İNSANLAR

10.09.2015 12:05:370
Paylaş Tweet Paylaş
İNSANLAR
Erdem Çenesiz / Ece Grup Yönetim Kurulu Başkanı
"Hareketli bir yıl oluyor"

Ece Grup, kiremit ve vitrifiye seramik alanında 8 şirketi ve 7 üretim tesisiyle Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşlarından biri. Toplam 45 ülkeye ihracat yapan grup, 2 yıl önce önemli bir satın almaya imza atarak yurtdışı pazarlardaki varlığını daha da güçlendirdi. İtalya pazarında ilk 10 üretici arasında yer alan Isvea markasını bünyesine katan Ece, artık markanın üretimini yüzde 90 oranında Çorum’da gerçekleştiriyor. Grup, bu yıl da banyo çözümleri konusunda dünyanın lider şirketlerinden Ideal Standard International’ın Türkiye operasyonlarını yürütmeye başladı. Türkiye’deki başarılı çalışmaları ve uyumlu işbirlikleri nedeniyle iki marka arasındaki ticari ilişkilerin kapsamını genişleterek büyük bir ortaklığa imza attıklarını anlatan Ece Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, 2015’in kendileri için çok verimli, başarılı ve hareketli bir yıl olduğunu söylüyor. “Isvea bir tasarım markası, sürekli yeni ürünler geliyor. Ideal Standard ise dünyada sektöre yön veren bir marka. Elindeki büyük teknolojik güç sayesinde trendleri ve tasarımları belirliyor. Dolayısıyla neredeyse her ay yeni bir seri, yeni bir ürün ya da yeni bir teknolojinin tanıtımını yapıyoruz. Bu sebeple yenilikler konusunda hareketliliğimiz hiç durmadan devam ediyor” diyor. Ece Grup’un Ideal Standard ve Isvea markasına ilişkin hedefleri net. Ideal Standard’ın Türkiye’de 65 olan mağaza sayısını, 5 yıl içinde 100’ün üzerine çıkarmayı planlıyor. Isvea’da da ilk hedef, ihracat pazarlarını artırmak. Şu anda 40 olan ülke sayısını 50’ye çıkarmak istediklerini açıklayan Çenesiz, “Biz Isvea’yı başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada bilinen ve kendi ürün gamında tasarımcı, yenilikçi ve rekabetçi bir marka haline getirmek istiyoruz. Amacımız sektörün en önemli 3 oyuncusundan biri olmak” diye konuşuyor. Erdem Çenesiz, markalar özelinde değil tüm grup olarak ihracat yaptıkları ülkeleri de genişletmek niyetinde. Bu konuda da şöyle konuşuyor: “İhracat yaptığımız ülke sayısını bu yıl sonuna kadar 45’ten 50’nin üzerine çıkarmak istiyoruz. İrlanda, KKTC, Ürdün ve Bahreyn’de yeni satış noktaları açmayı amaçlıyoruz. Ideal Standard markamızla da Amerika pazarında yeni girişimlerde bulunduk.”

“HOBİLER RENK KATIYOR”
Erdem Çenesiz, arabaları ve uçmayı çok seviyor. Uzun yıllardır ralli pilotluğu da yapıyor. Ancak son zamanlarda ralliye fazla vakit ayıramamaktan şikayetçi. Hobilerinin hayatına ayrı bir renk kattığını söylüyor. “Hobiler sayesinde kişi farklı bir düşünme ve bakış yakalıyor. Yaratıcılığınız gelişiyor. Ayrıca stresten uzaklaşıyorsunuz. Adeta bir meditasyon etkisi yaratıyor” diyor.

Joost Vlaanderen / Mondolez Türkiye Genel Müdürü
"Tüm pazarlarda büyümemizi sürdüreceğiz"

Mondelez bünyesinde bulunan Toblerone, Milka ve Oreo gibi markalarla 165 ülkede faaliyet gösteren küresel bir atıştırmalık ürünler devi. Türkiye’deki faaliyetlerine 1993 yılında Kraft Foods adıyla başlayan şirket, bugün First, Falım, Kent, Olips ve Jelibon gibi pek çok güçlü markasıyla sakız, şeker, hediyelik ve ikramlık kategorilerinde pazar lideri konumunda. Tüm dünyada 34 milyar dolarlık bir ciroya sahip olan Mondelez, Türkiye’de de geçtiğimiz yıl 700 milyon TL ciroya ulaştı. Türkiye’de 1.300 kişiye doğrudan istihdam sağladıklarını belirten Mondelez Türkiye Genel Müdürü Joost Vlaanderen, şöyle devam ediyor: “Gebze’deki 85 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesisimizde üretim gerçekleştiriyoruz. Türkiye, gerek genç nüfusu gerek donanımlı iş gücü ve ekonomik potansiyeli nedeniyle faaliyet gösterdiğimiz pazarlar arasında dikkat çeken bir konuma sahip. Japonya’dan ABD’ye uzanan geniş bir coğrafyada yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de yılda 2,5 milyar adet ürün üretiyoruz. Bu ürünlerin 1,5 milyar adedini iç pazara ve 1 milyar adedini ise dış pazara sunuyoruz. Kent Gıda olarak ilk 1.000 ihracatçı şirket arasındayız.” Geçtiğimiz yılı çift haneli büyümeyle tamamlayan Mondelez Türkiye, önümüzdeki yıllarda da pazardan daha hızlı büyüme hedefiyle yol alıyor. Bu amaçla şirket, bu yıl şeker üretim hatlarına 24 milyon dolarlık bir yatırım yapma kararı aldı. Dünya çapında yaptıkları bu gibi yatırımlarla artan talebi karşılayıp maliyetlerini azalttıklarını ve verimliliği artırdıklarını belirten Vlaanderen, “Maliyet odaklı verimlilik çalışmaları ve markalarımıza yatırımlarımızla hediyelik, ikramlık, çikolata, bisküvi ve sakız dahil faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda büyümemizi sürdüreceğiz. Türkiye çikolata ve bisküvi pazarına yenilikler kazandırmak için inovatif ürünler geliştirmeye çalışıyoruz. Küresel portföyümüz çok zengin ve pek çok farklı markamız var. Türkiye pazarına ve Türk damak tadına uygun ürünlerimizi peyderpey tüketicilerimizle buluşturmayı sürdüreceğiz” diye konuşuyor.

“DALIŞ YAPARAK DİNLENİYORUM”
Bu yılın başında Türkiye operasyonunun başına gelen Joost Vlaanderen, 15 yıldır Mondelez’de çalışıyor. 2000 yılında Cadbury’de ihracat müdürü olarak görev alan Vlaanderen, grup bünyesinde çeşitli görevler aldıktan sonra özellikle 2010 yılında Kraft Foods’un Cadbury’yi satın almasından sonra kariyerindeki en önemli dönüm noktasını yaşadı. Şirkette satış ekibinin önceliği haline gelen “Mağaza İçi Mükemmellik Programı”nı geliştirdi. Bu program daha sonra dünya çapında birçok Mondelez şirketinde hayata geçirildi. Böylelikle Vlaanderen’in şirketteki kariyer yolculuğu da hızlandı. Şimdi Türkiye’de Mondelez’i daha üst noktalara taşımayı hedefleyen Vlaanderen, yoğun çalışma temposunda kendisine de zaman ayırmayı ihmal etmiyor. Yemek pişirmeyi çok seviyor. Tüplü ve tüpsüz dalış yaparak dinleniyor.

Cem Yegül / Pozitif CEO'su
"Eğlenceyi dünyaya taşıyacağız"

Pozitif, 1989 yılında Türkiye’de henüz eğlence sektörünün oldukça küçük bir kitleye hitap ettiği bir dönemde kuruldu. Kurucusu Cem Yegül, vefat eden ortağı Mehmet Uluğ’la birlikte Amerika’da eğitim gördükleri yıllarda severek dinledikleri avangart caz gruplarını Türkiye’ye getirmek için şirketi hayata geçirdiklerini anlatıyor. İlerleyen zamanlarda Akbank Caz Festivali, Efes Pilsen Blues Festivali ve Rock’n Coke gibi önemli etkinliklerin büyümelerinde dönüm noktası olduğunu s��ylüyor. Bugün Pozitif, canlı müzik, gösteri, etkinlik, marka ve mekan yönetimi yapan Türkiye’nin sektöründe öncü şirketi. Bünyesinde eğlence mekanı Babylon, plak şirketi Doublemoon, gösteri merkezi Volkswagen Arena, Bomonti Kültür ve Eğlence Merkezi Yönetimi AŞ gibi yapıları da bulunduruyor. Pozitif dünyası, yıl boyu düzenlediği canlı deneyimlerde ve mekanlarında yılda yaklaşık 500 bin kişiyi ağırlıyor ve 10 milyonu aşan kişiyle online etkileşim kuruyor. 25 yıldır gerçekleştirdikleri projelerle başta Akbank, Efes Pilsen, Garanti, Coca-Cola olmak üzere telekomünikasyon, teknoloji, giyim, gıda ve otomotiv gibi sektörlerden yaklaşık 60 markayla işbirlikleri yaptıklarını belirten Cem Yegül, “25 yılda yaklaşık 1.000 farklı deneyim ve 5 bin sanatçı içeriğiyle 150 farklı mekanda, 30 şehirde 8 milyon katılımcı ağırladık” diyor. 25 yıllık Pozitif, son dönemlerde ise yatırımlar açısından en hareketli zamanını yaşıyor. Şirket 2014-2015 yıllarında 110 milyon TL’nin üzerinde yatırım hayata geçirdi. Bu yatırımların meyvesini de gelecek yıl 100 milyon TL’lik bir ciroya ulaşarak almayı planlıyor. Pozitif’in artık farklı bir Pozitif olduğunun altını çizen Yegül, bu sözlerini de şöyle açıklıyor: “IMG Doğuş vasıtasıyla Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile bir anlaşmamız söz konusu. İnönü Stadı’ndaki inşaat bitince orada konserlere devam edeceğiz. İstanbul’da bir diğer önemli festival alanıysa bu yıl haziran ayında açtığımız Babylon Kilyos olacak. Babylon Kilyos’un arkasında Cosmos adını verdiğimiz 20 dönümlük bir festival alanı da var. Birtakım etkinliklerimizi o festival alanına taşıyacağız ve açık hava festival alanı eksikliğini gidermiş olacağız. Ayrıca Babylon markasını yurtdışında kilit gördüğümüz noktalara taşımayı planlıyoruz. Londra, New York ve Atina ile başlıyoruz. Yeni markamız JuJu’yu ise Mandarin ortaklığıyla hayata geçirdik. Onu da Bali, Marakeş ve St. Petersburg’a taşımayı hedefliyoruz.”

“DÜNYADAN 2 KAT HIZLI BÜYÜYOR”
PriceWaterhouseCoopers’ın “Eğlence ve Medya 2015- 2019 Tahmini” raporuna göre eğlence sektörü 2014’te dünyada yaklaşık 1,9 trilyon dolarken Türkiye’de 13 milyar dolara ulaştı. Türkiye eğlence sektörünün Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’da en hızlı büyüyen pazar olduğuna dikkat çeken Cem Yegül, “Bizim tahminlerimizin de örtüştüğü PriceWaterhouseCoopers’ın öngörülerine bakarsak önümüzdeki yıllarda Türkiye’de eğlence ve medya sektöründeki büyüme, dünyadakinin yaklaşık 2 katı bir ivme kazanacak. 2018 yılına vardığımızda Türkiye’deki sektör yıllık ortalama yüzde 8,8 büyümeye ve 18,25 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak” diye konuşuyor.

Zafer Alkaya / Cornelia Diamond Golf Resort Genel Müdürü
"Yatırımlarla atağa kalktık"

DilerHolding bünyesindeki Cornelia Otelleri Grubu yatırımlar açısından hareketli bir döneme girdi. İlk otelini 2002’de Antalya Belek’te Cornelia De Luxe Resort markasıyla ikinci otelini ise 2008 yılında yine Belek’te Cornelia Diamond Golf Resort Spa markasıyla hizmete açan grup, yeni yatırımlarla sektörde büyümeyi planlıyor. Bu nedenle üçüncü otelini Kıbrıs’ta açmak için harekete geçti. Proje çalışmaları başlayan üçüncü otelin en uygun zamanda hizmete girmesinin hedeflendiğini belirten Cornelia Diamond Golf Resort Genel Müdürü Zafer Alkaya, “Kıbrıs yatırımının ardından Bodrum ve İstanbul’da da yeni otel yatırım hedeflerimiz var. Şirketimiz daima doğru zaman, doğru yatırım ilkesi ile hareket ediyor ” diyor. Turizm sektörü özellikle Antalya bölgesinde Rusya krizinden kaynaklı bir daralma yaşıyor. Bu daralma karşısında markalar güçlerini korumak için hem pazar hem ürün ve hizmet çeşitlemesine gidiyor. Cornelia Diamond da bu stratejiyi benimseyenlerden… Geçtiğimiz yıl Azure Vilları’nı hizmete sunduklarını söyleyen Alkaya, ayrıca, golf turizmi ve futbol başta olmak üzere spor ve kongre turizmi alanlarında yeni pazarlar için de çalışmalara devam ettiklerini ifade ediyor. “Cornelia Otelleri olarak dünyanın dört bir yanından misafir ağırlıyoruz. Yeni pazarlar keşfetmeye çalışıyoruz. Özellikle Çin, Japonya, Kuzey Kore, Singapur gibi Uzakdoğulu turistleri öncelikle golf turizmi kapsamında Belek’e çekmek için çalışmalar yapıyor, Bakanlığın bu konudaki çalışmalarına Cornelia olarak destek veriyoruz. Avrupa pazarında büyüme kaydettik. Futbol ve golfte ciddi bir ivme yakaladığımıza inanıyoruz. Kongre turizminde ise uluslararası toplantı gruplarının niteliğinde geçtiğimiz yıllara oranla çok daha iyi bir noktadayız” diye konuşuyor. 

YÜZDE 85 DOLULUK
Pazarın en az yüzde 10 daralmayı beklediği bir yılda Cornelia Otelleri yüzde 80-85 doluluk oranıyla yılı kapatmayı planlıyor. Alkaya, bu durumda misafir ağırladıkları ülke sayısındaki artışın etkili olduğunu açıklıyor. “2015 sonu için 54 ülkede tanıtım faaliyetleri yürüten Cornelia Otelleri, bu yıl ağırladığı ülke sayısını 45’e çıkardı. Bu yaz Avrupa’da artış kaydettik. Rusya’da kaybımızı minimuma çektik, Fransa, Brezilya, Norveç, Avusturya, Finlandiya, İsviçre, Hindistan gibi pazarlarda da başarılı geri dönüşler almaya başladık. Antalya ve Belek bölgesinde bu sezon özellikle İran’lı turist sayısında bir yükseliş görülürken biz de bu ülkede payımızı artırma yönünde adımlar attık” diyor.

Kazım Akbulut / Akbulut Tekstil ve Neo Trend Yönetim Kurulu Başkanı
"2 markayı Türkiye'ye getiriyoruz"

Kazım Akbulut, tekstil sektörünün çok yakından tanıdığı bir isim. Endüstri mühendisliği mezunu olan Akbulut, deneyim kazanmak amacıyla bir süre tekstil sektöründe profesyonel olarak çalıştıktan sonra girişimciliği tercih etti. 1988 yılında Akbulut Tekstil’i kurdu. Şirketini kurduğu günden bu yana da Avrupa’daki her ülkeye ve Marks&Spencer, Converse, Laura Ashley, Marina Yatchting gibi büyük markalara üretim yapıyor. Akbulut Tekstil, sadece üretici değil aynı zamanda perakende sektöründe oyuncu olarak yer alıyor. 2000’li yıllarda Türkiye’de ihracat hacminin düşmesi üzerine müşterilerinden Hummel’ı Türkiye’ye getirerek sektöre adım atan şirket, yaptığı yatırımlarla Hummel Türkiye’yi 250 milyon TL ciroluk bir hacme taşıdı. Şimdi ise radikal bir karar alarak Hummel markasında sahip olduğu yüzde 51’lik hisseyi Hummel Global’a satarak elden çıkarıyor. Hummel’dan çıkan Akbulut Tekstil, Neo Trend isimli yeni bir şirket kurarak dünyada spor giyimde öne çıkan iki markayı Freddy ve Anta’yı Türkiye’ye getiriyor. Eva Longoria, Britney Spears, Katie Price, Hillary Duff, Abby Clancy, Lea Michele, Hayden Panettiere gibi birçok ünlünün de kullandığı Freddy markasının üretim ve satış yapma haklarını aldıklarını açıklayan Akbulut, “Neo Trend çatısı altında Türkiye’ye getireceğimiz ikinci markaysa Anta. Dünyanın en büyük 5 spor markasından biri olan Anta, dünyadaki en büyük iki bilim laboratuvarından birine sahip” diyor. Kazım Akbulut, Neo Trend çatısı altında bu iki markayla hızlı büyüme peşinde. Bu yıl sonuna kadar yaklaşık 10 mağaza, 2016 yılı içerisinde 15 mağaza açmayı planlıyor.

“YEREL MARKAMIZ GELİYOR”
Freddy’nin tekstili ve Anta’nın ayakkabılarıyla tek bir mağaza konsepti geliştirip tüketicinin gözünde Freddy –Anta algısını yaratmak istediklerini belirten Akbulut, önümüzdeki dönemde yeni markalarla bu portföyü zenginleştirme konusuna şimdilik sıcak bakmıyor. “Şu an için Neo Trend çatısı altında bu iki markayla ilerlemeyi planlıyoruz. Bu iki marka için 2016 yılının sonuna kadar 15 milyon dolar yatırım yapacağız. Benim kişisel olarak en büyük hayalim, kendi markamızı yaratıp dünya pazarlarına açılmak. Tekstil sektöründe yapmadığım bir tek bu kaldı. Neotrend ve Neoathletics markalarının patentini aldık. 2016 yılının ortasında kendi markamızla ilgili çalışmaları başlatmayı planlıyoruz” diye konuşuyor.

Hüseyin Başaran / Başaran Grup CEO'su
Bu yıl 1 milyar dolar ciro eşiğini aşıyor

Başaran Grup’un temelleri Yakup Başaran tarafından 1930 yılında Trabzon’da atıldı. Fındık ticaretiyle başlayan bu girişim,1954 yılında bir fındık işleme fabrikası kurulmasıyla büyüdü. İkinci nesil Faruk Başaran’ın yönetime gelmesiyle de Başaran Gıda, Türkiye’nin önde gelen fındık üreticilerinden biri oldu. Üçüncü kuşak Hüseyin Başaran ise grupta 1995 yılında yönetimi devraldı. Sadece gıda sektörüyle yetinmeyen Başaran, 20 yılda aile şirketini gıdanın yanı sıra finans, inşaat, turizm, havacılık, çimento ve enerji sektörlerinde de faaliyet gösteren dev bir grup haline getirdi. Gelirlerinin yüzde 50’sini finans, yüzde 20’sini gıda, yüzde 15’ini turizm, yüzde 10’unu da yatçılıktan elde ettiklerini açıklayan Başaran Grup CEO’su Hüseyin Başaran, bu yıl yatırımda ağırlığı gayrimenkul ve inşaat sektörlerine verdiklerini belirtiyor. “2015 yılında inşaat alanındaki yatırımlarımızın da geri dönmeye başlamasıyla konsolide ciromuzun 1 milyar dolar seviyesini geçeceğini düşünüyorum” diyor. Başaran Grup, bugün inşaat alanında konut, ticari alanlar ve ofis projeleri gibi birçok projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Önümüzdeki dönemlerde de bu yatırımların fazlasıyla vaktini alacak gibi göründüğünü söyleyen Başaran, “İnşaat alanında bu yılın ikinci yarısında hazırlıklarına başlayacağımız yeni konut projemiz olan Mina Towers için geri sayıma başladık. Önümüzdeki yıllarda Başaran Gayrimenkul olarak 3 proje için daha hazırlıklarımız devam ediyor. Ancak girişimci ruhu olan bir insanım, şu an gündemimizde olmasa da fırsat olarak gördüğümüz ve iyi yapabileceğimize inandığımız bir yatırım fırsatı çıkarsa onu da değerlendirebiliriz” diye konuşuyor. Başaran Grup turizm sektöründe de hareketli bir dönem yaşıyor. Bodrum Ramada Resort otelinden sonra grup Trabzon’da Ramada Plaza Trabzon Hotel&Convention’ın açılışına hazırlanıyor. Bu anlamda lokasyon olarak çok doğru bir karar verdiklerini daha inşaat sürecinde gelen taleplerden anladıklarını belirten Başaran, otelden beklentilerini de şöyle dile getiriyor: “Otelimizin hem Karadeniz turizmine hem bizim turizm sektöründeki yerimize önümüzdeki yıllarda büyük katma değer sağlayacağına inanıyoruz.”

DENİZ TUTKUSU NEDENİYLE YATÇI OLDU
 Bugünlerde Başaran’ı en çok heyecanlandıran işlerin başında yatçılık var. Deniz aşığı bir insan olduğunun altını çizen Başaran, şu anda Antalya Serbest Bölgesi’nde 160-200 kişi çalışanın olduğu bir tersaneleri olduğunu anlatıyor. “CMB Yachts 2007’de kuruldu. 46 metre ve üzeri lüks mega yat üretiminde önemli bir marka olan CMB Yachts şirketimizde dünyanın önde gelen tasarımcılarıyla birlikte çalışıyoruz. CMB Yachts’ın Türkiye’de olduğu gibi dünyada da çok kısa bir sürede en büyük yat markalarından biri olacağına eminiz” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz