Hülya Gedik / Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı
"Asıl rekabet yurtdışında"
Hülya Gedik, sanayide faaliyet gösteren sadece birkaç kadın patrondan biri… Türkiye’nin ilk kuŞak sanayicilerinden merhum Halil Kaya Gedik’in kızı olan Hülya Gedik, 2012 yılında babasının vefatından itibaren Gedik Holding, Gedik Kaynak, Gedik Döküm ve Vana, Gedik EIitim Vakfı ve Gedik Üniversitesi’ni yönetiyor. 450 milyon TL’lik ciroya sahip grupta, 1.200 kişi istiıdam ediyor. Babası tarafından küçük yaşlardan itibaren fabrikaların başına geçmesi için yetiştirildiğini anlatan Gedik, neredeyse kendini bildi bileli sanayinin içinde olduğunu söylüyor. Grupta telefon santraline bakmaktan fabrikalarda paketlemede görev almaya kadar çeşitli kademelerde birçok pozisyonda görev aldığını anlatıyor. Hatta her kademede bulunmanın işe bakışını ciddi şekilde etkilediğini söylüyor. “Örneğin paketlemede kadın işçilerle çalıştım. Daha sonra daha fazla kadın işçi almaya başladık. Metalde kadın işçi çok fazla yoktu. Şimdi bizde çalışan kadın oranı yüzde 40” diyor. Grubun bu noktaya gelmesinde Gedik’in katkısı oldukça büyük. 1989’dan itibaren grubun ihracata odaklanmasında da rol sahibi. 1989 krizinde pazar daralırken her sanayicinin bir B planı olması gerektiğini düşünen Gedik, o yıl yurtdışındaki tüm sektörel fuarlara katılarak dış ticarete yoIunlaştıklarını söylüyor. Bugüne geldiğimizde ise Hülya Gedik babasından devraldığı grubu, istikrarlı ve sağlam bir şekilde büyütmenin peşinde. Bunun için ilk olarak ihracat pazarlarını çeşitlendirmeyi hedefliyor. Daha fazla katma değerli üretim için çalışmalarını sürdürüyor. Hem içeride hem dışarıda artan rekabet nedeniyle az maliyetle çok ürün elde etme peşinde olduklarını ifade eden Gedik, “Şu anda asıl rekabet yurtdışında. Çünkü orada katma değerli ürünler üretiliyor. Kilosu 2 dolardan sattığınız bir ürünle bir yere varamıyorsunuz. Artık kilosu 50 dolardan bir şey satmak lazım ki iıracat büyüsün. Üretimde aynı zamanda ithal ürünlerin Türkiye’de üretilmesiyle ilgili planlarımız var” diye konuşuyor. Gedik önümüzdeki yıllarda da kazandığını sanayiye yatırmakta kararlı. Ancak şikayetçi olduğu konular da var. Özellikle çek kanununun değişmesiyle tahsilat sorunlarının arttığına dikkat çekiyor, ödemeler planına tekrar teşvik gelmesi gerektiğini savunuyor. Eskiden en büyük zamanını yatırım projeleri ve satış artırma konuları alırken bugün en çok hukuk ve İK bölümüyle dirsek teması içinde çalışmak zorunda kaldığını açıklıyor. “Aslında benim yine yatırım projeleriyle ilgilenmem lazım ama ödeme koşulları nedeniyle hukuk her zaman elimin altında olmalı” diyor.
“MÜCEVHER TASARIMI YAPIYORUM” Her ne kadar sanayici bir patron olmak onu biraz maskülen kılsa da Hülya Gedik iş dışında mücevher takı tasarımı yapıyor. Bu konuda kendisini oldukça başarılı buluyor. Tasarımın yanında karakalem resim yapmak da Gedik’in stresten arınmak ve dinlenmek için zaman ayırdığı bir diğer hobisi…
Rıza Kutlu Işık / Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Artık konservatif bir grubuz
Işıklar Holding, 2001 krizinde yaşadığı derin küçülmenin ardından çok başarılı bir geri dönüş yaşadı. Kayıplarını telafi etti ve yeniden güçlü bir finansal yapıya kavuştu. Türkiye tarihinin en sarsıcı krizinde kredi aldığı bankaların batmasıyla uzun yıllar süren bir mücadele veren grup, şimdi ağırlıklı sanayi sektöründe faaliyet gösteren 12 şirketiyle yılda 800 milyon TL’lik bir ciro yaratıyor. Yaşadıklarının ardından Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, artık büyüme ve risk konusunda konservatif bir grup olduklarını söylüyor. “Şu anda grubun banka borcu yok. Sadece HES’lerle ilgili 10 milyon dolarlık bir proje finansmanı kredisi var. O da yatırımların 3’te 1’ine tekabül ediyor” diyor. Bu kadar az risk almanın da doğru olmadığını düşünen Işık, hemen ardından ekliyor: “Ama bizim coğrafyada fazla risk almanın, borçla büyümenin nelere mal olacağını birebir gördük. Çalıştığımız bankalar battı, bizden kaynaklanmadı. Açıkçası artık risk almayı sevmiyorum. İşlerimizi özkaynak ağırlıklı, peyderpey büyütüyoruz.” Işıklar Holding için geçtiğimiz yıl yatırım yılı oldu. Grup ambalajda Erbil’de önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Lafarge’a çimento torbası üretimi gerçekleştiren bu yeni tesis, ilk yılında şirketin en iyi tedarikçisi seçildi. Enerjide de hareketli bir dönem geçiren Işıklar Holding, özellikle bu alana yoğunlaşmak niyetinde. Işık, yenilenebilir enerjinin her alanında olmak istediklerini belirtiyor. “Biz 1977’den beri hidroelektrik santrali yapıyoruz. Bu en iyi bildiğimiz iş. Özellikle şu aralar güneş enerjisi üzerinde çalışıyoruz” diye konuşuyor. Işıklar Holding, bu yılı 1 milyar TL ciroyla kapatmak niyetinde. Rıza Işık, yeni yatırımların yaratacağı sinerjinin yanı sıra inşaat sektöründeki canlılığın kendilerine bu büyümeyi getireceğini, özellikle seçimin de etkisiyle altyapı yatırımlarının önemli bir hareketlilik kazandığını belirtiyor. Önümüzdeki sürece dair de büyüme konusunda olumlu konuşuyor, “Sektörlerimizin önü açık, onlar büyüyor, biz de büyüyoruz. Risk almadan, iyi bildiğimiz işleri geliştirerek ve yeni bir sektöre girmeden ciromuzu 2-3 katına çıkarabiliriz” diyor. “SÜRDÜRÜLEBİLİR SEKTÖRLER ÖNEMLİ” Rıza Işık, inşaat sektörünün büyüme hızından memnun. Ancak gidişata yönelik önemli bir noktaya da şöyle dikkat çekiyor: “Türkiye’de önümüzdeki 20-25 yıl konut ihtiyacı ve altyapı yatırımları devam eder. Ama ondan sonra İspanya gibi duvara toslayabiliriz. İspanya sırf inşaat ağırlıklı büyüdü. Yüzde 1,5 işsizlikle giderken şimdi yüzde 40 işsizlikle mücadele ediyor. İspanyollar Latin Amerika ülkelerine inşaatlarda çalışmaya gidiyor. Tabii bizim böyle bir duruma gitmemiz yıllar sürer. Öncelikle kentsel dönüşüm var. Ama enerji gibi birtakım daha sürdürülebilir sektörlere de yavaş yavaş yatırım yapıyoruz. Bütün sanayi işlerimizde ihracat ağırlıklı olmaya çalışıyoruz.”
BÜLENT ÖZAYAZ /VERIFONE TÜRKİYE, GÜNEY AVRUPA, RUSYA, ORTADOĞU VE AFRİKA BAŞKANI
"Perakendecilerin Apple'ı olacağız"
Bülent Özayaz, iş dünyasında başarılarıyla dikkat çeken bir profesyonel. ODTÜ Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra New York’ta bulunan Hofstra Üniversitesi’nde MBA yapan Özayaz, Amerika’da iş hayatına atıldığında ilk adresi güvenlikli ödeme sistemlerinin lider şirketi VeriFone oldu. 19 yıl boyunca VeriFone Amerika’da ürün geliştirmeden pazarlamadan sorumlu başkan yardımcılığına birçok pozisyonda görev aldı. 2012 yılında ise şirketin Güney Avrupa ve Rusya Bölgesi’nden sorumlu kıdemli başkan yardımcılığına atanarak İstanbul’a geldi. Aradan geçen 3 yılda ise Özayaz önemli bir dönüşüme ve başarıya imza attı. Onun Türkiye operasyonunun başına gelmesiyle birlikte VeriFone Türkiye’nin 30 ülkeyi kapsayan sorumluluğu Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney Afrika ve Avrupa’ya kadar 50 ülkeye yayıldı. Şimdi şirketi global CEO’ya bağlı olarak yöneten Özayaz, “150’yi aşkın ülkede faaliyet gösteren 2 milyar dolarlık cirolu VeriFone’da, 1 CEO ve bölgeleri yöneten 4 başkan var. Bu 4 başkandan biri de benim. Avrupa ve benim bölgemle beraber yaklaşık 750 milyon dolarlık bir bölgeyi yönetiyorum” diyor. Özayaz’ın gündemi de oldukça yoğun. İstanbul’un 50 ülkelik bölgenin üssü haline geldiğini belirten Özayaz, İstanbul’u şirketin teknoloji üslerinden biri haline getireceklerini söylüyor. VeriFone’un odaklandığı üç ana iş bölümünde de Türkiye’de önemli projeleri hayata geçirmeye çalıştığını ifade ediyor. Bu iş alanlarını ve neler yapacaklarını da şöyle özetliyor: “Birisi, güvenli ödeme işlemleri. Cironun büyük bölümü buradan geliyor. İkinci iş, ödemenin hizmet olarak perakendecilere sunulması ve bu hizmetin kişiselleştirilmesi. Bu konuda çok önemli çözümler getiriyoruz. Örneğin ben Amerika’da medya şirketimizin başındayken New York Belediyesi ile taksicilere yönelik bir çalışma yaptık. Orada taksilere sadece ödeme değil aynı zamanda medya sistemleri koyduk. NBC ortağımız oldu ve sistem üzerinden Amerikan Express, IBM gibi markaları bir araya getirdik. Müşteri araçtayken ona değişik olanaklar sunduk. Üçüncü önemli iş, ticaret zemini yaratmak. Burada doğrudan perakendecinin işini geliştirmeyi hedefliyoruz. Perakendeciye yeni bir müşterinin gelmesi ya da gelen müşterinin daha fazla alışveriş yapması için fayda sağlamaya odaklanıyoruz. Türkiye’de de bu alanlarda birçok yeniliği hayata geçireceIiz” diye konuşuyor. VERIFONE’UN ASIL HEDEFİ VeriFone’un en önemli hedeflerinden biri perakendecilerin Apple’ı ya da Google’ı olmak. Bir Silikon Vadisi şirketi olduklarına ve Amerika’da yan yana ofislerde çalıştıklarına dikkat çeken Özayaz, sözlerine şöyle devam ediyor: “Tüketicilere yönelik Apple Pay ya da Google Wallet var. Bizim amacımız Apple ve Google’ın tüketici için yaptığı bu yenilikleri perakendeciler için yapmak, yani perakendecilerin Apple ve Google’ı olmak.”
Kaan Gürgenç / Borusan Lojistik Genel Müdürü
Yeni bir hamle yılındayız
Geçtiğimiz yğl Borusan Lojistik açısından hareketliydi, Balnak Lojistik’i satın alarak güçlü bir büyüme ivmesi yakaladı. Şirket bu yıla ise yenilikçi çözüm ve hizmetlere odaklanarak büyüme hedefiyle girdi. Yıl sonunda cirolarında yüzde 10’luk artış planladıklarını belirten Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, 2015-2019 stratejik yol haritalarının hazır olduğunu söylüyor. 2015 ajandasını da şöyle özetliyor: “Çözüm merkezi odaklı konumlanmamızla müşterilerimize değer yaratacak yeni iş modelleri geliştireceğiz. Mevcut süreçlerimizde verimliliği artırmaya devam edeceğiz. Başta enerji ve tekstil olmak üzere son dönemde odaklandığımız sektörlerde de fark yaratmaya devam edeceğiz. Uluslararası taşımacılık hizmetleri ve yurtdışı markamız Borusan Logistics arasında sinerji yaratacağız. İnovatif bakış açısıyla yeni iş modelleri ve markalar yaratmaya devam edeceğiz.” Balnak satın almasının yarattığı sinerjinin bu yıl şirkete ciddi bir büyüme getirmesi bekleniyor. Gürgenç, hizmet portföylerinin yanında coğrafi yayılımlarını da kuvvetlendirdiklerini anlatıyor. “2015 bizim için uluslararası taşımacılıkta yeni bir hamle yılı olacak” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Avrupa’da büyürken, taşımacılık ağımızı Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu bölgesindeki varlığımızla genişleteceğiz. Bu bölgelerde etkinliğimizi daha da artıracağız. Gemlik Borusan Limanı’nda konteyner, genel kargo, proje kargo ve araç parkı hizmetlerinde müşteri memnuniyeti ve serviste benchmark seviyeye ulaşacağız.” “HAYAT İŞTEN İBARET DEĞİL” Gürgenç, 2002 yılından bu yana Borusan Lojistik genel müdürlüğünü yürütüyor. YoIun bir iş temposu olan Gürgenç, buna rağmen hayatının işten ibaret olmasına izin vermiyor. Yapı olarak doIayı, sporu ve adrenalini seven enerjik bir insan olduğunu belirtiyor. “Motor sporları, dalış ve kayak ilgi alanlarım arasında bulunuyor. BMW 320 ile Türkiye Süper Grup Şampiyonluklarım var. Bu tür faaliyetlerin benim mesleki ve liderlik formasyonuma da olumlu etkileri oluyor. Bu etkileri yöneticilik hayatımda yoIun bir şekilde yaşadım” diyor.
Levent Uysal / Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli ıeyeti Başkanı
3. Nesil bir üneversite olmak istiyoruz
Levent Uysal, uzun yıllar BT sektöründe üst düzey yönetici olarak çalıştıktan sonra 2010’da Nişantaşı Üniversitesi’ni kurdu. Profesyonel yöneticilikten eğitimciliğe geçiş yapmasının nedeni ise Çukurova Üniversitesi’nin kurucuları arasında olan babası Doç. Dr. Cevdet Uysal’ın vasiyetini yerine getirmekti. Bir ilkokul ya da bir üniversite kütüphanesi kurmak için yola çıkan Levent Uysal, YÖK’le yaptığı görüşmeler sonunda ilk etapta bir sağlık meslek yüksekokulunu hayata geçirdi. Nişantaşı Sağlık Yüksekokulu’nun kısa zamanda elde ettiği başarı üzerine de vakıf üniversitesi için harekete geçti. Bugün Nişantaşı Üniversitesi, ağırlıklı sanat, hizmet ve sağlık alanlarında eğitim veren, toplam 40 bin metrekarelik alanda yer alan 3 kampüsüyle iddialı eğitim kurumları arasında yer alıyor. Şu anda 13 bin öğrencileri olduğunu belirten Levent Uysal, kısa zamanda kat ettikleri yoldan memnun. Geçen yıl en çok öğrenci alan ilk 3 üniversiteden biri, yatay geçiş döneminde de kabul ettikleri 500’ün üzerinde öğrenciyle Türkiye’de en çok tercih edilen üniversite olduklarını söylüyor. Bir vakıf üniversitesi olan Nişantaşı Üniversitesi, eğitim sistemi olarak teoriden çok pratiğe odaklanmış durumda. Eğitimin yüzde 70 oranında pratiğe dayalı olduğunu anlatan Uysal, “Amacımız, öğrencilerimizin eğitim hayatlarının hemen ardından tecrübeli olarak iş bulmalarını sağlamak. Eğitim veren, araştırma yapan, topluma fayda sağlayan üçüncü nesil üniversite olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda kendimizi ‘yönetenler kulübü’ olarak kurguluyoruz. Öğrencilerimizin network’ler oluşturmalarını sağlıyoruz. Her mezunun bir yönetici adayı olması için çalışmalar yürütüyoruz” diyor. “DUBAİ VE NEW YORK’TA ÜNİVERSİTE AÇACAĞIZ” Nişantaşı Üniversitesi’nin 2017 yılında 25 bin öğrenciye ulaşmasını hedefleyen Levent Uysal, yurtdışında da yayılarak büyümeyi planlıyor. “2017’ye kadar Türkiye’de bir kampüs daha kuracağız. Yurtdışında da 3 ülkede faaliyete başlayacağız. İlk etapta hedefimiz Londra, New York ve Dubai. Bunun için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dubai’den ön izinleri aldık. New York’ta gerekli izin başvurusunda bulunduk” diye konuşuyor.
BAHADIR ONAY / İDEA TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİ YÖNETİCİ ORTAĞI
E-Fatura kullanımı 2'ye katlanacak
E-fatura, iş dünyası için yeni ve önemli bir konu. Elektronik ortamda tüm vergi mükelleflerini kayıt altına almayı ve süreci daha verimli kılmayı hedefleyen çalışma Türkiye’de oturmaya başlıyor. Türkiye’nin ilk efatura özel entegretörü İdea Teknoloji Çözümleri’nin yönetici ortağı Bahadır Onay, özünde e-faturanın Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) belli cirolara sahip şirketler için zorunlu kıldığı bir uygulama olduğunu belirtiyor. “Şu anda 20 bin e-fatura mükellefi kurum var. Bu sayının bu yıl içinde 40 bine çıkması bekleniyor. Bu otomatik olarak her yıl genişleyecek. E-fatura zorunluluğunun yayılmasıyla Türkiye’de ekonomik değer yaratan kurumların belki de yüzde 99’u bu kapsama girmiş olacak” diyor. E-fatura özel entegratörü olarak İdea Teknoloji Çözümleri, şirketlerden fatura bilgilerini alıp maliyenin istediği şekle dönüştürerek karşı tarafa iletiyor. Şirketlerin vergi veya mevzuatla ilgili yaşadıkları sorunlarda da uzmanlarıyla devreye girdiklerinin altını çizen Onay, “E-fatura şirketlerin operasyonel giderlerini dramatik olarak azaltıyor. Örneğin, Batı Avrupa’da e-fatura bir mecburiyet değil ama kurumlar çok büyük bir oranda bu sistemi kullanıyor. Çünkü verimlilik ve hız yaratıyor” diye konuşuyor. “2 YENİÜRÜN GELİYOR” İdea Teknoloji Çözümleri, sadece e-faturada değil izlenebilirlik, verimlilik, kalite ve rekabet avantajı sağlayan kurumsal iş çözümleri de sunuyor. Şirket ARGE konusunda da oldukça iddialı. Şu anda AR-GE çalışmaları konusunda ona yakın proje yürüttüklerini belirten Onay, bu projelere dair kısaca şunları söylüyor: “Bunlardan biri Vision Fetch diğeri Today adını taşıyor. Vision Fetch görüntü işleme tabanlı bir veri toplama sistemi. Bu sistemde veriler, elle sisteme girilip analiz edilmiyor. Onun yerine, çekilen fotoğraf üzerinden anında, daha derin ve kesin şekilde analiz ediliyor. Today ise sahadaki ekiplerin şirketin stratejik hedefleri doğrultusunda hareket etmesini sağlayan bir yazılım. Program belirlenen stratejik hedefe ulaşmak için kaç depoyla, kaç kişiyle, kaç araçla ve kaç saat çalışılması gerekiyor gibi bilgileri optimize eden yenilikçi bir araç.”
T. KAAN KARASOY / ECZACIBAŞI GAYRİMENKUL GELİŞTİRME VE YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
Talep butik işlere kayacak
Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım, sektörün en köklü ve güçlü şirketlerinden biri. 1989 yılında Eızaııbaşı Topluluğu’nun inşaatla ilgili projelerini hayata geçirmek amaııyla kurulan şirket, bugüne kadar çok sayıda projeye imza attı. İlk açıkhava alışveriş merkezi Kanyon, topluluğun ilk villa projesi olan Ormanada, Levent 193 ofis binası ve İstanbul Modern Sanat Müzesi bu projelerden sadece birkaçı… Şirketin faaliyete geçen en yeni projesi Ormanada, geçtiğimiz yıl tamamlandı. Zekeriyaköy’de 220 dönümlük bir yaşam alanı olarak tasarlanan birinci etabı 2013 sonunda, ikinci etabı ise 2014 sonunda teslim edilen Ormanada’da, satışların yüzde 75 oranında tamamlandığını belirten Eczacıbaşı Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Genel Müdürü T. Kaan Karasoy, kısa zamanda elde edilen bu sonuçtan memnun. Karasoy, “Doğanın içinde 188 adet, 5 farklı tip villa; 85 adet 16 farklı sıra ev olmak üzere toplam 273 üniteden oluşan Ormanada, şu anda 170 ailenin yaşadığı sıcak bir mahalle oldu. Ormanada’nın konsept tasarımı, mimari ve teknik özellikleri, sürdürülebilirlik ve güvenlik faktörleri Ormanada’ya ödüller de getirdi. Ormanada, Avrupa’nın önde gelen gayrimenkul projelerinin yarıştığı International Property Awards’da ‘Gayrimenkul Geliştirme’ kategorisinde üç ödül kazandı” diyor. Ormanada’nın yanı sıra bugünlerde Karasoy’un gündemindeki en önemli projeler Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi ve Cendere Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi. Karasoy, bu projelerle ilgili çok fazla detay veremiyor ama çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Aşamalar halinde gerçekleşecek bu çalışmalarla tüm paydaşların kazançlı çıkacağı çağdaş ve dünya ölçeğinde eserler yaratmaya devam edeceklerinin altını çiziyor. Karasoy’a göre inşaat sektörü geçtiğimiz yıl muhtelif durgunluk etkisiyle göreceli olarak daha sakin bir yıl geçirdi. Sektörün, son dönemde TL’de yaşanan değer kaybı, özel sektör yatırımlarında ve büyümede yaşanan yavaşlamaya rağmen kendi dinamikleri içerisinde gelişmeye devam ettiğini aktaran Karasoy, kısa vadede sektörde arz fazlası yaşanacağını düşünüyor. Yeni talebin de tamamen daha butik işlere kayacağını belirtiyor. Bu konudaki görüşlerini şöyle paylaşıyor: “Farklılaşmayı sanal olarak iddia edip tipikleşen halihazırdaki projelerde arz fazlası oluşmaya başladı. Ancak projesine fonksiyon katan, farklılaşma yolunda hikayesi olanlar talebi çekebilir.” FELSEFEYLE İLGİLENİYOR Kaan Karasoy, 11 yıldır Eczacıbaşı bünyesinde çalışıyor. Günde 12 saate yakın mesai yaptığını anlatıyor. İş dışında kendine ayırdığı zamanlarda ise felsefeyle derinden ilgilenen Karasoy felsefe ile yaşam akışını paralelleştirme ve yoğunlaıtırma çalışmaları yapıyor. Sivil toplum örgütlerinde de oldukça etkin: Türk Amerikan İşadamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu Üyesi. Kentsel dönüşüm projeleri için kurulan Kağıthane-Ayazağa Dönüşüm Kayader Başkan Yardımcısı ve Kartal Kentsel Geliştirme Derneği’nin yönetim kurulu üyesi…
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?