DAĞLARCA ÇAĞLAR
ÇAĞDAŞ HOLDİNG İCRA KURULU ÜYESİ
“YATIRIMCILAR ALIMA GEÇMEYE BAŞLADI”
Çağdaş Holding, Bodrum merkezli 30
yıllık bir grup. Bugüne kadar Bodrum gemi yanaşma limanı, Bodrum’un ilk iş
merkezi olan Yüksel Çağlar İş Merkezi ve Avenue İş Merkezi ve konut projeleri
de dahil olmak üzere Bodrum’da 30 farklı projeye imza attı. İnşaat ve turizm sektöründeki
faaliyetleriyle büyüyen Çağdaş Holding, aralarında perakende, hazır beton ve
enerjinin de yer aldığı 8 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. Toplam 450
çalışanıyla 250 milyon TL’lik bir ciro yaratıyor.
Son dönemde grubun odağındaki en önemli yatırımı Swissotel. Bodrum’a ilk
Swissotel’i 2015 yılında yaklaşık 75 milyon Euro’luk bir yatırımla
kazandırdıklarını belirten Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar,
Turgutreis’te yer alan bu ilk projenin ardından şimdi ikinci bir Swissotel
yatırımının Bodrum merkezde hayata geçirildiğini söylüyor. Projenin
detaylarıyla ilgili şöyle konuşuyor: “Yatırım tutarı 100 milyon
Euro’nun üzerinde olan bu otelin açılışını 2017 yılının sonlarına doğru
gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Projede yine 60 odalı bir butik otel ve 35 adet
rezidans bulunuyor. Proje kapsamında, 4 bin metrekare spa, 3 bin metrekare spor
salonu, 4 bin metrekare balo salonu ve 4 bin metrekare sağlık merkezi olacak.
Bu otelimiz 12 ay hizmet vererek, Bodrum’un kış sezonuna da katma değer
sağlayacak.”
Bu
yıl hem gayrimenkul hem turizm sektörü açısından zorlu bir yıldı. Çağlar da bu
yılın durağan geçtiğini ifade ediyor. Ancak 2017 yılından umutlu. Yeni yıla
ilişkin beklentilerini şöyle açıklıyor: “2017’nin Rusya ile ilişkilerin de
toparlanmasıyla birlikte çok iyi bir yıl olacağı kanaatindeyiz. Konut
sektöründe bekle-gör politikası güden yatırımcılar tekrar alıma geçmeye
başladı. Keza önümüzdeki sezon turizm sektöründe ciddi bir hareketlilik olacak.”
Önümüzdeki yıllarda Çağdaş Holding yatırımlarla büyümek niyetinde. Kısa
ve orta vadede önceliklerinin Bodrum’a değer katacak gayrimenkul ve turizm
yatırımlarına devam etmek olduğunu ifade eden Çağlar, “ Yaptıklarımıza ek
olarak butik konut projeleri ve ticari üniteler yapmayı planlıyoruz. Uzun
vadede ise radarımızda İstanbul ve yurt dışı var. Bu gayrimenkul yatırımları
için şimdiden fırsatlara odaklandığımızı söyleyebilirim” diyor.
SPORLA SOSYALLEŞİYOR
1991 doğumlu olan Dağlarca Çağlar, 2014
yılında Koç Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra aile şirketinde
işe başladı. Çağlar’ın en büyük tutkusu ise spor. İş dışında zamanının çoğunu
spor yaparak geçirmeye çalışıyor. Özellikle takım sporlarıyla uğraşmaktan keyif
alıyor. “İş dışında da insanlarla spor sayesinde sosyalleşmek bana çok keyif
veriyor” diyor.
ERKAN
GÜRAL NG
KÜTAHYA SERAMİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TEKNOLOJİDE
İSPANYA’YI GEÇTİK”
Kütahya’nın
ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından olan NG Kütahya Seramik için bu yıl
oldukça hareketli geçiyor. Şirket, önemli bir yatırım için düğmeye basmış
durumda. Geçtiğimiz eylül ayında 150 milyon TL yatırım bütçesi olan yeni bir
tesisin temellerini attı. NG Kütahya Seramik’te şu anda 25,5 milyon metrekare
yıllık üretim kapasitesine, 4 bin 77 kişilik istihdama sahip olduklarını
belirten NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, “Yeni yatırımla
yıllık toplam üretim kapasitemiz 33 milyon metrekareye, istihdamımız ise 4 bin
427 çalışana çıkacak” diyor.
Şirket,
fabrika için İtalyan Sacmi şirketi ile de anlaştı. Dünyanın en gelişmiş seramik
üretim teknolojilerinden birini kullanacaklarını ifade eden Güral, sözlerine
şöyle devam ediyor: “Yeni fabrikamız Türkiye’de
ilk, dünyada sayılı olan otomatik paketleme bantlarına da sahip olacak. Mart
2017’de devreye girecek olan yeni fabrikamızda farklı ebatlarda sırlı porselen
ve granit seramik üretimini aynı anda yapabilecek, daha önce uygulanmamış
büyüklükte teknik porselen üretimini de gerçekleştirebileceğiz.”
Üretiminin yüzde 25’ini ihraç eden NG Kütahya Seramik
önümüzdeki yıllarda ihracatta da atağa geçmeyi planlıyor. Özellikle inovasyona
ve tasarıma verdikleri önem nedeniyle ihracatın düzenli olarak gelişim
gösterdiğine değinen Güral, hedef odaklı ilerlemelerinin de ihracatta artış
getirdiğini söylüyor. “Bu
anlamda en büyük stratejimiz ürünümüze göre pazar arayışı değil, pazara göre
ürün ve servis sunabilmemiz. 2015-2016 yılını
değerlendirdiğimizde ihracat payımızdaki net artış yüzde 50 seviyesinde oldu”
diyor.
Bugün itibarıyla NG Kütahya Seramik ürünleri 55 ülkede 100’den fazla satış
noktasında müşterilerine ulaşıyor. Şirketin hedefi ise Rusya, Azerbaycan, İngiltere, İsrail, ABD, Kanada,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya pazarlarına daha çok odaklanarak
buralardan pazar payı almak.
İTALYA'YI ŞAKALARIZ
Güral’a
göre Türkiye seramik üretiminde her açıdan şanslı bir ülke ve büyümesini devam
ettiriyor. Güral, “Şu an seramik üretimi teknolojisinde İspanya’yı geçtik. Dünya
lideri İtalya'yı yakalamak üzereyiz” diyor.
HÜSEYİN YÜCEL
BAHÇEŞEHİR OKULLARI İCRA KURULU BAŞKANI
“310 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPACAĞIZ”
Bahçeşehir
Okulları 1994 yılında, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın bir parçası olarak
Enver Yücel tarafından kuruldu. İlk kampüs de İstanbul Bahçeşehir’de açıldı.
2016-2017 eğitim öğretim yılı itibarıyla kurum, 42 ilde 81 kampüste, 53 bine
yaklaşan öğrenciye eğitim veriyor. Bünyesinde de yaklaşık 5 bin öğretmen görev
alıyor.
Bahçeşehir Okulları cephesinde son yılların en önemli gelişmelerinden bir
tanesi, kurumun 2012 yılında Carlyle Grup ile yüzde
48 hisse satışı ile yaptığı yatırım ortaklığıydı. Bu ortaklığın desteğiyle daha
hızlı büyüme dönemine giren kurum, bu yıl Carlyle Grup’a sattığı hisselerini
geri aldı. Bu ortaklığa ilişkin, “Eğitim içeriğine yatırım yaptık ve nitelikli
eğitimi Türkiye’nin her noktasına taşıma hedefimiz doğrultusunda büyük adımlar
attık” diyen Bahçeşehir Okulları İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, sözlerine
şöyle devam ediyor: “Hedeflerimize ulaşmak konusunda son derece verimli bir
ortaklık dönemi geçirdik. Carlyle Grup Türkiye’de eğitim sektöründeki
hisselerini elinden çıkarmak için harekete geçtiğindeyse satış görüşmelerine
başlandı. Satın alma önceliğimizi kullanarak bu yıl haziran ayında Bahçeşehir
Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ve Hüseyin Yücel olarak
hisselerimizin tamamını geri aldık.”
Ortaklığın bitmesi sonrasında da Bahçeşehir Okulları büyümede hız kesmek
niyetinde değil. Hüseyin Yücel, 2017-2018 eğitim öğretim yılında 22 yeni kampüs
açacaklarını söylüyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde kampüs sayısını 150’nin
üzerine çıkaracaklarını ve beş yıl içinde hem Türkiye genelinde hem yurt
dışında yeni kampüsler açarak büyümeye devam edeceklerini açıklıyor. “Bunun
için 310 milyon dolar yatırım yapacağız” diye konuşuyor.
Kurum büyürken satın almalarla da ilgileniyor. Yücel, devamlı bu yönde araştırma ve inceleme
yaptıklarını söylüyor. “Önümüzdeki 3 yıl içinde büyük bir eğitim
grubunu bünyemize dahil etme yolunda atılmış adımlarımız var.
Ayrıca Bahçeşehir Okullarını halka açmayı düşünüyoruz ve bu konuda
çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki iki yıl içinde halka arz için
çalışıyoruz” diye konuşuyor.
FANATİK BEŞİKTAŞLIYIM
Hüseyin
Yücel, sporla yakından ilgili. Düzenli olarak fitness yapıyor. Fırsat buldukça
golf oynuyor. Ayrıca taraftarı olduğu Beşiktaş’ın maçlarını yakından takip
ediyor. “Oldukça fanatik bir Beşiktaş taraftarı olduğumu söyleyebilirim, mümkün
oldukça maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum” diyor.
FATİH KERESTECİ/ÖZAK GYO GENEL MÜDÜRÜ
“YENİ OTEL PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Özak GYO, Özak Global
Holding çatısı altında yer alıyor. 2009 yılında kurulan şirket, 2012 yılında
halka arz edildi. Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, ağırlıklı olarak perakende, eğlence, konaklama, ofis ve bunların tümünün bir arada olduğu büyük
karma projelere odaklanarak faaliyetlerini yürüttüklerini söylüyor. Bugüne
kadar imza attıkları en önemli projeler arasında 34 Portall Plaza, Bulvar 216, Ela Quality Resort
Belek ve İş İstanbul 34, Hayat Tepe ve Hayat Tepe Suites’i sıralıyor.
Bu yıl da Özak GYO’nun gündeminde bir proje ve çok sayıda arazi geliştirme çalışması
var. Şirket bu yılın ilk çeyreğinde Büyükyalı Projesi’nin yapımına başladı.
Kazlıçeşme sahil yolunda yer alan Büyükyalı, toplam 111 dönümlük arazide yer
alıyor. İlk etapta 560 ünitenin lansmanının yapıldığını belirten Keresteci,
semtte yaşamın 2019 yılında başlayacağını söylüyor. “Büyükyalı hem yerli
hem yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor. Katıldığımız MİPİM ve Dubai
Emlak Fuarları yabancı ilgisini daha da artırdı” diyor.
Büyükyalı’nın yanı sıra Özak GYO, İstanbul’da Beşiktaş ve
Kemerburgaz’daki arsalarında karma kullanımlı projeler geliştirmeye çalışıyor.
Ayrıca İstanbul genelinde çalıştıkları kentsel dönüşüm projeleri olduğuna
değinen Keresteci, “Turizm sektöründe ise önümüzdeki yıllarda Didim ve Demre’de
yer alan arsalarımızda Ela Resort’un ismini ve uluslararası standartlardaki
kalitesini taşıyan yeni otel projeleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye
konuşuyor.
İnşaat sektörü şu ana kadar yüzde 6,7, gayrimenkul sektörü de yüzde 3,5 büyüdü.
İnşaat sektörü açısından zor bir yılı geride bıraktıklarını belirten Keresteci,
özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin de sektörü çok etkilediğini ifade ediyor.
Darbe girişiminin ardından ilk günden itibaren gerek hükümetin gerek inşaat
müteahhitlerinin müdahaleleri sayesinde, konut alıcısı için önemli fırsatlar
sunulduğunu dile getiren Keresteci, önümüzdeki yıldan umutlu. “Dış konjonktür
farklı bir boyuta gitmez, ülke gündeminde büyük değişiklikler olmazsa, FED
etkisi sınırlı kalırsa, sektör 2016 yılından biraz daha fazla, yüzde 4
seviyesinde büyüyebilir. Konut kredilerinde faizin düşmesi, taksit ve senetle
konut satın alan kitleyi de kredi kullanmaya iter” diye konuşuyor.
DEĞİŞİK KÜLTÜRLERİ KEŞFEDİYORUM
Fatih Keresteci, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan
sonra, İTÜ’de mimarlık MBA programını tamamladı. Sonrasında iş hayatına
atılarak sektörde, gayrimenkul geliştirme ve pazarlama odaklı poziyonlarda
çalıştı. Özak GYO’da iş geliştirme müdürü olarak başladığı görevine, son 1
yıldır Özak GYO Genel Müdürü olarak devam eden Keresteci, kendisine vakit
ayırabildiği zamanlarda değişik kültürleri ve yerleri deneyimlemek için
ailesiyle birlikte seyahat ediyor. “Bu seyahatler, hem gitiğim yerlerdeki
yapıların mimari özelliklerini, tazlarını ve kent dokusunu görme şansı veriyor,
hem farklı kültürleri tanıyarak zenginleşmeye olanak sağlıyor” diyor.
DENİZ NECATİ ERDA/ECCO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“TEK İSTEĞİMİZ REKABETÇİ VERGİ ORANLARI”
Ecco
Danimarka merkezli bir uluslararası ayakkabı şirketi. Deri üretiminden mağazalara
uzanan üretim sürecindeki her aşamayı kendisi yöneten dünyadaki sayılı ayakkabı
üreticisinden biri olan Ecco, kurulduğu 1963’ten bu yana 350 milyon çiftten
fazla ayakkabı satışı gerçekleştirdi. Halen aile şirketi olan Ecco’nun 87
ülkede, 14 binden fazla satış noktası ve 3 bin 300’ü aşkın mağazası yer alıyor.
19 bini aşkın kişiyi istihdam eden şirketin cirosu da 1,3 milyar Euro. Dünyanın
en büyük ikinci ayakkabı ve deri markası Ecco, Türkiye pazarına 2,5 yıl önce
giriş yaptı. Bugün 8 mağaza ile faaliyetlerini yürüten marka, Türkiye
pazarından umutlu. “Ne kadar fazla sorunla uğraşırsak
uğraşalım Türkiye büyük bir ülke ve yükselen bir ekonomi” diyen Ecco Türkiye
Genel Müdürü Deniz Necati Erda, sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu anda
Türkiye’de iyi bir noktadayız. Hızla büyüyoruz. Türkiye pazarında bizi zorlayan
tüm pazar koşullarına, beklemediğimiz anda gelişen ithalat vergisi artışına
rağmen söz verdiğimiz büyümeyi gerçekleştirdik ve Ecco olarak kısa sürede 8 mağazaya
ulaştık.”
Ecco gelecek yıl 3 mağaza daha açmayı
planlıyor. Erda, İstanbul’da Ecco ruhuna uygun, trafiği yüksek AVM’lerde olacaklarını
söylüyor. Şu aşamada ithalatçı konumunda
olan şirketin Türkiye’de üretim tesisi bulunmuyor. Yine de Erda, “İleride
şartlar olgunlaşırsa tabi Türkiye’de de üretim fikri planlar arasına
alınabilir” diye konuşuyor.
Türkiye’de daha fazla büyümek isteyen marka
birtakım beklentilerinin de karşılanmasını umuyor. Erda bu beklentilerini şöyle
dile getiriyor: “Ecco, potansiyel gördüğü her ülkede
büyüyebilecek sermaye ve bilgi birikimine sahip bir marka. Dolayısıyla mağaza
sayımız da artacak. Ancak bizim de marka olarak bazı beklentilerimizi
karşılayabilmemiz gerekiyor. Öncelikle ithal ayakkabı sektörü olarak
teşviklerden yararlanmıyoruz. Bizim tek istediğimiz daha rekabetçi vergi
oranları ve üzerimizdeki vergi yükünün azaltılması… Eğer bu gerçekleştirilirse
bizim ekonomiye olan katkımız da artacak.”
YELKENLE
KAFASIMI BOŞALTIYORUM
Erda,
yelken ve kayak sporlarıyla yakından ilgili. Fırsat buldukça arkadaşlarıyla
birlikte yelkenli tekneyle açılıyor. Hem yelkenin hem kayağın kafasını boşalttığını
söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Hele açık denizdeyken hiçbir şey
yok, sadece dümendesiniz, önünüzde uçsuz bucaksız bir deniz. Çok rahat düşünebiliyorsunuz.
Ben hayatımdaki birçok stratejik kararı böyle seyahatler esnasında alırım.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?