HALUK YILDIZ/KASTAMONU ENTEGRE CEO’SU
YATIRIMDA HIZ KESMEDİ, DÜNYA LİGİNDE YÜKSELDİ
Kastamonu Entegre,
ağaç ürünleri sektörünün en güçlü oyuncularından biri. Bugün 5 ülkede, 10
farklı lokasyonda, 13 ayrı üretim tesisiyle faaliyet gösteren şirket,
sektörünün yurtdışında yatırım yapan ilk ve tek kuruluşu. Son 3 yılda ağırlıklı
olarak Rusya ve Romanya’da yatırım yapan Kastamonu Entegre, Rusya’da 400 milyon
dolar yatırım bedeli olan 2 MDF tesisinden ikincisini bu yılın Mart ayında
üretime geçiriyor. Böylece Rusya’nın en büyük MDF üreticisi konumuna
geleceklerini belirten Kastamonu Entegre’nin CEO’su Haluk Yıldız, MDF ürününde
de ülkedeki pazar paylarının yüzde 30’a ulaşacağını söylüyor.
Kastamonu Entegre, Rusya’daki üçüncü yatırımı için de geçtiğimiz yıl düğmeye
bastı. Moskova yakınlarında 200 milyon dolarlık yatırımla yılda 900 bin
metreküp kapasiteli dünyanın en büyük yonga levha üretim tesisinin temelini
atan şirket, burada da 2017 yılı sonrasında montaja başlamayı planlıyor.
Şirket yurtdışındaki atılımlarıyla dünya sıralamasında da önemli bir konuma
ulaşmış durumda. Ulaştıkları kapasiteyle dünya ve Avrupa liginde ulaştıkları
noktayı Yıldız, şöyle açıklıyor: “MDF ve yonga levha üretim kapasitesinde
dünyada dördüncü Avrupa’da üçüncü, MDF üretim kapasitesinde dünyada dördüncü
Avrupa’da ikinci, kapı paneli üretim kapasitesinde dünyada üçüncü, Avrupa’da
ikinci sıradayız.”
Yatırımlarla geçen 12 ayın sonucunda geçtiğimiz yıl yüzde 10 büyüyen ve
cirosunu 1,2 milyar dolara çıkaran şirket, cirosunun yüzde 37’sini yurtdışından
elde etti.
Yıldız, bu yıla da büyüme hedefiyle girdiklerini belirtiyor. Yeni yıla Rusya
ile yaşanan krizde, yaptırım dışı kalacak 53 Türk şirketi arasında yer
alacaklarını öğrenerek girdiklerini anlatan Yıldız, “Bu yıl Rusya’daki mevcut
MDF fabrikası bünyesinde ikinci MDF ve laminat parke hattımızın devreye
alınmasıyla birlikte yurt dışı gelirlerimizde bir artış planlıyoruz” diyor.
STRATEJİK ADIMLAR
Haluk Yıldız, uzun vadede pazar ve hammadde kaynaklarına yakın yeni
coğrafyalara yatırım yapmaya devam edeceklerinin altını çiziyor. Gelecek
hedeflerini ise şöyle paylaşıyor: “İlerleyen dönemde Balkanlar ve Rusya ile
birlikte başka yeni bölgelerde yeni ve kârlı pazarlarda yatırımlar yaparak,
globalleşme hedefimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Yatay ve dikey entegrasyon
stratejileri uygulayarak ürün gamımızı farklılaştıracak ve katma değeri
artıracağız. Önümüzdeki dönemlerde inorganik büyüme anlamında stratejik adımlar
atmayı hedefliyoruz.”
ERHAN BOYSANOĞLU/MESA YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“SEKTÖRDE TAŞLAR
YERİNE OTURACAK”
2015 yılı birçok
sektör gibi inşaat için de zorlu geçti. Bu ortamda sektörün dev oyuncularından Mesa,
yatırıma ve proje geliştirmeye odaklandı. Şirket, taahhüt projelerinin yanı
sıra yaklaşık 1.500’ü aşan konut satış adediyle geçtiğimiz yılı 1,6 milyar
TL’nin üzerinde ciroyla kapattı.
Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, 2016’nın da yeni projeler yılı
olacağını söylüyor. “İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yeni projelerimizi
hayata geçireceğiz. Yapım ve satış süreçleri devam edenlerin yanı sıra yeni
projelerin de katkısıyla 2016’da yaklaşık yüzde 10’luk bir büyüme yakalamayı
hedefliyoruz” diyor.
Boysanoğlu’a göre sektör açısından bu yıl taşlar yerine oturacak. Sektörü
olumlu etkileyecek en önemli gelişmelerden biri de son yıllarda farklı
nedenlerle ertelenen konut ihtiyacının artık pazara yansımaya başlaması olacak.
Bu ortamda Mesa da birbiri ardına yeni projeleri devreye alacak. 2016’da hayata
geçecek projeler arasında ilk sırada Büyükçekmece Sırtköy’de 1 milyon
metrekarelik arsada az katlı müstakil bahçeli evlerden oluşacak 600 konut
inşası var. Ankara’da da yeni bir projeye imza atacaklarını belirten Boysanoğlu,
bu ve diğer projelerine dair de şu bilgileri veriyor: “Ankara Eryaman’da 1.150
konut inşa etme planımız var. Bodrum’da çok özel bir villa projemiz yer alıyor.
İstanbul’da ise Maslak ve Fulya’da dönüşüm projelerimize 2016 içinde başlamak
istiyoruz. Polonya’da halihazırda imza attığımız işlerin yanı sıra Varşova’da
330 konutluk yeni projemize başladık.”
Tüm bu projelerle birlikte Mesa’nın bu yılki yatırım miktarının 1,2 milyar TL
olması planlanıyor.
TOPRAKLA REHABİLİTASYON
Erhan Boysanoğlu’nun iş dışında çok sayıda ilgi alanı var. Kitap ve
kültür-sanat bunların başında geliyor. Deniz ve toprağın da kendisi için çok
önemli olduğunu ifade eden Boysanoğlu, Ankara’da bir çiftlikleri olduğunu ve
orada organik tarım yaptıklarını anlatıyor.
“Çiftlikte küçükbaş hayvanlarımızla da ilgileniyoruz. Hafta sonlarında
dostlarımı zaman zaman ağırladığım, doğayla baş başa kaldığım bu anlar, benim
için tam bir rehabilitasyon oluyor” diye konuşuyor.
HÜSEYİN ÖZTÜRK/THE MARMARA COLLECTION CEO’SU
“ÖNEMLİ BİR KONSOLİDASYON YAŞANACAK”
The Marmara
Collection, bugün 5’i Türkiye ve 2’si Amerika’da olmak üzere 7 otel ve …???
yatak kapasitesine sahip. Otellerin yanı sıra İstanbul’da Çamlıca, Pendik ve
Suadiye’de 3 rezidans ile özel davet mekanı Esma Sultan Yalısı da grubun çatısı
altında faaliyet gösteriyor. Toplam 1.000 kişilik istihdam yaratan grubun
geçtiğimiz yılki cirosu ise 100 milyon dolar. Turizm sektörünün zor bir
süreçten geçtiği bir dönemde The Marmara Collection çok zorlanmamış görünüyor.
The Marmara Collection CEO’su Hüseyin Öztürk, İstanbul’da yüzde 77, Bodrum’da
yüzde 80, Antalya’da ise yüzde 90 dolulukla hizmet verdiklerini söylüyor.
Öztürk, turizm sektöründe endişelerin daha da tırmandığı bu dönemde otelcilik
sektöründe önemli bir konsolidasyon sürecinin yaşanacağını öngörüyor.
Bu süreçte The Marmara Collection yatırımlarını şehir otelciliğinde büyüme
hedefiyle sürdürüyor. Son olarak geçtiğimiz yıl The Marmara Park Avenue’yü 110
milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirdiklerini belirten Hüseyin Öztürk, “Öncelikli
hedeflerimiz arasında bu yatırımımızı güçlendirmek yer alıyor” diyor.
Bu yıl Öztürk’ün sektörel olarak gördüğü en önemli fırsatlardan biri de düğün
ve kongre turizminde büyümek. Öztürk, bu iki alanın sektörü nasıl büyüteceğini
de şöyle paylaşıyor. “Son bir yıldır Hindistan’dan düğün organizasyonu için pek
çok alıcı İstanbul’a geldi. 2-3 bin kişilik en az 10 Hint düğünü organizasyonu
olacağı öngörülüyor. Bu da ortalama 80-100 milyon dolar anlamına geliyor.
İstanbul, toplantı ve kongre turizmi için de bir cazibe noktası. Avrupa’nın
alanında en etkili dergilerinden olan CIM Magazine, hazırladığı bir haberde
İstanbul’a 4 sayfa ayırdı. Haberde, ‘Kongre vadisi olan İstanbul’un ekonomisi
patlama yaşıyor’ ifadelerine yer verildi. The Marmara Collection’un İstanbul
otellerinin bu yükseliş trendinden olumlu yönde etkileneceğini düşünüyoruz.”
KÜÇÜK BİR HAYAT PROVASI
Hüseyin Öztürk, spor, sanat ve doğa ile iç içe olmayı seviyor. Yelken de onun
için önemli bir tutku. Bu tutkuya ilişkin şöyle konuşuyor: “Doğanın sınırsızlık
duygusunu hissedebildiğim açık denizlerde, rüzgara karşı yol alabilmeyi,
değişen şartlar karşısında hızlı ve esnek manevra yapabilmeyi seviyorum. Hem
hayatta hem iş dünyasında ulaşmaya çalıştığımız hedefleri düşününce, bu
yolculuğun küçük bir hayat provası olduğunu hissediyorum.”
YİĞİT GÜRÇAY/BRISA GENEL MÜDÜRÜ
BRISA’NIN
BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜ
Yiğit Gürçay, çalışma hayatına Unilever’de pazarlama bölümünde başladı.
Hızlı tüketim ürünlerinin ardından ilaç sektörüne adım attı. Uzun yıllar Roche,
Bayer ve GlaxoSmithKline şirketlerinde üst düzey yöneticilik yaptı. 2015
yılının Eylül ayında da Brisa’nın genel müdürlüğünü üstlendi.
Brisa’yı bugün geldiği noktadan çok daha ilerilere taşımak için çalışmalara
başladıklarını belirten Gürçay, “Genel müdürlüğüm döneminde, Brisa markalarının Türkiye’deki
faaliyetlerini güçlendirmekle birlikte global yolculuğunda emin adımlarla
ilerlemeye odaklanacağız” diyor.
Gürçay’ın önemli hedeflerinden biri de Brisa’yı sanayi şirketinden bir
inovasyon şirketine dönüştürmek. Bu yolda yatırımlarını sürdürdüklerini
belirtiyor ve neler yaptıklarını da şöyle paylaşıyor: “Rekabette farklılaşmak için yeniliklerin öncüsü olmak zorundayız.
Yolculuğun geleceğini tasarlama vizyonumuz doğrultusunda, üretim odaklı bir
sanayi şirketinden, müşteri ve hizmet odaklı bir inovasyon şirketine
dönüşüyoruz. Global trendleri takip ediyor ve müşteri iç görüsüne büyük önem
veriyoruz. Tüketicilere yönelik olarak Bridgestone Box, lastik.com.tr,
OtoPratik, Lastik Oteli gibi hizmetlerimizle, ticari araç kullanıcılarına
yönelik ise Profleet, Mobilfix, ProPratik, ProBox, Aspects hizmetlerimizle
farklı platformlardan da en hızlı ve kolay yoldan hizmet vererek rekabet
gücümüzü artırıyoruz.”
Türkiye pazarına 1974 yılında Lassa markasıyla giren Brisa, bugüne kadar 920
milyon dolarlık yatırıma imza atmış durumda. Bu yatırımın yaklaşık 290 milyon
dolarının son 5 yılda İzmit üretim tesisinde hayata geçtiğini belirten Gürçay, halihazırda
devam eden yatırımlarıyla ilgili de şöyle konuşuyor: “2014 yılında 300
milyon dolarlık başlangıç yatırımıyla çalışmalarına başladığımız ve 2018’de devreye
almayı hedeflediğimiz Aksaray fabrikamız var. Bu fabrikada binek ve hafif
ticari araçlar için üretim yapacağız. Yeni tesisimizle İzmit’teki üretim
kapasitesine ek olarak yıllık 4,2 milyon adet bir kapasite eklemeyi ve toplam
üretim kapasitemizi yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz.”
REIKI YAPIYOR
Yiğit Gürçay, işten
kalan tüm zamanını hobilerine ve ailesine ayırıyor. Fotoğrafçılık tutkusunu
paylaşan bir kızı ve yaşam tarzı konusunda yazan, gezmeyi çok seven bir eşi
olduğunu belirten Gürçay, “Onların sayesinde ben de iyi bir gezgin oldum.
Ayrıca, meditasyona olan ilgimden dolayı son dönemde reiki konusunda kendimi
geliştiriyorum” diyor.
ERİNÇ ÇETİN MİSER/YİĞİT AKÜ GENEL MÜDÜRÜ
GÜNDEMİNDE YENİ PAZARLAR VAR
Yiğit Akü, üç kardeşin
girişimiyle 1976 yılında 50 lira sermayeyle kuruldu. O yıl 80 metrekarelik bir
atölyede 3 kişi olarak başlayan iş, bugün 40 bin metrekarelik alanda 600
çalışanla yola devam ediyor. Şu anda Türkiye’de 90 ana bayi ve 6 bin tali
bayiyle hizmet verdiklerini belirten Yiğit Akü Genel Müdürü Erinç Çetin Miser,
dünyada 5 kıtada 92 ülkeye ihracat yaptıklarının da altını çiziyor.
Geçtiğimiz yılı yüzde 20 büyüme oranı ve 140 milyon dolar ciroyla kapatan Yiğit
Akü, performansından memnun. Seri üretim kapasitelerini yatırımlarla
destekleyerek global krize rağmen büyümeyi başardıklarını söyleyen Miser,
inovatif ürünlerinin de büyümelerine katkıda bulunduğunu açıklıyor.
Erinç Çetin Miser, 2016’nın da koşullar açısından geçtiğimiz yıldan farklı
olacağını düşünmüyor. “Temkinliyiz ancak
risk almaktan çekinmeyeceğiz. Önümüzdeki yıl da minimum yüzde 15 büyüme
hedefliyoruz” diyor.
Yiğit Akü, bu yıl büyümeyi ihracat pazarlarını genişleterek, yenilikçi ürün
sayısını da artırarak yakalamayı planlıyor. Bu noktada ne tür aksiyonlar
alacaklarını Miser şöyle açıklıyor: “Gündemimizin en önemli
maddesi yeni pazar stratejileri oluşturmak ve pazarlarımızda talep edilen yeni
ürünlere cevap vermek olacak. Global piyasalarda ihracat yaptığımız ülke
sayısını 100’ün üzerine çıkartmak için yeni pazarlama ve ürün stratejilerimizi
hayata geçireceğiz.
AR-GE’nin tüm alanlarda bu sürece katkı sağlaması temel stratejilerimizden
birisi. İhracat potansiyelini artırmak için yüksek rekabetçilik yaratabilecek
ürünler üzerindeki AR-GE çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bu anlamda
önümüzdeki dönemde elektrikli araçlara ve savunma sanayine yönelik lityum
pillerin AR-GE, üretim ve ticarileşme faaliyetleri ön planda olacak. Ayrıca endüstriyel
akü pazarında gerek ürün kalitesi gerek ürün verimliliği üzerine olan
çalışmalarımıza da hız kesmeden devam edeceğiz.”
AVRUPA HEDEFİ
Yiğit Akü’nün gelecek 5 yıllık planı hazır. Şirket önümüzdeki 5 yıl içinde
sektörel anlamda 150 ülkeye ihracat yapmayı planlıyor. OEM (Original equipment manufacturer/Orijinal
ürün üreticisi) konusunda Avrupa’da yüzde 10 pazar payına sahip
olmayı ve global ölçekte üretim ağını tamamlamış bir yapıya kavuşmayı
hedefliyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?