Yatırımcılar alıma geçmeye başladı

15.02.2017 12:31:420
Paylaş Tweet Paylaş
Yatırımcılar alıma geçmeye başladı

DAĞLARCA ÇAĞLAR

ÇAĞDAŞ HOLDİNG İCRA KURULU ÜYESİ

“YATIRIMCILAR ALIMA GEÇMEYE BAŞLADI”

Çağdaş Holding, Bodrum merkezli 30 yıllık bir grup. Bugüne kadar Bodrum gemi yanaşma limanı, Bodrum’un ilk iş merkezi olan Yüksel Çağlar İş Merkezi ve Avenue İş Merkezi ve konut projeleri de dahil olmak üzere Bodrum’da 30 farklı projeye imza attı. İnşaat ve turizm sektöründeki faaliyetleriyle büyüyen Çağdaş Holding, aralarında perakende, hazır beton ve enerjinin de yer aldığı 8 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. Toplam 450 çalışanıyla 250 milyon TL’lik bir ciro yaratıyor.
Son dönemde grubun odağındaki en önemli yatırımı Swissotel. Bodrum’a ilk Swissotel’i 2015 yılında yaklaşık 75 milyon Euro’luk bir yatırımla kazandırdıklarını belirten Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, Turgutreis’te yer alan bu ilk projenin ardından şimdi ikinci bir Swissotel yatırımının Bodrum merkezde hayata geçirildiğini söylüyor. Projenin detaylarıyla ilgili şöyle konuşuyor: “
Yatırım tutarı 100 milyon Euro’nun üzerinde olan bu otelin açılışını 2017 yılının sonlarına doğru gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Projede yine 60 odalı bir butik otel ve 35 adet rezidans bulunuyor. Proje kapsamında, 4 bin metrekare spa, 3 bin metrekare spor salonu, 4 bin metrekare balo salonu ve 4 bin metrekare sağlık merkezi olacak. Bu otelimiz 12 ay hizmet vererek, Bodrum’un kış sezonuna da katma değer sağlayacak.”

Bu yıl hem gayrimenkul hem turizm sektörü açısından zorlu bir yıldı. Çağlar da bu yılın durağan geçtiğini ifade ediyor. Ancak 2017 yılından umutlu. Yeni yıla ilişkin beklentilerini şöyle açıklıyor: “2017’nin Rusya ile ilişkilerin de toparlanmasıyla birlikte çok iyi bir yıl olacağı kanaatindeyiz. Konut sektöründe bekle-gör politikası güden yatırımcılar tekrar alıma geçmeye başladı. Keza önümüzdeki sezon turizm sektöründe ciddi bir hareketlilik olacak.”
Önümüzdeki yıllarda Çağdaş Holding yatırımlarla büyümek niyetinde.
Kısa ve orta vadede önceliklerinin Bodrum’a değer katacak gayrimenkul ve turizm yatırımlarına devam etmek olduğunu ifade eden Çağlar, “ Yaptıklarımıza ek olarak butik konut projeleri ve ticari üniteler yapmayı planlıyoruz. Uzun vadede ise radarımızda İstanbul ve yurt dışı var. Bu gayrimenkul yatırımları için şimdiden fırsatlara odaklandığımızı söyleyebilirim” diyor.

SPORLA SOSYALLEŞİYOR

1991 doğumlu olan Dağlarca Çağlar, 2014 yılında Koç Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra aile şirketinde işe başladı. Çağlar’ın en büyük tutkusu ise spor. İş dışında zamanının çoğunu spor yaparak geçirmeye çalışıyor. Özellikle takım sporlarıyla uğraşmaktan keyif alıyor. “İş dışında da insanlarla spor sayesinde sosyalleşmek bana çok keyif veriyor” diyor.

 

ERKAN GÜRAL NG KÜTAHYA SERAMİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TEKNOLOJİDE İSPANYA’YI GEÇTİK”

Kütahya’nın ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından olan NG Kütahya Seramik için bu yıl oldukça hareketli geçiyor. Şirket, önemli bir yatırım için düğmeye basmış durumda. Geçtiğimiz eylül ayında 150 milyon TL yatırım bütçesi olan yeni bir tesisin temellerini attı. NG Kütahya Seramik’te şu anda 25,5 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesine, 4 bin 77 kişilik istihdama sahip olduklarını belirten NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, “Yeni yatırımla yıllık toplam üretim kapasitemiz 33 milyon metrekareye, istihdamımız ise 4 bin 427 çalışana çıkacak” diyor.

Şirket, fabrika için İtalyan Sacmi şirketi ile de anlaştı. Dünyanın en gelişmiş seramik üretim teknolojilerinden birini kullanacaklarını ifade eden Güral, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yeni fabrikamız Türkiye’de ilk, dünyada sayılı olan otomatik paketleme bantlarına da sahip olacak. Mart 2017’de devreye girecek olan yeni fabrikamızda farklı ebatlarda sırlı porselen ve granit seramik üretimini aynı anda yapabilecek, daha önce uygulanmamış büyüklükte teknik porselen üretimini de gerçekleştirebileceğiz.”

Üretiminin yüzde 25’ini ihraç eden NG Kütahya Seramik önümüzdeki yıllarda ihracatta da atağa geçmeyi planlıyor. Özellikle inovasyona ve tasarıma verdikleri önem nedeniyle ihracatın düzenli olarak gelişim gösterdiğine değinen Güral, hedef odaklı ilerlemelerinin de ihracatta artış getirdiğini söylüyor. “Bu anlamda en büyük stratejimiz ürünümüze göre pazar arayışı değil, pazara göre ürün ve servis sunabilmemiz. 2015-2016 yılını değerlendirdiğimizde ihracat payımızdaki net artış yüzde 50 seviyesinde oldu” diyor.
Bugün itibarıyla NG Kütahya Seramik ürünleri 55 ülkede 100’den fazla satış noktasında müşterilerine ulaşıyor. Şirketin hedefi ise Rusya, Azerbaycan, İngiltere, İsrail, ABD, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve Almanya pazarlarına daha çok odaklanarak buralardan pazar payı almak.

İTALYA'YI ŞAKALARIZ

Güral’a göre Türkiye seramik üretiminde her açıdan şanslı bir ülke ve büyümesini devam ettiriyor. Güral, “Şu an seramik üretimi teknolojisinde İspanya’yı geçtik. Dünya lideri İtalya'yı yakalamak üzereyiz” diyor.

 

HÜSEYİN YÜCEL

BAHÇEŞEHİR OKULLARI İCRA KURULU BAŞKANI

“310 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPACAĞIZ”

Bahçeşehir Okulları 1994 yılında, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın bir parçası olarak Enver Yücel tarafından kuruldu. İlk kampüs de İstanbul Bahçeşehir’de açıldı. 2016-2017 eğitim öğretim yılı itibarıyla kurum, 42 ilde 81 kampüste, 53 bine yaklaşan öğrenciye eğitim veriyor. Bünyesinde de yaklaşık 5 bin öğretmen görev alıyor.
Bahçeşehir Okulları cephesinde son yılların en önemli gelişmelerinden bir tanesi, kurumun 2012 yılında Carlyle Grup ile yüzde 48 hisse satışı ile yaptığı yatırım ortaklığıydı. Bu ortaklığın desteğiyle daha hızlı büyüme dönemine giren kurum, bu yıl Carlyle Grup’a sattığı hisselerini geri aldı. Bu ortaklığa ilişkin, “Eğitim içeriğine yatırım yaptık ve nitelikli eğitimi Türkiye’nin her noktasına taşıma hedefimiz doğrultusunda büyük adımlar attık” diyen Bahçeşehir Okulları İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hedeflerimize ulaşmak konusunda son derece verimli bir ortaklık dönemi geçirdik. Carlyle Grup Türkiye’de eğitim sektöründeki hisselerini elinden çıkarmak için harekete geçtiğindeyse satış görüşmelerine başlandı. Satın alma önceliğimizi kullanarak bu yıl haziran ayında Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel ve Hüseyin Yücel olarak hisselerimizin tamamını geri aldık.”
Ortaklığın bitmesi sonrasında da Bahçeşehir Okulları büyümede hız kesmek niyetinde değil. Hüseyin Yücel, 2017-2018 eğitim öğretim yılında 22 yeni kampüs açacaklarını söylüyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde kampüs sayısını 150’nin üzerine çıkaracaklarını ve beş yıl içinde hem Türkiye genelinde hem yurt dışında yeni kampüsler açarak büyümeye devam edeceklerini açıklıyor. “Bunun için 310 milyon dolar yatırım yapacağız” diye konuşuyor.

Kurum büyürken satın almalarla da ilgileniyor. Yücel,  devamlı bu yönde araştırma ve inceleme yaptıklarını söylüyor. “Önümüzdeki 3 yıl içinde büyük bir eğitim grubunu bünyemize dahil etme yolunda atılmış adımlarımız var. Ayrıca Bahçeşehir Okullarını halka açmayı düşünüyoruz ve bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki iki yıl içinde halka arz için çalışıyoruz” diye konuşuyor.

FANATİK BEŞİKTAŞLIYIM
Hüseyin Yücel, sporla yakından ilgili. Düzenli olarak fitness yapıyor. Fırsat buldukça golf oynuyor. Ayrıca taraftarı olduğu Beşiktaş’ın maçlarını yakından takip ediyor. “Oldukça fanatik bir Beşiktaş taraftarı olduğumu söyleyebilirim, mümkün oldukça maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum” diyor.

FATİH KERESTECİ/ÖZAK GYO GENEL MÜDÜRÜ

“YENİ OTEL PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ” 

Özak GYO, Özak Global Holding çatısı altında yer alıyor. 2009 yılında kurulan şirket, 2012 yılında halka arz edildi. Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, ağırlıklı olarak perakende, eğlence, konaklama, ofis ve bunların tümünün bir arada olduğu büyük karma projelere odaklanarak faaliyetlerini yürüttüklerini söylüyor. Bugüne kadar imza attıkları en önemli projeler arasında 34 Portall Plaza, Bulvar 216, Ela Quality Resort Belek ve İş İstanbul 34, Hayat Tepe ve Hayat Tepe Suites’i sıralıyor.
Bu yıl da Özak GYO’nun gündeminde bir proje ve çok sayıda arazi geliştirme çalışması var. Şirket bu yılın ilk çeyreğinde Büyükyalı Projesi’nin yapımına başladı. Kazlıçeşme sahil yolunda yer alan Büyükyalı, toplam 111 dönümlük arazide yer alıyor. İlk etapta 560 ünitenin lansmanının yapıldığını belirten Keresteci, semtte yaşamın 2019 yılında başlayacağını söylüyor. “
Büyükyalı hem yerli hem yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor. Katıldığımız MİPİM ve Dubai Emlak Fuarları yabancı ilgisini daha da artırdı” diyor.

Büyükyalı’nın yanı sıra Özak GYO, İstanbul’da Beşiktaş ve Kemerburgaz’daki arsalarında karma kullanımlı projeler geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca İstanbul genelinde çalıştıkları kentsel dönüşüm projeleri olduğuna değinen Keresteci, “Turizm sektöründe ise önümüzdeki yıllarda Didim ve Demre’de yer alan arsalarımızda Ela Resort’un ismini ve uluslararası standartlardaki kalitesini taşıyan yeni otel projeleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor. 
İnşaat sektörü şu ana kadar yüzde 6,7, gayrimenkul sektörü de yüzde 3,5 büyüdü. İnşaat sektörü açısından zor bir yılı geride bıraktıklarını belirten Keresteci, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin de sektörü çok etkilediğini ifade ediyor. Darbe girişiminin ardından ilk günden itibaren gerek hükümetin gerek inşaat müteahhitlerinin müdahaleleri sayesinde, konut alıcısı için önemli fırsatlar sunulduğunu dile getiren Keresteci, önümüzdeki yıldan umutlu. “Dış konjonktür farklı bir boyuta gitmez, ülke gündeminde büyük değişiklikler olmazsa, FED etkisi sınırlı kalırsa, sektör 2016 yılından biraz daha fazla, yüzde 4 seviyesinde büyüyebilir. Konut kredilerinde faizin düşmesi, taksit ve senetle konut satın alan kitleyi de kredi kullanmaya iter” diye konuşuyor.
DEĞİŞİK KÜLTÜRLERİ KEŞFEDİYORUM

Fatih Keresteci, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, İTÜ’de mimarlık MBA programını tamamladı. Sonrasında iş hayatına atılarak sektörde, gayrimenkul geliştirme ve pazarlama odaklı poziyonlarda çalıştı. Özak GYO’da iş geliştirme müdürü olarak başladığı görevine, son 1 yıldır Özak GYO Genel Müdürü olarak devam eden Keresteci, kendisine vakit ayırabildiği zamanlarda değişik kültürleri ve yerleri deneyimlemek için ailesiyle birlikte seyahat ediyor. “Bu seyahatler, hem gitiğim yerlerdeki yapıların mimari özelliklerini, tazlarını ve kent dokusunu görme şansı veriyor, hem farklı kültürleri tanıyarak zenginleşmeye olanak sağlıyor” diyor.

 

DENİZ NECATİ ERDA/ECCO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ

“TEK İSTEĞİMİZ REKABETÇİ VERGİ ORANLARI”

Ecco Danimarka merkezli bir uluslararası ayakkabı şirketi. Deri üretiminden mağazalara uzanan üretim sürecindeki her aşamayı kendisi yöneten dünyadaki sayılı ayakkabı üreticisinden biri olan Ecco, kurulduğu 1963’ten bu yana 350 milyon çiftten fazla ayakkabı satışı gerçekleştirdi. Halen aile şirketi olan Ecco’nun 87 ülkede, 14 binden fazla satış noktası ve 3 bin 300’ü aşkın mağazası yer alıyor. 19 bini aşkın kişiyi istihdam eden şirketin cirosu da 1,3 milyar Euro. Dünyanın en büyük ikinci ayakkabı ve deri markası Ecco, Türkiye pazarına 2,5 yıl önce giriş yaptı. Bugün 8 mağaza ile faaliyetlerini yürüten marka, Türkiye pazarından umutlu. Ne kadar fazla sorunla uğraşırsak uğraşalım Türkiye büyük bir ülke ve yükselen bir ekonomi” diyen Ecco Türkiye Genel Müdürü Deniz Necati Erda, sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu anda Türkiye’de iyi bir noktadayız. Hızla büyüyoruz. Türkiye pazarında bizi zorlayan tüm pazar koşullarına, beklemediğimiz anda gelişen ithalat vergisi artışına rağmen söz verdiğimiz büyümeyi gerçekleştirdik ve Ecco olarak kısa sürede 8 mağazaya ulaştık.”  

Ecco gelecek yıl 3 mağaza daha açmayı planlıyor. Erda, İstanbul’da Ecco ruhuna uygun, trafiği yüksek AVM’lerde olacaklarını söylüyor.  Şu aşamada ithalatçı konumunda olan şirketin Türkiye’de üretim tesisi bulunmuyor. Yine de Erda, “İleride şartlar olgunlaşırsa tabi Türkiye’de de üretim fikri planlar arasına alınabilir” diye konuşuyor.

Türkiye’de daha fazla büyümek isteyen marka birtakım beklentilerinin de karşılanmasını umuyor. Erda bu beklentilerini şöyle dile getiriyor: “Ecco, potansiyel gördüğü her ülkede büyüyebilecek sermaye ve bilgi birikimine sahip bir marka. Dolayısıyla mağaza sayımız da artacak. Ancak bizim de marka olarak bazı beklentilerimizi karşılayabilmemiz gerekiyor. Öncelikle ithal ayakkabı sektörü olarak teşviklerden yararlanmıyoruz. Bizim tek istediğimiz daha rekabetçi vergi oranları ve üzerimizdeki vergi yükünün azaltılması… Eğer bu gerçekleştirilirse bizim ekonomiye olan katkımız da artacak.

YELKENLE KAFASIMI BOŞALTIYORUM

Erda, yelken ve kayak sporlarıyla yakından ilgili. Fırsat buldukça arkadaşlarıyla birlikte yelkenli tekneyle açılıyor. Hem yelkenin hem kayağın kafasını boşalttığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Hele açık denizdeyken hiçbir şey yok, sadece dümendesiniz, önünüzde uçsuz bucaksız bir deniz. Çok rahat düşünebiliyorsunuz. Ben hayatımdaki birçok stratejik kararı böyle seyahatler esnasında alırım.”

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz