedefi 1 milyar 114 milyon TL. Bu yılın ilk yarısında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre satışlarını da yüzde 80 artıran şirket, yeni mağazalarla büyüyor. Türkiye’nin en yaygın mücevher perakendecisi olduklarının altını çizen Atasay Kamer, bu yıl ve gelecek yıla ilişkin büyüme rotalarını şöyle açıklıyor:
“Olmadığımız şehirler radarımızda. Halihazırda yer aldığımız bölgelerdeyse metrekarelerimizi büyüterek müşterilerimize daha rahat hizmet verme arzusundayız. Yıl sonuna kadar İstanbul, İzmir, Kastamonu, Aksaray ve Bursa’da yeni mağazalar açmayı hedefliyoruz. Orta Doğu-Körfez Bölgesi yatırımlarımıza, master franchise ve stratejik yabancı ortaklıklarla devam edeceğiz. Buna paralel olarak, kısa zaman önce imzaladığımız Fransa master franchise anlaşması gereği, iş ortağımızla birlikte öncelikle bu sonbaharda Paris’te iki mağaza olmak üzere tüm Fransa genelinde önümüzdeki 5-7 yıl içinde yayılımımızı tamamlayacağız. Almanya’da da bu yılın sonundan başlayarak, tüm ülke genelinde franchise ve kendi mağazalarımızla yayılma sürecimiz devam edecek. Diğer yandan online satış ağımızı hem Atasay global online olarak kendi yapımız üzerinden hem uluslararası stratejik iş ortaklıklarıyla genişleteceğiz. Asya ve Uzak Doğu da önümüzdeki dönemlerde yer almak istediğimiz bölgeler. Dünyanın en büyük e-ticaret platformu Amazon Amerika’da haziran itibarıyla satışlarımıza başladık. Yıl sonuna kadar da Avrupa ülkeleri ve İngiltere’de de Amazon aracılığıyla yer almayı hedefliyoruz.”
“KEŞFEDİLMEMİŞ SANATÇILARIN ESERLERİNİ ALIYORUM”
Atasay Kamer’in ilgi alanlarından biri gastronomi. “Aynı zamanda sektörde de faaliyet gösterdiğimiz için tatilleri bu alanda iş gezisine dönüştürüp dünyadaki trend ve tadları anlamaya çalışmak işle karışık en zevk aldığım alanlar” diyen Kamer, sanatla da ilgileniyor. “Küçük küçük sanatla ilgilenip henüz keşfedilmemiş ama beğendiğim sanatçıların eserlerini alıyorum” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?