Varlık satışlarımıza devam etmeyi planlıyoruz

18.01.2017 15:44:460
Paylaş Tweet Paylaş
Varlık satışlarımıza devam etmeyi planlıyoruz
SELİM AKIN / AKFEN İNŞAAT YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“VARLIK SATIŞLARIMIZA DEVAM ETMEYİ PLANLIYORUZ”
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’ın oğlu Selim Akın, holdingde yönetim kurulu başkan vekilliğinin yanı sıra Akfen İnşaat’ın da yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. 2006 yılında İngiltere’de Surrey Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Akın, iş hayatına Akfen Holding’in muhasebe departmanında başladı. Ardından proje geliştirme ve finansman departmanlarında görev yaptı. Grup farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği için bugüne kadar birçok konuda çok önemli tecrübeler edindiğini belirten Selim Akın, “Örneğin Araç Muayene İstasyonları’nın özelleştirilmesi ve finansmanı, Mersin Limanı’nın özelleştirilmesi ve finansmanı, Akfen Holding’in halka arz ve tahvil ihracı gibi önemli operasyonlarda görevler aldım. Ama en çok inşaat sektöründe tecrübemin olduğunu söyleyebilirim” diyor. 160 şirketiyle 1 milyar 587 milyon TL ciro yapan Akfen Holding, son yıllarda inşaatta önemli projeler gerçekleştiriyor. Loft markasıyla yapılan bu projelerin başında da Selim Akın var. Levent Loft ve İncek Loft’un ardından Akfen İnşaat’ın üçüncü temalı konut projesi olan Bulvar Loft’u Ankara’da İncek Bölgesi’nde İller Bankası yatırım ortaklığı ile hayata geçirdiklerini belirten Akın, toplam 6 blokta, 16 farklı daire tipi bulunan projede, brüt 66 metrekare ile 350 metrekare aralığında değişen toplam 822 adet konut bulunduğunu söylüyor. “Kasım 2018’de teslimlerini yapmayı planladığımız Bulvar Loft projemizde yatırımcımıza minimum yüzde 32 oranında kâr fırsatı sunuyoruz” diye konuşuyor. Akfen Holding, her ne kadar bugünlerde inşaat projeleriyle ön planda olsa da, orta ve uzun vadede altyapı sektörlerine odaklanmak niyetinde. Özellikle özel sektör katkısının sınırlı olduğu ve özel sektöre açılması beklenen alanların yakın takiplerinde olduğunu söyleyen Selim Akın, kısa bir süre önce başlayan faaliyet alanı ve ortaklıklarının yeniden düzenlenmesi sürecinin tamamlanmasıyla grup şirketlerinde yeni halka arzlarla birleşme ve satın alma işlemlerinin önünün açılacağını düşünüyor. Akın, “Geçmiş yıllarda olduğu gibi gelecekte de değişik yöntemlerle varlık ve iştirak satışlarımıza devam etmeyi planlıyoruz. Buradan yarattığımız fonları ülke ekonomisine yeni değerler yaratmak için kullanacağız” diyor.

“PLASTİK MAKET YAPIYORUM”
Selim Akın’ın en keyif aldığı hobisi plastik maket yapmak. Ancak eskisi kadar bu hobisine vakit ayıramadığını söylüyor. İki erkek çocuk babası olan Akın, işten arta kalan vaktinin çoğunu çocuklarıyla ilgilenerek geçirmeye çalışıyor. “Seyahat etmek de benim için oldukça değerli bir deneyim. İngiltere’de eğitim gördüğüm için Londra’ya gitmekten hoşlanıyorum” diyor.

SELEN ZORLU / ZORLU ENERJİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“GÜNEŞ ENERJİSİNE ODAKLANACAĞIZ”

eki Zorlu’nun kızı Selen Zorlu, çalışma hayatına 1998 yılında Denizbank’ta başladı. Denizbank’ta genel müdürlükte çeşitli görevlerde bulunduktan sonra, 2001 yılında Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de Pazarlama Diploma Programı’na katıldı. 2002 yılında Korteks İplik Fabrikası’nda çalışma hayatına devam etti. 2004 yılında Korteks Yönetim Kurulu Üyeliğini üstlendi. 2005 yılından bu yana da Zorlu, Zorlu Enerji Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Bu koltukta grubun enerji politikalarına yön veriyor. Enerji, Zorlu Grubu’nun stratejik faaliyet alanlarından biri. Yurtiçinde yüzde 67’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşan bir portföyleri olduğunu belirten Selen Zorlu, “Elektrik üretim santrallerinin inşası, bakım ve onarımı, elektrik üretimi ve ticaretinden, doğal gaz ticareti ve dağıtımına kadar çok geniş bir alanda faaliyet gösteriyor ve sektörün önünü açan referans projeler geliştiriyoruz” diyor. Halihazırda 3 doğal gaz, 7 hidroelektrik, 3 jeotermal ve 4 rüzgar santralinden oluşan portföyleriyle Türkiye’de 700 megavat, Pakistan ve İsrail’deki yatırımlarıyla birlikte ise toplamda 1.046 megavatlık kurulu güce güce sahip olduklarını açıklıyor. Zorlu, önümüzdeki dönemde yeni nesil temiz enerjiye yatırıma devam edecek. Selen Zorlu, rüzgar ve jeotermalin yanında güneş enerjisine de odaklanacaklarını söylüyor. “Ülkemizin güneş alanındaki yüksek potansiyelini, en yüksek teknolojiyle ve uygun fiyata karşılayacak özel projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuşuyor. Zorlu Grubu enerji faaliyetlerinde sürdürülebilirliği ön plana çıkarıyor. Bu nedenle oluşturulan Sürdürülebilirlik Kurulu da grubun sürdürülebilirlik konularındaki çalışmalarına liderlik ediyor. Şu ana kadar enerjide sürdürülebilirlikte birçok ilke imza attıklarına dikkat çeken Selen Zorlu, 2009 yılında Türkiye’de karbon ayak izini hesaplayan ilk enerji şirketi olduklarını ifade ediyor. “2011 yılında Türkiye’de enerji sektöründe ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan şirket olduk” diyen Zorlu bu raporda öne çıkan bazı gelişmeleri de şöyle paylaşıyor: “Portföyümüzde yenilenebilir kaynak oranınımız önce yüzde 61’e sonra yüzde 67’ye çıktı. Sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemi yansıtan başka birçok ilkimiz daha var. Gökçedağ Rüzgar Enerji Santrali’nde uygulamaya başladığımız proje ile Türkiye’de Karbon Emisyon Satış Sözleşmesi imzalayan ilk enerji şirketiyiz.”

“BAHÇEDE ZAMAN GEÇİRMEK TERAPİ GİBİ…”
Selen Zorlu yoğun iş temposundan fırsat buldukça ailesiyle birlikte yurtiçi veya yurtdışına seyahat etmekten büyük keyif alıyor. Özellikle çocuklarının farklı coğrafyaları, farklı kültürleri tanıyarak, gözlem yoluyla öğrenme süreçlerini geliştirmesini çok önemsediğini belirten Zorlu, bir diğer ilgi alanını da şöyle paylaşıyor: “Bahçeyle ilgilenmeyi de çok seviyorum. Bahçede zaman geçirmenin, bir tür terapi gibi hem odaklanmayı hem rahatlamayı hem de motivasyonu sağladığını düşünüyorum.”

ATASAY KAMER / ATASAY MÜCEVHERAT CEO’SU
“5 YILDA 150 MAĞAZA AÇACAĞIZ”

tasay Mücevherat, geçtiğimiz yılı yüzde 20 oranında büyüme ile kapattı. Şirket 2016’da da yüzde 14’lük büyüme gerçekleştirmeyi planlıyor. Mağazalaşarak büyüyen Atasay, bu yıl mağazalaşma konusunda geçtiğimiz yılın oldukça üstüne çıkmayı hedefliyordu. 2015’te 12 mağaza açan şirketin planı 2016’da 18-20 mağaza açılışı gerçekleştirmekti. Fakat en az 3-4 AVM projesinin 2017 yılına sarkması Atasay’ın da mağazalaşma hızını etkiledi. Atasay Mücevherat CEO’su Atasay Kamer, bu yıl 10’u yurt içinde 2’si yurt dışında olmak üzere toplam 12 mağaza açacaklarını belirtiyor. Bugünlerde Atasay’ın gündemindeki en önemli konu ise pırlanta kategorisinin yaşadığı büyüme. 2014 ve 2015 yılında toplam cirodan altının yüzde 65, pırlantanın ise yüzde 35 pay aldığını belirten Atasay Kamer, bu yıl pırlantanın cirodan aldığı payın yüzde 40’a ulaştığını söylüyor. Üstelik bunu Türkiye pırlanta pazarında yüzde 20’lik gerileme yaşandığı bir yılda yaptıklarını ve doğru ürün ve fiyat politikasıyla tüketiciye ulaşmanın kendilerine bu sonucu getirdiğini ifade ediyor. Atasay Mücevherat ilerleyen yıllarda gelirlerinde pırlantanın payını yüzde 50’ye çıkarmak niyetinde. Şirket bu hedefi gerçekleştirirken tüketicinin pırlantaya duyduğu güveni de artırmaya çalışıyor. Bu nedenle pırlanta sertifikasyonunda dünyanın en önde gelen iki kuruluşundan biri olan HRD (Elmas Yüksek Konseyi) ile işbirliği yapmaya başladı. Gerçekliği ve kalitesi laboratuvar ortamında derecelendirilebilen pırlanta taşlar için verilebilen HRD sertifikası, değerli taşlar piyasasında uluslararası anlamda bir güvenilirlik ve kalite garantisi olarak tanınıyor. Yapılan işbirliği çerçevesinde Atasay, 0.10 karat ve üzeri tüm tektaş pırlanta ürünlerinde HRD sertifikası sunuyor. Türkiye’de pırlantada en önemli noktanın güven olduğuna dikkat çeken Kamer, HDR sertifikasını tüm sektörde yaygınlaştırarak Türkiye’yi pırlanta alanında dünya genelinde bir güven endeksine oturtmayı hedeflediklerini söylüyor.

ATASAY’IN YAYILMA PLANI
Atasay Kamer’in liderliğinde Atasay Mücevherat önümüzdeki 5 yılda herkes için ulaşılabilir olarak büyüyecek. Bugün 44 ilde faaliyet gösterdiklerini belirten Atasay Kamer, gelecek 5 yılda 150 mağaza açma planları olduğunu açıklıyor. Bunu nasıl yapacaklarını şöyle anlatıyor: “Atasay çatısı altında bugün 16 alt marka var. Tüm bu markaları, sosyo ekonomik duruma ve yaşam biçimlerine göre tasarlıyoruz. Kars’taki müşterimiz de İstanbul’daki müşterimiz de aradığı ürünü bizde bulabiliyor. Bu alt markaları kendi mağazalarıyla büyüteceğiz. İhtiyaca göre doğru lokasyonda mağazalar açacağız. Atasay Vitrin dediğimiz küçük yatırımlarla, giremediğimiz il ve ilçelerde yer alacağız.”

MERT BOYSANOĞLU / MESA YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE GENEL MÜDÜRÜ
“2017’DE KONUT SEKTÖRÜ CANLANACAK”

ert Boysanoğlu, aile şirketi Mesa’da bu yıl eylül ayında genel müdürlüğe geldi. Her ne kadar genel müdürlük koltuğuna yeni otursa da Boysanoğlu, tam 13 yıldır Mesa’da iş geliştirme müdürlüğünden genel müdür yardımcılığına kadar çeşitli pozisyonlarda görev aldı. Şimdi genel müdürlük koltuğunda Boysanoğlu’nun her zamankinden daha yoğun bir gündemi var. Bu gündemin ilk sırasında şirketin cirosunu artırmak yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 1.300’ü aşkın konut satışı yaparak yaklaşık 1,6 milyar TL’lik konsolide ciroya ulaşan şirket, bu yılı 1,8 milyar TL’lik ciro ile kapatmayı hedefliyor. Aynı zamanda dünyanın her yanında hizmet vermiş bir müteahhitlik şirketi olduklarını belirten Boysanoğlu, son birkaç yıldır şirket konsolide ciroları içinde müteahhitlik işlerinin payının çok azaldığını, yeni dönemde kendilerine koydukları önemli hedeflerden birinin müteahhitlik hizmetlerinin ciro içindeki payını artırmak olduğunu ifade ediyor. Bu yılki büyümelerine müteahhitlik işlerinin büyük katkı sağlamasını beklediklerini de sözlerine ekliyor. Mesa halihazırda hem İstanbul hem Ankara’da çeşitli projeler üzerinde çalışıyor. İstanbul Büyükçekmece’de az katlı villalardan oluşan Yeşilkaya ile Küçükçekmece’de Tema İstanbul, Ankara’da ise Park Mozaik ve Mesa Koza 66, şirketin şu anda üzerinde çalıştığı projeler. Ayrıca Polonya’nın başkenti Varşova’da da konut projeleri gerçekleştirdiklerini anlatan Boysanoğlu, “İnşaatı devam eden ve önümüzdeki iki yılda yurt içi ve yurt dışında yatırımcı olarak planladığımız projelerimizin toplam yatırım değerleri 8,5 milyar lirayı buluyor” diyor. Mesa’nın önümüzdeki dönemde yeni başlayacak projeleri de var. Şirket Ankara’da Eryaman’da konut projesine başlayacak. Bodrum’da otel ve villalardan oluşan premium bir proje gerçekleştireceklerini anlatan Boysanoğlu, “İstanbul’da ise Maltepe, Dragos, Kozyatağı ve Fulya’da konut projeleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bunun dışında farklı lokasyonlarda da büyük çaplı kentsel dönüşüm projeleri üzerinde çalışmalarımız devam ediyor” diye konuşuyor. Boysanoğlu, tüm bu projelere devam ederken gayrimenkul sektörünün geleceğinden umutlu. Bu yılın sonuna kadar inişli çıkışlı sürecin devam edeceğini ancak 2017’de konut sektöründe canlanma beklediğini söylüyor. “Şirket olarak planlarımızı bu yönde yapıyoruz” diye konuşuyor.

“TATLI SU AKVARYUMLARI ÖZEL İLGİ ALANIM”
Boysanoğlu hobi olarak serbest dalış yapıyor. Fırsat buldukça amatör olarak su altı fotoğrafları çekiyor. İlgi alanlarıyla ilgili olarak şöyle konuşuyor: “Su altında olmak beni inanılmaz rahatlatıyor. Aslında ne kadar büyük bir dünyanın ne kadar küçük bir parçası olduğumu hatırlatıyor. Bunun yanında tatlı su akvaryumları ilgi alanım. ‘Aqua Landscaping’ ile bir ara uğraştım. Fakat şu ara hiç fırsat bulamıyorum, çok zaman alan ama gerçekten de çok sevdiğim bir uğraş. Bununla beraber arkadaşlarımız ile birlikte kurduğumuz küçük bir otomobil kulübümüz var. Fırsat buldukça organizasyonlar yapıyoruz.”

ADNAN VURAL / DIGITAL PLANET YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“20 BİN KURUMSAL MÜŞTERİYE ULAŞACAĞIZ”

igital Planet bir teknoloji şirketi. 2000 yılında hayata geçen şirketin odağında inovatif teknolojilerle gerçek çözümler üretmek var. Örneğin e-faturanın Türkiye’deki ilk uygulayıcısı Digital Planet. Yüksek sıkıştırma teknolojisiyle oluşturulan dijital arşiv sistemi ve kişiye özel sınav otomasyon sistemi ile hibrit mail yazılım sistemi gibi birçok uygulama da şirketin imzasını taşıyor. Digital Planet Kurucusu Adnan Vural, bugüne kadar yaptıkları birçok çalışma ile e-dönüşüme önemli katkıda bulunduklarını ifade ediyor. Bunu da rakamlarla şöyle açıklıyor: “Özel entegratörlük hizmetlerimizde katma değerli uygulamalarla hem kurumlara hem ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlıyoruz. Bunun en basit örneği e-dönüşümde ülkemizin geldiği nokta. Ülkemiz ekonomisinin yüzde 80’ini oluşturan yaklaşık 50 bin şirket e-dönüşüme geçti ve bugün 5 binin üzerinde şirket de Digital Planet müşterisi. Toplam fatura adetlerine bakacak olursak kurumsal faturalaşmanın yaklaşık yüzde 40’ı, bireysel e-faturanın da yaklaşık yüzde 80’i Digital Planet e-dönüşüm platformu üzerinden geçiyor. Dolayısıyla bu yapımızla açık ara e-dönüşüm sektöründe lider olduğumuzu söyleyebiliriz.” Digital Planet, yurt içinde büyürken yurt dışında da uluslararası bir şirket olma adımları atıyor. Bu yönde ilk adımı Silikon Vadisi’nde teknoloji transfer ofisi açarak attı. Ardından İngiltere’de uluslararası ürün geliştirme ve satış şirketini kurdu. Bugün gelirlerinin yüzde 15-20’sinin yurt dışından geldiğini ifade eden Adnan Vural, bu oranının hızla artacağını söylüyor. “Mevcutta 10 olan dünya çapındaki iş ortağı sayımızı 100’lere çıkararak en az 30 farklı ülkede kendi çözümlerimizi sunacağız. E-dönüşümde ise var olan konumumuzu koruyup müşteri ve fatura adetlerimizi artırarak önümüzdeki 3-5 yılda 20 bin kurumsal müşteriye ulaşacağız” diyor.

“BÜYÜK VERİYİ KÜÇÜLTÜYORUZ”
Digital Planet tamamen kendi teknolojisi olan NetVault sıkıştırma sistemiyle büyük veriyi yönetme konusunda da iddialı. TÜBİTAK Teknoloji Ödülü sahibi olan bu teknolojiyi kullanarak bugüne kadar ulaştıkları doküman hacminin 5 milyar civarında olduğunu açıklayan Adnan Vural, “Toplu dokümanlardan bireysel dokümanlara kadar tüm doküman tiplerine uyarlanabilen bu teknolojimize kayıpsız video saklama özelliğini de ekledik. Bu sayede büyük verinin dramatik bir şekilde küçüldüğünü görüyoruz. Sıkıştırma teknolojimiz, yurt içinde ve yurt dışında telekomünikasyon, bankacılık gibi pek çok sektörün önde gelen şirketleri tarafından kullanılıyor” diyor.

GAMZE AYDIN / TERADATA TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“10 KAT BÜYÜME YAKALADIK”

üyük veri ve analitik çözümler konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Teradata, 37 yıllık bir geçmişe sahip. Bugün 77 ülkede 11 bin çalışanla faaliyetlerini yürüten şirket, dünyada 35’ten fazla petabayt ölçeğinde veri ambarı kurulumu gerçekleştirdi. Türkiye’de de sektöründe güçlü bir konumu olan Teradata, özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme performansı ortaya koyuyor. 2015 yılında çalışan sayılarının 60’a çıktığını belirten Teradata Türkiye Genel Müdürü Gamze Aydın, “Bu Türkiye’de bu alanda uzmanlaşmış en büyük kadro” diyor. Teradata dünyasında Türkiye’nin yatırım yapılan üç ülkeden biri olduğuna da dikkat çeken Aydın, “Teradata Türkiye’nin başına geldiğim 2011 yılından itibaren ekibimizin yeniden yapılanmasını gerçekleştirdik, 10 kat büyüme yakaladık. Ve bu büyüme oranıyla da Teradata Global’den ödül aldık. Bu ivmemiz devam ettiği için Türkiye olarak Teradata bünyesinde çok özel bir yerdeyiz” diye konuşuyor. 2015 yılında yüzde 12 büyüme kaydeden Teradata Türkiye, bu yıl da yüzde 18 büyüme gerçekleştirmeyi planlıyor. Büyümeyi kesintisiz sürdürmek niyetinde olan Aydın, içinde bulunduğumuz veri çağında artık veri odaklı karar mekanizmalarının, bütün kurumlar için oldukça önemli olduğunu ifade ediyor. Bu konunun özellikle üst düzey yöneci ajandalarında ön sıralarda yer aldığını belirten Aydın, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bugün ve gelecekte şirketlerin en büyük rekabet avantajı, büyük veri vizyonları olacak. Müşteri odaklı çalışan bütün şirketler hatta devlet kurumları bile tercih edilir olmak için verisini işleyip analiz ederek yeni iş ve hizmet modelleri geliştirmek zorunda. İş analitiği, veriyi kullanarak işini daha iyi yönetmeyi hedefleyen bütün kurum ve kuruluşlar için kritik önemde. Bu bağlamda, telekomünikasyon, finans, perakende, kamu ve enerji sektörlerinin bu konuda öncelikle yatırım yaptıklarını, bununla birlikte özellikle M2M, nesnelerin interneti gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, her sektörün iş analitiği konusundan ciddi fayda sağlayabileceğini görüyoruz.”

“3 KURT KÖPEĞİM VAR”
Aydın, günde 10-12 saat çalışıyor. İş dışında 3 kurt köpeğiyle vakit geçirmenin kendisini mutlu ettiğini belirtiyor. “Ayrıca sağlıklı yemek ve içecek denemeleri yapıyorum. Hatta bu konularda profesyonel eğitimler de alıyorum. Kitap okumak tabii ki olmazsa olmazlarım arasında” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz