ARZU ASLAN KESİMER/TAT GIDA GENEL MÜDÜRÜ
Tat Gıda 6 yıldır önemli bir değişim yaşıyor. Bu değişimi başlatan isim ise 6 yıl önce Koçtaş Genel Müdür Yardımcılığı’ndan bu pozisyona gelen Arzu Aslan Kesimer. Tat’ı yönetirken perakende tecrübesinin çok işine yaradığını belirten Kesimer, bugüne kadar yaptıklarına baktığında ise “6 yıl çok heyecanlı ve maceralı geçti” diyor.
Peki bu süreçte Kesimer neler yaptı ve Tat’ı ne yönde değiştirdi?
Kesimer liderliğinde Tat Gıda ilk iş olarak odak daralttı. 2013 yılında Şanlıurfa’daki Harranova Çiftliği’ni 2014 yılında da Maret markasını tüm haklarıyla birlikte Namet’e sattı. Böylelikle et ve besicilik işinden çıkmış oldu. Bu satışın ardından da peynir kategorisinde güçlenmek için Moova fabrikasını satın aldı.
Yönetim takımının da yüzde 65’ini değiştirdi. Kendi ifadesiyle rüya takımı oluşturdu. Dikey entegrasyonu bırakıp marka yönetimine ağırlık verdi. Yenilikçilik için oluşturulan, çalışanların sürece daha çok dahil olduğu plaftormlar, teknolojiye yapılan yatırım, dijitalleşme ve verimlilik artırma çalışmaları da 6 yıl boyunca Kesimer’in en önemli gündem maddeleri oldu.
Sonuca gelince… Kesimer şu ana kadar elde ettiği sonuçları şöyle paylaşıyor: “Şirketin yeni ürün çıkarma performansı hızlandı. 6 yıl önce 150 olan ürün sayısı 335’e ulaştı. Kârlılığımız 2011 yılına göre 3-4 kat arttı. 6 yıl önce Maret’le birlikte 692 milyon olan ciromuz 2016 yılı sonunda Maretsiz 982 milyon TL oldu. Maret’in açığını büyüyerek kapattık.”
Kesimer, bundan sonra da Tat’ı cironun yüzde 55’ini oluşturan Sek markasıyla büyütmekte kararlı. Özellikle yenilikçi ürünlerin gündemlerinde yer alacağını söylüyor. Yeni ürünleri arasında özellikle Quark’ın başarısından da gurur duyan Kesimer, “Türkiye’de cesaret edilemeyen bu ürünü 18 aylık araştırma ve 4 milyon Euro’luk bir yatırımla hayata geçirdik. Dünya çapında bir ürün yaptık” diye konuşuyor. Bundan sonra da soğuk dolabında yer alacak, kaşıkla yenilebilen süt ürünlerini artırmayı istediklerini ifade ediyor. Gelecek 5 yılda 50 yeni kalem ürünü daha portföylerine ekleyebileceklerini söylerken, “Yeni ürününün cirodaki payını da yüzde 15’den yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyorum” diye konuşuyor.
SATIN ALMALARA AÇIK
Arzu Aslan Kesimer, şirketi büyütürken yeni satın almalara açık. Bu konuya yaklaşımlarını şöyle anlatıyor: “Fırsatları kovalıyoruz. Fırsat da var ama ben satın alma süt ve süt ürünleriyle ya da domatesle ilgili olsun istiyorum. Yeni bir coğrafi bölge de olabilir. Domates için yurt dışında da satın alma yapabiliriz. Domatesle sadece Türkiye’de varız, oysa bu işi dünyanın başka bir yerinde de yapabiliriz. Araştırmalarımızı yapıyoruz. Türkiye’de de gelen her fırsatı inceliyoruz ama ölçek olarak bize uygun olması lazım. Süt ürünlerinde de aynı şekilde Tat’ı tamamlayıcı bir ürün grubu olursa işimizi büyütmek için değerlendirebiliriz.”
ÖNDER YİĞİT-YİĞİT İDK GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“YÜKSEK SATIŞ BEKLİYORUZ”
Yiğit İDK Group, inşaat ve gayrimenkul sektöründe 39 yıllık bir geçmişe sahip. Konut ve fabrikalara inşaatın birçok alanındaki faaliyetleriyle öne çıkan şirket, büyümesinin ilk dönemini Güneydoğu’da yaptığı projelerle yaşadı.
Yiğit İDK Group Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yiğit, bölgede yaptıkları en önemli yatırımlarının Elazığ’da bulunan tam teşekküllü hastane yatırımları olduğunu belirtiyor. Bunun dışındaki yatırımlarını da şöyle anlatıyor: “Diyarbakır’da yeni nesil siteler hayata geçirdik. Konut, hastane ve fabrika projelerimizin yanı sıra Diyarbakır’da 1.520 öğrenci kapasiteli bir yurt inşa ettik. Şimdi ikinci yurt hazırlıklarına başlıyoruz. Malatya’da da 3 bin 500 kişilik yurt projemiz bulunuyor.”
Güneydoğu’da yaptığı bu projelerin ardından şirketin adını daha geniş kitlelere duyurmaya karar veren Yiğit İDK Group, 2014 yılında Fortis İstanbul projesi ile İstanbul pazarına giriş yaptı. Basın Ekspres’te hayata geçen bu projenin 192 milyon TL’lik bir yatırım tutarı olduğunu söyleyen Önder Yiğit, “Proje 20’şer katlı, üç blok ve 705 konuttan oluşuyor. Tüm dairelerimiz rezidans tapulu olduğu için ev ofis olarak kullanılma imkanına sahip olacak. Fortis İstanbul proje teslimi nisan ayı içinde planlanıyor. Satışların yaklaşık yüzde 95’i tamamlandı” diyor.
Şirket, Fortis İstanbul’dan sonra Fortis Sinanlı Kadıköy projesini de hayata geçiriyor. Yiğit, bu projenin de yılın ikinci çeyreğinde başlamasının planlandığını söylüyor, önümüzdeki dönemde ilgilendikleri lokasyonlarla ilgili olarak, “Özellikle Kadıköy, Ataşehir, Kağıthane, Levent ve Etiler gibi İstanbul’un önemli lokasyonları ile ilgileniyoruz” diye konuşuyor.
“SEKTÖR HAREKETLENECEK”
Geçtiğimiz yıl gayrimenkul sektörü açısından zorlu geçti. Bu yıla ilişkin Yiğit’in beklentisi sektörün hareketleneceği yönünde… “Bu yıla ümitle bakıyoruz” diyen Yiğit, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu yıl içinde ertelenen alımların tekrar gündeme gelmesiyle 2017’de daha yüksek satış rakamları bekliyoruz. Sektörel beklenti de bu yönde. Türk ekonomisinin lokomotifi olarak bilinen gayrimenkul sektöründe yapılan düzenlemeler ve desteklerle sektörün canlanması için önemli adımlar atıldı. Kampanyalarla hareketlendirilen emlak piyasası bu yıl biraz daha hareketlenecek.”
ORHAN TURAN/ODE YALITIM YÖNETİM KURULU BAŞKANI
3 YILDA CİROYU 2’YE KATLARIZ
Ode Yalıtım, yalıtım sektörünün en büyük oyuncularından biri… 1990 yılında yurt dışından yalıtım malzemeleri ithal ederek faaliyetlerine başlayan şirket, 1996 yılında da üretime geçti. Bugün Ode Yalıtım, Çorlu ve Eskişehir’deki üretim tesislerinde 4 binden fazla ürün çeşidi üretiyor. Üretimini 75 ülkeye ihracat ederken cirosunun yüzde 25’ini ihracat gelirleri oluşturuyor.
Ode Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 5 milyar dolar büyüklüğe sahip yalıtım sektöründe her yıl yüzde 20-25 civarında büyüdüklerini söylüyor. Bu yıl da aynı oranda büyüme planı yaptıklarını belirten Turan, büyümenin nereden geleceğini şöyle anlatıyor: “2017 yılında Eskişehir’deki membran üretim tesisimizin açılmasıyla birlikte iç piyasada özellikle su yalıtım pazarında büyümeyi hedefliyoruz. Su yalıtımı binaları suyun zararlı etkilerinden koruyarak güçlü olmasını sağlıyor. Yani depremde ayakta kalacak güvenli binalar inşa etmek istiyorsak doğru bir su yalıtımı çok büyük önem taşıyor. Bu nedenle 2017 yılında su yalıtımı konusundaki bilinci artırmak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
Ode Yalıtım büyürken ihracata da ağırlık vermek niyetinde. Şirket özellikle bu yıl ihracata odaklanarak ihracatın genel cirodaki payını yüzde 25’in üzerine çıkarmayı planlıyor. Bunun için ihracatta stratejik olarak belirledikleri mevcut 20 pazarda derinleşerek daha da büyümek istediklerini dile getiren Turan, “Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve Sovyet ülkelerinin yer aldığı bu ülkelerde derinleşmek için yurt dışında katılacağımız fuarları, yapacağımız tanıtım etkinliklerini belirliyoruz” diye konuşuyor.
Turan, yurt dışına ilişkin diğer hedeflerini ve yol haritalarını da şöyle açıklıyor: “2017’de 250 milyon TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca 2020 yılına kadar toplamda 500 milyon TL konsolide gelir ile kapasite ve ciro açısından Türkiye’nin en büyük yalıtım şirketi olmayı amaçlıyoruz. Bu büyümenin önemli bir kısmı ihracattan gelecek. Hedefimiz, 1 milyon doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısını her yıl bir ülke artırarak, ihracatın toplam ciro içindeki payını yüzde 30’ların üzerine çıkarmak. Eskişehir fabrikamızın tam kapasite faaliyete girmesiyle sağlayacağımız kapasite artışıyla ihracatı 4 yıl içinde, dolar bazında yüzde 100 artıracağız.”
“YILDA 45 GÜNÜM TEKNEDE GEÇİYOR”
Orhan Turan, günde 8 saatini işe ayırıyor. İş dışında sivil toplum faaliyetleri de Turan için son derece önemli. Bu yıl sivil toplum dünyasında 25’inci yılını dolduran Turan, bugüne kadar sektörün ve iş dünyasının önemli derneklerinde kuruculuk yaptı. Şu anda TÜRKONFED İletişim Komisyonu Başkanlığı, TKYD’de Kurumsal Yönetim Çalışma Grubu Başkanı ve TÜSİAD Denetleme Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. “Sivil topluma katkı sağlamak benim en büyük motivasyonlarımdan biri” diyen Turan, iş dışında en büyük ilgi alanının denizcilik olduğunu söylüyor. Denizciliğin kendisi için anlamını şöyle anlatıyor: “Denizde arınıyorum ve denizciliği bir tür terapi olarak görüyorum. Son 10 yılda üçüncü teknemi aldım, arkadaşlarımı da tekne sahibi yapıyorum. Yılda yaklaşık 45 günü teknede geçiriyor, stratejik kararları en sakin ve huzurlu olduğum yer olan teknemde alıyorum.”
CAN EKŞİOĞLU/ERA GAYRİMENKUL TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“HEDEFİMİZ EN İYİ ERA BÖLGESİ OLMAK”
ERA Gayrimenkul, 1971 yılında ABD’de Jim Jackson tarafından 'Electronic Reality Associates Inc adıyla hayata geçirildi. Amacı son teknolojiyi emlak piyasasına taşımak olan şirket, bugün dünyada 2 bin 300’ü aşkın ofisi, 33 binden fazla ofis sahibi ve danışmanıyla 37 ülkede hizmet veriyor.
Era Gayrimenkul, 2012 yılından itibaren de Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Sektörün deneyimli isimlerinden Can Ekşioğlu’nun girişimiyle pazara giriş yaşan şirket, 13 şehirde 47 ofis ile faaliyetlerini yürütüyor.
2016 yılını yüzde 70 büyüme ile kapattıklarını belirten Era Gayrimenkul Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ekşioğlu, 2017 yılında 30 yeni ofis açmayı planlıyor. Büyürken markayı tutundurma çalışmalarına da devam edeceklerini söylüyor. Konuyla ilgili şöyle konuşuyor: “Gayrimenkul franchise sektöründe farklı işler ve yenilikler yaparak Türkiye’de bir ilk olma arzusu ile yola çıktık. ERA Türkiye olarak 4 yılda yüzde 74 tutundurma oranını yakaladık. Hedefimiz, Avrupa’daki rakam olan yüzde 90’a ulaşmak.”
Geçtiğimiz yıl en çok İstanbul, İzmir ve Antalya’da büyüyen Era, son zamanlarda özellikle Doğu ve Güneydoğu’dan da talepler alıyor. Oralara da gitmeye başladıklarını belirten Ekşioğlu, bu anlamda ilk ofislerini de bölgede Erzurum’da açtıklarını söylüyor. “Önümüzdeki dönemde de talep doğrultusunda bölgede büyümeye devam edeceğiz” diye konuşuyor.
Ekşioğlu’nun önümüzdeki 5 yıla dair hedefi ise yüzde 30’luk pazar payına ulaşmak, verimli çalışan ve her ofisinde ortalama 15 gayrimenkul danışmanı olan 250 ofise sahip olmak. Ekşioğlu, “Bu arada dünyada en iyi ERA bölgesi olmak da hedeflerimiz arasında” diyor.
AMACIM DENGELİ HAYAT
Ekşioğlu iş dışında kafasını dağıtabileceği, dinlenebileceği aktivitelerle ilgileniyor. Yoga ve golf sporları bu konuda başı çekiyor. Hobileriyle ilgili olarak şöyle konuşuyor: “Hobilerime istediğim kadar vakit ayırabildiğimi söyleyemem. Bunun dışında yazları uçurtma sörfü, kışın ise snowboard tutkularım arasında. İki oğlum ve ailem en çok vakit ayırdığım kişiler... İş ve ev arasında dengeli bir hayat sürmeye çalışıyorum.”
MEHMET SİNDEL-BİLYONER.COM CEO’SU
“CİDDİ YATIRIMLAR PLANLADIK”
Bilyoner.com Türkiye’nin ilk yasal elektronik şans oyunları platformu. Yüzde 55 Çukurova Holding, yüzde 25 Intralot ve yüzde 20 Teknoloji Holding ortaklığıyla 2004 yılında kurulan şirket, 2013 yılında ortaklık yapısını değiştirdi. Çukurova Holding’in ortaklıktan çıkışıyla Bilyoner.com’un yüzde 50’si Tek Elektronik A.Ş. ve yüzde 50’si Intralot’a ait oldu.
Sadece 10 kişilik bir ekiple kurulan Bilyoner.com, bugün 100 çalışanıyla ve 2,7 milyon üyesiyle faaliyet gösteriyor.
Şirketin yer aldığı bahis pazarının büyüklüğüne baktığımızda ise yaklaşık 10 milyar TL’lik bir hacimden söz ediliyor. Sektörün dünyadaki hacminin ise 4 trilyon doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. 10 milyar TL’nin legal oynanan bahis pazarını ifade ettiğinin altını çizen Bilyoner.com CEO’su Mehmet Sindel, şöyle konuşuyor: “İddaa tarafından elde edilen toplam gelirin yüzde 20’si direk vergi olarak hazineye yüzde 22’si de kamu payına ve spora aktarılıyor. Ne yazık ki, illegal sitelerde oynanan bahis miktarının ise kayıt altındaki miktarın 3 katından fazla bir büyüklükte olduğunu tahmin ediyoruz.”
Türkiye’de sektörde toplam 6 online bayi bulunduğunu belirten Sindel, pazarın sokakta yer alan İddaa bayileri ve kendilerinin içinde yer aldığı dijital bayilerden oluştuğunu söylüyor. Pazarın yapısını da şöyle anlatıyor: “6 bayinin 3’ü pazarın yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor. Öte yandan her alanda olduğu gibi dijital burada da giderek ağırlığını artırıyor. Online İddaa bayileri toplam pazarın neredeyse yarısına ulaştı. Bugün online pazar yüzde 48’lere gelmiş durumda, geri kalan yüzde 52’yi ise fiziki bayiler oluşturuyor.”
5 MİLYAR TL’LİK PAZAR
Bilyoner, bulunduğu pazarda spora destek vererek ve teknolojiye yatırım yaparak büyüyor. Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nin resmi isim sponsoru olan şirket, Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin ise resmi şans oyunları sponsoru. Teknoloji yatırımında da Bilyoner.com’un adresi mobil kanal. 2016’da da olduğu gibi 2017 yılında da sanal bayilerin ağırlığını artırmaya devam ettiği bir yıl olacağını söyleyen Mehmet Sindel, sanal ortamda oynanan oyunların hacminin 5 milyar TL seviyesini zorlayabileceğini düşünüyor. Dijital ortamda ise son yılların yükselen trendi mobil kanalların hacminin ve payının artmaya devam edeceğini ifade ediyor. Kendilerinin bu kapsamdaki hedeflerini de şöyle açıklıyor. “Her sanal bayide olduğu gibi bu alanda da ciddi yatırımlar planladık. 2017 yılını aynı zamanda müşteri deneyimini ve ilişkilerini ön plana çıkardığımız bir stratejiyle yürütmeyi planlıyoruz. Tüm bunları yaparken hedefimiz sadık müşteri kitlesini genişletmek, müşteri memnuniyetinde kusursuzluğa yaklaşmak.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?