İyimser senaryo üzerinde çalışıyoruz

10.06.2020 12:27:000
Paylaş Tweet Paylaş
İyimser senaryo üzerinde çalışıyoruz

ASLAN DOĞAN/ETİYA KURUCU CEO’SU 

“İYİMSER SENARYO ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

Etiya Türkiye’nin en büyük kurumsal yazılım şirketi. Türkiye dışında 6 ülkede Amsterdam, Montreal, San Fransisco, Singapur, Liviv ve Dubai olmak üzere 10 lokasyonda hizmet veren şirket, cirosunun yüzde 50’sini yurt dışı faaliyetlerinden elde ediyor.
Geçtiğimiz yıl iki kat büyüme yakalayan Etiya için büyümenin lokomotifi çeşitli sektörlere sağladığı yapay zeka, veri analitiği, görüntü işleme ve dijital dönüşüm çözümleri oldu. İhracatın da bu büyümede önemli bir katkısı olduğunu dile getiren Etiya Kurucu CEO’su Aslan Doğan, “Bu yıl ana hedefimiz ihracatımızın cirodaki payını yüzde 50’den yüzde 65 seviyesine çıkarmak” diyor.
Mart ayı ortasında COVİD 19 salgınının Türkiye’de görülmesiyle birlikte tüm iş dünyası önemli bir değişim yaşıyor. Peki bu durum Etiya’nın ve hizmet verdiği sektörlerin hedeflerini nasıl etkiledi?
Salgınla birlikte yurt dışında önemli potansiyel müşteri görüşmeleri yaptığı global çaptaki tüm etkinliklerin iptal edildiğini belirten Doğan, planlı tüm görüşmelerini dijital ortamda gerçekleştirdiklerini dile getiriyor. Salgının aynı zamanda dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini ifade eden Doğan, sözlerine şöyle devam ediyor, “Şu an şartname sayılarında bir azalış olsa da özellikle müşteri deneyiminin dijitalleştirilmesi alanında talebin arttığını söyleyebilirim. Ekonomik anlamda virüsün tüm dünya ekonomilerini etkileyeceği muhakkak fakat virüsle beraber yaşamamızı ve hala evlerimizden de olsa çalışabiliyor oluşumuzu teknolojiye borçluyuz. Bu nedenle 2020 yılı ve sonrası için kriz durumlarında nasıl hala çalışabilir durumda oluruz, bunun senaryolarını konuşuyor olacağız. Ve bunun için ihtiyaç duyulan dijital dönüşüm altyapısı daha da önemli hale gelecek. Önümüzde tüm dünyayı etkileyen bir kriz var ve bu krizden kurtuluş da, toplum üzerindeki etkilerinin hafifletilmesi de yine teknolojiyle olacak. Fakat sektörel olarak bu yıl büyük dönüşüm projelerinden ziyade daha çok küçük ama özellikle müşteri deneyimini esas alan yapay zeka merkezli küçük projelerin artacağını düşünüyoruz. Son bir ayda yaptığımız satışlar ve talepler de bunu gösteriyor.”
Bu ortamda Etiya büyümeye devam etmek niyetinde.1.000’den fazla çalışan sayısına 2020 yılı başlangıcında ulaşan şirket, istihdamı bu süreçte artırmaya devam ediyor. İkinci çeyrek sonuna kadar hedeflerini değiştirmemeye ve iyimser senaryo üzerinden çalışmaya devam edeceğini belirten Aslan bu süreçte ajandasındaki en önemli konuların neler olacağını da şöyle anlatıyor: “Sektörün karşı karşıya kaldığı bu ‘yeni normal’ karşısında konsantrasyonumuzu 3 odak üzerinde topluyoruz. İlki, mevcut portföyümüzde yer alan dijital çözümlerle, şirketlerin ve tüketicilerin birbirinden uzak kalmasına neden olan güncel sorunlara karşılık gelecek hızlı çözümler üretmek. Çalışanlarımızın hepsi COVID-19 önlemleri çerçevesinde dijital çalışma sürecindeler, onların sağlığı ve motivasyonu en çok odaklandığımız unsurlardan biri durumunda. Bir diğer odağımız ise müşterilerimizin iş sürekliliğini sağlamak. Mevcut müşterilerimizde çalışan uygulamalar bu süreçte son kullanıcı ile müşterilerimiz arasında kilit rol oynuyor, dijital köprü görevi görüyor. Müşterilerimizin bu süreci sorunsuz atlatması için partner bilinciyle çalışıyoruz, en büyük paydaşı müşterilerimiz olan ekosistemimizi güçlü tutmaya çalışıyoruz.”
“DİJİTAL BAĞ KURAMAYAN AYAKTA KALAMAZ”
Aslan Doğan’a göre satış ve satış sonrası müşteri operasyonlarını dijitalleştirmeyen kurumların bu sürecin uzaması sonunda zor günler bekliyor. Dolayısı ile şirketlerin, dijital dönüşüm süreçlerinin en stratejik noktası olan müşteri operasyonlarının dijitalleşmesi noktasında hızlı adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Bu da dijital olarak müşterilerle bağ kurmaktan geçiyor. Bu süreçte müşterileri ile dijital olarak bağ kuramayan şirketlerin ayakta kalma şansı oldukça az görünüyor” diyor.

ESER CEVAHİR/ CEVAHİR GRUBU YÖNETİM KURULU ÜYESİ 

“YENİ FIRSATLARI ARAŞTIRIYORUZ”

Eser Cevahir, Cevahir Holding’in kurucusu rahmetli İbrahim Cevahir’in 7 çocuğundan en küçüğü. Amerika’da Lynn Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Harvard Extension School’da mastera başlayan fakat iş yoğunluğu dolayısıyla ara vermek durumunda kalan Eser Cevahir, Cevahir Holding bünyesindeki birçok farklı şirkette çalıştıktan sonra ilk önemli sorumluluğunu holdingin turizm grubunda iş geliştirme ve operasyonlardan sorumlu yöneticisi olarak aldı. Türkiye’de kongre turizminin patlama yaşadığı 2008-2012 yılları arasında Cevahir otellerinin bu konuda etkin bir oyuncu olmasında rol oynadı, otellerin yeni pazarlara açılmasında öncülük yaptı. Yine grubun o dönem yoğun şekilde inşaat faaliyetleri yürüttüğü Libya’da Arap Baharı başlayıp da işler durma noktasına gelinceye kadar inşaat ve idari faaliyetlerinin içerisinde yer aldı. Libya’nın ardından Eser Cevahir, grubun Kuzey Makedonya’daki yatırım ve inşaat projelerinin sorumluluğunu üstlendi. Grubun ilk olarak Kuzey Makedonya’ya maden yatırımı için gittiğini sonra inşaattaki fırsatları değerlendirme kararı aldığını belirten Cevahir, “2012 yılından itibaren Kuzey Makedonya’da inşaat faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar bölgenin en yüksek binalarını, en prestijli konut, ofis ve AVM projelerini hayata geçirdik. Hali hazırda yürüttüğümüz 250 milyon Euro değerinde SkyCity projesinin yüzde 80’ini tamamladık, 2021 yılında da projeyi tamamlamayı planlıyoruz” diyor.
Kuzey Makedonya’nın holding için önemine gelince... Eser Cevahir bu küçük Balkan ülkesinin sınır komşularıyla büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ediyor, “Ülke 2 milyonluk bir nüfusa sahip. Ancak serbest bölgesinde fabrika kurduğunuzda ciddi yatırım avantajları ve teşvikleri var. Bunun yanında yakın pazarlara satış yapmak için de değerli bir ülke. Biz ülkede inşaat alanında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz çünkü ülke halkı için konut ve ofis en güvenli yatırım araçları olarak görülüyor” diye konuşuyor.
Kuzey Makedonya’daki inşaat faaliyetlerinin yanı sıra Eser Cevahir yeni sektörlerle de ilgileniyor. İnşaat, gayrimenkul, turizm ve madencilik sektörlerinin geleneksel sektörleri olduğunu ancak dünyadaki yeni kazanç fırsatlarından faydalanmak adına yenilikçi sektörlere de baktıklarını belirten Cevahir, “Yeni fırsatları araştırıyoruz. Özellikle teknoloji odaklı işler ilgimizi çekiyor. Şimdilik küçük küçük bakıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha net adımlar atabiliriz” diyor.
“2 BİN KURSİYERİMİZ VAR”
Eser Cevahir STK’lardaki rolüyle de yoğun bir ajandaya sahip. Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunan Uluslararası Balkan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcılığı, Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Danışma Kurulu Üyeliği, Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı Yürütme Kurulu Başkanlığı, Yedy Gastronomik Derecelendirme Sistemi Balkanlar Direktörlüğü ve Makedonya Türkiye Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütüyor. Karadeniz Eğitim Kültür ve Çevre Koruma Vakfı olarak 2 bin kursiyere eğitim verdiklerini anlatan Cevahir, “Bu eğitimlerin hepsi ücretsiz. Özellikle çocukları sokaktan ve kötü alışkanlıklardan korumak için çok sayıda eğitim veriyoruz. Sadece robotik kodlama sınıfımızda 150 öğrencimiz var ve bundan gurur duyuyoruz” diyor.

NİHAT AYDIN/ATASUN OPTİK CEO’SU

 “SIFIRDAN BİR MARKA YARATABİLİRİZ”

Atasun Optik, 2007 yılından itibaren 44 ülkede 7 binden fazla noktası ve 37 binden fazla çalışanı ile optik perakende sektörünün küresel liderlerinden olan GrandVision’ın yüzde 100 iştiraki olarak hizmet veriyor. Atasun Optik ve Solaris olarak 2 farklı tüketici markası olan şirketin, Türkiye’nin 53 ilinde 257’den fazla mağazası var.
Aslında Atasun Optik son 5 yılın en hızlı büyüyen markalarından biri.  2015 yılında 130 mağazası olan şirket 5 yılda her yıl ortalama 30 mağaza açarak bu sayıyı 257’ye ulaştırdı.
Bu performansla Grand Vision çatısı altında ciro büyüklüğü açısından ilk 10 ülke içerisinde yer aldıklarını belirten Atasun Optik CEO’su Nihat Aydın, “2019 yılında yüzde 40 büyüme sağladık. 2019 yılında mağaza açılışları toplam büyümeye yüzde 15,5’lik katkı sağladı. Diğer yandan 2019 yılında dijital kanallarda ciddi bir yatırım yaptık. Fiziksel mağazalarının yanı sıra Solaris markamız için yeni bir e-ticaret sitesi açtık, mobil uygulamamızı güçlendirdik. Bu yıl Trendyol, N11 gibi online pazar yerlerinde mağazalar açmaya devam ediyoruz” diyor.
Şirket 2020 için de 15 milyon TL yatırım ve 40 yeni mağaza ile yüzde 35’lik bir büyüme hedefliyordu. Ancak global salgın süreci birçok şirket gibi Atasun Optik’in de yeni planlar yapmasına neden oluyor. Şu anda yeni bir hedef belirlemenin ötesinde bir gözlem süreci içinde olduklarını belirten Aydın, operasyonlarını e-ticaret kanallarına yönlendirdiklerini, burada satıştan önce müşterileriyle bir arada kalmak için hareket ettiklerini söylüyor. “Dünya ekonomisinin küçüleceği bir yıldan bahsediyoruz. Salgının etkisinin azalacağını umduğumuz ikinci çeyrek sonu yılın diğer yarısı için de etkileyici olacak. Bu aşamada hedefimiz, öncelikle sağlığımızı koruyarak işimizi sürdürülebilir kılmak” diye konuşuyor.
Bu dönemde Nihat Aydın’ın odağında ise yetenek yönetimi, verimlilik ve dijitalleşme var. Bu odak çerçevesinde yol haritasında da öne çıkan üç konu bulunuyor. Aydın bu konuları da şöyle paylaşıyor: “İlk konu yetkinlik ve yetenek gelişimi. Mevcut ekibimizi liderlik vasıflarıyla geliştirirken yeni ekiplerimizin hedeflerimize uygun yeteneklerde olması önceliğimiz. İkincisi, özellikle lüks segmentte tüketicinin beklentisini karşılayacak üçüncü bir markayı bünyemize eklemek istiyoruz. Bu alanda henüz çalışmalarımız devam ediyor, bir satın alma olabilir veya biz sıfırdan bir marka yaratabiliriz. Üçüncüsü ise sadece güneş gözlüğü ürünleriyle hizmet veren Solaris markamızı güçlendirmek.”
“HEDEF İLK 5 ÜLKE ARASINA GİRMEK”
Atasun Optik’in 2023 hedefi, bünyesinde franchise’ı da barındıran 500 mağazalık bir yapıya ulaşarak Türkiye’nin en büyük perakendecilerinden biri olmak. Diğer taraftan Grand Vision çatısı altında ciro büyüklüğü açısından ilk 10 ülkeden ilk 5 ülkeye yükselmek istediklerini belirten Nihat Aydın, “Grup içerisinde İngiltere, Almanya, Hollanda ve Fransa’dan oluşan G4 gücünü Türkiye’yi de ekleyerek G5’a dönüştürmek istiyoruz” diyor.

ALİ ONGER/SİRENA MARİNE İCRA KURULU ÜYESİ

“ÖNEMLİ BİR BÜYÜME HAMLESİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Sirena Marine, Türkiye’nin en büyük yat üreticilerinden biri. 2006 yılında Kıraça Holding bünyesinde faaliyetlerine başlayan şirketin başında ise Suna ve İnan Kıraç’ın kızları İpek Kıraç var. Ailesinin deniz ve tekne tutkusundan ilham alarak Sirena Marine’i kuran Kıraç; İtalyan motor yat üreticisi Azimut-Benetti Grubu ile ortaklık kurduktan sonra yeni modeller geliştirerek, yelkenli yat üretimine başladı. Bu süreçte ilk olarak Azuree 40 modelini piyasaya sundu. İlerleyen yıllarda da üst segmente geçiş yaparak Sirena Yachts motor yat markasını yarattı. Bugün gelinen noktada Sirena Marine, Türkiye’nin en büyük seri yat üreticisi konumunda. Sirena Marine çatısı altında Euphoria ve Azuree yelkenlileri ile kendi yarattığı Sirena Yachts markasıyla Bursa Orhangazi’deki tersanesinde üretim yapıp dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyor.
Seri motor yat üretiminin ne olduğuna gelince… Bunu Sirena Marine İcra Kurulu Üyesi Ali Onger şöyle açıklıyor: “Yani talebe göre üretmiyoruz, biz zaten üretiyoruz, talep doğuyor. Müşteri deneyimine odaklı, kişiye özel tekneleri, seri üretim yaklaşımıyla üretebiliyoruz. Bugün büyük markalara baktığımızda, yılda 200 adet yattan fazla ürettiğini görüyoruz. Biz ise genç bir marka olmamıza rağmen yılda 35-40 motor yat üretebiliyoruz. Dünyada yüzde 1’lik bir hedef kitleye hitap eden bir marka için gerçekten iyi bir yerdeyiz.”
Geride bıraktığımız birkaç yıl Sirena Marine için önemli bir büyüme dönemi oldu. Onger, 2015 yılında 15 milyon EUR ciro yaparken bugün 53 milyon Euro ciro yaptıklarını, bu büyümenin portföy genişlemesi ve ihracatla geldiğini söylüyor. “Bu süreçte yüksek katma değerli ürünler yapmaya başladık. Şu anda üretimimizin yüzde 90’ını ihraç ediyoruz. Özellikle motor yat üretimi ve ihracat bize muazzam bir güç kazandırdı” diyor.
Dünyada motor yat pazarı 118 milyar Euro’luk bir hacme sahip. Türkiye de pazarda İngiltere Hollanda ve İtalya’dan sonra üçüncü büyük üretici konumunda.
Bu pazarın yelkenli pazarına göre hem satış adetleri hem ciro olarak daha büyük olduğuna dikkat çeken Onger, bu nedenle önümüzdeki dönemde de büyümelerinin yine motor yat üzerinden geleceğini ifade ediyor.
“14 FUARA KATILIYORUZ”
İhracatını yüzde 60 oranında Amerika’ya gerçekleştiren Sirena Marine, geri kalan yurt dışı satışını da Japonya’dan Avustralya’ya dünyanın birçok noktasına yapıyor. Onger, önümüzdeki üç yıl içinde portföylerine iki yeni model daha ekleyeceklerini ve yine önemli bir büyüme hamlesi gerçekleştireceklerini dile getiriyor.
Bu büyümenin nasıl olacağını da şöyle anlatıyor: “Sirena Marine olarak biz adetsel olarak büyümektense boyut olarak büyümeyi hedefliyoruz. Böylelikle ciroyu yükseltirken daha kârlı olacağız. Dünyada müşterinin gözünde tercih edilen ilk 5 markadan biri olmak, kendi segmentimizde en iyisi olmak istiyoruz. Ar-Ge ve teknolojiye yaptığımız yatırımlarla bu gelişimi sürdürüyoruz. Satış ağımızı güçlendirmenin de bizi geleceğe taşıyacak önemli unsurlardan biri olduğunu biliyoruz. Bu yüzden Düsseldorf Cannes, Miami, Abu Dhabi, Dubai, Japonya, Singapur ve Barselona dahil olmak üzere her yıl 14 fuara katılıyoruz. Dünyanın dört bir yanına bayilik veriyoruz.”

DR. MEVLÜT BÜYÜKHELVACIGİL HELVACIZADE GIDA İLAÇ KİMYA CEO’SU 

“TÜRK BİTKİLERİNİ 100 ÜLKEYE İHRAÇ EDECEĞİZ”

Helvacızade Grubu Türkiye’nin en eski şirketlerinden...1888 yılında helva ve şekerleme alanında faaliyet göstermek üzere kurulan şirket, 8 yıl önce sağlıklı yaşam markası Zade Vital’i pazara sundu. Bugün iç pazarın yanı sıra yurt dışına da satış yapan şirket, tam 15 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Bu ülkeler arasında Amerika, Singapur, Katar, Hollanda, Yemen, Pakistan, Irak ve Afganistan da yer alıyor.
Geçtiğimiz yıl 40 milyar dolarlık Amerika pazarına giriş yapmak şirket için en önemli hamlelerden biri oldu. Ürünlerini Amerika’da Amazon kanalıyla ulaştırdıklarını belirten Helvacızade Gıda İlaç Kimya CEO’su Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil, ülke genelinde eczane ve doğal sağlık ürünleri mağazalarına da penetrasyon çalışmalarının devam ettiğini söylüyor. “Geçen yılın son çeyreğinde toplamda 5 milyon 800 bin adet kapsülü Amerika’ya ulaştırdık Türkiye’den ilk kez bu kadar yüksek bir ölçekte sağlık destek ürününün Amerika pazarına gönderilmesini sağlayarak endüstrimizde bir ilke imza attık. Yaptığımız yatırımların yanı sıra ürün gamımızı da genişleterek 2019’u yaklaşık yüzde 40 oranında büyümeyle kapattık” diyor.
Covid-19 salgınıyla birlikte Zade Vital de önceliklerini revize etti. Bağışıklık dengeleyici ve destekleyici ürünlerin üretimini artırdıklarını anlatan Büyükhelvacıgil, öksürük şurubu ve marine kollajen ürünlerin lansmanlarına da hızla hazırlandıklarını dile getiriyor. Büyükhelvacıgil, bu dönemde sağlık sektörünün büyümeye devam etmesini bekliyor. İlerleyen süreçte tedarik zincirlerinde bazı riskler söz konusu olabileceğini düşünüyor. Bu risklere de şöyle dikkat çekiyor: “Sektördeki bazı ürünler ağırlıklı olarak yurt dışı kaynaklı hammaddelerden üretiliyor. Bu durum hammadde tedariklerinin aksamasına neden olabilir. Zade Vital olarak hammaddelerimizin yüzde 65’ini yerli kaynaklarımızdan temin ediyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’ye bu yıl yetecek kadar bağışıklık destek ürün stoğumuzun olduğunu söyleyebilirim. Bu dönem, sürdürebilir tarımın ve yerli kaynakların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı.”
Bugün 5 kıtaya ürünlerini ulaştıran Zade Vital, aynı zamanda dünyada soğuk sıkım bitkisel yağlarını geniş bir yelpazede uluslararası GMP standartlarıyla üreten ilk şirket. Bu konudaki varlıklarını ve bilinirliklerini artırmak istediklerini dile getiren Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil, kısa ve orta vade hedeflerini şöyle paylaşıyor: “2023 yılında 200 yeni Türk bitkisini farmasötik formda sunarak 7 kıtada 100 ülkeye ihraç etme amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gelecek beş yıl için en önemli atağımız yaklaşık 400 milyon nüfusla Amerika pazarında daha da büyümek olacak. Şikago’da faaliyet gösteren Zade Global Inc. şirketimizle Amerika kıtasının tamamında etkin olmayı öngörüyoruz. Gelecek 5 yıl içinde 3 milyon kutu satışı hedefleyerek çiftçilerimizin dekar alanlarını genişleterek istihdamda sürdürülebilirliğini artırmak istiyoruz.”

X-Y-Z KUŞAĞINI ANLATACAK

Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil’in ilgi alanlarının başında okumak ve yazmak geliyor. Aile şirketlerine yönelik akademik çalışmalarını da bir yandan sürdüren Büyükhelvacıgil, “Şu anda X-Y-Z kuşakları hakkındaki kitabımı yayına hazırlıyorum. Daha önceden aile anayasası ile ilgili iki adet kitabım yayınlandı” diyor.


DİDEM ŞEKEREL ERDOĞAN/NIELSEN TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ

PANDEMİ HIZLI TÜKETİMİ NASIL ETKİLEDİ?

Koronavirüs öncesi dönem olarak tanımlanan yılın ilk iki ayında hem toplam Türkiye genelinde hem zincir marketlerde sigara ve alkol hariç hızlı tüketim ürünleri büyümesi yüzde 19 olarak ölçülmüştü. Bu rakam, zincir marketler için pandeminin ilk 3 haftasında ortalama yüzde 76 olarak gerçekleşti. Bu verilerin kaynağı ise Nielsen Türkiye. Şirketin genel müdürü Didem Şekerel Erdoğan, bu artışın çok çarpıcı olduğunu belirtiyor. Nielsen zincir marketlerin verilerine göre, 9-15 Mart haftası gerçekleşen sigara ve alkol hariç hızlı tüketim ürünleri satış cirosunun da bir önceki yılın aynı haftasına göre yüzde 69 artış gösterdiğini açıklayan Erdoğan sözlerine şöyle devam ediyor: “Pandeminin ikinci haftasında, yani 16-22 Mart haftasında hızlı tüketim ürünleri satışlarında tam anlamıyla bir zirve yaşandığını görmekteyiz. Söz konusu hafta hızlı tüketim ürünlerindeki ciro büyümesi daha da yükselerek yüzde 124 olarak gerçekleşti. Türk tüketicisinin bu hafta karantina altında yaşamaya hazırlandığını, ciddi miktarda stok yapma eğilimi gösterdiğini görmekteyiz. 23-29 Mart haftasında ise büyüme bir miktar gerileyerek bir önceki yılın aynı haftasına göre yüzde 38 olarak gerçekleşti. Burada bir önceki haftanın aşırı stoklu alışverişinin etkisi göze çarpıyor. Buna ek olarak kolonya ve maya gibi yüksek talep gelen bazı kategorilerde yer yer görülen stoksuz kalma durumları; bazı yaş grupları için sokağa çıkma yasağının uygulanması; bazı perakende satış noktalarının faaliyetlerine ara vermesi ve online alışverişe kayış gibi etkenlerin de etkili olduğunu düşünüyoruz.”
Nielsen’in geçtiğimiz ay, dünyanın 73 ülkesinde aynı anda gerçekleştirdiği Koronavirüsün Global Tüketiciler Üzerindeki Etkileri Araştırması, tüketicilerin evde daha fazla vakit geçirmesi ile birlikte evde yemek hazırlığının çok önemli bir aktivite haline geldiğini gösteriyor. Türk tüketicilerinin yüzde 80’i koronavirüs sonrası evde daha sık yemek yaptıklarını ve yediklerini belirtiyor. Bu oran, tüm Avrupa ülkelerinden daha yüksek. Koronavirüs gündeminin, genel olarak hızlı tüketim ürünleri satışlarını artırmakla birlikte bazı kategori satışlarını daha fazla etkilediği de görülüyor. Nielsen’in araştırmasına göre zincir marketlerde pandeminin ilk 3 haftasında ciro artışı bakımından öne çıkan ilk 10 kategori; sırasıyla kolonya, un, maya, makarna, çamaşır suyu, sabun ve duş jelleri, ıslak mendil, konserve balık, kimyasal olmayan ev temizleyicileri ve pişirme yardımcıları.
ONLINE’IN YÜKSELİŞİ SÜRECEK
Nielsen’in E-Ticaret Paneli de koronavirüs gündeminin e-ticaret satışlarını ciddi oranda artırdığını ortaya koyuyor. Örneğin pandemi öncesi dönem olan yılın ilk iki ayında e-ticaret kategorilerinin ortalama yıllık yüzde 56 olan ciro büyümesi pandeminin ilk 3 haftasında geçen yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 160’a ulaştı. Bu süreçte en çok büyüme kaydeden ilk 5 kategori de sırasıyla hijyenik ped, sabun ve duş jelleri, saç boyası, kağıt ürünleri, ağda ve tüy dökücüler oldu. Nielsen Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, Nielsen olarak Mart ayında gerçekleştirdikleri Koronavirüsün Global Tüketiciler Üzerindeki Etkileri Araştırması sonuçlarına göre, Türk tüketicilerin yüzde 41’inin salgından sonra internetten yaptıkları gıda, içecek ve ev temizlik ürünleri alışverişlerini artırdığını belirtiyor, “Daha da ilginci, Türk tüketicilerinin yüzde 49’u bu ürünleri internetten satın almaya orta ve uzun vadede devam edeceklerini ifade ediyor” diye konuşuyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz