“VARLIK SATIŞLARIMIZA DEVAM ETMEYİ PLANLIYORUZ”
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’ın oğlu
Selim Akın, holdingde yönetim kurulu başkan vekilliğinin
yanı sıra Akfen İnşaat’ın da yönetim kurulu başkanlığını
yürütüyor. 2006 yılında İngiltere’de Surrey Üniversitesi
İşletme Bölümü’nden mezun olan Akın, iş hayatına Akfen Holding’in
muhasebe departmanında başladı. Ardından proje geliştirme ve finansman departmanlarında görev yaptı. Grup farklı sektörlerde
faaliyet gösterdiği için bugüne kadar birçok konuda çok önemli
tecrübeler edindiğini belirten Selim Akın, “Örneğin Araç Muayene
İstasyonları’nın özelleştirilmesi ve finansmanı, Mersin Limanı’nın
özelleştirilmesi ve finansmanı, Akfen Holding’in halka arz ve tahvil
ihracı gibi önemli operasyonlarda görevler aldım. Ama en çok
inşaat sektöründe tecrübemin olduğunu söyleyebilirim” diyor.
160 şirketiyle 1 milyar 587 milyon TL ciro yapan Akfen
Holding, son yıllarda inşaatta önemli projeler gerçekleştiriyor.
Loft markasıyla yapılan bu projelerin başında da Selim Akın
var. Levent Loft ve İncek Loft’un ardından Akfen İnşaat’ın
üçüncü temalı konut projesi olan Bulvar Loft’u Ankara’da İncek
Bölgesi’nde İller Bankası yatırım ortaklığı ile hayata geçirdiklerini
belirten Akın, toplam 6 blokta, 16 farklı daire tipi bulunan
projede, brüt 66 metrekare ile 350 metrekare aralığında
değişen toplam 822 adet konut bulunduğunu söylüyor.
“Kasım 2018’de teslimlerini yapmayı planladığımız Bulvar Loft
projemizde yatırımcımıza minimum yüzde 32 oranında kâr fırsatı
sunuyoruz” diye konuşuyor.
Akfen Holding, her ne kadar bugünlerde inşaat projeleriyle
ön planda olsa da, orta ve uzun vadede altyapı sektörlerine
odaklanmak niyetinde. Özellikle özel sektör katkısının sınırlı
olduğu ve özel sektöre açılması beklenen alanların yakın
takiplerinde olduğunu söyleyen Selim Akın, kısa bir süre önce
başlayan faaliyet alanı ve ortaklıklarının yeniden düzenlenmesi
sürecinin tamamlanmasıyla grup şirketlerinde yeni halka
arzlarla birleşme ve satın alma işlemlerinin önünün açılacağını
düşünüyor. Akın, “Geçmiş yıllarda olduğu gibi gelecekte de
değişik yöntemlerle varlık ve iştirak satışlarımıza devam etmeyi
planlıyoruz. Buradan yarattığımız fonları ülke ekonomisine yeni
değerler yaratmak için kullanacağız” diyor.
“PLASTİK MAKET YAPIYORUM”
Selim Akın’ın en keyif aldığı hobisi plastik maket
yapmak. Ancak eskisi kadar bu hobisine vakit
ayıramadığını söylüyor. İki erkek çocuk babası olan
Akın, işten arta kalan vaktinin çoğunu çocuklarıyla
ilgilenerek geçirmeye çalışıyor. “Seyahat etmek de
benim için oldukça değerli bir deneyim. İngiltere’de
eğitim gördüğüm için Londra’ya gitmekten
hoşlanıyorum” diyor.
SELEN ZORLU / ZORLU ENERJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“GÜNEŞ ENERJİSİNE ODAKLANACAĞIZ”
eki Zorlu’nun kızı Selen Zorlu, çalışma hayatına 1998
yılında Denizbank’ta başladı. Denizbank’ta genel
müdürlükte çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, 2001
yılında Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de Pazarlama
Diploma Programı’na katıldı. 2002 yılında Korteks İplik Fabrikası’nda
çalışma hayatına devam etti. 2004 yılında Korteks Yönetim Kurulu
Üyeliğini üstlendi. 2005 yılından bu yana da Zorlu, Zorlu Enerji
Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Bu koltukta grubun
enerji politikalarına yön veriyor. Enerji, Zorlu Grubu’nun stratejik
faaliyet alanlarından biri. Yurtiçinde yüzde 67’si yerli ve yenilenebilir
kaynaklardan oluşan bir portföyleri olduğunu belirten Selen Zorlu,
“Elektrik üretim santrallerinin inşası, bakım ve onarımı, elektrik üretimi ve ticaretinden, doğal gaz ticareti ve dağıtımına kadar çok geniş
bir alanda faaliyet gösteriyor ve sektörün önünü açan referans
projeler geliştiriyoruz” diyor.
Halihazırda 3 doğal gaz, 7 hidroelektrik, 3 jeotermal ve 4 rüzgar
santralinden oluşan portföyleriyle Türkiye’de 700 megavat, Pakistan
ve İsrail’deki yatırımlarıyla birlikte ise toplamda 1.046 megavatlık
kurulu güce güce sahip olduklarını açıklıyor.
Zorlu, önümüzdeki dönemde yeni nesil temiz enerjiye yatırıma
devam edecek. Selen Zorlu, rüzgar ve jeotermalin yanında
güneş enerjisine de odaklanacaklarını söylüyor. “Ülkemizin
güneş alanındaki yüksek potansiyelini, en yüksek teknolojiyle ve
uygun fiyata karşılayacak özel projeler üzerinde çalışmalarımızı
sürdürüyoruz” diye konuşuyor.
Zorlu Grubu enerji faaliyetlerinde
sürdürülebilirliği ön plana çıkarıyor. Bu nedenle oluşturulan Sürdürülebilirlik Kurulu
da grubun sürdürülebilirlik konularındaki
çalışmalarına liderlik ediyor. Şu ana kadar
enerjide sürdürülebilirlikte birçok ilke imza
attıklarına dikkat çeken Selen Zorlu, 2009 yılında
Türkiye’de karbon ayak izini hesaplayan ilk
enerji şirketi olduklarını ifade ediyor. “2011
yılında Türkiye’de enerji sektöründe ilk
sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan şirket
olduk” diyen Zorlu bu raporda öne çıkan bazı
gelişmeleri de şöyle paylaşıyor: “Portföyümüzde
yenilenebilir kaynak oranınımız önce yüzde
61’e sonra yüzde 67’ye çıktı. Sürdürülebilirliğe
verdiğimiz önemi yansıtan başka birçok ilkimiz
daha var. Gökçedağ Rüzgar Enerji Santrali’nde
uygulamaya başladığımız proje ile Türkiye’de
Karbon Emisyon Satış Sözleşmesi imzalayan ilk
enerji şirketiyiz.”
“BAHÇEDE ZAMAN GEÇİRMEK TERAPİ GİBİ…”
Selen Zorlu yoğun iş temposundan fırsat buldukça ailesiyle birlikte
yurtiçi veya yurtdışına seyahat etmekten büyük keyif alıyor.
Özellikle çocuklarının farklı coğrafyaları, farklı kültürleri tanıyarak,
gözlem yoluyla öğrenme süreçlerini geliştirmesini çok önemsediğini
belirten Zorlu, bir diğer ilgi alanını da şöyle paylaşıyor: “Bahçeyle
ilgilenmeyi de çok seviyorum. Bahçede zaman geçirmenin,
bir tür terapi gibi hem odaklanmayı hem rahatlamayı hem de
motivasyonu sağladığını düşünüyorum.”
ATASAY KAMER / ATASAY MÜCEVHERAT CEO’SU
“5 YILDA 150 MAĞAZA AÇACAĞIZ”
tasay Mücevherat, geçtiğimiz yılı yüzde 20 oranında
büyüme ile kapattı. Şirket 2016’da da yüzde 14’lük
büyüme gerçekleştirmeyi planlıyor.
Mağazalaşarak büyüyen Atasay, bu yıl
mağazalaşma konusunda geçtiğimiz yılın oldukça üstüne çıkmayı
hedefliyordu. 2015’te 12 mağaza açan şirketin planı 2016’da 18-20
mağaza açılışı gerçekleştirmekti. Fakat en az 3-4 AVM projesinin
2017 yılına sarkması Atasay’ın da mağazalaşma hızını etkiledi.
Atasay Mücevherat CEO’su Atasay Kamer, bu yıl 10’u yurt içinde 2’si yurt dışında olmak üzere toplam 12 mağaza açacaklarını
belirtiyor. Bugünlerde Atasay’ın gündemindeki en önemli konu ise
pırlanta kategorisinin yaşadığı büyüme.
2014 ve 2015 yılında toplam cirodan altının yüzde 65,
pırlantanın ise yüzde 35 pay aldığını belirten Atasay Kamer, bu
yıl pırlantanın cirodan aldığı payın yüzde 40’a ulaştığını söylüyor.
Üstelik bunu Türkiye pırlanta pazarında yüzde 20’lik gerileme
yaşandığı bir yılda yaptıklarını ve doğru ürün ve fiyat politikasıyla
tüketiciye ulaşmanın kendilerine bu sonucu getirdiğini ifade ediyor.
Atasay Mücevherat ilerleyen yıllarda gelirlerinde
pırlantanın payını yüzde 50’ye çıkarmak niyetinde.
Şirket bu hedefi gerçekleştirirken tüketicinin
pırlantaya duyduğu güveni de artırmaya çalışıyor.
Bu nedenle pırlanta sertifikasyonunda dünyanın en önde gelen iki kuruluşundan biri olan HRD
(Elmas Yüksek Konseyi) ile işbirliği yapmaya başladı.
Gerçekliği ve kalitesi laboratuvar ortamında
derecelendirilebilen pırlanta taşlar için verilebilen
HRD sertifikası, değerli taşlar piyasasında uluslararası
anlamda bir güvenilirlik ve kalite garantisi olarak
tanınıyor.
Yapılan işbirliği çerçevesinde Atasay, 0.10
karat ve üzeri tüm tektaş pırlanta ürünlerinde HRD
sertifikası sunuyor. Türkiye’de pırlantada en önemli
noktanın güven olduğuna dikkat çeken Kamer,
HDR sertifikasını tüm sektörde yaygınlaştırarak
Türkiye’yi pırlanta alanında dünya genelinde
bir güven endeksine oturtmayı hedeflediklerini
söylüyor.
ATASAY’IN YAYILMA PLANI
Atasay Kamer’in liderliğinde Atasay
Mücevherat önümüzdeki 5 yılda herkes
için ulaşılabilir olarak büyüyecek.
Bugün 44 ilde faaliyet gösterdiklerini
belirten Atasay Kamer, gelecek 5 yılda
150 mağaza açma planları olduğunu
açıklıyor. Bunu nasıl yapacaklarını şöyle
anlatıyor: “Atasay çatısı altında bugün 16
alt marka var. Tüm bu markaları, sosyo
ekonomik duruma ve yaşam biçimlerine
göre tasarlıyoruz. Kars’taki müşterimiz de
İstanbul’daki müşterimiz de aradığı ürünü
bizde bulabiliyor. Bu alt markaları kendi
mağazalarıyla büyüteceğiz. İhtiyaca göre
doğru lokasyonda mağazalar açacağız.
Atasay Vitrin dediğimiz küçük yatırımlarla,
giremediğimiz il ve ilçelerde yer alacağız.”
MERT BOYSANOĞLU / MESA YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE GENEL MÜDÜRÜ
“2017’DE KONUT SEKTÖRÜ CANLANACAK”
ert Boysanoğlu, aile şirketi Mesa’da bu yıl eylül
ayında genel müdürlüğe geldi. Her ne kadar genel
müdürlük koltuğuna yeni otursa da Boysanoğlu, tam
13 yıldır Mesa’da iş geliştirme müdürlüğünden genel
müdür yardımcılığına kadar çeşitli pozisyonlarda görev aldı. Şimdi
genel müdürlük koltuğunda Boysanoğlu’nun her zamankinden
daha yoğun bir gündemi var. Bu gündemin ilk sırasında şirketin
cirosunu artırmak yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 1.300’ü aşkın konut satışı
yaparak yaklaşık 1,6 milyar TL’lik konsolide ciroya ulaşan şirket, bu
yılı 1,8 milyar TL’lik ciro ile kapatmayı hedefliyor. Aynı zamanda
dünyanın her yanında hizmet vermiş bir müteahhitlik
şirketi olduklarını belirten Boysanoğlu, son birkaç yıldır
şirket konsolide ciroları içinde müteahhitlik işlerinin
payının çok azaldığını, yeni dönemde kendilerine
koydukları önemli hedeflerden birinin müteahhitlik
hizmetlerinin ciro içindeki payını artırmak olduğunu ifade
ediyor. Bu yılki büyümelerine müteahhitlik işlerinin büyük
katkı sağlamasını beklediklerini de sözlerine ekliyor.
Mesa halihazırda hem İstanbul hem Ankara’da
çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. İstanbul
Büyükçekmece’de az katlı villalardan oluşan Yeşilkaya
ile Küçükçekmece’de Tema İstanbul, Ankara’da ise
Park Mozaik ve Mesa Koza 66, şirketin şu anda üzerinde
çalıştığı projeler. Ayrıca Polonya’nın başkenti Varşova’da
da konut projeleri gerçekleştirdiklerini anlatan
Boysanoğlu, “İnşaatı devam eden ve önümüzdeki iki
yılda yurt içi ve yurt dışında yatırımcı olarak planladığımız
projelerimizin toplam yatırım değerleri 8,5 milyar lirayı
buluyor” diyor.
Mesa’nın önümüzdeki dönemde yeni başlayacak
projeleri de var. Şirket Ankara’da Eryaman’da konut
projesine başlayacak. Bodrum’da otel ve villalardan oluşan premium bir proje gerçekleştireceklerini anlatan
Boysanoğlu, “İstanbul’da ise Maltepe, Dragos, Kozyatağı ve
Fulya’da konut projeleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunun dışında
farklı lokasyonlarda da büyük çaplı kentsel dönüşüm projeleri
üzerinde çalışmalarımız devam ediyor” diye konuşuyor.
Boysanoğlu, tüm bu projelere devam ederken gayrimenkul
sektörünün geleceğinden umutlu. Bu yılın sonuna kadar inişli
çıkışlı sürecin devam edeceğini ancak 2017’de konut sektöründe
canlanma beklediğini söylüyor. “Şirket olarak planlarımızı bu yönde
yapıyoruz” diye konuşuyor.
“TATLI SU AKVARYUMLARI
ÖZEL İLGİ ALANIM”
Boysanoğlu hobi olarak serbest dalış yapıyor.
Fırsat buldukça amatör olarak su altı fotoğrafları
çekiyor. İlgi alanlarıyla ilgili olarak şöyle
konuşuyor: “Su altında olmak beni inanılmaz
rahatlatıyor. Aslında ne kadar büyük bir dünyanın
ne kadar küçük bir parçası olduğumu hatırlatıyor.
Bunun yanında tatlı su akvaryumları ilgi alanım.
‘Aqua Landscaping’ ile bir ara uğraştım. Fakat şu
ara hiç fırsat bulamıyorum, çok zaman alan ama
gerçekten de çok sevdiğim bir uğraş. Bununla
beraber arkadaşlarımız ile birlikte kurduğumuz
küçük bir otomobil kulübümüz var. Fırsat buldukça
organizasyonlar yapıyoruz.”
ADNAN VURAL / DIGITAL PLANET YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“20 BİN KURUMSAL MÜŞTERİYE ULAŞACAĞIZ”
igital Planet bir teknoloji şirketi. 2000 yılında hayata
geçen şirketin odağında inovatif teknolojilerle gerçek
çözümler üretmek var. Örneğin e-faturanın Türkiye’deki
ilk uygulayıcısı Digital Planet. Yüksek sıkıştırma
teknolojisiyle oluşturulan dijital arşiv sistemi ve kişiye özel sınav
otomasyon sistemi ile hibrit mail yazılım sistemi gibi birçok uygulama
da şirketin imzasını taşıyor.
Digital Planet Kurucusu Adnan Vural, bugüne kadar yaptıkları
birçok çalışma ile e-dönüşüme önemli
katkıda bulunduklarını ifade ediyor. Bunu da rakamlarla şöyle açıklıyor: “Özel entegratörlük
hizmetlerimizde katma değerli uygulamalarla
hem kurumlara hem ülkemiz ekonomisine
önemli katkılar sağlıyoruz. Bunun en basit
örneği e-dönüşümde ülkemizin geldiği nokta.
Ülkemiz ekonomisinin yüzde 80’ini oluşturan
yaklaşık 50 bin şirket e-dönüşüme geçti ve
bugün 5 binin üzerinde şirket de Digital Planet
müşterisi. Toplam fatura adetlerine bakacak
olursak kurumsal faturalaşmanın yaklaşık yüzde
40’ı, bireysel e-faturanın da yaklaşık yüzde 80’i
Digital Planet e-dönüşüm platformu üzerinden
geçiyor. Dolayısıyla bu yapımızla açık ara
e-dönüşüm sektöründe lider olduğumuzu
söyleyebiliriz.”
Digital Planet, yurt içinde büyürken yurt
dışında da uluslararası bir şirket olma adımları
atıyor. Bu yönde ilk adımı Silikon Vadisi’nde teknoloji transfer ofisi açarak attı. Ardından İngiltere’de uluslararası
ürün geliştirme ve satış şirketini kurdu. Bugün gelirlerinin yüzde
15-20’sinin yurt dışından geldiğini ifade eden Adnan Vural, bu
oranının hızla artacağını söylüyor. “Mevcutta 10 olan dünya
çapındaki iş ortağı sayımızı 100’lere çıkararak en az 30 farklı
ülkede kendi çözümlerimizi sunacağız. E-dönüşümde ise var olan
konumumuzu koruyup müşteri ve fatura adetlerimizi artırarak
önümüzdeki 3-5 yılda 20 bin kurumsal müşteriye ulaşacağız” diyor.
“BÜYÜK VERİYİ
KÜÇÜLTÜYORUZ”
Digital Planet tamamen kendi teknolojisi
olan NetVault sıkıştırma sistemiyle büyük
veriyi yönetme konusunda da iddialı.
TÜBİTAK Teknoloji Ödülü sahibi olan bu
teknolojiyi kullanarak bugüne kadar
ulaştıkları doküman hacminin 5 milyar
civarında olduğunu açıklayan Adnan
Vural, “Toplu dokümanlardan bireysel
dokümanlara kadar tüm doküman tiplerine
uyarlanabilen bu teknolojimize kayıpsız
video saklama özelliğini de ekledik.
Bu sayede büyük verinin dramatik bir
şekilde küçüldüğünü görüyoruz. Sıkıştırma
teknolojimiz, yurt içinde ve yurt dışında
telekomünikasyon, bankacılık gibi pek çok
sektörün önde gelen şirketleri tarafından
kullanılıyor” diyor.
GAMZE AYDIN / TERADATA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“10 KAT BÜYÜME YAKALADIK”
üyük veri ve analitik çözümler konusunda dünyanın önde
gelen şirketlerinden biri olan Teradata, 37 yıllık bir geçmişe
sahip. Bugün 77 ülkede 11 bin çalışanla faaliyetlerini
yürüten şirket, dünyada 35’ten fazla petabayt ölçeğinde
veri ambarı kurulumu gerçekleştirdi.
Türkiye’de de sektöründe güçlü bir konumu olan Teradata,
özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme performansı ortaya koyuyor.
2015 yılında çalışan sayılarının 60’a çıktığını belirten Teradata
Türkiye Genel Müdürü Gamze Aydın, “Bu Türkiye’de bu alanda
uzmanlaşmış en büyük kadro” diyor. Teradata dünyasında
Türkiye’nin yatırım yapılan üç ülkeden biri olduğuna da dikkat
çeken Aydın, “Teradata Türkiye’nin başına geldiğim 2011 yılından
itibaren ekibimizin yeniden yapılanmasını gerçekleştirdik, 10
kat büyüme yakaladık. Ve bu büyüme oranıyla da Teradata
Global’den ödül aldık. Bu ivmemiz devam ettiği için Türkiye olarak
Teradata bünyesinde çok özel bir yerdeyiz” diye konuşuyor.
2015 yılında yüzde 12 büyüme
kaydeden Teradata Türkiye, bu yıl da
yüzde 18 büyüme gerçekleştirmeyi planlıyor. Büyümeyi kesintisiz sürdürmek
niyetinde olan Aydın, içinde bulunduğumuz
veri çağında artık veri odaklı karar
mekanizmalarının, bütün kurumlar için
oldukça önemli olduğunu ifade ediyor.
Bu konunun özellikle üst düzey yöneci
ajandalarında ön sıralarda yer aldığını
belirten Aydın, sözlerine şöyle devam
ediyor:
“Bugün ve gelecekte şirketlerin
en büyük rekabet avantajı, büyük veri
vizyonları olacak. Müşteri odaklı çalışan
bütün şirketler hatta devlet kurumları
bile tercih edilir olmak için verisini işleyip
analiz ederek yeni iş ve hizmet modelleri
geliştirmek zorunda. İş analitiği, veriyi
kullanarak işini daha iyi yönetmeyi
hedefleyen bütün kurum ve kuruluşlar
için kritik önemde. Bu bağlamda,
telekomünikasyon, finans, perakende,
kamu ve enerji sektörlerinin bu konuda
öncelikle yatırım yaptıklarını, bununla
birlikte özellikle M2M, nesnelerin interneti
gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, her
sektörün iş analitiği konusundan ciddi
fayda sağlayabileceğini görüyoruz.”
“3 KURT KÖPEĞİM VAR”
Aydın, günde 10-12 saat çalışıyor.
İş dışında 3 kurt köpeğiyle vakit
geçirmenin kendisini mutlu ettiğini
belirtiyor. “Ayrıca sağlıklı yemek
ve içecek denemeleri yapıyorum.
Hatta bu konularda profesyonel
eğitimler de alıyorum. Kitap
okumak tabii ki olmazsa olmazlarım
arasında” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?