"Agresif planlarımız var"

1.10.2015 12:46:250
Paylaş Tweet Paylaş
"Agresif planlarımız var"
ASLAN UZUN / ENERYA GENEL MÜDÜRÜ
"AGRESİF PLANLARIMIZ VAR”  

STFA, 77 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü holdinglerinden… İnşaat ve iş makineleri sektöründe faaliyet gösteren holdingin enerji sektörüne girişi 2003 yılında Enerya’yı kurmasıyla gerçekleşti. Geride bıraktığımız 5 yılda da bu alanda önemli bir atılım yaptı. Çok değil 5 yıl öncesinde grubun en küçük şirketi olan Enerya, bugün 1,5 milyar TL’ye yaklaşan cirosuyla en büyük şirketi konumunda. Enerya, rekabetin çok yoğun olduğu enerji sektörünün de iddialı oyuncularından… Sektörde en yaygın ikinci şehir ağına sahip gaz dağıtım şirketler topluluğu olduklarını belirten Enerya Genel Müdürü Aslan Uzun, “Toplam 11 şehirde 8 milyon nüfusa doğalgaz götürmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Doğalgazda sağladığımız müşteri memnuniyetini elektrik ticaretine de taşıyarak perakende ve toptan müşterilere elektrik sağlıyoruz” diyor. Enerya önümüzdeki dönemde büyümesini sürdürürken en kolay çözümleri sunan, en anlaşılır enerji şirketi olmayı istiyor. KOBİ’lerin ve sanayi kuruluşlarının enerji ihtiyaçlarına çözümler üretmeyi planladıklarını anlatan Aslan Uzun, “Bu paralelde gaz dağıtımının yanında toptan gaz ticaretimiz gelişiyor. Holding olarak elektrik ticaretine de başladık. Hızla büyüyoruz. Tabii gaz ve elektrik dağıtımında büyümek bizi sourcing dediğimiz tedariğin kaynağına yöneltiyor. Bu alanda da çalışmalarımız devam ediyor. Özetle agresif planlarımız var, hepimiz hedefe kilitlendik ve başarmak için çalışıyoruz. Enerjinin yeni alanlarına girerek hızlı büyümemizi sürdürmek ve Türkiye’nin önemli enerji markalarından biri olmak, vazgeçilmez hedefimiz” diye konuşuyor.

“LATİN DANSLARIYLA İLGİLENİYORUM”
Aslan Uzun, hobileri olan bir profesyonel. Fotoğrafa meraklı. Latin danslarıyla ailece ilgilendiklerini söylüyor. Bol seyahat etmek ve yürümek onun için tam bir keyif. Bu aralar yelkenle de ilgilenmeye başladığını belirten Uzun, “Hobilerimle uğraşmak ve özellikle ailece yapılabilecek hobilere yönelmek bana bir taşla iki kuş vurma ve kısıtlı zamanı verimli değerlendirme imkanı sunuyor. Beni daha zinde tutuyor” diyor. 

ALİ MURAT KIZILTAŞ İNCİ DERİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“MODAYA YÖN VERECEĞİZ”

Ayakkabı sektörünün en büyük üreticilerinden İnci Deri, bundan 3 yıl önce kritik bir kararla üretimden çıktı. Yeniden yapılanan şirket, büyüme stratejisini de marka, pazarlama, satış, eğitim ve verimli tedarik sistemleri üzerine kurdu. Bugün 90’ın üzerinde tedarikçiyle çalışan İnci Deri, yeni yapılanmasından memnun. İnci Deri Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Kızıltaş, farklı üreticilerin farklı uzmanlık ve bilgi birikimlerinden yararlanarak, müşterilerine en doğru zamanda, en iyi kalitede ürünü optimum fiyatla sunabildiklerini söylüyor. Artık şirketin büyüme planlarını marka yatırımlarını ön plana alarak yaptıklarını anlatıyor. “Yani büyümemizi hem finansal hem marka değeri olarak planlıyoruz” diyor. Bugün 67 mağazası ve 32 bayisiyle toplam 99 noktada yer alan İnci Deri, büyüme konusunda da hızlı. 2014 yılında cirosunu bir önceki yıla göre yüzde 19 oranında artırmayı başaran şirket, bu yıl yüzde 20’lik büyümeyle 190 milyon TL ciroya ulaşmayı planlıyor. İnci’nin temel hedefi ise modaya yön veren marka olmak. Bunu da insan kaynağına ve koleksiyon tasarımına odaklanarak başarmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıl kadrosuna 150 çalışan daha ekleyen İnci, bu yapılanmaya paralel insan kaynakları tarafında çalışanlarının gelişimi için eğitimler veriyor. 2014’te 547 çalışana 8 bin 948 saat eğitim verdiklerini açıklayan Kızıltaş, “Sektöre göre ifade edilen bu rakam çok iyi bir zaman dilimi. Hedefimiz bunu 10 bin saate çıkarmak” diyor. Şirket 4 sezon boyunca özel koleksiyon çalışmaları için işbirliği yaptığı moda tasarımcısı Gamze Saraçoğlu ile de kreatif direktörlük pozisyonu için anlaştı. İnci Deri, 2017 yılında 100’üncü yılını kutlarken 50 ilde 140 mağazaya ulaşmayı ve çalışan sayısını da 800’e çıkarmayı planlıyor. Şirketin 100’üncü yılında gerçekleştirmeyi hedeflediği ciro 286 milyon TL.

EN BÜYÜK TUTKUSU KEŞİF
Ali Murat Kızıltaş’ın en sevdiği hobisi seyahat etmek. Defalarca da gitse her gittiği şehirde her seferinde yeni bir şeyler keşfetmenin kendisine müthiş keyif verdiğini söylüyor. “Bu yeni bir mağaza, bir restoran, bir küçük kafe ya da bir sanat galerisi olabilir. Yeni bir lezzet, koku veya doku bulmak, bunlardan esinlenmek benim için önemli. Bunun dışında tenis en büyük tutkum. Kendim de oynarım ama dünyadaki tüm turnuvaları izlemeyi, sıralamaları takip etmeyi seviyorum” diyor.

DORUK MALHAN / KOLİKSİYON MOBİLYA YÖNETİM KURULU ÜYESİ
"80 ÜLKEYE YAYILACAĞIZ"

Koleksiyon Mobilya büyümede yüzünü yurtdışına dönmüş bir marka. Türkiye içinde şu anda 11 noktada faaliyet gösteren şirket, yurtdışında ise 23 ülkede operasyon yürütüyor. Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Doruk Malhan, Amerika, Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu bölgelerindeki ülkelere önümüzdeki yıllarda yenilerini de ekleyeceklerini söylüyor. “Yurtdışındaki faaliyetlerimiz, dünyada tasarım konusunda öncülük edeceğimiz noktaya gelene kadar hız kesmiyoruz” diyor. Son 5 yıldır yurtdışında yayılma stratejisi izleyen Koleksiyon Mobilya, önümüzdeki dönemde şirket satın alarak sınır ötesinde daha hızlı ilerleme kararında. 80 ülkeye yayılma planları olduğunu açıklayan Malhan, “Bunun için tabii ki yenilikçi ve kullanışlı tasarımımızı ön plana çıkaracağız. Ayrıca üretim tesislerimizi de Rusya, Almanya ve Amerika’da genişletmeyi planlıyoruz. Amerika pazarına verdiğimiz önem son zamanlarda artış gösterdi. Yakın zamanda açmış olduğumuz New York ofisimizin ardından yakında Dallas ofisimiz açılacak. Amerika’nın dünyada mobilya harcamalarının en yüksek olduğu ve küresel mobilya harcamalarının yüzde 20’sini yaptığını düşünürsek bu adımların önemini kavramak daha kolay olabilir. 10 farklı kentte faaliyet gösterdiğimizde Amerika’da daha bilinen bir marka olacağız. 3 yıllık bir perspektifte ciromuzun yüzde 50’sini de yurtdışı satışlarımızdan sağlamayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. Koleksiyon Mobilya yurtiçinde de büyümeye devam ediyor. Yıl sonu için yüzde 30’luk büyüme planlayan şirket, bu hedefe ulaştığında cirosu 170 milyon TL olacak.

“YILDA 60 KEZ UÇUYORUM”
Doruk Malhan, çalışma saatlerini gün içiyle sınırlandırmıyor. Yılda 60’a yakın uçak yolculuğu yapıyor. Bazen gece bazen gündüz çalışması gerektiğini ifade eden Malhan, “Sabah 7’de Dubai’deki bir telefonla güne başlayıp, gece saat 1’de Amerika ile konuşarak günü kapatabiliyorum” diyor. Malhan, iş dışında kitap okuyarak ve dinlenerek vakit geçiriyor. Günümüzde işimizi yaparken çalışmanın, sosyal yaşantının, eğlencenin ve özel hayatın çok iç içe geçtiğini görüyoruz. Örneğin buradan deniz aşırı 12 saatlik bir uçuş yaparken bile ilk 1,5 saat gazete, sonra 1 saat kitap okuyarak, ikinci aşamada biraz uyku ve akabinde yemek gibi faaliyetlerle tüm yolculuğu planlıyorum” diye konuşuyor.

TOLGA ALİŞOĞLU / VİALAND GENEL MÜDÜRÜ
HEDEF EĞLENCEDE DÜNYA MARKASI OLMAK

Vialand Türkiye’nin hizmet sektöründe yarattığı en büyük marka olma iddiasında. Bundan 3 yıl önce 650 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen tema park, geçtiğimiz yıl da yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırımla içerik olarak daha da zenginleşti. Vialand Genel Müdürü Tolga Alişoğlu, Vialand’in dünyanın ender entegre perakendecilik tesislerinden biri olduğunu söylüyor. “Tema parkta dünyanın en büyük oyuncusu Disney. Disney’in oteli var ama tesis içinde değil. Biz alışveriş merkezi, oteli ve temalı parkıyla tam entegre bir tesisiz” diyor. Vialand hafta içi ortalama 70-80 bin, hafta sonu da 150 bin ziyaretçi ağırlıyor. Bu yıl toplam 1 milyon 200 bin kişilik ziyaretçiyi misafir edeceklerini belirten Alişoğlu, bunun yaklaşık 550 bininin yabancılardan oluşacağını söylüyor. Yabancı ziyaretçilerin coğrafi dağılımına baktığımızda da bunların yüzde 90’ının Ortadoğulu olduğunu söyleyebiliriz” diye konuşuyor. Alişoğlu, Vialand’in açılışından kısa bir süre sonra göreve geldi. 2,5 yıldır da Vialand onun yönetiminde. Yatırımcılar açısından geride bıraktıkları 2,5 yılı değerlendirdiğinde beklentilerin karşılandığını ifade ediyor. “Burada biz ekonomiye 200 milyon Euro’luk bir katkıda bulunuyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde tema parklar 3-4 yıldan önce kâr edemezken biz ilk yılımızda kâra geçtik. Bizim avantajımız tema parkın alışveriş merkezine, otelin de tema parkına ve alışveriş merkezine katkıda bulunmasını sağlamak oldu. Bu yapıyla kârlılığı çok rahat sağlıyoruz. İhracatın yüzde 13 küçüldüğü, turistin yüzde 10 azaldığı bir yılda bizim alışveriş merkezimizde mağaza ciroları yüzde 40 arttı. Bunu yakalamak müthiş” diye konuşuyor. Alişoğlu’na göre kazanılan bu başarıda ekibi iyi kurmak ve pazarlama iletişimine önem vermek büyük paya sahip. Pazarlama ve tanıtıma ağırlık verdiklerini anlatan Alişoğlu, “Dizi ve reklam çekimleri burada yapılıyor. Geçen yıl sadece 14 reklam filmine ev sahipliği yaptık. Birçok kanalın yeni sezon tanıtım filmleri Vialand’de çekiliyor. Facebook 2014 raporuna göre Türkiye’de en fazla check in yapılan ikinci mekan Vialand, birincisi ise Sultanahmet. Bu tesadüf değil bilinçli stratejilerle elde edilen bir sonuç” diyor.

“YURTDIŞINA AÇILACAĞIZ”
Bundan sonrasında Alişoğlu’nun yapılacaklar listesi net: Vialand’i yeni ürünlerle zenginleştirecek. Vialand maskotları çizgi filmlerle televizyona taşınacak. Vialand oyuncakları piyasaya çıkacak. Sahne şovları yaratılacak. Sponsorluk ve kurumsal ortaklıklar üzerinden markalar Vialand’le buluşacak. Tema park sadece yakın coğrafyadan misafir ağırlamayacak aynı zamanda yurtdışında da açılacak. Sanayide yaratılması zor olan uluslararası markayı hizmet sektöründe Vialand’le yaratmayı planladıklarını söyleyen Alişoğlu, “Bu alanda yapılacak çok iş, yaratılacak çok değer var. THY gibi hizmet sektöründe yeni bir dünya markası olabiliriz” diye konuşuyor.

ÖNDER SÖNMEZ / ALCATEL-LUCENT TELETAŞ GENEL MÜDÜRÜ
"OYUNUN KURALLARI BİR ANDA DEĞİŞEBİLİYOR"

Alcatel-Lucent, dünyanın lider IP şebeke, ultra-genişbant erişimi ve bulut teknolojisi uzmanı. Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Önder Sönmez, bu iş tanımını daha da açık hale getirmek için, “Biz küresel iletişimi kurumlar ve devlet çerçevesinde daha inovatif, sürdürülebilir ve erişilebilir hale getiriyoruz. Hızlı, esnek ve güvenli şebekeler yaratıyoruz; sunduğumuz hizmetlerle müşterilerimizin kendi değerlerini açığa çıkarmalarını sağlıyoruz” diyor. Dünyanın en yenilikçi şirketleri arasında gösterildiklerinin de altını çizen Sönmez, sözlerine şöyle devam ediyor: “Dünya genelinde 20 bin mühendis kadrosuna sahibiz. 2014 gelirimiz 13,2 milyar Euro. 33 bin patent, 8 Nobel Ödülü sahibiyiz.” Ulaştırma, enerji ve kamu sektörlerine, kablo servis sağlayıcılarına, büyük kurumsal şirketlere hizmet veren şirket, Türkiye’de 1993 yılında kuruldu. Bugün 500’den fazla mühendis istihdam ediyor. 2014 yılı cirosu da 373 milyon TL. Alcatel-Lucent Teletaş, Türkiye ve sorumlu olduğu Azerbaycan pazarında gücünü daha da artırmayı planlıyor. Bu kapsamda odağında özellikle fiber, genişbant ve altyapı çalışmaları var. IP ağ, ultra genişbant erişimi, yüksek kalitede ve değerde ekipman geliştirilmesi gibi konulara yoğunlaşacaklarını belirten Sönmez, “Ayrıca değişen ve gelişen teknolojiler çerçevesinde AR-GE, IP, bulut bilişim ve genişbant teknolojilerine yatırım yapmaya ve teknoloji alanında yenilikler sunmaya devam edeceğiz. Faaliyet gösterdiğimiz sektör çok dinamik. Oyunun kuralları bir anda değişebiliyor. Biz tüm değişimlere ve yeniliklere hazırız. Artacak veri miktarını ve trafiğini düşününce, yakın dönemde sektörün hız ve buna bağlı bant genişliği konusunda ihtiyaçlarının artacağı kesin. Bu yüzden genişbant ve fiber alanlarında gelişmeler sektöre yeni dinamikler getirecek. Türkiye’nin şu günlerde şekillenmekte olan 5G politikası da yakından takip ettiğimiz bir konu. 5G konusunda dünyada olduğu gibi ülkemize en iyi ve en gelişmiş hizmeti vermeye hazırız” diye konuşuyor.
“SATIŞLARIMIZ YÜZDE 17 ARTTI”
Önder Sönmez, Alcatel-Lucent Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Azerbaycan Genel Müdürü olarak Mart 2015’te göreve başladı. Alcatel-Lucent ailesine katıldığı için çok mutlu olduğunu ifade eden Sönmez, 4 aylık performansını ve hedeflerini şöyle paylaşıyor: “Hedefim Alcatel-Lucent’in faaliyetlerini daha ileri noktalara taşımak. Henüz başlayalı kısa bir süre olsa da bu hedef doğrultusunda başarılar sergilemeye başladık. İletişim yeteneğimizi güçlendirdik, pazarlama stratejilerimizi gözden geçirdik. Bunların sonucunda siparişlerimizi artırdık, net satışlarda yaklaşık yüzde 17 oranında büyüyoruz. Çetin rekabetin sürdüğü bu pazardaki gücümüzü daha da artıracağımıza eminim.” 

HARİKA GÜRAL / GÜRAL ŞİRKETLER GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI
"NİŞ MARKETLERE YÖNELMELİYİZ"

Bu yıl turizm sektörü açısından tüm olumsuzluklar üst üste geldi. Önce Rusya pazarının daralması ardından terör olayları talebin düşmesine neden oldu. Sektörde yüzde 20-30’luk daralma bekleniyor. Bu olumsuz tablo karşısında her bir oyuncu kendi yöntemleriyle bu yıldan en az hasarı almaya çalışıyor. Güral Premier Otelleri de bu gruplardan... Güral Premier Belek ve Güral Premier Tekirova’da toplam 2 bin 800 yatak kapasitesiyle geçtiğimiz yıl 125 milyon TL ciro elde eden grup, yılı yüzde 10-15 oranında bir küçülmeyle kapatmaya hazırlanıyor. Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, bu yıl sezonun rahat geçmeyeceğini daha önceden gördüklerini söylüyor. Bu nedenle kaliteden ödün vermeden maliyetlerini indirmeye odaklandıklarını anlatan Güral, “Örneğin misafirlerimize sunacağımız organik ürünleri kendimiz yetiştirmeye yöneldik. Çamaşırhanede kullandığımız buharı geri dönüşüme sokup yeniden kullanabilmenin yollarını aradık. Sulama sitemlerimizi geliştirip genel su tasarrufunu artırdık” diyor. Sezonun başında doluluk oranının beklentilerinin çok altında kaldığını ancak sezonun ortalarında hedefledikleri bütçeyi yakaladıklarını ifade eden Güral, tüm olumsuzluklara rağmen Ramazan Bayramı’ndan sonra beklentilerinin üstünde bir sezon yaşamaya başladıklarını söylüyor, hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini savunuyor. Gelecek yılın da bu yıla paralel geçeceğini düşünen Güral, “Avrupa, Rus Federasyonu ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun azalan payı iç piyasadan gelen talep artışıyla telafi edilir. Fakat 2016 yılı ve devamı için şimdiden planlamaların yapılması ve önlemlerin alınması şart. Turizm kendi içinde çeşitlendirilmeli, ülke genelinde 12 aya yayılmalı. Ülke olarak niş marketlere yönelmeliyiz. Sağlık, inanç, spor ve sanat turizmi gibi fiyat odaklı olmaktan ziyade ihtiyaç ve istek odaklı turizm genel olarak krizlerden ve fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenir. Antalya bölgesi artık büyük tesis kaldırmıyor. Buraya yapılmak istenen yatırımları Ege gibi nispeten bakir bölgelerimize yönlendirmeli” diye konuşuyor.

“YATIRIMLARIMIZ ERTELENDİ”
Harika Güral, yıllardır kıyı turizmi dışına çıkıp İstanbul’da oteller yapmak arzusunda olduklarını belirtiyor. Fizibilite çalışmalarını tamamlamış olmalarına karşın kapanacağı söylenen Atatürk Havalimanı’na yakın arazilerindeki yatırımları ise ertelediklerini ifade ediyor. Bunun gerekçesini de şöyle açıklıyor: “Havalimanının olmadığı Basın Ekspres yolunda nasıl bir iş oteli olabileceğini kestirmek güç. Gönlümüz Avrupa Yakası’nda olmasına karşın Anadolu Yakası’nda yatak eksiği hala çok fazla. Otel yatırımlarına başlamamız için sabit bir kur oranına sahip olmak bizim için avantaj sağlayacak. Ne yazık ki giderlerimizin büyük kısmı dolar/Euro üzerinden. 2015 yılında yaşadığımız yüksek orandaki kur artışları yeni yatırımların ertelenmesini gerektirdi.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz