“AKILLI BÜYÜMEYİ BENİMSEDİK”

27.01.2022 14:48:000
Paylaş Tweet Paylaş
“AKILLI BÜYÜMEYİ BENİMSEDİK”

SOUHEİL EL HAKİM/BIÇAKCILAR CEO’SU 

“AKILLI BÜYÜMEYİ BENİMSEDİK”

Bıçakcılar Türkiye’nin en büyük biyomedikal şirketlerinden biri. 62 yıl önce bir aile şirketi olarak kuruldu ve çoğunluk hissesi 2011 yılında Kuveytli özel sermaye yatırım fonu Global Capital Management’a (GCM) satıldı. Tek kullanımlık ürünlerden ameliyathane sistemleri ve ilgili teknolojilerin yanı sıra beyin cerrahisi ve kardiyovasküler cerrahi tedavileri de dahil olmak üzere birçok alanda üretim gerçekleştiren Bıçakçılar, tüm dünyada 75’ten fazla ülkeye tıbbi cihaz tedarik ediyor. Hem tek kullanımlık ürünleri hem tıbbi ekipmanı tek çatı altında üreten az sayıdaki şirketten biri olduklarını belirten Bıçakcılar CEO’su Souheil El Hakim, “2020 yılında satışlarımızın yüzde 35’ini 79 ülkeye ihraç ettik. Yurt dışı satışlarımızın yüzde 66’sını Avrupa’ya, yüzde 27’sini Asya ve Pasifik pazarlarına gerçekleştiriyoruz” diyor.

Pandemi yılı 2020’de Bıçakcılar yüzde 20 büyüdü. Pandemide acil olmayan sağlık hizmetlerinin ertelendiğini, bu durumun bazı tıbbi cihaz şirketlerini zor durumda bıraktığını anlatan El Hakim, Bıçakcılar olarak yoğun bakım çözümlerine olan talebin artmasıyla belli ürünlerde yaşanan talep düşüşünü dengeleyebildiklerini ifade ediyor.
Son dönemde Bıçakcılar’ın odağında ağırlıklı olarak Ar-Ge çalışmaları var. Şirket bir inovasyon merkezi de oluşturdu. Yeni teknoloji ve çözümler üretmeye çalışırken akıllı bir büyüme yaklaşımı benimsediklerine değinen El Hakim, “Pazar araştırmalarına dayalı uzun vadeli bir stratejiyle hareket ediyoruz. Akıllı büyüme kapsamında da çözüm portföyümüzü rasyonalize ettik. Değer bazlı fiyatlamaya geçtik. 2020 gibi zorlu bir dönemde bize yüzde 20 büyüme getiren de bu yaklaşım oldu” diyor.
Bıçakçılar yenilikçilik ve Ar-Ge’ye odaklanırken kendisini sadece organik bir büyümeyle sınırlamıyor. Bunun yerine ekosistemi maksimum düzeyde kullanmayı ve yeni ortaklıklarla daha da büyümeyi istediklerini dile getiren Souheil El Hakim, bu noktada neler yaptıklarını şöyle paylaşıyor:

“Geçtiğimiz yıl mayıs ayında Aselsan’la kalp damar cerrahisi alanında ortak çalışma anlaşmamızı duyurmuştuk. Aselsan bir mühendislik devi, biz de tıbbi cihaz geliştirme uzmanlığına sahibiz. Bu ortaklıkla stratejik öneme sahip tıbbi bir cihazı yerel olarak geliştirebileceğiz. Çözümümüz önce yurt içinde pazarlanacak, ardından ihraç edilecek.

Diğer bir ortaklığımızsa iki tıp doktoru tarafından kurulan teknopark merkezli bir start up olan Soranus. Soranus ile 18 yaş üstü her dört kadından birinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen idrar kaçırma tedavisi için küresel çapta yenilikçi bir çözümü ortaklaşa geliştirdik. Bu ortaklığın önümüzdeki dönemde kadın sağlığına yönelik yeniliklerle devam edeceğini öngörüyoruz. Son olarak, hidrosefali tedavisine yönelik çözümlere odaklanan Hacettepe Teknopark merkezli bir şirket olan Desu ile devam eden bir Ar-Ge ve iş ilişkimiz var. Bu ortaklığın beyin cerrahisi alanına ek çözümler getireceğine inanıyoruz.”

“KAMPA GİDİYORUM”

Bıçakcılar CEO’su Souheil El Hakim, kendisini tam bir doğa hayranı olarak tanımlıyor. “Doğayla baş başa olmak, zihnimi boşaltmama, huzur bulmama yardımcı oluyor. Mümkün oldukça kampa veya dalışa gidiyorum. Bu tutkularım yoğun iş temposundan kopmamı ve huzur bulmamı sağlıyor” diyor.

MURAT SAVCI/İZOCAM GENEL DİREKTÖRÜ 

“YENİ PAZAR ARAYIŞIMIZ SÜRECEK”

İzocam, 1965 yılında Türkiye’de sadece yalıtım ürünü üretmek amacıyla kurulan ilk şirket.

İç pazarda yüzde 20’lik pazar payıyla sektör lideri olan şirket, geçtiğimiz yılı yüzde 30’luk bir büyümeyle ve 660 milyon TL’nin üzerinde bir ciroyla kapattı. 2021 ise İzocam için önemli büyümelere imza atılan bir yıl oluyor. Bu yıl yüzde 90’a varan ciro artışı yakaladıklarını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Özellikle proje pazarının daraldığı dönemde, perakende satış kanalımızda yer alan bazı ürün gruplarında yüzde 100’ün üzerinde büyüme yaşadık. 2021 yılının ilk 6 aylık döneminde iş hacmimizdeki bu olumlu gelişmeler, başarılı bir yılı geride bırakacağımızın sinyalini veriyor” diyor.
2022 yılında İzocam ve sektör için büyüme ajandasının en önemli maddelerini kentsel dönüşüm çalışmaları ve karbon salımını azaltmaya yönelik çevre dostu uygulamalar oluşturuyor. Şirket bu doğrultuda 2022 yılında üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artırarak pazar payını daha üst noktalara çıkarmayı planlıyor. Ciroda ihracatın payını büyütme planları olduğunu açıklayan Savı, “Şu an ihracatın cirodaki payı yüzde 20. Burada önemli hedeflerimiz var. 2022’de yeni pazar arayışlarımız devam edecek. Ayrıca ciroda yüzde 20,5 olan yeni ürünlerin payını yani inovasyon katsayısını da önümüzdeki yıl korumayı planlıyoruz” diyor.
İzocam’ı büyütecek bir diğer unsursa pazar büyümesi olacak. Türkiye’de yalıtım 11 milyon metreküplük bir pazara sahip. Kişi başına da 5,5 metrekarelik yalıtım malzemesi tüketimi var. Avrupa’nın doygun bir pazar olmasına rağmen kişi başı ortalama yalıtım tüketiminin yıllık 12 metrekare olduğunu belirten Murat Savcı, “Almanya’da bu değer 15 metrekarelere çıkıyor. Türkiye’deki 10 milyonun üzerinde binanın iyimser bir tahminle sadece yüzde 20’si yalıtım kurallarına uygun yalıtılmış durumda. Geçmiş yıllarla kıyasladığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu biliyoruz, ancak daha alınacak çok yolumuz olduğu da bir gerçek” diye konuşuyor.
Yalıtım sektörü için önemli gelişmelerden biri Avrupa Yeşil Mutabakatı. 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu yüzde 55 azaltma hedefine ulaşmak için bina sektöründe emisyonların yüzde 60 azaltılması gerektiğine dikkat çeken Murat Savcı, binalardan ortaya çıkan emisyonların çoğunun genel alan ısıtma ve soğutmasından kaynaklandığını dile getiriyor. “Bu, Avrupa’daki toplam nihai enerji tüketiminin kabaca yarısını temsil ediyor. Bu noktada binalarda yalıtımın önemi devreye giriyor. Karbon salımlarını önemli ölçüde azaltmak ve enerji faturalarını düşürmek, ancak doğru uygulamalarla yapılan yalıtım sayesinde mümkün” diyor.

 

“PERKÜSYON ÖĞRENİYORUM”

Murat Savcı iş dışında öncelikli olarak ailesine vakit ayırmaya çalışıyor. Sosyal ilişkilere de önem verdiğini belirten Savcı, “Bunların dışında seyahat edip yeni yerler görmek, değişik kültürler tanımak tutkuyla gerçekleştirdiğim bir hobim. Futbol, kayak ve yelken ilgi alanıma giriyor. Son birkaç yıldır da perküsyon öğreniyorum” diyor.

 

OLCAY YILDIZ/TÜRKKEP GENEL MÜDÜRÜ

“500 BİNDEN FAZLA ŞİRKET DÖNÜŞÜYOR”

Türkkep 2008 yılında kuruldu, 2013 yılında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından KEP Hizmet Sağlayıcısı ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından da e-fatura özel entegratörü olarak yetkilendirildi.  Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), e-imza, e-yazışma, e-fatura, e-defter ve e-saklama hizmetlerini kurumsal ve bireysel müşterilere yetkili hizmet sağlayıcı olarak tek noktadan sağlayabilen ilk özel şirket olan Türkkep, ayrıca entegrasyon hizmetleriyle de kurumsal müşterilerine uçtan uca katma değerli çözümler ve hizmetler sunuyor. Toplamda 200’den fazla bayi ve iş ortakları, 120’den fazla da çalışanları olduğunu belirten Türkkep Genel Müdürü Olcay Yıldız, “Türkiye’nin hemen her ilinde hizmet veriyoruz. E-dönüşüm çözümlerimizle iş gücü, kağıt ve arşivleme maliyetlerinde tasarruf sağlarken kayıt dışının engellenmesi ve verilerin güvenli ortamlarda uzun süre saklanmasına olanak sağlıyoruz ve şirketlerin karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı oluyoruz” diyor.
Pandemi birçok sektörde dijital dönüşümü hızlandırdı. Geleneksel iş süreçlerinden elektronik iş akışlarına doğru hızlı bir geçiş yaşanan bu dönemde özellikle KEP ve e-imza çözümlerine ilginin arttığını anlatan Yıldız, Türk iş dünyasında e-dönüşümde gelinen noktayı da şöyle paylaşıyor: “Sektörde 1 milyon üzerinde KEP adresi, 5,5 milyondan fazla e-imza, e-dönüşüme dahil olan 500 binden fazla şirket var. E-dönüşümden ilk etkilenen ve en fazla faydayı sağlayan departmanlar insan kaynakları, mali işler ve hukuk bölümleri.”
Önümüzdeki dönemde şirketlerin nasıl bir e-dönüşüm yaşaması gerektiğine gelince… Bu konuda Olcay Yıldız, şöyle bir yol haritası çiziyor:

“İlk olarak şirketler e-dönüşüm alanından en fazla faydayı sağlayacağı 1-2 alanı tespit etmesini ve oraya yönlenmesini öneriyoruz. İK, tedarikçi yönetimi, sözleşme yönetimi, kamu ile yazışma alanları genelde ilk ortaya çıkan alanlar oluyor. Bu alanların bir veya birden fazlasında sınırlı alanda projeler hayata geçirerek başlıyoruz. Hatta bu aşamada müşterilerimizin önyüzde hizmeti kullanırken ihtiyacı olan KEP’e özel basit doküman yönetimi sistemi, İK gönderimlerini yapan araçlar gibi uygulamaları da sağlıyoruz. Bu ilk aşama 1-2 ay içinde hayata geçiyor. Şirket çalışanları kullanıma alıştıkça benzer çözümleri farklı iş senaryolarına uygulamaya başlıyoruz ve şirketin ERP, muhasebe, sözleşme yönetimi gibi iç sistemlerine entegre ederek iş süreçlerini dönüştürüyoruz. Birçok yabancı ve yerel ERP ile EBYS, doküman yönetimi sistemine entegrasyonumuz var, SAP’nin OEM iş ortağı olarak kendi geliştirdiğimiz çözümleri de sağlıyoruz. Bu aşama da projenin kapsamına göre 2-3 ay kadar sürüyor. Kabaca 1 yıl içinde şirketin en büyük faydayı sağlayacağı alanların tamamını dönüştürme şansını buluyoruz. İşin maliyeti şirketin ölçeğine göre değişiyor ancak genelde 1 yıl içinde, bazen daha kısa sürelerde yapılan yatırımın tasarruf olarak geri dönüşünü sağlıyoruz. Özellikle çok yüksek noter masrafı olan şirketlerde geri dönüş hızı çok artıyor.”


“10 ÖĞRENCİYE MENTORLUK YAPIYORUM”

Olcay Yıldız, 5 yıldır Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği mentor programında. 10 kadar öğrenciye mentorluk yaptığını belirten Yıldız, “Hem topluma ve öğrencilere faydamın olması manevi bir tatmin sağlıyor hem benden 25 yaş küçük gençlerin dünyaya ve hayata bakışını görmek ve anlamak kendimi özel ve iş yaşamımda genç ve güncel tutmamı sağlıyor” diyor.

KAYA UĞUR KARAYURT/KOLEN GENEL MÜDÜRÜ


“GES KURULUMLARINI HIZLANDIRACAĞIZ”

KOLEN Türkiye’nin en büyük enerji şirketlerinden biri. Koloğlu Holding çatısı altında faaliyet gösteren şirket elektrik enerjisi ticareti, toptan ve perakende satış yapıyor, İzmir’in ve Eskişehir’in doğal gaz dağıtımını gerçekleştiriyor. 2020’yi yaklaşık 1,4 milyar TL ciroyla bitiren şirket, bu yılı da yüzde 50’lik bir büyümeyle 2,1 milyar TL’lik ciroyla kapatmaya hazırlanıyor. 2021 yılının kârlılık anlamında kendilerini çok zorladığını belirten KOLEN Enerji Genel Müdürü Kaya Uğur Karayurt, “Abonelerimize verdiğimiz sözü tutmak için ciddi bir çaba içerisindeyiz. Benzer durumu 2018 yılında da yaşamıştık. Geçen yıl 2,2 milyar kilovat/saati bulan enerji tedarikini bu yılın sonunda 3 milyar kilovat/saate çıkaracağız gibi görünüyor” diyor. Koşullar nedeniyle henüz 2022 bütçesini de oluşturamadıklarına değinen Karayurt, yine de hedeflerini şöyle paylaşıyor:

“Onay alırsak enerji tedarikinde 3,5 milyar kilovat/saat gibi hedefimiz olacak. Bu hedefi özel projelerle destekli yapmak istiyoruz. Yani yalnızca enerji satmak değil, özellikle kurumsal abonelerin enerji ve süreç yönetimindeki ihtiyaçlarına çözüm bularak bunu yapmak istiyoruz. Hazırda gerçekleştirdiğimiz bu tür projeler var. Bu mecrayı daha da büyütmemiz lazım. Diğer taraftan ürün portföyümüze eklediğimiz ve tedarikine geçen yıl başladığımız yenilenebilir enerji sertifikalandırma işlemlerini çok daha büyütmek istiyoruz. Ayrıca GES kurulumlarını da hızlandıracağız.”
KOLEN’in son dönemde odaklandığı en önemli konu güneş enerjisi. Türkiye’nin enerji sorununun çözümünde güneşin büyük katkı sağlayacağına inandıklarını belirten Kaya Uğur Karayurt, Türkiye’deki sanayi kuruluşlarıyla ticarethanelerde değerlendirilmeyi bekleyen 2,3 GW’lık enerji potansiyeli bulunduğunu söylüyor. Bu atıl durumda olan gizli kaynağı açığa çıkarmak için GES projesini başlattıklarını anlatan Karayurt, projenin detaylarıyla ilgili şu bilgiyi veriyor: “Türkiye güneşli gün sayısı fazla olan bir ülke. Türkiye’de bina stoku 7 milyon civarında. Bunların 600 bini sanayi ve ticarethanelere ait. İnşaat alanlarına baktığımızdaysa 2,9 milyar metrekare kullanım alanının yüzde 15’i ticarethane ve sanayi inşaat alanlarına ait. Yaptığımız hesaplamalara göre güneş tarafında 2,3 GW’lık bir potansiyelden bahsedebiliriz. Buralara uygun biçimde GES’lerin kurulması halinde güneş enerjisi hem sanayimize hem hanelere hem de ülkemize ciddi katkı sağlayabilir. Biz de yaptığımız proje kapsamında işletmelerin GES kurulumuna uygunluğunu ve kurulması halinde üreteceği enerjiyi fizibilite ediyoruz. Ortaya çıkan tabloya göre kurulum, yatırım nasıl yapılacak, nasıl işletilip yönetilecek onu belirliyoruz. İşletmelere özetle, ‘Üretimden tükettiğiniz kadarını tüketin, fazla üretimi satalım, eksik kalırsa elektrik tedarik edelim’ diyoruz.”

KARİKATÜR ÇİZİYOR
Kaya Uğur Karayurt, yıllardır karikatür çiziyor. Kendisi için karikatürün birkaç boyutu olduğunu belirten Karayurt, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Karikatür mizah olabileceği gibi üzerinde düşündüğünüzde son derece derin anlamlar içerebilir ya da ikisini bir arada barındırabilir.  Karikatür yapmak benim için tarifi imkansız bir tatmin. Diğer taraftan çizeceğiniz şeyi düşünürken ya da çizerken zihniniz sair konulardan arınıyor, boşalıyor. Bir tür meditasyon yapıyor ve huzur buluyorsunuz.”

NAMIK KEMAL GÖKALP/HEDEF HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“GÜZEL İŞLER YAPACAĞIZ”

Hedef Holding ağırlıklı teknoloji ve finans sektörlerinde faaliyet gösteren bir yatırım grubu. İnfo Yatırım ve Hedef GSYO grubun halka açık iştirakleri. Hedef GSYO içinde de Seyitler Kimya ve İdeal Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Hedef GSYO bünyesindeki iştirakler aracılığıyla başta teknoloji, kimya, sağlık ve fintek yatırımları ve ortaklıkları gerçekleştirdiklerini belirten Hedef Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Gökalp, bundan sonraki hedeflerinin, yeni yatırımları keşfetmeye devam etmek ve bir yatırım bankası kurmak olduğunu söylüyor. “Bir yatırım bankasının neredeyse tüm işlemlerini Hedef Portföy, Hedef GSYO ve aracı kuruluşumuz İnfo Yatırım özelinde yapıyoruz. Bunları konsolide etmek için böyle bir karar aldık. Burada da güzel işler yapacağız” diyor.
Yatırım grubu olarak Hedef Holding, son dönemde hızlı büyümesiyle de dikkat çekiyor. Grup son 1,5 yılda özkaynaklarını 4 kata yakın, toplam varlıklarını da 3,5 kattan fazla artırdı. 2020 yılını 226 milyon TL'nin üzerinde kârlılıkla kapattıklarını açıklayan Namık Kemal Gökalp,  bu yıl Hedef Holding olarak halka arz olmalarıyla sermaye yapılarının  daha da güçlendiğini söylüyor. “2022 yılına güçlü sermaye yapımızla girmiş oluyoruz” diyen Gökalp, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Halka arz gelirinin yüzde 83’ünü kaynak olarak aktardık. Bu yeni yatırımlarda bize büyük avantaj sağlayacak. Değerlendirme aşamasında olduğumuz, yakın zamanda imza aşamasına gelebilecek yatırım görüşmelerimiz sürüyor. Teknoloji, finans, enerji ve sağlık sektörlerinin güçlü bir büyüme potansiyeli olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde para ve sermaye piyasalarına, yeni finteklere, yeni bilgi teknolojilerine yatırım yaparak büyütmeyi, var olan kurumsal yapılara değer katmayı hedefliyoruz. Yatırım yapacağımız sektörlerin geleceğe yönelik, üretken, çevreci ve sürdürülebilir olmasına büyük önem veriyoruz. Fintekler ve blockchain temelli girişimleri, gelecek açısından çok önemsiyoruz. Hayatı kolaylaştıran değer üretmeye yönelik bilgi teknolojileri, finans sektörü ve sağlık ürünleri ana ilgi odağımız olmaya devam edecek.”

SANATI ŞEKİLLENDİRECEK PROJE

Hedef Holding, geçtiğimiz ay blockchain teknolojisi kullanarak sanat eserlerine istenilen miktarda yatırım yapılabilmesini sağlayan yerli girişim şirketi Artiox’a, 2,5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım yaptı. Artiox’un, sanat eserlerine yatırım yapmak isteyen fakat tecrübe ve belli ölçekte sermaye birikimi olmayan geniş kitlelere, yatırım yapma imkanı tanıyan bir teknoloji platformu olduğunu belirten Hedef Holding Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Gökalp, “Aynı zamanda bu işi sanatçı ve yeni yetişen sanatçı adaylarına da büyük destek veren, sanatın geleceğini şekillendirecek bir proje olarak görüyoruz” diyor.  


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz