“KÂRLILIKTA YÜZDE 150 BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR”

28.03.2023 13:52:090
Paylaş Tweet Paylaş
“KÂRLILIKTA YÜZDE 150 BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR”

ZEYNEP SELGUR/SPORTIVE GENEL MÜDÜRÜ

“KÂRLILIKTA YÜZDE 150 BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR”

Türkiye'nin çok markalı lider spor perakende zinciri olarak konumlanan Sportive, 10 şehirde 24 mağazayla hizmet veriyor. Sportive.com.tr de internet mağazacılığında Türkiye’nin en büyük internet spor mağazalarından biri olarak yer alıyor. Arena ve Nike Aksesuar’ın Türkiye distribütörü olan şirket, ayrıca Nike, Adidas, Puma, Asics, Columbia, Converse, Skechers, The North Face ve Vans gibi birçok markanın profesyonel ürünlerine aktif spor koleksiyonu çatısı altında yer veriyor.
2022’yi 663 milyon TL ciroyla kapatan Sportive açısından büyüme ve kârlılıkta hedeflerin üzerine çıkıldığı bir yıl oldu. Sportive Genel Müdürü Zeynep Selgur, ciroda yüzde 150, kârlılıkta yüzde 250 büyüdüklerini açıklıyor. Yıl içinde kendilerine bu başarıyı getiren en önemli unsurların başında pandemi sonrası canlanan satışların geldiğini dile getiren Selgur, “Perakende 2022’de çok hızlı geri döndü. Öte yandan yabancıya satış oranımız yüzde 30’a çıktı. Enflasyonist ortamda fiyatların daha da artacağı endişesiyle alımlar öne alındı. Özellikle satışların canlı olduğu yaz aylarında indirime ihtiyaç duyulmadı. Bunlar da tüm perakendeye ciro ve net kâr artışı getirdi” diyor.
Pandemi öncesi online satışların ciroya katkısının yüzde 10’lar seviyesinde olduğunu da belirten Selgur, bugün bu oranın yüzde 28’e geldiğini ifade ediyor. Yeni dönemde Sportive, omnichannel odaklı büyümesini sürdürmek niyetinde. Yeni mağazalar da açmaya devam edecek olan şirketin planı bu yıl içinde 4 yeni açılış gerçekleştirmek. 25’inci mağazalarını Adana’da açacaklarını, ardından üç mağaza açılışı daha gerçekleştireceklerini anlatan Selgur, “Adana Optimum AVM’de açılışımızı yapacağız. Üç tane de özel projede çalışıyoruz. Onları peş peşe nisan sonuna kadar açacağız. Ayrıca Antalya’daki mağazamızı kapatıp onu Bağdat Caddesi’nde açtığımız deneyim alanlarının ön plana çıktığı yeni konseptimize göre yenileyeceğiz. Mevcutları bu şekilde yenileme çalışmalarımız devam edecek” diye konuşuyor.
Sportive için önemli bir iş kolu da toptan satış. Halihazırda cirolarının yüzde 45’inin toptan, yüzde 55’ininse perakende satışlardan geldiğini vurgulayan Selgur, “Bundan sonra omnichannel olarak perakende işimiz daha hızlı büyüyecek. Bugün tüm dünyada spor, perakendede en hızlı büyüyen kategori. Pandemide sağlıklı yaşama yönelişin de buna katkısı oldu. Bütün moda markaları spor giyim markalarıyla iş birliği yapmaya başladı. Bu nedenle bundan sonra yüzde 55 olan perakende işimiz daha hızlı ilerleyecek. 2023 için de ciroda yüzde 120-130, kârlılıkta da yüzde 150 büyüme hedefimiz var” diyor.

YENİ BİR DANIŞMA KURULU OLUŞTURUYOR
Zeynep Selgur’un yeni bir projesi var. İmza yetkisi olmayan bir danışma kurulu oluşturduklarını belirten Selgur, “Bu danışma kurulumuz 18-20 yaş aralığındaki altı yedi gençten oluşacak. Her ne kadar şirketimizde yaş ortalaması 31 olan genç bir ekibimiz olsa da gençlerin ne istediğini doğrudan onlardan öğrenmek istiyorum” diyor. Özellikle gençlerin dijital kanallardan ve mağazalardan beklentilerini ortaya koymak için bu danışma kurulunu hayata geçireceklerini dile getiren Selgur, “Dedikleri on şeyden ikisini hayata geçirsek çok büyük bir fark yaratacağımıza inanıyorum” diye konuşuyor.

ABDULLAH AKÇASIZ/VİKİNG KAĞIT GENEL MÜDÜRÜ

EKOLOJİK ÜRÜNLERLE İHRACATTA HIZLANACAK

Viking Kağıt, 52 yıl önce Türkiye’nin ilk özel sektör kâğıt fabrikası olarak faaliyete geçti. Bugün Yaşar Topluluğu’nun bir parçası olan şirket, İzmir Aliağa’daki tesislerinde, 202 çalışanı, 45 bin tonluk kapasitesiyle ihracat, perakende ve ev dışı tüketim olmak üzere 3 kanalda çalışmalarını yürütüyor. Premia, Lily, Senso ve Pufla markalarıyla tuvalet kâğıdı, havlu, peçete, kutu mendil ve ıslak havlu üretirken Select markasıyla da ev dışı tüketim pazarına üretim yapıyor.
Üç kıtada toplam 29 ülkeye ürünlerini yarı mamul ve nihai ürün olarak ulaştırdıklarını belirten Viking Kağıt Genel Müdürü Abdullah Akçasız, “Sahip olduğumuz ihracat hacmiyle Viking Kağıt, Yaşar Topluluğu’nda ihracat payı en yüksek şirket. Ciromuzun yaklaşık yüzde 30’u ihracattan geliyor. Bu yıl beklentimiz ihracat kanalımızın daha yüksek bir ciroya ve yeni bölgelere ulaşması” diyor.
Hem ihracatta büyümesine ivme kazandırmak hem sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirmek için Viking Kağıt ekolojik ürünlere odaklanıyor. Bu kapsamda yakın zamanda atık içecek kartonlarını geri dönüştürme tesisini devreye alarak geri kazanılmış selülozdan ekolojik temizlik kağıtları üretimine başladı.
Bugün ülkemizde yeteri kadar değerlendirilemeyen bir atık olan içecek kartonlarının Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu selüloza alternatif bir hammadde olarak tesislerinde ayrıştırıldığını belirten Akçasız, “Bu atıkların içindeki yüzde 70 oranındaki selüloz geri kazanılıyor. Bu geri dönüşüm teknolojimiz ve üretim tesisimiz sayesinde, çevresel faydaların yanı sıra atıkların ekonomiye geri kazandırılması, düşük karbon emisyonu ve kağıt endüstrisi için de ekonomik ve arz faydası sağlamış oluyoruz” diyor.
Recyfiber® adını verdikleri ekolojik temizlik kağıtlarına Avrupa ülkelerinden önemli bir talep olduğunu da dile getiren Akçasız, “Yeni nesil ekolojik temizlik kağıtlarımızı dünyada 10’dan fazla ülkeye ihraç ettik. Diğer yandan 2023 itibarıyla bu teknolojiyle yeni Select Nature markasıyla ürettiğimiz ekolojik temizlik kağıtları portföyümüzü de iç ve dış pazarlarda piyasaya sunuyoruz. 2023 yılında da yeni ürünlerimizin de katkısıyla işimizi tüm kanallarda büyütmeyi hedefliyoruz” diyor.

“MEKANİK TASARIMLARLA İLGİLENİYORUM”
Abdullah Akçasız’ın hobileri ailesiyle doğada yürüyüş yapmak ve kitap okumak. Doğada yürümenin yanında kitap okumanın hem fiziksel hem zihinsel olarak kendisine çok iyi geldiğini belirten yönetici, “Kendimi yenilenmiş, zihinsel olarak da dinlenmiş hissediyorum. Ayrıca, mekanik tasarımlar ve makinelerin tarihsel gelişimiyle yakından ilgileniyorum. Bu konuda arşivleme ve kataloglama yapıyorum” diyor.

İRFAN AŞÇIOĞLU/AŞÇIOĞLU YÖNETİM KURULU BAŞKAN VEKİLİ

“CİDDİ ARZ SORUNU VAR”

Aşçıoğlu için 2022, ciro hedeflerinin aşıldığı bir yıl oldu. Aşçıoğlu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İrfan Aşçıoğlu, bu durumun radikal şekilde artan maliyet ve satış fiyatlarından kaynaklandığını söylüyor. Bu süreçte kârlılık hedeflerini korumaya odaklandıklarını belirten iş insanı, enerjilerinin büyük bölümünü geliştirme süreci tamamlanan Selenium Park’ın inşaatına ayırdıklarını anlatıyor. “Selenium Park’ta kısa sürede yüzde 75 satış başarısına ulaştık” diyor.
Aşıçoğlu, eş zamanlı olarak yeni arsa geliştirmeye de devam ediyor. Şirket, Bahçeşehir ve Ispartakule bölgelerinde 2023 yılı ilk çeyreğinde satışa açmayı planladığı 2 yeni projenin anlaşmalarını imzaladı. Bu projelerin 5 milyar TL değerinde olduğunu belirten İrfan Aşçıoğlu, detaylarla ilgili şu bilgiyi veriyor: “Ispartakule’de konut ve ticari alanlardan oluşan, balkonlu, geniş teraslı, bahçeli ve modüler sisteme sahip farklı büyüklüklerde daire seçeneklerinin yer alacağı bir proje geliştiriyoruz. Hasılat paylaşımı modeliyle inşa edeceğimiz projenin ön satışına 2023 yılı ilk çeyreğinde başlayacağız. Bahçeşehir’de yatay mimari konseptte tasarladığımız tamamı konutlardan oluşan butik bir proje yapıyoruz. Bu projelerle yeni istihdama katkımızsa 3 bin kişi seviyelerinde olacak.”
İnşaat ve gayrimenkul sektörü son üç çeyrekte daraldı. 2023’e dair de belirsizlik var. Aşçıoğlu son durumda hem yatırım hem finansal araç olarak yüksek kazanç ve kira getirisi için gayrimenkul sektörüne bir yönelim olduğunu söylüyor. “Bu nedenle geçtiğimiz yıl olduğu gibi 1 milyon 400 bin ila 1 milyon 500 bin adet bandında bir satış gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Seçim sonrası dönemde belirsizliğin ortadan kalkmasıyla yaşanacak ekonomik rahatlama gayrimenkul sektörünü de yakından etkileyecek” diyor.
Aşçıoğlu’na göre bu süreçte gayrimenkul fiyatları da artmaya devam edecek. Bu noktada global gayrimenkul piyasalarındaki duruma bakarak Türkiye’yi değerlendirmenin oldukça yanlış olduğunu da ifade eden yönetici, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çünkü bizde ciddi bir arz sorunu var. Bu durum da satış fiyatlarının sürekli yukarı yönlü olmasını tetikliyor. Özellikle orta gelir grubunun satın alma gücünün düşmesi önemli bir sorun. Hammaddeye erişim sorunu ve maliyet artışlarına bağlı olarak da satış fiyatları artacak. Gayrimenkul sektöründe inşaat sürecindeki en önemli malzemelerden biri olan beton üzerinden örnek verecek olursak; 2021 Ağustos ayında betonun birim maliyeti 300 TL seviyesindeyken 2022 Şubat ayında 700 TL ödemeye başladık. Bugün betonun birim fiyatı 1.510 TL seviyesinde.”
Bu yıl iki yeni projeyle hacimde çok ciddi bir büyüme hedefleri de olduğunu belirten İrfan Aşçıoğlu, “2023 yılında yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz. Gayrimenkul geliştirme çalışmaları kapsamında görüşmelere devam ediyoruz. Merkezi lokasyonlar dışında özellikle İstanbul’un gelişim ve genişleme bölgelerinde projelere imza atmak için titizlikle çalışıyoruz” diyor.

HEYECAN VERİCİ SPORLARA İLGİ DUYUYOR
İrfan Aşçıoğlu, başta offroad, kayak, fitness ve su sporları olmak üzere heyecan verici sporlara ilgi duyuyor. “Bir diğer tutkum da gezmek ve yeni yerler görmek” diyen yönetici, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özellikle yurt dışında yeni yerler görmek, gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren benim gibi biri için ekstra önemli. Çünkü o bölgenin kültürü ve mimarisi, hiç beklemediğiniz bir anda ilham kaynağınız olabiliyor.”

  •  

 

METE YURDDAŞ/WATSONS TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ

“40’A YAKIN YENİ MAĞAZA AÇACAĞIZ”

Watsons Türkiye’nin en büyük güzellik ve kişisel bakım perakendecilerinden biri. Türkiye’nin 61 ilinde 360’ın üzerinde mağazası ve 3 binin üzerinde çalışanıyla faaliyetlerini yürüten şirket, 2022 yılında 30’a yakın yeni mağaza açarken, 30’a yakın mağazasını da yeniledi. Yeni konseptle mağaza içi aydınlatmaları değiştirip raf aralarını genişlettiklerini belirten Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş, “Sevilen K-Beauty ürünlerini, serumları ve trend ürünleri Trends Wall gibi özel alanlarda ön plana çıkardık. Mağaza içinde verilen cilt analizi, makyaj uygulaması gibi hizmetlerin yanı sıra Watsons deneyimini tüketicilerimizle bir araya gelerek paylaşmak için Cevahir mağazamızda bir Beauty Talks alanı oluşturduk. Vegan, organik ve sürdürülebilir ürünler için sürdürülebilir yaşam köşeleri yarattık. Kasa sırası beklemek istemeyen müşterilerimiz için mağaza içine express kasalar yerleştirdik” diyor.
Watsons, Türkiye’de 300’e yakın tedarikçiyle çalışıyor. Watsons’a özel ve Watsons markalı 160’tan fazla markanın yanında 200’ün üzerinde markayı yılda 150 milyondan fazla müşteriyle online ve offline mağazalarında buluşturduklarını anlatan Yurddaş, “Yeni çıkan trendleri Türkiye’ye getirmek için hem Türkiye’de yerli üretimi çok hızlı bir şekilde büyütüyoruz hem dünyanın dört bir tarafından tedarikçilerle çalışıyoruz” diye konuşuyor.

2022 yılı Watsons Türkiye için başarılı bir büyüme yılı oldu. Müşteri deneyimini, müşteri sadakatini, omnichannel uygulamaları artırmayı ve sürdürülebilirlik projelerini odağa aldıklarını anlatan Mete Yurddaş, Watsons markalı ve Watsons’a özel ürünleri öne çıkararak büyütmeyi hedeflediklerini söylüyor. Bu yıla dair planlarını da şöyle paylaşıyor: “Birincisi güzelliğin lideri olmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Omnichannel bir perakendeci olarak online kanallarımızı teknolojik gelişmelerle çok daha iyi yerlere taşıyacağız. Sürdürülebilirlik misyonumuz doğrultusunda çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik projelerimizi büyüteceğiz. Watsons Club üye sayımızı 10 milyonun üzerine çıkaracağız. Uygun fiyatlı ve yüksek kaliteli yerel üretim ürünlerimizi müşterilerimizle güçlü bir şekilde buluşturacağız. Bununla birlikte e-ticaretin daha hızlı büyüyeceği, 40’a yakın yeni mağaza açacağımız ve 40’a yakın mağazamızı yenileyeceğimiz kuvvetli bir büyüme yılı olacak.”

“SADAKAT AZALDI”

Geçtiğimiz 2 yılda yaşanan gelişmelerin tüketicilerin satın alma alışkanlıklarını değiştirdiğini belirten Mete Yurddaş, bu değişimi şöyle anlatıyor: “Tüketiciler biraz daha fiyat ve kampanya odaklı alışveriş yapmaya, kampanyalara daha yoğun bir şekilde ilgi göstermeye başladı. Bu davranış değişikliği beraberinde marka sadakatinin azalmasını getirdi. Tüketiciler uygun fiyatlı ürün alabilmek için ya marka değiştiriyor ya ürün stokluyor ya da kampanyalı ürünleri satın almayı tercih ediyorlar. Watsons Türkiye olarak biz de müşterilerimizin bu isteklerine daha fazla kampanya yaparak, lokal olarak ürettiğimiz yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturarak onlara alternatifler sunuyoruz.”

“EN BAŞARILI BÖLGE OLDUK” DENİZ ERDA/ECCO ORTA DOĞU, AFRİKA, YUNANİSTAN VE GÜNEY KIBRIS GENEL MÜDÜRÜ Ecco, Danimarka merkezli ayakkabı ve deri şirketi. Toplam 90 ülkede faaliyet gösteren 6 fabrikası, 21 bin 500 çalışanı olan şirketin çalışanlarının yüzde 70’ini de kadınlar oluşturuyor. Türkiye pazarına 2013 yılında giren Ecco’ya ilk günden itibaren Deniz Erda liderlik ediyor. Şirketin 2014-2019 yılları arasındaki başarılı performansı 2020 yılında Erda’ya farklı ülkelerin sorumluluklarını da getirdi. 2020’de ilk olarak Orta Doğu’daki operasyonun kendisine bağlandığını anlatan yönetici, “2022 başında da Afrika, Yunanistan ve Güney Kıbrıs yönettiğim ülke ve bölgelere dahil edildi” diyor. Türkiye’de 20 mağazalık bir operasyona sahip olan Ecco, globalde ayakkabının dışında deri üretim ve ticareti de yapıyor. Deri üretiminin yüzde 50’sini Ecco markası için kullanırken yüzde 50’sini farklı markalara sattıklarını belirten Deniz Erda, “En büyük müşterilerimizden biri Apple. Louis Vuitton, Michael Kors gibi markaların hepsi de bizden alım yapıyor. Deride dünya çapında bir oyuncuyuz” diye konuşuyor. Ecco’nun Türkiye’de sadece 20 mağazayla faaliyet göstermesinin ana nedeni ise gümrük uygulamalarının yanı sıra markanın sağlam adımlarla büyüme stratejisi. Ecco’nun pazara girişinin hemen sonrasında yüzde 50 gümrük vergisi uygulamasının devreye girdiğini anlatan Erda, “Buna rağmen ayakta kaldık. 10 yılda 20 mağazaya ulaştık. Elbette istesek bugün 50 mağazamız da olabilirdi. Ama biz her işimizi kendi öz sermayemizle yapıyor, hiç kredi kullanmıyoruz. Sürdürülebilir büyüklüğe önem veriyoruz. İlk mağazamızı İstanbul’da açtık ve 7-8 yıl İstanbul dışına açılmadık. İki yıl önce İzmir ve Antalya mağazaları açıldı. Bu yıl Ankara’da mağaza açıyoruz” diyor. Bu strateji sayesinde hiçbir yıl bir öncekine göre daha az ciro ve kâr elde etmediklerini söyleyen Erda, 2022 yılı performanslarını da şöyle paylaşıyor: “2022 bizim için çok iyi bir yıl oldu. Hatta geçtiğimiz yıl büyüme oranı ve kârlılık rasyosunda dünyadaki en başarılı bölge bizim bölgemizdi. Türkiye’de büyümeyi genel olarak turizm destekledi. 2022’nin ekim ayında Antalya mağazamızdaki satışların yüzde 78’i yabancılara yapıldı. Toplam satışlarımızdaki yabancı payı da yüzde 39 oldu. En çok İranlı, Orta Doğulu ve Ukraynalılara satış yaptık. Erda, 2023’ün de 2022’den daha iyi olacağına öngörüyor. Türkiye’de yeni illerde mağaza açılışları olacağını belirten yönetici, sorumlu olduğu diğer ülkelerde de her zamankinden daha hızlı bir büyüme dönemine girdiklerini ifade ediyor. 

DUBAİ’DA YAŞAM Deniz Erda, 2021 yılı başında bölgeyi yönetmek için Dubai’ye taşındı. Zamanının sadece yüzde 20’sinin Türkiye’de geçtiğini belirten Erda, Dubai’deki hayatını şöyle anlatıyor: “Dubai çok güvenli bir yer. Sabah 6.30’da kalkıp yüzüyorum. 7.30’da ofiste oluyorum. Trafik yok. Herkes birbirine saygılı. Stressiz, rahat bir yer. Hayatımı çok planlı yaşıyorum. Bu nedenle sadece işime konsantre olabiliyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz